YaşarKemal

Yaşar Kemal'in Cumhuriyet'teki ilk yazısı, "Diyarbakır'daki Göçmen Köylerini Gezerken Neler Gördüm?" başlıklı yazıdır. Bu yazı, 1951 yılında yayımlanmıştır. Yazının tamamına aşağıdaki kaynaklardan ulaşılabilir: cumhuriyet.com.tr; haber.sol.org.tr.

Sıcak hikayeler, genellikle romantik, duygusal veya hayal gücüne dayalı konuları işler. Örneğin, "Kızın Biri Geldi, Tanıştı" başlıklı hikaye, tesadüfen tanışan iki insanın tutkulu ve heyecan verici aşkını konu alır. Ayrıca, sıcak hikayeler macera, gizem veya komedi gibi farklı türlerde de olabilir.

"Kitap, karanlık ve aydınlık arasındaki çizgidir" sözünün kime ait olduğu bulunamadı. Ancak, karanlık ve aydınlık ile ilgili bazı sözler şunlardır: "Karanlığın Aydınlanma Çağı" - Erhan Fırat Hayta. "Işık Karanlığı Boğarken" - M. Fethullah Gülen Hocaefendi. "Aydınlık yolu herkes bulur, mesele karanlık yolda ışık aramak" - Necip Fazıl Kısakürek. "Karanlığı aydınlıktan yalnız körler ayırt edemez" - Şeyh Sadi Şirazi.

Yaşar Kemal'in "Yağmurcuk Kuşu" romanında "yerdekilerin ahı tuttu" ifadesinin ne anlama geldiğine dair bilgi bulunamadı. Ancak, romanın genel konusu hakkında bilgi verilebilir. "Yağmurcuk Kuşu", Yaşar Kemal'in kendi geçmişinden yola çıkarak kaleme aldığı Kimsecik üçlemesinin ilk romanıdır. Ayrıca, Yaşar Kemal'in eserlerinde Ermeni geçmişine sık sık atıfta bulunduğu ve bu bağlamda bazı eleştirel ifadeler kullandığı bilinmektedir.

Yaşar Kemal'in "Kuşlar da Gitti" romanı, 12 yaş ve üzeri okuyucular için uygundur. Eser, insan sevgisi ve şiir dolu bir anlatımla, İstanbul'un çürüyen ve kirlenen yüzünün yanı sıra insanlığın yok oluşunu da ele alır. Özetle: - Yaş Aralığı: 12 yaş ve üzeri - Konu: İstanbul'da kuş avcılığı ve insanlığın yok oluşu - Temalar: İnsan sevgisi, şiir, toplumsal eleştiri

Yaşar Kemal, Anavarza'yı özellikle İnce Memed ve Yılanı Öldürseler gibi romanlarında ele almıştır. Anavarza'da anlattığı bazı konular: Anavarza Kalesi: Kalenin kayalıklarını, bu kayalıkların kokusunu ve orada yaşanan olayları betimlemiştir. Efsane: Anavarza Kalesi ile ilgili, bir kızın sevdiği kişiye su getiremediği için kendini kayalıklardan atmasını anlatan efsaneyi aktarmıştır. Doğa ve Coğrafya: Çukurova'nın doğal güzelliklerini, özellikle de Anavarza çevresindeki bitki örtüsünü ve hayvanları tanımlamıştır. Ayrıca, Yaşar Kemal, Anavarza'yı Çukurova'nın sembolü olarak görmüş ve bu bölgeyi romanları için bir vatan olarak tanımlamıştır.

"O iyi insanlar, o güzel atlara binip çekip gittiler. Demirin tuncuna, insanın piçine kaldık" sözü, Yaşar Kemal'e aittir. Bu söz, Yaşar Kemal'in "Demirciler Çarşısı Cinayeti" adlı romanının hem başlangıcı hem de bitişi olarak kullanılmıştır.

Yaşar Kemal'in "İnce Memed" roman serisinin tamamlanması 32 yıl sürmüştür. İlk roman 1955 yılında yayımlanmış, son roman ise 1987 yılında tamamlanmıştır.

Yaşar Kemal'in "Yalnızlık" şiirini neden yazdığına dair kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak, şairin bu eseri gençlik yıllarında kaleme aldığı ve yaşamındaki zorlukların, özellikle 4 yaşındayken babasının gözlerinin önünde öldürülmesi gibi olayların, üzerinde derin bir etki bıraktığı bilinmektedir. Şiirde, insanın doğa ile iç içe geçen yalnızlığı ve insanların varlığına rağmen dünyanın ıssızlığı etkileyici bir şekilde ifade edilmiştir.

Yaşar Kemal'in "Yalnızlık" adlı şiiri, yalnızlık duygusunu çeşitli doğa ve insan imgeleri aracılığıyla betimler. Şiirde öne çıkan temalar: İzole edilmiş mekân: "Kuş uçmaz, kervan geçmez bir yerdesin" ifadesi, yalnızlığın yoğun bir şekilde hissedildiği bir mekânı tanımlar. Doğa ve insan ilişkisi: Doğa unsurları (su, yol, dağ, ağaç ve bulutlar) insana ilişkin bir anlam kazanarak yalnızlık duygusunu güçlendirir. İçsel çatışma: "Elin adamı ne anlar senden?" ifadesi, yabancılaşma ve anlaşılmama hissini yansıtır. Yalnızlığın istilası: Yalnızlık, bir yerden başka bir yere kaçma çabasına rağmen kaçınılmaz bir şekilde geri gelir. Çaresizlik ve istek: "Başka ne gelir elden?" ifadesi çaresiz bir durumu, "Tanrı kimsenin başına vermesin böyle bir yalnızlığı!" dileği ise yalnızlığa duyulan isteksizliği ve çaresizliği vurgular.

"Ağrı Güzeli" eseri, Bünyamin Doğruer tarafından yazılmıştır. Ayrıca, "Ağrı'nın Güzeli" adlı bir şarkı Çoban Ali tarafından seslendirilmiştir.

Yaşar Kemal'in Anadolu köylüsünün zorluklarını anlatan bazı romanları şunlardır: "İnce Memed" Serisi. "Dağın Öte Yüzü" Üçlemesi. "Orta Direk".

“Karıncanın Su İçtiği” kitabı, Yaşar Kemal tarafından yazılmış ve Bir Ada Hikayesi serisinin ikinci kitabını oluşturmaktadır. Roman, I. Dünya Savaşı ve sonrasındaki dönemlerde Karadeniz ve diğer Anadolu bölgelerinde yaşayan insanların yapmış oldukları göçleri konu almaktadır. Kitabın adı, bir Karadeniz deyimi olan “deniz, o kadar durgundu ki karıncalar su içerdi” deyiminden gelmektedir.

Evet, İnce Memed 1. ve 2. kitaplar birbirine bağlıdır. İnce Memed serisi, Yaşar Kemal'in dört ciltlik roman serisinin ilk iki kitabıdır ve aynı hikayeyi devam ettirir. Özetle, İnce Memed 1. kitapta, köylülerine eziyet eden Abdi Ağa'nın zulmünden kaçan İnce Memed'in dağlara sığınması ve burada gerilla savaşı vererek adaleti sağlama mücadelesi anlatılır.

Yaşar Kemal'e başlamak için "İnce Memed" serisi önerilir.

"Yer Demir Gök Bakır" romanı, Yaşar Kemal'in "Dağın Öte Yüzü" adlı üçlemesinin ikinci kitabı olarak yazılmıştır. Dolayısıyla, "Yer Demir Gök Bakır"ın bir üçlemenin parçası olmasının nedeni, bu romanın serinin devamı niteliğinde olması ve bütünlük sağlayan bir hikaye anlatmasıdır.

Yaşar Kemal'in "Bebek" öyküsü, Gökçedam köyünde geçmektedir.

Yaşar Kemal'in Nobel Edebiyat Ödülü'nü alamamasının birkaç nedeni olduğu düşünülmektedir: 1. Lobi Faaliyetleri: Avrupa'da lobi faaliyetleri yürüten bazı dernekler ve kişiler, Yaşar Kemal'in muhalif bir yazar olmadığını ve Nobel'i hak etmediğini savunmuşlardır. 2. Siyasi ve Ucuz Medya Beklentileri: Tarihçi yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı, Yaşar Kemal'in edebiyat ve kültür alanında önemli eserler ürettiğini ancak bugünkü medyayı ve ucuz siyasi hareketleri tatmin edecek bir yazar olmadığını belirtmiştir. 3. Türk ve Kürt Propagandası: Zülfü Livaneli'nin kitabında yer alan bilgilere göre, bazı Türkler ve Kürt gruplar Yaşar Kemal aleyhine propaganda yaparak onun Nobel almasını engellemişlerdir.

“Dünya on binlerce çiçekli bir kültür bahçesidir” sözü Yaşar Kemal'e aittir.

Yaşar Kemal'in "Keçi" adlı hikayesi, Sarı Sıcak adlı hikaye kitabında yer almaktadır. Hikayede, Mehmet adlı bir adamın, tarlada çalışmak zorunda olan oğlu Osman'ın hikayesi anlatılmaktadır. Olaylar, bunaltıcı bir yaz gecesinde geçer ve ertesi gün kahramanın tarladan eve gelmesiyle biter.