Yerçekimi

Ağırlık ve yerçekimi kuvveti aynı şeyler değildir, ancak birbirleriyle ilişkilidir. Yerçekimi kuvveti, bir gezegenin üzerinde bulunan cismin kütlesine uyguladığı kütle çekim kuvvetidir. Ağırlık ise, bir cisme etki eden yerçekimi kuvvetinin büyüklüğünü ifade eder.

"İhtiyar Adam" (Shal) filmi, Kazakistan'da çekilmiştir.

Astronotların kütlesi değişmez, çünkü kütle, cismin içerdiği madde miktarı olup, bulunduğu yere göre değişmeyen bir büyüklüktür. Ağırlıkları ise farklı gezegenlerde değişir, çünkü ağırlık, bir cisme etki eden yerçekimi kuvvetidir ve bu kuvvet, gezegenin kütlesine bağlı olarak farklılık gösterir.

Evet, "Büyük G" yerçekimi sabitini ifade eder.

Yerçekimi, kütlesi olan tüm nesneler arasında var olan çekici bir kuvvettir. Bu kuvvetin varlığı, iki temel nedenden kaynaklanır: 1. Isaac Newton'un Kütle Çekim Yasası: Newton'a göre, iki kütle arasında doğrudan kütleleriyle orantılı ve mesafenin karesiyle ters orantılı bir çekim gücü vardır. 2. Albert Einstein'ın Genel Görelilik Kuramı: Einstein'a göre, yerçekimi, uzay ve zamanın bükülmesi olarak tanımlanır.

Ağırlık ve kütle, konuma göre farklı nedenlerle değişir: Ağırlık, bir cisme etki eden yer çekimi kuvvetinin büyüklüğünü ifade eder ve bulunduğu yere göre değişir. Kütle ise bir cismin içerdiği madde miktarıdır ve değişmez.

Yerçekimi ve ağırlık arasındaki temel farklar şunlardır: 1. Yerçekimi: Cisimleri Dünya'nın merkezine doğru çeken kuvvettir. 2. Ağırlık: Cisimlere etki eden yerçekimi kuvvetinin büyüklüğüdür. Özetle, yerçekimi bir kuvvet iken, ağırlık bu kuvvetin cisme uyguladığı etkidir ve bulunduğu konuma göre değişir.

Büyük G ve küçük g farkının fizikteki anlamları şöyledir: - Küçük g, yerçekimini ifade etmek için kullanılır. - Büyük G ise ağırlık olarak kullanılır ve Newton'un yerçekimi sabitini temsil eder, yaklaşık olarak 6,67 x 10⁻¹¹ N m²/kg² değerindedir.

Şakül, ucunda konik bir ağırlık bağlı olan ve dikey yüzeylerin yer küreye tam olarak dik bir doğrultuda yapılabilmesi için kullanılan bir alettir. Başlıca kullanım alanları: - İnşaat sektörü: Duvarların ve diğer dikey yapıların doğru şekilde örülmesi veya yerleştirilmesi için. - Yer ölçümü: Uzayda bir noktanın yerçekimine göre dikey konumunu belirlemek için.

Dünya'nın gerçek küre olduğunu anlamamıza yardımcı olan bazı kanıtlar şunlardır: 1. Ufuk Çizgisi: Dünya düz olsaydı, ufukta hiçbir engel yokken çok daha uzakları görebilirdik. 2. Gün Batımı: Güneş, yüksek bir yerden ufukta kaybolduğunda, daha sonra tekrar görünür. 3. Gölgeler: Dünya'nın farklı yerlerinde iki aynı nesnenin gölgesinin uzunluğu farklıdır. 4. Ay Tutulması: Ay'a Dünya'nın gölgesi düştüğünde, gölgenin yuvarlak olduğu görülür. 5. Yerçekimi: Nesneleri kütle merkezine doğru çeken yerçekimi kuvveti, Dünya'nın küresel şeklini destekler. 6. Uydu Görüntüleri: Uzaydan çekilen fotoğraflar, Dünya'nın tamamen yuvarlak olduğunu açıkça gösterir.

Kütle değişmez, ağırlık değişir çünkü: - Kütle, bir cismin sahip olduğu madde miktarını ifade eder ve bu miktar, cismin konumu veya dış etkenler ne olursa olsun sabit kalır. - Ağırlık ise, kütleye etki eden yer çekimi kuvvetinin büyüklüğünü ifade eder.

"Hoş Geldin Yabancı" (Welcome the Stranger) filmi, ABD'de çekilmiştir.

Potansiyel enerji, iki ana durumda artar: 1. Cismin yüksekliği arttığında: Bir cisim yer yüzeyinden ne kadar yükseğe çıkarsa, potansiyel enerjisi o kadar artar. 2. Cismin kütlesi arttığında: Aynı yükseklikte daha ağır bir cisim, daha fazla yerçekimi potansiyel enerjisine sahip olur.

Uzaydaki en büyük sorunlardan biri uzay kirliliği olarak kabul edilir. Uzay kirliliği, uzaya gönderilen ve işlevini tamamladıktan sonra yörüngede bırakılan uydu ve diğer uzay cisimlerinin birikmesiyle oluşur. Diğer önemli uzay sorunları arasında yerçekimsiz ortamın insan vücudu üzerindeki etkileri ve Ay tozunun uzay görevleri üzerindeki olumsuz etkileri bulunur.

Aynı yükseklikten bırakılan farklı kütleli cisimlerin yere çarpma süreleri havanın sürtünme katsayısı ihmal edilirse aynıdır. Ancak, gerçek hayatta hava direnci gibi faktörler nedeniyle hafif cisimler daha yavaş düşerken, ağır cisimler daha hızlı düşebilir.

Dünya haritasının yuvarlak olmasının nedeni, Dünya'nın kendisinin yuvarlak olmasıdır. Bu durum, yerçekimi ve Dünya'nın oluşum süreci ile ilgilidir.

Kutuplarda ağırlık daha fazladır çünkü yer çekimi kuvveti, Dünya'nın merkezine yaklaştıkça artar.

Ekvator ve kutuplarda ağırlık farklıdır çünkü Dünya'nın geoid şekli nedeniyle yer çekimi kuvveti bu iki bölgede değişiklik gösterir. - Kutuplar, Dünya'nın merkezine daha yakın olduğu için yer çekimi kuvveti daha fazladır ve bu nedenle kutuplardaki ağırlık daha yüksektir. - Ekvator ise daha şişkin bir yapıya sahip olduğu için merkezden daha uzaktır ve yer çekimi kuvveti daha az olur, bu da ekvatordaki ağırlığın daha düşük olmasına neden olur.

Yer çekimi kuvveti hesaplanırken Newton'un evrensel çekim kanunu kullanılır ve bu formül şu şekildedir: F = G (m1 m2) / r². Burada: - F: Yer çekimi kuvveti; - G: Evrensel gravitasyon sabiti (6,673 x 10⁻¹¹ Nm²/kg²); - m1 ve m2: Cisimlerin kütleleri; - r: Cisimlerin merkezleri arasındaki mesafe.

Yüksekten bırakılan bir cismin yere çarpma hızı, yerçekimi ivmesine ve cismin düştüğü yüksekliğe bağlıdır. Ayrıca, hava direnci de bu hızı etkileyebilir; hava direncinin ihmal edildiği ideal ortamlarda tüm cisimler aynı hızda yere düşer.