Türkü

"Pir Sultanım" türküsünü kimin söylediği hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, Pir Sultan Abdal'a ait deyiş ve türküler söyleyen bazı sanatçılar şunlardır: Aşık Gülabi. Musa Eroğlu. Ayrıca, Pir Sultan Abdal'a ait birçok deyiş ve türkü, çeşitli sanatçılar tarafından yorumlanmıştır.

"Şu Metrisin Önü" şarkısı Kürdi makamında bestelenmiştir.

"Dam Üstüne Çul Serer" türküsünün akorları şu sitelerde bulunabilir: repertuarim.com; chordify.net; e-akor.com. Ayrıca, gitaregitim.net sitesinde notaları mevcuttur.

"El Oğlunu Ben Kendime Yar Sandım" dizesi, Van yöresine ait olan "O Yar Gelir" türküsünün bir parçasıdır.

"Yiğidim Aslanım" türküsünü Zülfü Livaneli bestelemiştir. Bu beste, ressam, yazar ve şair Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun Bursa Cezaevi'nde açlık grevine başlayan Nâzım Hikmet için yazdığı "Zindanı Taştan Oyarlar" adlı şiirine dayanmaktadır.

Burçak Tarlası oyununda, kadınların kendi aralarında ve erkeklerin ayrı meclislerinde halay çekilir. Burçak Tarlası oyunu, Türkiye'de Amasya, Konya, Yozgat, Tokat ve İzmir'de oynanır.

"Merdo" türküsü, Aşık Mahzuni Şerif tarafından 1980 yılında öldürülen Kahramanmaraş Elbistan Belediye Başkanı Mert Genç'e hitaben yazılmıştır. Ancak, türkünün asıl hikayesi, küçük bir köyde yaşayan Merdo'nun, pınar başında gördüğü bir kıza aşık olması ve bu aşkın çeşitli engellerle karşılaşmasıdır. Merdo'nun aşık olduğu kız, zengin bir adamın yaşlı eşiyle evlendirilir.

O Yar Gelir türküsünün notalarına aşağıdaki kaynaklardan ulaşılabilir: notanehri.com. musescore.com. notalarim.com.

"Yılan Dağına Kar Yağmış" türküsü, belirli bir yöreye ait olarak tanımlanmamıştır. Türkü, çeşitli sanatçılar tarafından yorumlanmış ve farklı versiyonları bulunmaktadır. Örneğin, Mesut Dağlı ve Veysel Bakay gibi sanatçılar bu türküyü seslendirmiştir. Türkü, genellikle Anadolu'nun çeşitli bölgelerinde yaygın olarak bilinen ve söylenen bir eser olarak kabul edilir. Bazı yorumcular: Mesut Dağlı; Veysel Bakay; Aycan Öner.

"Kahveyi Kavururlar" türküsü, muhayyer kürdi makamında ezgilendirilmiştir.

"Harman Yeri Sürseler" türküsünün hikayesi tam olarak bilinmemektedir, çünkü anonim eserler genellikle bir hikaye veya olaya dayandırılmaz. Türküde geçen sözler genellikle aşk, sevgi ve güzellik gibi temalar etrafında döner. Türkü, Türk halk müziği repertuarında yer alan ve farklı bölgelerde ve farklı kişiler arasında farklı varyasyonlara sahip olabilen bir eserdir. "Harman Yeri Sürseler" türküsünün bilinen bir hikayesi bulunmamakla birlikte, türküde geçen bazı dizelerin anlamları şu şekilde açıklanabilir: "Harman yeri sürseler, yerine gül ekseler" dizesi, dünyanın gül güzelliğinde oluşmasına, inceliklerin çoğalmasına, ağırlıkların gül hafifliğine dönüşmesine gönderme yapar. "Gel beraber gezelim, sevdiğim gitme geri" dizesi, ince, kırılgan, boynu bükük bir dilek olarak yorumlanır.

"Gide Gide Bir Söğüde Dayandım" türküsünün hikayesi, Habip adında bir gencin şehit düşmesi üzerine, annesi ve kız kardeşi tarafından yakılan bir ağıttır. Olay, 1876 yıllarına dayanır: Sırbistan ve Karadağ'ın Osmanlı Devleti'ne savaş açtığı dönemde, Habip cepheye katılmış ve şehit düşmüştür. Türkü, bir annenin evlat acısı ile dolu feryadını yansıtır ve zamanla kayıp sevdaların ortak sesi haline gelmiştir.

Dağlarına Dargınım türküsünün hikayesi tam olarak bilinmemektedir. Bununla birlikte, bir efsane olarak, türkünün aşk duygusunu ve "yar" terimi algısının herkesin kendi özünde eksik olan yönünden tamamlanabilir olmasını ifade ettiği düşünülmektedir.

Medet Ya Ali türküsünü söyleyen bazı sanatçılar: Özlem Özdil; Pir Sultan Abdal (söz yazarı).

"Aldırma Gönül Aldırma" sözleri, yazar ve şair Sabahattin Ali'ye aittir. Bu şiir, Sabahattin Ali tarafından 1933 yılında Sinop Cezaevi'nde yazılmıştır.

Eledim Eledim türküsünün hikayesi hakkında kesin bir bilgi bulunmamakla birlikte, rivayet edilen birkaç farklı hikaye bulunmaktadır. Gizli sevda hikayesi. Savaş hikayesi. Bu hikayeler, türkünün kesin hikayesini yansıtmamakta olup, farklı yorumlamalardır.

"İnsan Olmaya Geldim", Elazığlı halk ozanı İsmail Dehmen (Nimri Dede) tarafından yazılmış bir eserdir. Bu türkü, Arif Sağ tarafından 1983 yılında aynı isimle yayımlanan albümde seslendirilmiştir.

Musa Eroğlu'nun "Yare Söyleme" türküsünün hikayesi, Ankara'da bir matbaada çalışan Bekir Balaban'ın yaşadığı aşk ve ayrılık üzerine kuruludur. Hikayeye göre, Bekir Balaban, matbaanın karşısındaki üniversitede düzenlenen şiir akşamlarına katılır ve bir kız öğrenciyle aşık olur. Balaban, bu durumu öğrenince bir parkta ağlayarak "Yare Söyleme" şiirini yazar. Ancak, komutanın kızın ailesinin zengin olduğunu öğrenmesi üzerine, komutan Balaban'ı uyararak bu evliliğin iyi bir sonuç vermeyeceğini söyler ve bir ayrılık mektubu yazmasını önerir. Balaban, daha sonra bir akrabasıyla evlenir.

"Adanaya Gidek Mi" türküsü, Adana yöresine aittir.

"Atım Arap" türküsü, Ankara yöresine aittir. Türkü, Mucip Arcıman tarafından kaynak kişi olarak derlenmiş ve notaya alan ile derleyen kişi Nurettin Çamlıdağ olmuştur.