Zamanlar

"Watch" fiilinin geçmiş zamanı (watched) şu durumlarda kullanılır: Simple past (geçmiş zaman). Soru cümleleri. Olumsuz cümleler. Ayrıca, "watch" fiilinin geçmiş zamanı; present perfect tense, past perfect tense ve future perfect tense gibi zaman yapılarında da kullanılır.

Kürtçe'de cümleye olumsuzluk anlamı katmak için "ne-" takısı kullanılır. Şimdiki zaman cümlelerinde: Fiilin başına "na-" öneki getirilir. Diğer zamanlarda: "Ne-" öneki kullanılır. Örneğin: "Ez kumsor im" (Ben kırmızıyım) cümlesinin olumsuz hali "Ez ne kumsor im" olarak ifade edilir. "Min sêv xwar" (Ben elma yedim) cümlesinin olumsuz hali "Min ne sêv xwar" şeklinde olur. "Bilen" ve "yapan" fiillerinde olumsuzluk eki "ni-" olarak telaffuz edilir.

Geçmiş zaman, dil bilgisinde şu andan ya da geçmiş veya gelecekteki herhangi bir olaydan önce yaşanmış bir olayı veya durumu anlatan zamandır. İngilizce'de geçmiş zaman (Simple Past Tense), düzenli fiillerin sonuna "ed" takısı eklenerek oluşturulur. Bazı geçmiş zaman örnekleri: "Yürüdüm"; "Uyudum"; "Aldı"; "Getirdiler". Geçmiş zaman cümleleri soru veya olumsuz hale getirilirken, "do" fiilinin geçmiş hali olan "did" kullanılır. Örnekler: "Sordum" (asked); "Görmedim" (didn't see); "Gitti mi?" (Did I go). Bazı dillerde, örneğin Mandarin Çincesinde, fiillerin geçmiş zaman formları veya çekimleri yoktur.

Präteritum ve Perfekt'in nasıl ayırt edilebileceğine dair alıştırmalar için aşağıdaki kaynaklar kullanılabilir: Online Kids Academy: Bu platformda, Präteritum ve Perfekt zamanlarını eğlenceli hikayelerle öğrenme ve pratik yapma imkanı bulunmaktadır. AlmancaABC: Bu sitede, örnek cümleler ve bağlamlara göre zaman ayrımını anlamaya yönelik bilgiler mevcuttur. Limasollunaci: Bu kaynakta, Perfekt zamanının oluşumu ve örnek cümleler yer almaktadır. Almanca Öğrenmek: Bu yazıda, Präteritum ve Perfekt arasındaki farklar ve kullanım örnekleri açıklanmıştır. Präteritum ve Perfekt'i ayırt etmek için bazı temel farklar: Kullanım Alanı: Präteritum genellikle yazılı dilde ve resmi metinlerde, Perfekt ise günlük konuşmalarda ve sohbetlerde kullanılır. Zaman Kavramı: Präteritum, olayın geçmişte devam ettiğini belirtirken, Perfekt olayın tamamlandığını ve güncel bir bağlantı olduğunu vurgular.

Belirli geçmiş zaman, bir eylemin doğrudan tecrübe edildiğini veya bilindiğini ifade eder. Belirsiz geçmiş zaman ise bir eylemin geçmişte yapıldığını, ancak ne zaman yapıldığına dair bilgi verilmediğini belirtir.

"Last year" ve "in the last year" ifadeleri anlam bakımından aynıdır; her ikisi de bir önceki yılı ifade eder. "Last year" daha yaygın ve basit bir kullanımdır. "In the last year" ise bir zaman dilimini belirtir ve genellikle "present perfect" zaman kipiyle kullanılır. Örnekler: Last year: "Last year, you helped me out with something, and it's time to repay you" (Geçen yıl bana bir konuda yardım ettin ve şimdi karşılığını verme zamanı). In the last year: "In the last year, I have traveled to many different countries" (Geçen yıl içinde birçok farklı ülkeye seyahat ettim).

Present continuous tense (şimdiki zaman) ile soru sormak için yardımcı fiil olan "be" (am, is, are) başa getirilir. Örnekler: Are you dancing? – Dans ediyor musun? Is she helping you? – Sana yardım ediyor mu? Are they sleeping? – Uyuyorlar mı? Am I sitting in the right chair? – Doğru sandalyede oturuyor muyum? Is Cenk playing football? – Cenk futbol oynuyor mu? Are we going to the party? – Partiye gidiyor muyuz? Olumsuz soru cümlesi kurmak için "am, is, are"den sonra "not" getirilir. Örnekler: Aren’t you going to school? – Okula gitmiyor musun? Isn’t he speaking? – O konuşmuyor mu? Am I not staying at the hotel? – Otelde kalmıyor muyum? Aren’t they playing tennis? – Tenis oynamıyorlar mı? Evet/hayır sorularına kısa veya uzun cevap verilebilir. Kısa cevap örnekleri: "Are you watching TV?" sorusuna: olumlu cevap: "Yes, I am". olumsuz cevap: "No, I’m not". "Are they sleeping?" sorusuna: olumlu cevap: "Yes, they are". olumsuz cevap: "No, they aren’t". "Is he studying?" sorusuna: olumlu cevap: "Yes, he is". olumsuz cevap: "No, he isn’t". "Am I staying at the hotel?" sorusuna: olumlu cevap: "Yes, you are". olumsuz cevap: "No, you aren’t". Wh- soru sormak için soru kelimesiyle başlanır. Örnekler: Why are you carrying an umbrella? (Neden şemsiye taşıyorsun?). Where is he coming? (O nereye geliyor?). How are they flying? (Nasıl uçuyorlar?).

Geniş zaman, aşağıdaki durumlarda kullanılır: Alışkanlıklar ve tekrarlayan eylemler. Genel doğrular ve kalıcı durumlar. Gelecekle ilgili planlar ve zamanlamalar. Varsayımlar ve öneriler. Rica ve istek. Ayrıca, geniş zaman, isim cümlelerinde de kullanılabilir ve bu durumda yüklem görevi yapan isim soylu sözcüğe "-dir" ek-fiili eklenerek oluşturulur.

"Do" ve "did" yardımcı fiillerinin kullanım zamanları: Do: Geniş zaman (simple present) cümlelerinde kullanılır. Olumsuz cümlelerde "do not" (kısaltması "don't") olarak kullanılır. Soru cümlelerinde cümle başına gelir. Did: Geçmiş zaman (simple past) cümlelerinde kullanılır. Soru cümlelerinde cümlenin başında yer alır. Olumsuz cümlelerde "did not" (kısaltması "didn't") olarak kullanılır. Örnekler: Do: "I do the dishes every night after the dinner" (Her akşam yemekten sonra bulaşıkları toplarım). Did: "She did clean her room all by herself without my help" (O odasını benden yardım almadan tamamen kendisi temizledi). Soru cümlesi: "Did you do your chores today?" (Bugün işlerini yaptın mı?).

Will ve would arasındaki temel fark, kullanım alanları ve anlamlarıdır: Will: Gelecek zaman kipiyle anlatılan durumlarda kullanılır. Would: Will'in geçmiş zaman halidir ve daha çok kibarca yapılan istekler, geçmiş alışkanlıklar ve hayali durumlarda kullanılır. Örnekler: Will: "I will go to the market tomorrow" (Yarın markete gideceğim). Would: "Would you like some coffee?" (Biraz kahve ister misiniz?). Ayrıca, "would" şartlı cümlelerde (if clause) de kullanılır.

"Glaube" kelimesi, Almanca'da şimdiki zaman (Präsens) olarak kullanılır. Örneğin, "Ich glaube" (inanıyorum) ifadesi, şimdiki zamanda bir inancı veya düşünceyi ifade eder. Örnek cümleler: - Ich glaube, dass İstanbul eine der interessantesten Städte der Welt ist (İstanbul'un dünyadaki en ilginç şehirlerden biri olduğuna inanıyorum). - Und glaube mir, es gibt einen (İnan bana, bir tane var).

Future simple (gelecek zaman) ve future continuous (gelecek zamanda süreklilik) arasındaki temel fark, eylemlerin zaman aralığına yayılmasıdır: Future simple (gelecek zaman), gelecekte kesin olarak gerçekleşecek veya gerçekleşmeyecek eylemleri ifade eder. Future continuous (gelecek zamanda süreklilik), gelecekte belirli bir zaman aralığında devam edecek eylemleri belirtir. Kullanım ipuçları: Zaman aralığı: Eylem hızlı ve tek seferlikse future simple, daha uzun bir süreyi kapsıyorsa future continuous kullanılır. "-ing" eki: Fiilde "-ing" eki varsa, muhtemelen future continuous; yoksa, muhtemelen future simple kullanılmıştır.

Almanca'da Perfekt ve Präteritum arasındaki fark ve örnek cümleler şu şekildedir: Perfekt: Günlük konuşmalarda ve sohbetlerde kullanılan, daha günlük ve kullanışlı bir geçmiş zaman formudur. Örnek cümle: "Ich habe etwas Neues gelernt" (Ben yeni bir şey öğrendim). Präteritum: Genellikle yazılı dilde, resmi metinlerde, edebi eserlerde ve hikaye anlatımında kullanılan daha formal bir geçmiş zaman yapısıdır. Örnek cümle: "Ich lernte etwas Neues" (Ben yeni bir şey öğrendim). Präteritum ve Perfekt arasındaki farka dair bir diğer örnek: Präteritum: "O, dün gece bir kitap okudu". Perfekt: "O, dün gece bir kitap okumuş". Her iki cümle de geçmişte olmuş bir olayı anlatır, ancak kullanım yerleri farklıdır.

"Mış" kelimesinin İngilizce'de ne zaman kullanıldığına dair bilgi bulunamadı. Ancak, İngilizce'de bağlaçların kullanım amaçları hakkında bilgi verilebilir. İngilizce bağlaçlar, iki cümle, cümlecik veya sözcük grubunu birbirine bağlarken kullanılır. Bazı bağlaç türleri ve kullanım amaçları: Koordine eden bağlaçlar (Coordinating Conjunctions). Neden-sonuç belirten bağlaçlar. Zaman belirten bağlaçlar. Daha fazla bilgi için İngilizce dil bilgisi kaynaklarına başvurulması önerilir.

Gelmek kelimesi, çeşitli durumlarda kullanılır: Ulaşmak, varmak. Getirmek. Oturmaya, ziyarete gitmek. İsabet etmek. Varlığını sürdürmek, yaşamak, intikal etmek. Ortaya çıkmak, doğmak. Belli bir zamana ulaşmak. Mal olmak. İzlemek, takip etmek. Biriyle birlikte gitmek. Ayrıca, geniş zaman kiplerinde de kullanılabilir.

Geniş zaman ve şimdiki zaman arasındaki temel fark, eylemin gerçekleşme zamanıdır. Geniş zaman, genel olarak yapılan eylemleri, alışkanlıkları ve değişmeyen gerçekleri ifade eder. Şimdiki zaman, şu anda yapılan eylemleri ifade eder. Örnekler: Geniş zaman: "Ben her gün okula giderim". Şimdiki zaman: "Ben şu anda ders çalışıyorum".

Almanca zamanları öğrenmek için aşağıdaki yöntemler kullanılabilir: Zaman çizelgeleri kullanmak: Zaman yapılarının mantığını kavramak için basit bir zaman çizelgesi oluşturulabilir. Günlük cümle pratikleri yapmak: Her gün belirli bir zaman yapısı üzerinde çalışarak, o zamana ait cümleler kurulabilir. Film ve diziler izlemek: Farklı zaman yapılarının gerçek diyaloglarda nasıl kullanıldığını gözlemlemek için Almanca film ve diziler izlenebilir. Özel ders almak: Almanca özel dersler, zaman yapılarını daha hızlı ve derinlemesine öğrenmeye yardımcı olabilir. Almanca'da temel zamanlar şunlardır: Präsens (Şimdiki ve Geniş Zaman). Präteritum (Geçmiş Zaman). Perfekt (Mükemmel Zaman). Plusquamperfekt (Kasıtlı Olan Eylemler). Futur I (Gelecek Zaman).

İngilizce zamanları karıştırmamak için şu yöntemler uygulanabilir: Düzenli pratik yapmak. Zaman zarflarını öğrenmek. Cümle yapısını incelemek. Geçmiş, şimdiki ve gelecek zaman örneklerini incelemek. Ayrıca, İngilizce zamanlar hakkında bilgi veren videolar izlemek ve kitaplar okumak da faydalı olabilir.

Rusça'da gelecek zaman iki şekilde oluşturulur: 1. Basit Gelecek Zaman: Gelecekte kesin olarak yapılacak ve sonuca varacak hareketleri ifade eder. Örnek: "Yazın tatile çıkacağım" cümlesi, planlanmış bir tatili ifade ediyorsa basit gelecek zaman kullanılır. Cümle yapısı: Fiilin tamamlanmış ("СВ") hali + şimdiki zaman ekleri. Örnek: "Prochitayu" (okuyacağım). 2. Bileşik Gelecek Zaman: Hareketin yalnızca süreceğini, kesin bir sonuca varmayacağını ifade eder. Örnek: "Yazın tatile çıkacağım" cümlesi, planlanmamış bir düşünceyi ifade ediyorsa bileşik gelecek zaman kullanılır. Cümle yapısı: Yardımcı fiil "olmak" (byt') + fiilin tamamlanmamış ("НСВ") hali. Örnek: "Byluyu chitayu" (okuyacağım). Gelecek zamanda soru sormak için de bileşik gelecek zaman kullanılır.

Study fiili, İngilizce'de çeşitli zaman dilimlerinde kullanılabilir: Şimdiki zaman: "I study", "you study", "he/she/it studies" gibi formlarla kullanılır. Geçmiş zaman: "I studied", "you studied", "he/she/it studied" gibi formlarla kullanılır. Gelecek zaman: "I will study", "you will study", "he/she/it will study" gibi formlarla kullanılır. Ayrıca, Present Continuous (şimdiki zaman ortacı), Present Perfect (yakın geçmiş) ve Future Perfect (gelecekte tamamlanacak eylem) gibi zaman dilimlerinde de kullanılabilir. Fiilin üçüncü hali de ikinci haliyle aynı olup "studied" şeklindedir.