• Yapay zekadan makale özeti

    • Bu video, bir eğitmen tarafından sunulan kapsamlı bir ilkçağ felsefesi dersidir. Eğitmen, ilkçağ felsefesinin tarihsel gelişimini ve önemli düşünürlerinin felsefi anlayışlarını sistematik bir şekilde anlatmaktadır.
    • Video, Homeros ve Hesiodos'tan başlayarak, Presokratik dönem (Milet Okulu, Pitagoras, Herakleitos, Parmenides), Sokrates, Platon, Aristoteles, Helenistik felsefe akımları (stoacılık, epikür, şüphecilik) ve son olarak yeni platonculuğu ele alıyor. Her düşünürün temel felsefi kavramları, "arke" (ilk ilke) anlayışları ve felsefi yaklaşımları detaylı şekilde açıklanıyor.
    • Ders, felsefi düşüncenin kökenlerinden başlayarak, varlık, bilgi, ruh, ahlak, estetik ve siyaset gibi temel felsefi konuları ele alıyor ve günümüzde tartışılan pek çok felsefi sorunun ilkçağ düşünürlerce nasıl ele alındığını vurguluyor. Özellikle Platon'un idealar dünyası, Aristoteles'in mantık anlayışı ve yeni platonculuğun felsefi sistemi gibi konular ayrıntılı olarak inceleniyor.
    00:12İlk Çağ Felsefesi Dersinin Amacı
    • Bu derste felsefi düşüncenin ortaya çıkış koşulları ve Antik Yunan'da yaşamış düşünürlerin yaklaşımları karşılaştırmalı olarak ele alınacaktır.
    • Dersin temel başlıkları: Homeros ve Hesiodos, Thales ve Miletos Okulu, Pitagoras, Herakleitos, Eli Okulu, Plüralistler, Sofistler, Sokrates, Platon, Aristoteles, Stoacılık ve Yeni Platonculuk olacak.
    • Dersin amacı, felsefi düşüncenin temel kavramlarının nasıl ortaya çıktığını göstermek ve günümüzde tartışılan pek çok felsefi sorunun aslında ilk çağ düşünürleri tarafından ilk defa ele alındığını göstermektir.
    03:37Felsefi Düşüncenin Kökeni
    • İlk Çağ Felsefesi kitabının birinci ünitesi "Antik Yunan Mitolojisi ve Felsefe" başlığını taşıyor ve mitoloji ile felsefi düşünüş arasındaki ilişkiyi kurmayı amaçlıyor.
    • Felsefi düşünüşün kökeni konusunda farklı görüşler olsa da, hakim görüşe göre felsefi düşünüşün ilk defa Antik Yunan'da ortaya çıktığı kabul ediliyor.
    • Thales, bugün Milet'te bulunan kalıntıların olduğu yerde yaşamış ilk filozof olarak Aristoteles tarafından adlandırılmış, ancak felsefe kavramını ilk defa Pitagorasçılar kullanmıştır.
    06:57Felsefe Kavramı ve Mitoloji
    • Felsefenin Antik Yunan'daki karşılığı "filozofos" (filo: sevgi, sophos: bilgelik) olup, "bilgi sevgisi" veya "bilgelik" anlamına gelmektedir.
    • Mitolojik düşünce, evrenle, insanla ve toplumla ilgili teorik çözümler sunarak bir yaşam tarzı ve düşünen insan aklının ürünü olarak görülmektedir.
    • Mitolojik düşünce zamanla toplumsal, ekonomik ve politik gelişmelere cevap veremeyince inandırıcılığını yitirerek felsefi düşünce ortaya çıkmasına yol açmıştır.
    09:53Mitolojik ve Felsefi Düşünce Arasındaki Bağ
    • Eski Yunan düşüncesine göre başlangıçta hep ezeli ve ebedi bir madde vardır ve bu madde zamanla düzenli evrene dönüşmüştür.
    • Homeros'ta bu ilk madde Okeanos (Okyanus), Hesiodos'ta ise Kaos olarak adlandırılmış, hareket halindeki maddeye ise Eros verilmiştir.
    • Mitolojik düşünce insanın yeryüzündeki serüvenine dair ilk bulguları sunmuş ve reenkarnasyon (ruh göçü) anlayışının ortaya çıkışında kaynak görevi görmüştür.
    12:11Eski Yunan Mitolojilerindeki İki Eğilim
    • Eski Yunan mitolojilerinde iki ana eğilim vardır: İnsanların başlangıçta tıpkı diğer canlılar gibi olduğunu ve zamanla kültür varlığına dönüştüğünü iddia eden biri.
    • Diğer eğilim ise insanların başlangıçta üstün bir konuma sahip olduğunu, ancak zamanla düşüşe girdiğini iddia eden bir yaklaşım.
    • Bu iki yaklaşım arasındaki gerilim, bugünkü anlamda felsefi düşüncenin ortaya çıkışını mümkün kılan önemli bir arka plan oluşturmuştur.
    14:02Presokratik Dönem ve Natüralist Felsefe
    • İlk Çağ Felsefesi kitabının ikinci ünitesi presokratik dönem, özellikle natüralist dönem (doğacı dönem) üzerine odaklanmaktadır.
    • Presokratik düşünürler, mitolojik düşünceyle karşılaştırıldığında doğadaki düzeni doğaya içkin nedenlerle açıklamaya çalışmışlardır.
    • Presokratik filozoflar, "her şeyin kendisinden meydana geldiği ana ilke" (arche) ve oluşun ilkesi (insanın yeryüzünde ortaya çıkma süreci) konularını araştırmışlardır.
    16:21Miletos Okulu
    • Miletos Okulu, Thales, Anaksimandros ve Anaksimenes gibi düşünürleriyle ilk filozof olarak kabul edilir ve felsefi düşünceyi nüvelendirmiştir.
    • Bu düşünürler, evrendeki çeşitliliğin ardında bir birlik olduğunu düşünen monistlerdir ve arche'yi tek bir madde ile açıklarlar.
    • Thales için arche su, Anaksimandros için apeiron, Anaksimenes için ise havadır.
    17:32Pitagorasçılık
    • Pitagorasçılarda, Miletos Okulu'nun maddi nedeni ön plana çıkarması yerine, formel neden (formal sebep) daha öne çıkar.
    • Pitagorasçılara göre, bir şeyin maddi yapısının yerine getirdiği işlev veya yöneldiği amacın araştırılması önemlidir.
    • Pitagorasçılara göre evrenin düzeninin ardında yatan ilk ilke (arche) sayıdır ve evren matematik ve sayılarla ifade edilebilir.
    19:00Herakleitos ve Parmenides
    • Herakleitos ve Parmenides arasında değişimle düzeni açıklamak ve değişim karşıtı bakış açısına sahip olmak biçiminde iki farklı yaklaşım vardır.
    • Herakleitos için arche ateştir ve ateş niteliksel değişime yol açan bir ilk ilkedir; "bir nehirde iki defa yıkanılmaz" sözüyle evrenin sürekli hareket halinde olduğunu vurgular.
    • Parmenides, değişime bütünüyle karşıdır ve varlıkla değişimi bir arada düşünemeyeceğini iddia eder; hareket yalnızca duyuların bir yanıdır.
    21:07Plüralist ve Antropolojik Dönem
    • İlk Çağ Felsefesi kitabının üçüncü ünitesi plüralist ve antropolojik dönem başlığını taşır.
    • Plüralistler, monistlerin tek bir maddeye dayalı ilk ilke yaklaşımına karşı, çoğul bir yaklaşımla ilk ilkeyi ele almışlardır.
    • Antropolojik dönem, Sokrat'la birlikte felsefeyi gökten yere indirerek sofistlere değinir.
    21:56Plüralist Düşünürler
    • Empedokles, arche olarak hava, ateş, toprak ve su dört unsuru belirler ve bunları sevgi ve nefret adı verilen iki güç bir araya getirir veya ayırır.
    • Anaksagoras'a göre, sonsuz sayıdaki arke kendi başına bir araya gelerek nesnel gerçekliği ortaya çıkaramaz, bunları bir araya getiren ilke nostur (akıl)tır.
    • Demokritos, arche olarak sonsuz sayıdaki atomlardan bahseder ve evrendeki her şeyin aynı kurallara tabi olduğunu, tanrı ve ruhun da atomlardan oluştuğunu iddia eder.
    24:42Demokritos'un Ahlak Felsefesi ve Sofistler
    • Demokritos ilk defa ahlak felsefesine dair meseleleri ele alan düşünür olarak karşımıza çıkar ve eudomist yaklaşımların öncüsüdür.
    • Demokritos'a göre ahlakın amacı, kişiyi dinginliğe (siyaya) ulaştırmak ve bu dinginliğe bilinçle ulaşmak mümkündür.
    • Sofistler, MÖ 5. yüzyıldan itibaren gezici öğretmenlik yapan, iyi konuşmacılar olarak dönemin seçkinlerinin çocuklarını eğitmekte etkili olan bir grup düşünürtür.
    26:11Sofistler ve Felsefi Yaklaşımları
    • Sofistler bilgi, ahlak, din, siyaset, hukuk ve eğitim gibi alanlarda önemli iddialar ortaya atıyorlar.
    • Homojen bir sofist düşüncesi yoktur; Protagoras rölativist, Gorgias nihilist, Antipoon toplum sözleşmesi fikrini, Kallis iktidar mücadelesine vurgu yapar.
    • Sofistler, yasa ve ahlak kavramlarını iktidar mücadelesi ve tanrı korkusu açısından ele alırken, müesses ve var olan nizamın koruyucuları olarak görülmüşlerdir.
    28:42Sokrates ve Sokratesçi Okullar
    • İlk Çağ Felsefesi kitabının dördüncü birimi Sokrates'e ve Sokratesçi okullara ayrılmıştır.
    • Platon ve Aristoteles büyük Sokratesçi okullar olarak adlandırılırken, diğerleri küçük Sokratesçi okullar olarak nitelendirilir.
    • Sokrates'in önemi, geliştirdiği yöntem ve hakikat arayışını temsil etmesiyle, ölümü göze alarak Baldıran zehri içerek ölmüş olmasıyla düşünürler tarihinde önemli bir figür haline gelmiştir.
    30:37Sokrates'in Hayatı ve Felsefesi
    • Sokrates, heykeltıraş bir babanın ve ebe bir annenin oğlu olarak dünyaya gelmiş, ebelik kariyeri onun felsefi yönteminin önemli bir unsuru olmuştur.
    • Sokrates'in felsefi bilgi anlayışının başlangıç noktası "bilgisizlik bilinci"dir; "bildiğim tek şey hiçbir şey bilmediğimdir" diyerek muhataplarını sarsarak diyaloglara başlar.
    • Sokrates, bilginin evrenselleştirilebilir olduğunu düşünürken, sofistler insanın her şeyin ölçüsü olduğunu savunarak evrenselleştirilebilir bilgiyi reddetmiştir.
    33:14Sokrates'in Ahlak Anlayışı
    • Sokrates, insanın temel hedefinin mutluluk olduğunu, mutluluğun erdem sahibi olmakla mümkün olduğunu savunmuştur.
    • Sokrates'e göre "kimse bile bile kötülük yapmaz" diyerek erdem ve ahlakın kökenine bilgiyi yerleştirmiştir.
    • Sokrates, ruhun etkinleştirilmesine, arınmasına ve olgunlaştırılmasına adanmış bir isimdir; bedensel hazlarla çilecilik arasında dengeli bir yol izlemiştir.
    34:24Sokratesçi Okullar
    • Megara okulu, "iyi olan her şey gerçek" biçimindeki beylik düşüncesini Sokratesçi bir dile tercüme ederken, eristik sanatı geliştirmiştir.
    • Elise Eretria okulu, Sokratesçi ahlak felsefesinin izinden giden ve Sokrates'in hayatının örnek alınması suretiyle bir ahlak felsefesi geliştirmiştir.
    • Kinikler (Diyojen) çileci, dünyevi arzu ve hazlara önem vermeyen bir hayat tarzını öne çıkarmışken, Kirene okulu hazla mutluluk arasında kopmaz bir bağ kurmuştur.
    37:28Platon
    • Platon, Sokrates'in öğrencilerinden biri ve Aristoteles'in hocasıdır; kurduğu Akademi ilk yükseköğretim kurumudur.
    • Platon, 427-347 yılları arasında yaşamış, eserlerinin çoğu günümüze ulaşmıştır.
    • Platon'un varlık anlayışını anlamak için idealar veya formlar kavramı önemlidir.
    38:53Platon'un Varlık Anlayışı
    • Platon'a göre "idea" veya "form", duyularımıza konu olmayan ama haklarında bilgi sahibi olduğumuz varlıklardır.
    • Her tekil varlık, mutlak bir formu vardır, ancak bu formlar duygulara konu olan varlıklarla aynı değildir.
    • Platon, varlığı parçaların diyalektik biçimde bir araya gelmesiyle oluşan bir bütünlük olarak görür.
    40:24Platon'un Bilgi Anlayışı
    • Platon, idealar dünyası hakkındaki bilgileri "bilgi" (episteme) olarak, maddi dünya ya da oluş hakkında öğrendiklerimizi ise "kanaat" (doksa) olarak adlandırır.
    • "Bilmek hatırlamaktır" formülü, Platon'un bilgi anlayışının özünü oluşturur.
    • İnsan her yeni bir şey öğrendiğinde, öğrendiği şeyin idealarına dair bilgiyi de tekrar etmiş olur.
    41:47Platon'un Ruh Anlayışı
    • Platon, ruh ve bedenin farklı iki varlık türü olduğunu, ancak birbirleri üzerinde etki sahibi olduğunu düşünür.
    • Ruh, akıl, öz ve iştah olmak üzere üç bölümden oluşur ve bu bölümler zaman zaman birbiriyle çatışabilir.
    • Platon'a göre ruh ölümsüzdür ve beden yok olduğunda başka bedenlere taşınır (reenkarnasyon).
    43:39Platon'un Ahlak Anlayışı
    • Erdemin cesaret, ölçülülük, bilgelik, dindarlık ve adalet gibi belirli görünümleri vardır.
    • Bir eylemin erdemli olup olmadığına bakarken eylemin ardındaki motivasyon kaynakları (niyet) önemlidir.
    • İnsan eylemleriyle mutlu olmak ve iyi olmayı hedefler, ancak her eylemin mutlaka haz duymak gibi bir motivasyona sahip olması gerekmez.
    44:46Platon'un Estetik Anlayışı
    • Platon, sanatı özel bir alan olarak görmez, ona eğitsel-pedagojik bir işlev yükler.
    • Ölçülülük, sadece sanatın değil, ahlakın, erdemin ve iyiliğin de vazgeçilmez bir unsuru olarak görülür.
    • Platon, "tekli" (mimesis) tabirini ölçülü olan sanata, "taklit" tabirini ise taklidi yaralı olan sanata kullanır.
    45:53Platon'un Siyaset Anlayışı
    • Platon, ideal devletin filozof krallar tarafından yönetilmesi gerektiğini düşünür.
    • Toplumu üreticiler, koruyucular ve yöneticiler olmak üzere üç tabakaya ayırır.
    • Aristokratik yönetim (filozof kralın başta olduğu yönetim) en makbul ideal sistemi temsil ederken, timokrasi, plütokrasi ve demokrasi daha ikincil kılan sistemlerdir.
    47:55Aristoteles'in Hayatı ve Önemi
    • Aristoteles, Sokrat ve Platon ile birlikte Batı düşüncesinin kurucu figürlerinden biridir.
    • Batı felsefesinin temellerini döşeyen sistematik dönem filozoflarının sonuncusudur.
    • İslam dünyası da onun düşüncelerinden fazlasıyla etkilenmiş ve onun düşüncelerinin eleştirisi ya da olumlanması biçiminde birçok metin ortaya çıkmıştır.
    49:39Aristoteles'in Hayatı ve Eserleri
    • Aristoteles, Makedonya Sarayı'nda büyüyen bir doktor ailesinin çocuğu olarak doğmuştur.
    • Platon'un Akademi'sinde eğitim görmüş, Platon'un ölümünden sonra kendi okulunu kurmuştur.
    • Eserleri arasında "Metafizik", "Etika" (Nikomakos) gibi en ünlü eserleri bulunmaktadır.
    51:14Aristoteles'in Mantık İlkesi
    • Aristoteles mantığın kurucusu olarak bilinir ve mantığının üç temel ilkesi vardır: özdeşlik ilkesi, çelişmezlik ilkesi ve üçüncü halin imkansızlığı ilkesi.
    • Özdeşlik ilkesi "bir şey kendisi ile aynıdır" (A=A) önermesiyle özetlenir.
    • Çelişmezlik ilkesi, bir şeyin aynı şartlar altında aynı anda hem kendisi hem de kendisinden başka bir şey olamayacağını belirtir.
    • Üçüncü halin imkansızlığı ilkesi, bir şeyin ya kendisi olabileceği ya da kendisinden başka bir şey olabileceği, üçüncü bir ihtimalin olmadığını ifade eder.
    52:33Aristoteles'in Bilgi ve Ruh Anlayışı
    • Aristoteles'e göre bilgi daha önce var olan bir bilgiden doğabilir ve bilmek demek bir şeyin nedenini bilmektir.
    • Bilgi kuramında teolojiklik (işin ereğini, hedefini bilmek) önemli bir unsurdur.
    • Ruhun ölümsüzlüğü konusunda Platon ile farklı olarak, Aristoteles ruhu bedene hayatiyet sağlayan bir form olarak tasvir eder ve bedenin ölümüyle ruhun da ortadan kalktığını söyler.
    53:57Aristoteles'in Ahlak ve Siyaset Anlayışı
    • Aristoteles siyaseti ahlakın konusu yapan düşüncenin kökenlerinden biridir ve siyaseti ahlaki ilkelerle yorumlar.
    • İnsanın en ayırt edici vasıflarından biri sosyal bir varlık olması ve en ideal toplumsal örgütlenme biçiminin şehir olmasıdır.
    • En iyi yönetim, monarşik veya aristokratik olmak üzere bir ya da birkaç kişinin yönetimi anlamında şehirde insan topluluğunun yönetilmesi biçiminde karşımıza çıkar.
    56:16Aristoteles'in Estetik Anlayışı
    • Aristoteles Platon'a nazaran daha pozitif ve olumlu bir estetik anlayışı benimser.
    • Sanat, mimesis yoluyla doğayı taklit ederek izleyenlerin sağlıklı bir biçimde duygulanmalarına veya arınmalarına imkan tanır.
    • Sanat, didaktik, etik, terapotik, entelektüel ve dramatik boyutlarıyla trajedi insanoğlunun mutluluğu elde etmesi yolunda önemli bir imkan sunar.
    58:29İlk Çağ Felsefesinde Helistik Felsefe
    • Helistik felsefe ahlaki ve dini dönem olmak üzere ikiye ayrılır.
    • Ahlaki dönemde toacılık, epikürosçuluk/epikürcülük ve şüphecilik gibi alt akımlar söz konusudur.
    • Bu dönemde epikürcülük büyük oranda tek bir doğrultuda ilerlerken, şüphecilik ve özellikle stoacılık kendi içinde farklılaşıyor.
    59:34Stoacılık
    • Stoacılık MÖ 4. yüzyılın sonuyla MS 2. yüzyılın sonuna kadar varlığını korumuş bir ekoldür ve Kıbrıs'ı Zenon tarafından oluşturulmuştur.
    • Stoacılık eski stoa, orta stoa ve yeni stoa olmak üzere üçe ayrılır; yeni stoacılıkta Roma stoacılığı da yer alır.
    • Stoacılara göre evrende cereyan eden her şey daha önce Tanrı tarafından belirlenmiş olup, insanın olayları yönlendirmesi mümkün değildir.
    1:01:40Epikür
    • Epikür'e göre dünyanın üzerinde iyi olduğunu söyleyebileceğimiz tek şey hazdır.
    1:02:00Epikür ve Stoacılık Karşılaştırması
    • Epikür'ün yaklaşımı, acının yokluğu anlamında negatif bir hazcılıktır; kirenelilerin ise daha geniş bir hazcılığı vardır.
    • Stoacılar ve epikürcüler felsefeyi mantık, fizik ve ahlak olmak üzere üç bölüme ayırırlar.
    • Hem stoacılar hem de epikürcüler tanrıdan korkmayı gereksiz görüyor ve bilgi ile erdem arasında özdeşlik kurarlar.
    1:04:00Stoacılık ve Epikür'ün Farklılıkları
    • Stoacılar panteist olup kader anlayışı vardır, epikür'de ise bu fikirler bulunmaz.
    • Stoacılar bireyci bir yaklaşıma sahip değildirken, epikür negatif bir hazcılığı öne sürdüğü için daha bireyci bir figür olarak nitelendirilebilir.
    • Stoacılar halk dininin bazı unsurlarını benimserken, epikür ibadet ve halk dininin tüm unsurlarını boş ve batıl inanç olarak görür.
    1:04:49Şüphecilik
    • Şüpheciler, erdemin bilgisine sahip olmanın mutluluğu değil, mutsuzluğu doğurduğunu düşünürler.
    • Piyon'a göre nesnelerin görünen ve gerçek yüzleri birbirinden farklıdır ve nesnelerin gerçek nasıl olduklarını asla bilemeyiz.
    • Şüpheciler, bilgiye ulaştığımızdan asla emin olamayacağımızı ve yargıda bulunmaktan kaçınmamız gerektiğini (epok) savunurlar.
    1:08:01Helenistik Felsefenin İkinci Dönemi
    • Helenistik felsefenin ikinci dönemine "yeni platonculuk" adı verilir ve bu dönem dini bir karakter taşır.
    • Yeni platonculuk, Helenistik dönemde toplumsal bir ihtiyaç haline gelen din ve inanç için bir çözüm sunar.
    • Yeni platonculuk, hristiyanlığa karşı bir felsefe cevabı olarak ortaya çıkmıştır ve hristiyanlıkla karşılıklı bir etkileşim içindedir.
    1:11:01Platinus'un Düşünceleri
    • Platinus, 204-270 yılları arasında yaşamış, Mısır'da dünyaya gelmiş ve İtalya'da vefat etmiş bir düşünürdür.
    • Platinus'un varlık düşüncesinde Tanrı, Nous (akıl), evren ruhu, bireysel ruhlar ve madde temel unsurlardır.
    • Platinus'a göre Tanrı her şeyin ilk nedeni olup varlığın ve iyiliğin ötesindedir, Nous ise Tanrı'dan sudur eden tek bir varlıktır.
    1:12:30Ruh ve Reenkarnasyon
    • Nous'un yarattığı ilk varlık evren ruhudur ve bu ruh evrendeki her şeyin nesnel gerçekliğini örgütler.
    • Ruh bedene girmekle cezai bir işlev görür ve bu aynı zamanda reenkarnasyon sürecinin başlangıcını temsil eder.
    • Ruh, maddi unsurlardan ve isteklerden bütünüyle arınıncaya kadar (ahlaki arınma) farklı bedenler üzerinde seyahat etmeyi (reenkarnasyon) devam ettirir.
    1:13:50Yeni Platonculuk'ta Varlık Hiyerarşisi
    • Yeni Platonculuk'ta varlık hiyerarşisinin son unsuru madde olup, Platinus maddeyi bir varlık olarak bile görmüyor ve "mutlak yokluk" olarak tanımlıyor.
    • Madde, hiçbir niteliğe sahip değil, Tanrı'dan gelen ışıktan yoksun olduğu için karanlık ve kötü olarak görülüyor.
    • Varlık hiyerarşisine uygun bir bilgi anlayışına sahip olan Platinus'a göre, her varlık düzeyini bilmek için farklı bir kaynağa ihtiyaç var ve varlık türü yükseldikçe bilginin değeri de artıyor.
    1:14:35Bilgi Anlayışı
    • Varlık hiyerarşisinin en altında maddi unsur olan cisimler ve fenomenal evren bulunuyor, bunlar duyular vasıtasıyla bilinir ve maddeye dair bilgi epistemolojik değeri anlamda düşük bir değere sahip.
    • Ruhu bilmek insanın kendi özü vasıtasıyla mümkün, Tanrı'ya dair bilgiyi ise ancak "vejet halinde" (anlatılamaz halde) elde etmek mümkün.
    • Tanrısal bir bilgiye sahip olmak için insanın kendisini maddeden bütünüyle arındırması şart, bu da hazcılık karşıtı bir yaklaşıma benziyor.
    1:15:39Estetik Anlayış
    • Platon'a oldukça yakın bir estetik anlayışına sahip olan Platinus'a göre, nesnenin güzelliği ya da çirkinliği bizim ona duyduğumuz yakınlıkla doğrudan ilgili.
    • Bir nesneye kendimizi yakın bulduğumuzda onunla aynı düzlemi ait olduğumuz anlamına gelir, nesne güzel hidasını yansıtırsa güzeldir ve bizi kendisine çeker.
    • Nesnedeki güzellik, Platinus'a göre bizi idealar evrenine yaklaştırır ve nesnenin maddi unsur olarak hiçbir değerinin olmadığı anlamına gelir.
    1:16:29Yeni Platonculuk'un Özellikleri
    • Platinus ya da yeni Platonculuk felsefi düşünce içerisinde ilkçağ felsefesinin son ayağıdır ve Hıristiyanlıkla girdiği etkileşim içerisinde kimi dini ögeler barındırır.
    • Yeni Platonculukta maddeyle bir mesafelenme görülür, Tanrı'ya varlık hiyerarşisi içerisinde aklana olsa evrene özel bir önem atfetme fakat maddeyi değersizleştirme eğilimi vardır.
    • Madde ile ilgili bilgi, değerler hiyerarşisinde en alta yerleştirilir.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor