• Buradasın

    20. Yüzyıl Felsefesinde Özne ve Özneler Arasılık Üzerine Akademik Sunum

    youtube.com/watch?v=wRopjJn-DF8

    Yapay zekadan makale özeti

    • Bu video, Yeditepe Üniversitesi'nden Yardımcı Doç. Dr. Özge Ejderha Cansu'nun Teknik Üniversitesi Felsefe Bölümü'nde yaptığı akademik bir sunumdur.
    • Sunum, fenomenolojinin özneler arasılık bağlamında düşünülmesi üzerine odaklanmakta ve Husserl'den başlayarak Heidegger, Sartre ve Derrida gibi önemli felsefe düşünürlerinin özne anlayışını karşılaştırmalı olarak ele almaktadır. Video, fenomenolojinin epistemolojik zeminden ontolojik bir zemine kayması, özne-nesne ilişkisinin yeniden şekillenmesi ve varoluşçuluğun fenomenolojiden bağımsız düşünmenin zorluğu gibi konuları incelemektedir.
    • Sunumda ayrıca Sartre'ın özneler arası kuramı, Heidegger'in varlık anlayışı, Muris Bilanço'nun görüşleri ve Levinas'ın "İlya" kavramı gibi felsefi kavramlar detaylı olarak incelenmektedir. Modern felsefenin özne karşısındaki öncelikli motive olarak varlığın ilk başta bilene kesin olan tek şey olarak verilmesi fikri eleştirilmekte ve öznenin apolitik tarafının bastırıldığı tartışılmaktadır.
    00:22Fenomenoloji ve Özneler Arasılık
    • Özneler arasılığı fenomenoloji bağlamında düşünmek, fenomenolojinin yetersiz kaldığı yerden onu düşünmeye başlamak olarak anlaşılabilir.
    • Husserl'in projesi özneler arasılık yerine kurucu özne ve görünür olanı anlamaya yollarken, 20. yüzyıl filozoflarının büyük bir kısmı fenomenolojiyle eleştirel bir ilişki içinde kalmıştır.
    • Husserl sonrası fenomenoloji, Husserl'den çok kayda gende gitmekle birlikte, kendini Heidegger projesinden farklılaştırmak için yine de Husserl'den oluşmuştur.
    01:56Varoluşçuluk ve Fenomenoloji
    • 20. yüzyılın en önemli düşünce okulu varoluşçuluğu, fenomenolojiden bağımsız düşünmek birkaç sebepten zordur.
    • Varoluşçuluğun temel problematiklerinin Husserl'in fenolojik denemelerinden çıkmış olması, fenomenolojiyi epistemolojik bir zeminden ontolojik bir zemine kayışını özne sorunsal bağlama taşımayı hedeflemektedir.
    • Varoluşçuluk, özel isimlerden bağımsızlaştırarak düşünüldüğünde, tarihselliğin neredeyse zorunlu kıldığı felsefi bir sapma olarak önemlidir.
    05:06Husserl'in Fenomenolojisi
    • Husserl, fenomenolojiyi geleneksel epistemolojiye ait nesnenin meşrulaştırılması sorunsal etrafında geliştirdiği yeni bir felsefi metod olarak sunmuştur.
    • Husserl'in doğal tavır dediği sağduyu eleştirisine göre nesneler bilincin dışında, bilinçten bağımsız transandantal nesne olarak bulunur ve bilinç algı yoluyla bunlar üzerine bilgi edinir.
    • Husserl, doğal tavrın nesneyi olduğu kadar özneyi de karanlıkta bıraktığını ve 20. yüzyılda felsefenin kesin bilim olma iddiasına yardımcı olmadığını iddia etmiştir.
    06:40Transandantal Özne Kavramı
    • Husserl, doğal tavrın karşısına koyduğu felsefi tavrı, bilinçten da felsefenin bilimsel güvenilirliğini sarstığı anlarında sorgulamayı ve bilincin bilinç tarafından fenomenolojisinin yapılması anlamına gelir.
    • Fenomenoloji, nesnenin betimlenmesinin empirik bir özne tarafından yapılamayacağı sonucunu ortaya koymuş, felsefi açıdan özellikle 20. yüzyıl kıta felsefesi açısından ufuk açıcı olan transandantal özne olmuştur.
    • Husserl'in fenomenolojisini kilitleyen bir kavram olan transandantal özne, yayınlanmamış el yazmaları üzerinden ortaya çıkan tablo, Husserl'in kendi fenomenolojisinin verinin tam da bu noktada özneler arasılığa taşıdığını göstermektedir.
    08:01Hüssel'in Özne Anlayışı
    • Dan Zahavi, Hüssel'in yayımlanmamış metinleri üzerinden öznelik çalışmalarını üssel üzerinden yürütmüştür.
    • Hüssel'e göre özne, dünya deneyimleyen olabilmek için bir topluluğun üyesi olmalıdır ve egoyu ego yapan etrafındakiler ve sosyal ortamdır.
    • Radikal bir kendi üzerine düşünümün ortaya çıkartacağı tek şey mutlak özneler arasılıktır ve transandantal özne, transandantal özneler arasılığa bağımlıdır.
    08:34Özneler Arası Bağıntı
    • Hüssel, özne-nesne iklimini 20. yüzyıla taşırken, karşılıklı belirlenimlerine ek olarak diğer öznellikleri de ilişkiye davet etmiştir.
    • Özne-nesne ilişkisinde öznelere bağımlı olan özne, özneler arası bağlamında anlaşılmalıdır.
    • Dan Zahavi, yeterli ve radikal bir indirgemenin öznelikle birlikte özneler arasında da açığa çıkaracağı iddiasını yinelemiştir.
    09:49Sartre ve Özneler Arası Bağıntı
    • Sartre, 19. ve 20. yüzyıl felsefelerinin tek bencillikten kurtulmanın mümkün olmadığını anlamış görünürler.
    • Modern teorilerin incelenmesi, bilinçlerinin içlerinde başkasıyla olan bağıntıyı kavramak için gösterilen çabayı ortaya koyar.
    • Hüssel'de bulamadığını söylediği ve asıl ihtiyaç duyulan olarak transandantal özneler arası paralellik ve bağıntıyı işaret eder.
    11:0320. Yüzyıl Felsefesinin Evrimi
    • Özneler arasılık üzerinden 20. yüzyıl felsefesinin çok farklı şekillerde evrildiği söylenebilir.
    • Disiplinler arası çalışmalar, 20. yüzyıl felsefesinin çoğu zaman gönülsüzce kendini içinde bulduğu bir alan olmuştur.
    • Feminist teorik, post-kolonier teori, yapıbozum ve varoluşçuluk gibi teorik zeminler, özneler arası farklı şekillerde tartışılmıştır.
    12:22Heidegger'in Özne Anlayışı
    • Heidegger, Hüssel'le yaklaşımı Sartre kadar acımasızdır ve 1925 yılında vermiş olduğu "Zaman Kavramının Tarihi" için önsöz başlığı dersinin notlarında Hüssel'i eleştirmiştir.
    • Heidegger, Hüssel'in bilincin varlığını nesnelerin varlığıyla bir tuttuğunu ve yönelimsel öznelliğin kendisini karakterize eden özel varlık tipini açıklamakta başarısız olduğunu belirtmiştir.
    • Heidegger, daha radikal bir fenomenolojinin gerekli olduğunu anlamaktadır ve bu fenomenoloji, öznelliğin içsel vetik zemine geri dönecektir.
    13:19Heidegger'in Fenomenolojik Yaklaşımı
    • Heidegger'e göre öznenin bilinmesinden önce var olması gerekmektedir ve fenomenoloji epistemolojinin değil, ontolojinin metodu olmalıdır.
    • Heidegger, özne-nesne ikiliğinin felsefe tarihinde tespit ettiği varlık ve var olan farkının indirgenmesini aracı olarak gördüğü için reddetmiştir.
    • Heidegger'e göre varlık, varoluşsal ve kategorik anlamları arasındaki fark indirgenemeyecek bir varlıktır.
    14:43Heidegger'in Dünya Anlayışı
    • Heidegger'e göre dünya içinde var olmak sadece bizatihi olarak değil, özellikle de her gün günlük içinde deneyimlenen bir temel konstitüsyondur.
    • Heidegger, bilmenin hala suje ile obje arasındaki ilişki olarak belirlenmeye devam edilmesinin hakikat içerdiği kadar boşlukta içerdiğini belirtmiştir.
    • Heidegger'e göre su ile obje, design ve dünya ile örtüşmez.
    15:40Heidegger'in Varlık Anlayışı
    • Heidegger'e göre soruşturmanın nesnesi olarak design neli bağlamında herhangi bir var olan olarak anlaşıldığında, rasyonel hayvana ya da pozitif bilimlerin insan dediği şeye indirgendiğinde, ona has bir var olma yolu olarak varoluşu kavranamaz.
    • Heidegger'e göre design'ın kendisini bir tür anlayabiliyor olması onun olgusallığıdır.
    • Heidegger'e göre design'ın dünyası içindeki diğer şeylerle ilişkisi bir mekan içindeki mekanik bir ilişki değil, mekansallığa yayılmış ve bilgi temelli varoluşsal bir ilişkidir.
    16:43Heidegger'in Metafizik Eleştirisi
    • Heidegger, ontolojik olarak ihtimam göstermiştir ve özü gereği dünya içinde var olma ait olduğu için, onun dünyaya yönelik varlığı özü gereği göstermelik olabilmektedir.
    • Heidegger, varlık ve zamanla birlikte eş zamanlı derslerinde de öznelliğe tekrar tekrar döner ve bunu metafizik geleneğinin eleştirisi şeklinde ortaya koyar.
    • Heidegger'e göre design kendisi için bütünlüğünde var değildir, varoluşuna ve varoluşuna zaman ve uzamsallıkta yayılmıştır.
    17:51Durkheim ve Heidegger
    • Durkheim sonrası fenomenolojinin dolaylı filozoflarından Durkheim, Heidegger'den birçok noktada ayrılmakla birlikte, mevcudiyet metafizi eleştirisini Heidegger'in işaret ettiği bu noktaya dayandırır.
    • Durkheim, erken dönem yazılarında Hüssel üzerine bir deneme niteliğindeki "Söz ve Fenomen"de "mevcudiyetin tarihi kapanmıştır" diyerek tarih, varlığın temsilinden başka bir şey olmadığını belirtir.
    18:15Heidegger ve Sartre'ın Fenomenoloji Yaklaşımı
    • Heidegger'in öznerlik eleştirisi, fenomenolojiyi ontolojik zemine çekmekle kalmayıp, varlığın unutulan almanın sorumlusu olarak özneyi göstermiştir.
    • Sartre'ın özgün kılan özelliği, fenomenolojiye epistemolojik zeminden ontolojik zemine kayma ve öznenin özneler arası bağlamında düşünülmesi gerekliliğini getirmesidir.
    • Heidegger, varlık ve hiçlikte gündelik etkinliklerimizin sosyalliğimizi ortaya çıkardığını ve somut ötekilerin yokluğunda bile şeylerin varlığımızı toplulukla ilişkili bir varoluş olarak açtığını iddia eder.
    19:49Heidegger ve Sartre'ın Özneler Arası Anlayışı
    • Sartre'a göre Heidegger'in diğerleriyle varlık anlayışı, ötekiyle kurduğumuz özgün ve temel içkiyi yadsır.
    • Heidegger, başkasıyla karşılaşmanın gerçek bir karşılaşma değil, bir yan yana gelmedir ve basit, dolaylıdır.
    • Sartre, özneler arasında huzurlu bir birlikte varoluştan çok, öncelikle bir uzlaşmazlık ve karşılaşma zemine çekmek taraftarıdır.
    23:05Sartre'ın Özne ve Nesne İkiliğini Eleştirisi
    • Sartre'ın Heidegger etrafında tartıştığı problematik, özne ve nesne ikiliğini olumlamaya davet devam etmesi bakımından tekrar yerleştirilmektedir.
    • Sartre'a göre özneyi özneler arası seçerek belirsizleştirmiş, bir çatışmanın, kendi kendini belirlemenin, bir varoluşun nesnesi yapmıştır.
    • Sartre, özne sorunsalını kendisinin ne transandan zemine taşıdığımızda ne de dünyanın karşısından alıp içine yerleştirdiğimizde çözülmediğini söyler.
    25:54Derrida ve Aporya Kavramı
    • Derrida için aporya deneyimi, podyummanın anladığı anlamıyla bir düşünce patikasını ya da en azından bunun sözünü verir.
    • Aporya, düşünülmemiş düşünemez, hatta imkansızın olanın olanağı üzerine düşünmeye kışkırtır.
    • Heidegger ve Derrida tarafından paylaşılan mevcudiyet metafiziği eleştirisini, modern felsefenin kazanımlarının zemini olarak sunulan öznelik modelinin eleştirisi olarak okuyabiliriz.
    27:10Modern Felsefede Özne Kavramı
    • Modern felsefenin özne karşısındaki öncelikli motive, kendimizin varlığın ilk başta bilene kesin olan tek şey olarak verilmesidir.
    • Özne anında ulaşılabilir ve mutlak olması bakımından bütün resimlerden daha iyi bilinebilir.
    • Heidegger ile birlikte özne probleminin fenomenolojik araştırmada varlığı sorunsallaştırdığı, Sartre'ın özneler arasılıkta saçtığı ve 20. yüzyıl felsefesinde varlık deneyiminin taşıyıcısı olarak sorgulanacağı belirtilmiştir.
    28:04Özne ve Felsefe İlişkisi
    • Sartre bağlamında özneler arası tartışması, başkanının deneyimini tarihsel bir zorunluluk içerisinde felsefenin gündemine taşımıştır.
    • Radikal başkalık özenler arasındaki ilişkiyi açıklığa kavuşturmak yerine çözmüş ve öznenin apolitik tarafını bastırmıştır.
    • 20. yüzyıl felsefesi açısından özne ve felsefe ortak bir kaderi, kendini sorgulamayı ve eleştiriyi paylaşmışlardır.
    28:59Limit Deneyimi
    • Limit deneyimi, insanın kendi kendisini radikal bir şekilde sorgulamaya karar verdiğinde karşısına çıkan şeydir.
    • Bu kararla başlandığında durmanın olanaksızlığı anlaşılır, ne bir elimin sonucu ya da çıkarı uğruna durdurulabilir, ne de bilginin ya da inancının kesinliği iddiasıyla.
    • Bu, bütün tarihi tersine çeviren ve bazen bir sistemin içine kapatabilen, bazen dünyayı parçalara ayırıp sonunu insanın kendini emanet ettiği mutlak bir terimde arayan bir mücadele hareketidir.
    29:52Özne ve Felsefe İlişkisinin Yeniden Değerlendirilmesi
    • Kendini reddedişin öznesi öz-özenin kendisi olduğu kadar felsefenin de kendisidir.
    • Bilanço'nun sözünü ettiği deneyim, öz-özenin ama aynı zamanda felsefenin düşünce ile arasına çizdiği hayali bir yemektir.
    • Düşünce olguyu kavradığı gibi imkansızı da, varlığı kavradığı gibi hiçliği de, özneyi kavradığı gibi onun yokluğunu da kavrar.
    30:48Levinas'ın İlya Kavramı
    • Levinas, varoluşun fenomenolojik bir analizini ortaya koyduğu "İlya" (var olmanın kişisel deneyimi) kavramını kullanmıştır.
    • İlya, düşünülemez olarak düşünülen, belirsiz bir şeylerin olduğu, tüm varlıkların hiçliğe döndüğü düşünülen bir durumdur.
    • İlya, kişisiz, anonim, fakat söndürülemez olan ve hiçliğin derinlerinde uğuldayan işkence yanıp tükenişini ifade eder.
    32:23İlya'nın Felsefi Anlamı
    • İlya, kişisel bir biçime bürünmeyi reddedişinde genel olarak olmaktır ve bu kavramı dışsal şeyler olsun, içsel dünya olsun herhangi bir var olana borçlu değiliz.
    • İlya, hem içsel hem dışsallığı aşağı, hatta bir iç-dış ayrılır ve olanak tanımaz olmanın anonim akışı her türlü özneyi, kişiyi ya da şehit ele geçirir.
    • İlya, düşüncenin, kişisel deneyimin sınırlarını işaret eder ve öznenin vazgeçilmez olmadığını söylemek değil, deneyimin kategorik bir modeli için zorunlu araçlar olduğunu, ancak olanın deneyiminin bu modele sığmadığını belirtir.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor