Vasiyetname

Vasiyeti tenfiz lehdarı, vasiyetnamede belirtilen şartların yerine getirilmesi için mirasçılar veya vasiyet alacaklıları olabilir. Mirasçılar, vasiyetnamede lehine hüküm bulunan kişiler, vasiyetnamenin uygulanmasını talep edebilirler. Vasiyet alacaklıları, kendilerine belirli bir mal veya hak bırakılan kişiler, bu hakkın teslimi için dava açabilirler.

Üvey torunlar, üvey anneden doğrudan miras alamazlar, çünkü kan bağı olmayan üvey aile üyeleri yasal mirasçılar arasında yer almaz. Ancak, miras bırakan kişi vasiyetname yoluyla üvey torunlarına mal bırakabilir ve bu durumda vasiyet edilen mal, mirasçılar arasında paylaşılırken dikkate alınır.

Vasiyetname, mahkeme kararıyla iptal edilmedikçe süresiz olarak geçerlidir.

Miras konusu, bir kişinin ölümü ile birlikte malvarlığının yakınlarına ve varsa vasiyeti ile belirlediği kişilere geçmesidir. Miras hukukunun temel kavramları şunlardır: Mirasbırakan (muris): Ölümü ile malvarlığının hukuki durumunun düzenlendiği kişidir. Mirasçı: Mirasbırakanın terekesi üzerinde hak sahibi olan, yasal veya atanmış kişiler. Tereke: Mirasbırakanın malvarlığının tamamı, hak ve borçları. Vasiyetname: Mirasbırakanın ölümünden sonra yapılmasını istediği şeylerin yazılı olduğu belge. Miras paylaşımı, anlaşmazlık durumunda mahkemeye başvurarak miras paylaşımı davası açılarak gerçekleştirilir.

Evet, noterden vasiyetname ile mirasçı atanabilir. Vasiyetname, üç farklı şekilde düzenlenebilir ve bunlardan biri resmi vasiyetnamedir: 1. Resmi vasiyetname. 2. El yazılı vasiyetname. 3. Sözlü vasiyetname.

Vasiyetnamenin tenkisi davası, miras bırakanın son ikametgahının bağlı bulunduğu Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılır.

Mirasçılar, aşağıdaki hallerde hak iddia edebilirler: 1. Miras Payının Eksik Verilmesi veya Gizlenmesi: Mirasçılar, kendilerine eksik pay verildiğini veya bazı varlıkların gizlendiğini düşündüklerinde dava açabilirler. 2. Vasiyetnamenin Geçersiz Olması: Vasiyetnamenin hukuka aykırı düzenlendiğini veya miras bırakanın iradesini yansıtmadığını iddia ederek vasiyetnamenin iptali için dava açılabilir. 3. Miras Bırakanın Akıl Sağlığı: Miras bırakanın vasiyet veya miras paylaştırma sırasında akıl sağlığının yerinde olmadığı iddia edilirse, bu durum mahkemeye taşınabilir. 4. Mirasın Paylaşımı Konusunda Anlaşmazlık: Mirasçılar arasında mal paylaşımı konusunda anlaşmazlık varsa, mahkemeye başvurarak adil bir paylaşım talep edilebilir. 5. Hile veya Dolandırıcılık: Miras paylaşım sürecinde mirasçılar arasında dolandırıcılık, belgede sahtecilik veya mal kaçırma şüphesi ortaya çıkarsa, bu durumların iptali için dava açılabilir. 6. Reddi Miras Kararının İptali: Mirası reddeden bir mirasçı, daha sonra bu kararını geri almak isterse, reddi miras kararının iptali için dava açabilir. 7. Mirasçılık Belgesinin İptali: Mirasçılık belgesinin hatalı düzenlendiği veya geçersiz olduğu iddia edilirse, bu belgenin iptali için mahkemeye başvurulabilir.

Dededen mal kalmamasının sebebi, miras hukukunun öncelik sıralaması ve vasiyetname gibi faktörlerdir. 1. Yasal Mirasçılar: Bir kişinin ölümü durumunda, mal varlığı öncelikle yasal mirasçılarına geçer. 2. Vasiyetname: Dede, mallarını vasiyetname ile belirli kişilere bırakabilir. Bu durumlar, İslam hukuku ve Türk Medeni Kanunu'na göre belirlenmiştir.

Hattuşa'da bulunan vasiyetname, I. Hattuşili'ye aittir.

Mirastan çıkarma (iskat) sebebinin vasiyetnameye yazılmaması durumunda, çıkarma işlemi geçersiz olur. Türk Medeni Kanunu'na göre, mirastan çıkarma ancak mirasbırakanın ölüme bağlı tasarrufunda (vasiyetname veya miras sözleşmesi) çıkarma sebebini açıkça belirtmesi halinde mümkündür.

Miras hukukunun pratik konuları şunlardır: 1. Yasal ve Atanmış Mirasçılar: Miras bırakan kişinin kan hısımları, eşi ve devletin yasal mirasçılığı ile vasiyetname veya miras sözleşmesi ile belirlenen atanmış mirasçılar. 2. Miras Paylaşımı: Mirasın yasal oranlara göre paylaştırılması ve tenkis davaları. 3. Vasiyetname ve Miras Sözleşmeleri: Kişilerin sağlığında malvarlığıyla ilgili özel düzenlemeleri. 4. Mirasçılık Belgesi (Veraset İlamı): Mirasçılar arasında hak sahipliğini gösteren belge. 5. Mirasın Reddi: Borçlu bir mirası kabul etmek istemeyen mirasçıların yasal hakkı. 6. Tenkis ve İstihkak Davaları: Saklı paya tecavüz edilmesi veya mirasçılık hakkına yönelik itirazlar. Bu konularda uzman bir avukattan destek almak, miras konularında yaşanabilecek karmaşık durumlarda önemlidir.

Vasiyette lehtar ve borçlu şu şekilde tanımlanır: 1. Lehtar: Belirli mal bırakma vasiyetinde, lehine mal veya hak bırakılan kişidir. 2. Borçlu: Vasiyet konusu malın teslimini veya hakkın devrini yerine getirmekle yükümlü olan kişidir.

Vasiyetnamede mirastan çıkarma (mirastan ıskat) şu şekilde yazılır: 1. El Yazılı Vasiyetname: Miras bırakan, kendi el yazısıyla yazıp imzaladığı bir vasiyetname ile mirasçısını çıkarma kararını belirtir. 2. Resmi Vasiyetname: Noter veya yetkili bir memur huzurunda düzenlenir. 3. Miras Sözleşmesi: Miras bırakan ve mirasçı arasında yapılan bir anlaşma ile mirasçılıktan çıkarma kararı alınabilir. Şartlar ve Gerekçeler: - Sebep Gösterme: Miras bırakan, çıkarma sebebini vasiyetnamede açıkça belirtmelidir. - Kesin İrade: Mirasçının mirastan çıkarılması kesin bir dille ifade edilmelidir. Geçerlilik: Vasiyetnamenin geçerli olabilmesi için miras bırakanın akıl sağlığı yerinde olmalı ve imza atma yeteneğine sahip olmalıdır.

Mirasçıya bağış yapmak için aşağıdaki adımlar izlenmelidir: 1. Resmi Vasiyetname Hazırlama: Bağış yapacak kişi, noter huzurunda iki tanığın katılımıyla resmi vasiyetname hazırlamalıdır. 2. Sağlık Raporu: Vasiyetnamenin geçerli olabilmesi için miras bırakanın "akli melekeleri yerindedir" ibaresini içeren bir sağlık raporuna sahip olması gerekmektedir. 3. Teslim ve Tescil: Vasiyetname, notere teslim edilmeli ve ardından tapu sicilinde tescil edilmelidir. Dikkat Edilmesi Gerekenler: Mirasçının saklı pay hakları korunmalıdır; yani yasal mirasçıların miras üzerindeki hakları ihlal edilmemelidir.

Mirasçılık belgesinde yer alanlar, Türk Medeni Kanunu'na göre iki ana grupta toplanabilir: 1. Yasal Mirasçılar: Kan bağına dayalı olarak belirlenen mirasçılardır ve şu şekilde sıralanır: - Miras bırakanın çocukları ve torunları; - Anne, baba ve onların altsoyu (kardeşler, yeğenler); - Büyükanne ve büyükbaba ile onların altsoyu (amcalar, halalar, teyzeler). 2. Atanmış Mirasçılar: Miras bırakanın vasiyetname veya miras sözleşmesi ile belirlediği mirasçılardır. Ayrıca, sağ kalan eş de mirasçı olarak mirasçılık belgesinde yer alır.

Vasiyetnamenin açılması için teslimden itibaren bir ay süre belirlenmiştir.

Ölüme bağlı tasarruflarda şekil şartları şunlardır: 1. Fiil Ehliyeti: Tasarrufta bulunan kişinin ayırt etme gücüne sahip ve ergin olması, ayrıca kısıtlılık halinin bulunmaması gerekir. 2. Şekil Şartı: Vasiyetnamenin el yazılı, resmi veya istisnai hallerde sözlü olarak yapılması gerekir. 3. Hukuka Uygunluk: Ölüme bağlı tasarruf, yasal sınırlara uygun olmalı ve saklı paylara zarar vermemelidir. Özel şekil şartları her bir ölüme bağlı tasarruf türüne göre değişir: - El Yazılı Vasiyetname: Vasiyetin yapıldığı yılın, ayın ve günün gösterilmesi, başından sonuna kadar miras bırakanın el yazısıyla yazılması ve imzalanması gerekir. - Resmi Vasiyetname: Noter veya sulh hakimi huzurunda düzenlenmeli, tanıkların da yer alması zorunludur. - Sözlü Vasiyetname: Olağanüstü hallerde, iki tanık huzurunda sözlü olarak yapılabilir ve belirli süre içinde yazıya dökülmelidir.

Vasiyeti iptal eden mirasçı, iptal edilen vasiyetnameden yararlanan kişilere karşı sorumludur. Bu kişiler, vasiyet alacaklısı, yasal veya atanmış mirasçılar, vasiyeti yerine getirme görevlisi gibi vasiyetnameyle menfaat elde eden herkes olabilir.

Vasiyetnamenin tenfizi davası, mirasbırakanın ölümünden sonra, vasiyetnamenin açılması işleminden sonra açılabilir. Bu dava, herhangi bir süreye tabi olmamakla birlikte, mirasçılar arasındaki hak kaybını engellemek adına miras paylaşımı yapılmadan önce açılması tavsiye edilir. Ayrıca, vasiyetnamenin tenfizi davası açmak için 10 yıllık hak düşürücü süre bulunmaktadır; bu süre, vasiyetnamenin açılmasından itibaren işlemeye başlar.

Vasiyetnamenin tenfizi ve tapu tescili süreci, davanın karmaşıklığına ve mahkemenin iş yoğunluğuna bağlı olarak ortalama 6 ay ile 2 yıl arasında sürebilir. Bu süreç, vasiyetnamenin tenfizi davasının açılması, mahkeme kararının kesinleşmesi ve ardından tapu müdürlüğüne başvuru yapılmasını içerir.