Türküler

Aşık Halil'in Suriye türküsünün hikayesi hakkında doğrudan bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak, "Halil İbrahim" adıyla anılan iki farklı türkü hikayesi mevcuttur: 1. Halil İbrahim Türküsü: Bu türkü, sevgi dolu bir çoban olan Halil İbrahim'in hikayesini anlatır. 2. Çökertme Türküsü: Bu türkü ise Muğla, Bodrum bölgesinde geçer ve Halil'im Ballad olarak da bilinir.

"Ankara'da Yedim Taze Meyvayı" türküsünün hikayesi, Keskinli Sefer Ceyhan isimli bir gencin yaşam öyküsüne dayanmaktadır. Olayların özeti şu şekildedir: - Sefer, Ankara'nın Keskin kazasının Cinaliuşağı köyünde 1921 yılında dünyaya gelmiştir. - Evlendikten kısa bir süre sonra tüberküloz hastalığına yakalanır ve askere alınmaz. - Memleket memleket gezip, doktor doktor dolaştırılan Sefer, hastalığına çare bulamaz ve 20 Haziran 1942 tarihinde ölür. Ağıt, akrabalarından Kerem Ceyhan tarafından söylenir ve Keskinli Hacı Taşan tarafından plağa okunur.

Engin Nurşani, gırtlak kanseri nedeniyle 36 yaşında hayatını kaybetti. Türkülerini söyleyenler arasında ise cenaze töreninde Erdal Erzincan ve diğer halk müziği sanatçıları yer aldı.

Ruhi Su'nun "El Kapıları" albümü, halk türkülerini ve Cumhuriyet dönemindeki toplumsal olayları ele almaktadır. Albümde yer alan şarkılar, Osmanlı İmparatorluğu döneminde Yemen'de süren askerlik ve yurt dışına giden işçilerin yaşamı gibi konuları işlemektedir.

"Burası da Aspat Değil Halilim" türküsü, Muğla-Bodrum yöresine aittir.

"Altın tabakta bal var" ifadesi, Türk halk kültüründe bekâret sembolünü temsil eden bir türkü sözünden gelmektedir. Hikayesi şu şekildedir: Bir türküde geçen bu dizelerde, balın bulunduğu altın tabak, raf ve testi/bardak kırma ritüelleri, cinsel ilişkiyi ve bekâretin kaybedilmesini simgelemektedir.

Hatay'da meşhur olan bazı türküler şunlardır: 1. "Vardım Baktım Süt Pişirmiş". 2. "Şu Karşıki Dağda Kar Var Duman Yok". 3. "Altın Tasta Gül Kuruttum". 4. "Tütüncüden Tütün Aldım Yüz Dirhem". 5. "Gül Kuruttum". Ayrıca, "Aman Aman Bağdatlı" ve "Pınara Vurdum Kazmayı" gibi türküler de Hatay yöresine aittir.

Çavdır yöresine ait bazı türküler şunlardır: 1. "Şu Çavdır'ın Hanları". Sözleri şu şekildedir: > "Şu Çavdır’ın hanları > Haydi parıldıyor camları > Kahrolası Feridun Bey > Aman nasıl kıydın canları". 2. "Serenler". 3. "Sarı Zeybek". Bu türküler, Burdur ve çevresindeki yörelerde de yaygın olarak bilinmektedir.

"Mevlam Birçok Dert Vermiş" türküsü, Malatya yöresine aittir.

"Geceler Kara Tren" hikayesinin iki farklı versiyonu bulunmaktadır: 1. Birinci Dünya Savaşı Dönemi Hikayesi: "Kara Tren" türküsü, Birinci Dünya Savaşı sırasında yazılmıştır. 2. Masal Hikayesi: Bu hikaye, uzak bir köyde yaşayan Ali'nin annesinin ona anlattığı bir masaldan türemiştir.

"Nenni Bebek" türküsü, Elazığ yöresine aittir.

"Etek Sarı Sen Etekten Sarısın" türküsünün hikayesi, aşık olan bir kişinin, gördüğü sarışın ve sarı etek giyen bir kadına olan duygularını anlatır. Hikayeye göre, aşık olan kişi, kadının tülbendinin altından savrulan sarı saçlarını ve beyaz tenini görünce ona aşık olur.

Eski türküleri birçok farklı sanatçı seslendirmektedir. İşte bazı örnekler: Celal Yarıcı: "Nostalji Eski Türküler / Sinemmi" adlı albümde çeşitli türküleri seslendirmiştir. Neşet Ertaş: "Bozkırın Tezenesi" olarak anılan Ertaş, birçok unutulmaz türkünün bestecisi ve yorumcusudur. Musa Eroğlu: "Mihriban" gibi türküleriyle tanınır. Yavuz Bingöl: "Sarı Gelin" gibi türküleri seslendirmiştir. Selda Bağcan: "Yiğidim Aslanım" gibi türküleriyle bilinir.

"Hangi Bağın Bağbanısan Gülüsen" türküsünün sözleri Celal Güzelses'e aittir.

Çanakkale Türküsü'nün sözleri şu şekildedir: > Çanakkale içinde aynalı çarşı > Ana ben gidiyom düşmana karşı, off, gençliğim eyvah! > Çanakkale köprüsü dardır geçilmez > Al kan olmuş suları bir tas içilmez, off, gençliğim eyvah! > > Çanakkale'den çıktım yan basa basa > Ciğerlerim çürüdü kan kusa kusa, off, gençliğim eyvah! > Çanakkale'den çıktım başım selamet > Anafarta'ya varmadan koptu kıyamet, off, gençliğim eyvah! > > Çanakkale içinde vurdular beni > Ölmeden mezara koydular beni, off, gençliğim eyvah! > Çanakkale içinde bir uzun selvi > Kimimiz nişanlı, kimimiz evli, off, gençliğim eyvah! > Çanakkale içinde bir kırık testi > Analar babalar ümidi kesti, off, gençliğim eyvah!.

Tatar türkülerini çeşitli sanatçılar söylemektedir. Bunlardan bazıları: Sabriye Erecepova: Kırım Tatar türkülerini seslendiren bir sanatçıdır. İsmail Kurtumer: Kırım Tatar halk türkülerini yeniden yorumlayan bir Kırım Tatar sanatçısıdır. Ukrayna Silahlı Kuvvetleri Onurlu Akademik Şarkı ve Dans Topluluğu: Kırım Tatar marşını seslendiren bir topluluktur.

Aysun Taşçeşme'nin "Bacadan" adlı parçası, "Roman Havası" türünde bir eserdir.

"Ak Taş Diye Belediğim" türküsünün hikayesi Anadolu'da çocuğun ailenin devamı için önemini anlatır. Hikayeye göre, yüzyıllar önce Anadolu'da bir Türk Beyi sevdiği bir kızla evlenir. Bey'in eski karısı, üzüntüden dağlara çıkar ve bir dereden geçerken uzunca bir ak taş bulur. Türkünün sözleri şu şekildedir: > Ak taş diye belediğim > Tülbendime doladığım > Tanrıdan dilek dilediğim > Mevlam şu taşa bir can ver.

"İğdenin Daline Bastım" türküsü, güvey giydirme havası olarak da bilinir.

Rebetika türküleri, 19. yüzyılın sonlarında ortaya çıkan ve 20. yüzyılın üçüncü dekadasına kadar gelişen Yunan kentsel laika şarkılarıdır. İşte bazı rebetika türküleri: "Sarı Meleğim" – Orhan Osman; "Yapma Bana Çiftetelli" – Orhan Osman; "Marika" – Orhan Osman; "Fırtına" – Orhan Osman; "Manoli" – Orhan Osman; "Meraklis" – Orhan Osman; "To Yelekaki" – Orhan Osman; "Nazlı" – Orhan Osman; "Eski Sofralar" – Orhan Osman; "Elenitsa" – Orhan Osman.