Zamanlar

İngilizce'de "grew up", "have grown up" ve "have been growing up" kullanımları şu şekilde açıklanabilir: "Grew up", basit geçmiş zaman (simple past) için kullanılır ve "büyüdü" anlamına gelir. "Have grown up", şimdiki zaman mükemmel (present perfect) için kullanılır ve "büyüdü" anlamına gelir. "Have been growing up", şimdiki zaman mükemmel sürekli (present perfect progressive) için kullanılır ve "büyüyor" anlamına gelir. "Grew up" ve "have grown up" genellikle tamamlanmış bir süreci ifade ederken, "have been growing up" daha çok sürecin devam ettiğini belirtir.

İspanyolca'da iki tane geçmiş zaman vardır: 1. Pretérito Indefinido (Di’li Geçmiş Zaman). 2. Pretérito Imperfecto (Sürekli Geçmiş Zaman).

"I have already finished" ifadesi, bir eylemin beklenenden önce tamamlandığını vurgular. Bu ifade, genellikle Present Perfect Tense ile birlikte kullanılır ve cümleye "zaten, çoktan" anlamları katar. Örnek cümleler: "I have already finished my homework" (Ödevimi çoktan bitirdim). "She has already left" (O, çoktan çıktı).

"Posteyyu" kelimesinin ne zaman kullanıldığına dair bilgi bulunamadı. Ancak, "post" kelimesinin bazı kullanım durumları şunlardır: Post-it kullanımı. İngilizce zaman edatı "in" ile kullanımı. HTTP yöntemlerinde kullanımı. X platformunda "PostDeck" kullanımı.

Was, İngilizcede "to be" fiilinin geçmiş zaman (past simple) halidir ve tekil öznelerle (I, he, she, it) kullanılır. Kullanım alanları: Geçmiş zaman cümleleri: "I was at the home yesterday" (Dün gece evdeydim). Soru cümleleri: "Was he excited?" (O heyecanlı mıydı?). Dilek kipi (subjunctive) cümleleri: "I wish I were here" (Keşke burada olsaydım). İkinci hali yoktur, çünkü "was" ve "were" fiillerinin ikinci bir hali yoktur; bunlar, "to be" fiilinin geçmiş zaman çekimleridir.

Evet, "bought" geçmiş zamandır. "Buy" fiilinin ikinci hali "bought" olarak bilinir ve genellikle geçmiş zaman anlatımlarında kullanılır. Örneğin: "I bought a new bike last month" (Geçen ay yeni bir bisiklet aldım).

Evet, "Simple Past" ve "Past Simple" aynı şeydir. "Simple Past Tense", İngilizcede geçmişte belirli bir zamanda başlamış ve bitmiş eylemler için kullanılan bir zaman kipidir.

Present Continuous (Şimdiki Zaman) ile Gelecek Zamanın Ayırt Edilmesi: Present Continuous, genellikle önceden ayarlanmış veya kesinleşmiş programlanmış olaylar için kullanılır. Gelecek Zaman (Simple Future), gelecekte gerçekleşecek bir eylemi veya olayı ifade etmek için kullanılır. Kullanım Örnekleri: Present Continuous: "I am meeting my friend at 3 pm" (Arkadaşımla saat 3'te buluşuyorum). Gelecek Zaman (Simple Future): "I will visit my grandparents next weekend" (Gelecek hafta sonu büyükannemi ve büyükbabamı ziyaret edeceğim). Özetle, Present Continuous daha çok kişisel hayatla ilgili konularda ve seyahat planlarından bahsetmek için kullanılırken, gelecek zaman (Simple Future) üzerinde doğrudan denetime sahip olmadığımız programlar, çizelgeler ve güzergahlar için kullanılır.

Evet, Past Simple ve Past Continuous aynı cümlede kullanılabilir. Bu durumda, Past Continuous devam eden bir olayı, Past Simple ise bu olayı kesen bir olayı anlatır. Örnek cümleler: "I was reading a book when the phone rang" (Telefon çaldığında kitap okuyordum). "They were playing outside when it started to rain" (Yağmur yağmaya başladığında dışarıda oynuyorlardı).

Past perfect ve past continuous ile ilgili soruları çözmek için aşağıdaki adımlar izlenebilir: 1. Past Perfect: Kullanım: Geçmişte belli bir zamandan önce gerçekleşmiş durumlardan veya geçmişteki olayların oluş sırasını anlatmaktan bahsederken kullanılır. Örnek: "He had already done his homework when I got home" (Ben eve geldiğimde o zaten ödevini yapmıştı). Formül: Özne + "had" + "been" + fiil + "-ing" (olumlu), "hadn't been" + fiil + "-ing" (olumsuz), "Had" + özne + ("not") + "been" + fiil + "-ing" (soru). 2. Past Continuous: Kullanım: Bir hikayede sahneyi ayarlamak, geçmişte devam eden veya kısa bir eylemle kesilen uzun eylemleri ifade etmek için kullanılır. Örnek: "Last night, I was walking home and listening to my iPod when..." (Dün gece, eve yürüyordum ve iPod'umu dinliyordum). Formül: Özne + "was" (veya "were") + fiil + "-ing" (olumlu), "was not" (veya "were not") + fiil + "-ing" (olumsuz), "Was" (veya "were") + özne + "-" (soru). Soruları çözerken, öncelikle cümlede past simple ile belirtilen bir durumun olup olmadığını kontrol etmek gerekir; çünkü past perfect continuous, ancak past simple kullanıldığında mümkündür.

Geniş zaman kipine bazı örnekler: Fiil cümleleri: Güneş doğudan doğar. Dişlerimi günde üç kez fırçalarım. Kapalı havalar beni hüzünlendirir. Her salı yogaya gider. Cuma geceleri hep pizza sipariş ederler. İsim cümleleri: Bu çiçekler çok güzel. Evimizin kapısı dut ağacındandır. Kardeşim Seattle'da yaşıyor. Yazılım mühendisi olarak çalışıyor. Annemin en sevdiği yemekler mantı ve yaprak sarmasıdır. Rica ve istek cümleleri: Şu torbalardan birkaçını taşımama yardım eder misin? Beni Matematik sınavına çalıştırır mısın? Yarın konsere benimle gelir misin? Tanım cümleleri: Futbol dünya genelinde en çok izlenen spor dalıdır. Fransız İhtilali 1789 yılında gerçekleşmiştir. İkinci Dünya Savaşı 1939 yılında başlayıp 1945 yılında sona ermiştir.

Fiillerin 2. ve 3. hallerinin kullanım yerleri: İngilizce düzensiz fiillerin 2. halleri, genellikle basit geçmiş zaman bildiren Past Tense içerisinde kullanılır. İngilizce düzensiz fiillerin 3. halleri, Present Perfect Tense ismi verilen zaman yapısı içeren cümlelerde kullanılır. Ayrıca, fiillerin 3. hâlleri passive (edilgen) yapılarda ve sıfat fiillerde de kullanılır.

Futur kelimesi, farklı bağlamlarda farklı işlevlere sahiptir: Fransızca dilbilgisi terimi. Gelecek zaman. Psikolojik terim.

"Past to present" ifadesinin nasıl kullanıldığına dair bilgi bulunamadı. Ancak, İngilizce'de geçmiş zaman (past) ve şimdiki zaman (present) kullanımları hakkında bilgi verilebilir. Simple Past Tense (Geçmiş Zaman), geçmişte tamamlanmış veya tekrarlayan eylemleri ifade eder. Present Tense (Şimdiki Zaman), şu an ve gelecek hakkında bilgi verir. Daha fazla bilgi için aşağıdaki kaynaklar kullanılabilir: openenglish.com.tr; lingusta.com.tr; konusarakogren.com.

Received kelimesi, İngilizce'de "receive" fiilinin ikinci ve üçüncü hali olarak kullanılır ve çeşitli durumlarda kullanılabilir: Present Perfect Tense ile kurulan cümlelerde, geçmiş ile gelecek arasında bağlantı kurmak için kullanılır. Past Perfect Tense ile kurulan cümlelerde, geçmiş bir olaydan daha önceki bir zamandan bahsetmek için kullanılır. Future Perfect Tense ile kurulan cümlelerde, gelecekte yapılacak bir şeyden söz ederken kullanılır. Passive Voice ile kurulan cümlelerde, eylemin yapanı belli olmadığında kullanılır. Sıfat tamlamalarında kullanılabilir.

İngilizce geniş zaman (Simple Present Tense) ile ilgili bazı cümleler: Olumlu cümleler: I like children. We always like to drink coffee together. My brother studies everyday regularly. He speaks Russian to communicate while working. The Queen of England lives in Buckingham Palace. Olumsuz cümleler: I don’t like children. He doesn’t live in İzmir. He doesn’t play football. My brother doesn’t study everyday regularly. Soru cümleleri: Does he play football? (Futbol oynar mı?). Does my brother study everyday regularly? (Kardeşim her gün düzenli olarak ders çalışır mı?). Does he speak Russian to communicate while working? (Çalışırken iletişim kurmak için Rusça konuşur mu?).

Future Perfect Tense, gelecekte belirli bir zamanda tamamlanmış olacak eylemleri ifade etmek için kullanılır. Kullanım alanları: Gelecekteki bir olaydan önce bir eylemin tamamlanmış olacağını belirtmek. Geçmişle ilgili tahminler yapmak. Gelecekteki bir olayın kesinliğini iletmek. Gelecekte planlanan tatil veya seyahatlerden bahsetmek. Future Perfect Tense, gelecekte devam eden eylemler hakkında konuşmak için kullanılmaz.

Imperfect (Past Continuous) ve Past Simple (Geçmiş Zaman) arasındaki temel farklar şunlardır: Kullanım Amacı: Past Simple, geçmişte belirli bir zamanda tamamlanmış olayları anlatır. Imperfect (Past Continuous), geçmişteki bir olayın belirli bir süre boyunca devam ettiğini ifade eder. Zaman Belirteçleri: Past Simple, "yesterday", "last week", "in 2010" gibi belirli zaman ifadeleriyle kullanılır. Imperfect (Past Continuous), "was/were + fiilin -ing ile biten hâli" formülüyle oluşturulur. Örnek Cümleler: Past Simple: "I visited my grandparents last weekend" (Geçen hafta sonu büyükannemi ve büyükbabamı ziyaret ettim). Imperfect (Past Continuous): "I was studying when my friend called me" (Arkadaşım aradığında ders çalışıyordum).

Almanca'da geçmiş zaman için iki ana fiil kullanılır: haben ve sein. - Haben: Çoğu fiil için kullanılır. Özellikle geçişli fiiller ve duyguları, durumları ifade eden fiiller için kullanılır. - Sein: Hareket veya durum değişikliği ifade eden fiiller için kullanılır. Örneğin, "gehen" (gitmek), "fahren" (arabayla gitmek), "kommen" (gelmek) gibi fiiller sein ile kullanılır. Örnek cümleler: - Haben: Ich habe gestern Fußball gespielt (Dün futbol oynadım). - Sein: Ich bin nach Hause gegangen (Eve gittim).

Have ve have v3 arasındaki temel fark, kullanım amaçlarına ve zaman dilimlerine bağlıdır: Have: İngilizce'de "sahip olmak" anlamına gelir ve genellikle present simple tense'de (geniş zaman) kullanılır. Örnek cümleler: "I have two brothers" (İki erkek kardeşim var). "She has gone to the shopping mall" (O, alışveriş merkezine gitti). Have v3: Perfect tense yapılarında (Present Perfect, Past Perfect, Future Perfect) kullanılır ve geçmişte başlamış, belirli bir zamanda tamamlanmış ya da etkisi devam eden eylemleri ifade eder. Örnek cümleler: "I have had some trouble with the work" (İşle ilgili biraz sorunum var). "He hasn’t had a serious illness" (Onun ciddi bir hastalığı yoktu). Özetle, "have" şimdiki zaman ve genel durumlar için, "have v3" ise geçmiş zaman ve mükemmel zaman ifadeleri için kullanılır.