YunusEmre

Yunus Emre, bir mağarada üç kişi ile karşılaşmıştır. Yunus Emre, bu kişilerle selamlaşıp tanıştıktan sonra onları davet etmiş, ancak bu kişilerin omuzlarında heybeleri olmadığını fark etmiştir. Bir gün sıra Yunus Emre'ye gelmiş ve o da dua etmiştir. Bu olay, Yunus Emre'nin Tapduk Emre dergahına geri dönmesine ve mürşidlik döneminin başlamasına yol açmıştır.

"Milk-i bekâdan gelmişem" ifadesi, Yunus Emre'nin bir ilahisinde geçen ve "asıl vatan olan beka mülkünden gelmişim" anlamına gelen bir sözdür. Bu ilahide, insanın asıl vatanının ahiret olduğu ve dünyaya geçici bir süre için gönderildiği ifade edilir. İlahinin ilgili kıtası şu şekildedir: >Milk-i bekâdan gelmişem Fânî cihânı neylerem Ben dost cemâlin görmüşem Hûr-i cinânı neylerem.

Yunus Emre dizisinin 12. bölümünün neden olmadığına dair bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, Yunus Emre dizisinin 12. bölümüne aşağıdaki platformlardan ulaşılabilir: trt1.com.tr. canlidizi12.com.

Çıktım Erik Dalına Anda Yedim Üzümü şiirinin şerhi, şiirdeki her bir beytin tasavvufi ve sembolik anlamlarını açıklar. Bazı beyitlerin şerhi: Birinci beyit: "Çıktım erik dalına, anda yedim üzümü". İkinci beyit: "Bostan ıssı kakıyup der ne yersin kozumu". Şiir, farklı mutasavvıflar tarafından şerh edilmiştir, bunlar arasında Niyâzî-i Mısrî, İsmail Hakkı Bursevî ve İbrahim Hâs bulunur. Şiirin bilinmeyen bir şerhi, Süleymaniye Kütüphanesi'nde "Yûnus Emre'nin Dokuz Beytine Şerh /Haydar Şah" adıyla kayıtlıdır.

Doç. Dr. Yunus Emre, İstanbul Kültür Üniversitesi'nde Siyaset Bilimi alanında öğretim üyesi olarak çalışmaktadır. Ayrıca, 27. Dönem İstanbul Milletvekili olup, TBMM Dışişleri Komisyonu ve Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) üyesidir.

Yunus Emre 24. bölümde yaşanan bazı olaylar şunlardır: Yunus, kuyudan sağ salim kurtulmaya çalışır. Candaroğlu Argun Bey, Tapduk Emre'den yardım ister. Yunus'un dergâhtan kovuluşunun üzerinden uzun bir süre geçmiştir ve onun dönüşü, dergâhta nasıl bir etki yaratacağı merak konusudur. Yunus Emre 24. bölümü aşağıdaki sitelerden izleyebilirsiniz: youtube.com; diziizle.tel; dailymotion.com.

Yunus Emre dizisinin 7. bölümünün neden olmadığına dair bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, Yunus Emre dizisine aşağıdaki kaynaklardan ulaşılabilir: YouTube. TRT1. Diyanet TV.

"Sular Hep Aktı Geçti" şiiri, Yunus Emre'ye aittir.

Yunus Emre Aşkın Yolculuğu dizisinin 32. bölümünde yaşanan bazı olaylar şunlardır: Yunus'un zihni, Zahide'nin ilgisi nedeniyle allak bullak olmuştur ve endişesi had safhaya ulaşmıştır. Yunus, yaşadığı endişeden kurtulmak için Tapduk Emre'ye olanları anlatmak ister ancak başarılı olamaz. Tapduk Emre'yi görmek isteyen sahtekâr genç, Molla Kasım ile birlikte dergâha gelir, af diler ve dergâhta kalmak istediğini belirtir. Molla Kasım, Âdem'den şüphelenir ve bu şüpheleri haklı çıkar. Candaroğlu Argun Bey, avda beğendiği bir bölgeye konak yapmak ister ancak bunun için bölgedeki değirmenciyi ikna etmesi gerekmektedir. Bu bölümün tamamını TRT1'in resmi web sitesinden veya YouTube'dan izleyebilirsiniz.

Yunus Emre Aşkın Yolculuğu 31. bölümde yaşanan bazı olaylar şunlardır: Yunus'un geri dönüşü: Dergahın basılacağını öğrenen Yunus, Konya’dan Nallıhan’a geri döner. Kadı İlyas ile buluşma: Yunus, medreseden arkadaşı Kadı İlyas'ı ziyaret eder. Ahilerle gerilim: Vergilerin artması nedeniyle ahiler, Candaroğlu Argun Bey ve adamlarıyla gergin bir duruma gelir. Zahide'nin ilgisi: Zahide, Yunus'a olan ilgisini belli etmeye başlar, bu durum Yunus'u etkiler. İsmail'in eğitimi: Tapduk Emre, İsmail'i zanaat öğrenmesi için Ahi Mesud'a gönderir.

Yunus Emre, hem Selçuklu hem de Osmanlı döneminde yaşamıştır. 13. yüzyılın ikinci yarısı ile 14. yüzyılın başlarında, Anadolu Selçuklu Devleti'nin yıkılış safhasında ve Osmanlı İmparatorluğu'nun erken dönemlerinde yaşamıştır.

"Aza kanaat etmeyen çoku bulamaz" sözünün kimin olduğu kesin olarak bilinmemektedir. Ancak, bu söz, birçok ayet ve hadisin anlamından ilham alınarak söylenmiş olabilir. Bu söz ile ilişkilendirilen bazı dini metinler şunlardır: Kur'an-ı Kerim'de yer alan "Eğer şükrederseniz artırırım." (İbrahim, 14/7) ayeti. Ahmed b. Hanbel'in Müsned eserinde geçen "Aza şükretmeyen çoğa da şükretmez." hadisi. Ayrıca, bu söz Buldozer'in "Hayat Zor" şarkısında da geçmektedir.

Yunus Emre: Aşkın Yolculuğu dizisinin TRT 1'deki final bölümü 24 Mayıs 2016 tarihinde, 44. bölümde yayınlanmıştır.

"Yunus Emre Aşkın Yolculuğu" dizisinin 16. bölümü, 25 Mart 2016 tarihinde yayınlanmıştır. Bu bilgi, bölümün TRT1'in resmi web sitesinde yer alan yayın tarihi ile doğrulanmıştır.

"Gönül Çalab'ın tahtı, Çalab gönüle baktı, iki cihan bedbahtı, kim gönül yıkar ise" dizeleri, Yunus Emre'nin bir şiirinden bir bölümdür. Gönül Çalab'ın tahtı: "Gönül, Allah'ın ezelî ve ebedî tahtıdır; O'nun baktığı mukaddes bir yerdir" anlamına gelir. Çalab gönüle baktı: Allah'ın, insanın gönlüne baktığını ifade eder. İki cihan bedbahtı: "İki dünyada da mutsuz olan kişi" demektir. Kim gönül yıkar ise: "Kim bir gönlü kırarsa" anlamına gelir. Bu dizeler, insanın içindeki gönlün, Allah'ın tecelli ettiği kutsal bir yer olduğunu ve onu kırmanın büyük bir günah olduğunu vurgular.

Dücane Cündioğlu'nun "erik dalına çıkması" ifadesi, bir derste öğrencilere sorduğu bir soru bağlamında kullanılmıştır. Cündioğlu, bu bağlamda, sözün sadece söylenmiş olmasının bir kıymeti olup olmadığını ve söylenmesi gerekenin nasıl ifade edilmesi gerektiğini sorgulamıştır.

"Gelin Ey Âşıklar Gelin" ilahisinin sözleri Yunus Emre'ye aittir.

"Ben gelmedim dava için, benim işim sevi için" ifadesi, Yunus Emre'nin bir ilahisinden bir beyittir. Bu beytin anlamı şu şekilde açıklanabilir: Dava: Kavga, tartışma. Sevi: Sevgi. Dolayısıyla beytin anlamı, "Ben kavga için gelmedim, benim işim sevgi için" şeklinde ifade edilebilir. Yunus Emre, bu ilahisinde hak âşığı dervişlere mahsus hallerden bahsetse de, sözlerini işitip okuyanlara "Siz dahi böyle olun yahut böyle davranın" makamında nasihatte bulunur.

9. sınıf edebiyat ders kitabında 173. sayfa, farklı içeriklere sahip olabilir. Örneğin, MEB yayınlarına ait 9. sınıf Türk Dili ve Edebiyatı ders kitabında 173. sayfa, "Sanat" adlı metnin yer aldığı bir felsefi metin sayfası olabilir. Ayrıca, 9. sınıf edebiyat ders kitaplarında 173. sayfa, "Kerem ile Aslı" hikâyesindeki şiirlerin metne katkısı, Yunus Emre'nin ilahisindeki dizelerin kümelenmesi ve bu kümelenmenin şiirin anlamına etkisi gibi konuları da içerebilir. Daha fazla bilgi için, kullanılan ders kitabının yayınevine ve içeriğine göre detaylı inceleme yapılması önerilir.

"Ya gonca gül yahut diken, narın da hoş nurun da hoş" ifadesi, İbrahim Tennuri'nin bir şiirinde geçen ve "Kahrın da hoş, lütfun da hoş" beytinin bir parçasıdır. Bu beytin anlamı şu şekilde açıklanabilir: Gonca gül ve diken: Güzel şeyler de acı verici şeyler de hoştur. Nâr ve nûr: Cehennem ateşi de cennet nuru da güzeldir. Bu sözler, Allah'tan gelen her şeyin kabul edilmesi ve O'nun rızasını kazanmanın önemi vurgulanır.