TürkSanatı

20. yüzyılda Türk sanatında etkili olan bazı akımlar şunlardır: İzlenimcilik (Empresyonizm). D Grubu. On’lar Grubu. Yeniler Grubu (Liman Ressamları). Ayrıca, 1940’lardan itibaren geleneksel Türk sanat örneklerinin etkisi de Türk resminde önemli bir yer tutmuştur.

Ünlü Türk sanat tarihçileri arasında şunlar bulunmaktadır: 1. Prof. Dr. Oktay Aslanapa: Kütahya doğumlu, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü'nün kurucusu ve uzun süre başkanlığını yapmıştır. 2. Prof. Dr. Semavi Eyice: Bizans ve Osmanlı sanatı üzerine çalışmalarıyla tanınır, İstanbul Üniversitesi'nde Bizans tarihi dersleri vermiştir. 3. Nurhan Atasoy: Osmanlı ve İslami sanat tarihinde uzmanlaşmış, Maltepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi dekanlığı yapmıştır. 4. Celâl Esad Arseven: Sanatın çeşitli alanlarında çalışmalar yapmış, beş ciltlik "Sanat Ansiklopedisi" ile tanınır. 5. Rıfkı Melûl Meriç: Türk sanatı tarihi alanında arşiv belgelerine dayalı çalışmalarla tanınmıştır.

Cemal Safi, 1938 yılında Samsun'da doğmuş ve 18 Nisan 2018'de Ankara'da vefat etmiş bir şair ve güfte yazarıdır. Öne çıkan özellikleri: - Şarkı Güfteleri: Yazdığı şarkı güfteleri ile tanınmıştır. - Ödüller: 1989 ve 1990 yıllarında "Rüyalarım Olmasa" ve "Vurgun" adlı şarkıların güftesi ile çeşitli yarışmalarda birincilik ödülleri almıştır. - Şiir Kasetleri: 1991 yılında ilk şiir kaseti çıkmıştır. - Çeviri: Şiirlerinin bir bölümü Romenceye, Arnavutça ve İtalyancaya çevrilmiştir. - Festival Organizasyonu: Akçay'da her yıl Geleneksel Akçay Şairler ve Bestekârlar Şölenini organize etmiştir. Eserleri: "Sende Kalmış" (1997), "Kıyamete Kırk Kala" (2002) gibi kitapları bulunmaktadır.

En büyük aşık kolu olarak kabul edilen iki kol, Emrah Kolu ve Ruhsatî Kolu'dur.

Kayışzade Hafız Osman, asıl adıyla Kayışzade el-Hac Hafız Osman Nuri, 18. yüzyıl sonu ile 19. yüzyıl başlarında yaşamış bir Türk hattattır. Öne çıkan özellikleri: - Burdurlu olup, bazen Büyük Hâfız Osman ile karıştırılmıştır. - Kazasker Mustafa İzzet Efendi'den sülüs ve nesih yazılarını öğrenip icazet almıştır. - Hayatını mushaf yazmakla geçirmiş ve 107. mushafını yazarken İstanbul'da vefat etmiştir (4 Ramazan 1311 / 11 Mart 1894). - Merkezefendi Kabristanı'na defnedilmiştir. Şöhreti, âyet-berkenar tertibiyle yazdığı mushafların XIX. yüzyıldan günümüze kadar defalarca basılarak İslam dünyasına yayılmasıyla artmıştır.

Salih Tozan, Türk sinema tarihinin ilk oyuncularından biri olarak ve sanat yaşamına tiyatroda başlayarak ün kazandı. 1933 yılında Raşit Rıza Tiyatro Topluluğunda sahneye çıkan Tozan, daha sonra Avni Dilligil Tiyatrosu, Muammer Karaca Tiyatrosu ve İstanbul Şehir Tiyatroları gibi topluluklarda çeşitli rollerde yer aldı. 1950 yılında kamera karşısına geçerek sinemaya adım atan sanatçı, siyah beyaz dönemin sevilen karakterleri arasında oldu.

Yörük halıları, el emeği göz nuru ve yüzyıllardır süregelen bir zanaat olması nedeniyle değerlidir. Bu halıların diğer önemli değerleri şunlardır: Malzeme Kalitesi: Genellikle el eğirme doğal yün kullanılarak üretilirler, bu da onlara eşsiz bir doku ve dayanıklılık kazandırır. Benzersiz Desenler: Her motif, kullanılan renkler ve dokuma tekniği, Yörüklerin yaşadığı coğrafyadan ve kültürlerinden izler taşır. Kültürel Miras: Yörük halıları, kültürel bir miras olarak kabul edilir ve evlerin başköşesine serilerek Anadolu’nun tarihini ve sanatsal ruhunu yaşatır. Alana Özel Katkılar: Isı yalıtımı sağlar, mekana sıcaklık ve estetik katar.

"Kalktı Havalandı Gönlümün Kuşu" sözleri Şah Hatayi'ye aittir.

Türk şaman davulu (tüngür) yapımı şu adımlarla gerçekleştirilir: 1. Malzeme Seçimi: Davulun kasnağı için tercihen kayın veya sedir ağacı kullanılır. 2. Kasnak Hazırlığı: Kasnak, iki parçadan oluşur ve zımparalanarak pürüzsüz bir yüzey elde edilir. 3. Deri: Davulun derisi, geyik veya dağ keçisi derisinden olmalıdır. 4. Gerdirme ve Süsleme: Deri, kasnak üzerinde tasarıma göre gerdirilir ve fazla kısımlar temizlenir. 5. Son İşlemler: Davul, ses denemeleri yapıldıktan sonra iki veya üç kat verniklenir. Şaman davulu, tamamen şamanın ihtiyaçlarına göre ve koruyucu ruhların emriyle yapılır; şaman olmayan biri tarafından yapılması kabul edilmez.

Görsel kültürün Türk sanatına etkileri şunlardır: 1. Afiş Sanatı: Görsel kültürün önemli bir parçası olan afiş sanatı, Türk sanatında iletişim ve bilgilendirme aracı olarak kullanılmıştır. 2. Resim Sanatı: Türk resim sanatında, geleneksel etkiler ve kültürel dokular sıkça işlenmiştir. 3. Mimari ve Süsleme Sanatları: Anadolu Selçukluları'ndan kalan kabartma ve çini gibi eserler, Osmanlı döneminde yoğun minyatür çalışmaları, hat sanatı ve halk resimleri gibi unsurlar, Türk sanatının görsel kültürünü zenginleştirmiştir. 4. Postmodern Dönem: 20. yüzyılın sonlarından itibaren, Türk sanatçıları, yerel motifleri kullanarak evrensel bir dilde anlatım yapmış, böylece ulusal ve uluslararası bir sanat dili oluşturmuşlardır.

Marmara'da heykel okuyan ve ünlü olan bazı isimler şunlardır: 1. Zühtü Müridoğlu: Modern Türk heykel sanatının öncülerinden olup, yaratıcı ve deneysel çalışmalarıyla tanınır. 2. İlhan Koman: Geometrik soyutlamalar ve kinetik heykel çalışmalarıyla bilinir, "Akdeniz Heykeli" gibi önemli eserlere imza atmıştır. 3. Mehmet Aksoy: Büyük çaplı anıtsal heykelleriyle tanınır, "Atatürk Anıtı" ve "Anzak Anıtı" gibi eserleri vardır. 4. Şadi Çalık: Minimalist ve soyut heykelleriyle dikkat çeker. 5. İsmail Acar: Figüratif heykelleriyle tanınır, Türk kültürü, mitoloji ve tarihten esinlenen çalışmalar yapmıştır.

Fahrelnissa Zeid, Türk sanatına çeşitli katkılarda bulunmuştur: 1. Soyut Sanatın Öncüsü: Zeid, Türkiye'de soyut sanatın ilk temsilcilerinden biridir. 2. Doğu ve Batı Sentezi: Eserlerinde Doğu kültürüyle iç içe geçmiş modern bir estetik dil kullanarak, hat sanatı, minyatür ve mozaik gibi geleneksel unsurları modern soyut sanatla birleştirmiştir. 3. Uluslararası Başarı: Sanatı, sadece Türkiye'de değil, uluslararası arenada da büyük ilgi görmüş ve birçok sergide yer almıştır. 4. Kültürel Etki: Sanatçı, kültürel ve sanatsal açıdan zengin bir yaşam sürmüş, Osmanlı aristokrasisinden gelen köklü bir aileye mensup olması nedeniyle, Türk sanatının gelişimine dolaylı yoldan da olsa katkıda bulunmuştur.

Nurullah Berk, Kübizm ve Konstrüktivizm akımlarının Türkiye’deki önemli temsilcilerinden biridir.

Füreyya Koral, Türk seramik sanatının modernleşmesinde önemli bir rol oynadığı için önemlidir. Yenilikçi teknikleri ve estetik anlayışı ile seramik sanatına yeni bir soluk getirmiştir. Öne çıkan özellikleri: - Uluslararası başarı: 1950'lerde Brüksel Expo'da Türkiye'yi temsil etmiş ve Avrupa ile Amerika'da düzenlenen sergilerde eserleri yer almıştır. - Toplumsal mesajlar: Eserlerinde kadın hakları, doğa sevgisi ve insanlık temalarını işlemiştir. - Mimari seramik: Duvar panoları gibi büyük ölçekli seramik uygulamalarıyla mekanla bütünleşen sanatsal eserler üretmiştir. - Eğitimci yönü: İstanbul'da kendi seramik atölyesini kurarak genç sanatçılara ilham vermiş ve onları yetiştirmiştir.

"Benden Öte Benden Ziyade" şarkısı Barış Manço'nun, insanın iç dünyasındaki derin duyguları ve manevi arayışını anlatır. Şarkının sözlerinde geçen "sende öte senden ziyade" ifadesi, Yunus Emre'nin "Bir ben vardır bende benden içeru" sözünden esinlenerek, insanın içindeki daha yüce ve kalıcı bir benliği vurgular. Ayrıca, şarkıda sabretmek, isyan etmemek ve dört kutsal kitabın öğretilerine sığınmak gibi temalar da işlenir.

Türklerin tarih boyunca kullandığı resimler üç ana döneme ayrılabilir: İslamiyet Öncesi, İslamiyet Dönemi ve Osmanlı Dönemi. 1. İslamiyet Öncesi: Bu dönemde Türklere ait en eski resim örnekleri Göktürk çağına ait kurganlarda bulunmuştur. 2. İslamiyet Dönemi: İslamiyet'in kabulüyle birlikte resim sanatı, dini yasaklamalar nedeniyle gerilemiştir. 3. Osmanlı Dönemi: Osmanlı Devleti'nde minyatür sanatı gelişmiş ve topluma yönelik olma amacından uzaklaşarak, her türdeki kitapları süsleyen bir nitelik kazanmıştır.

Mihri Müşfik Hanım, Türk resim sanatının ilk kadın sanatçısı olarak kabul edilir.

Müslüm Gürses'in gerçek adı Müslüm Akbaş'tır. Muhterem Nur'un gerçek adı ise Aysel Muhterem Kısa'dır.

Galatasaray (GS) yazı fontunu 1965 yılında ünlü Türk grafik sanatçısı ve tasarımcı Tamer Büyükkalay tasarlamıştır.

Türk süsleme sanatında kullanılan çiçek motifleri şunlardır: 1. Rumi: Abbasiler, Osmanlı Devleti, Karahanlılar gibi medeniyetlerde kullanılan, stilize edilmiş çiçek motifi. 2. Hatai: Orta Asya kökenli, tabiattaki çiçek ve bitkilerin üsluplaştırılarak işlendiği ana çiçek motifi. 3. Natüralist Çiçekler: 18. yüzyılda Avrupa resim sanatının etkisiyle ortaya çıkan, çiçek buketleri ve çiçek süslemelerini içeren motifler. 4. Yarı Stilize Çiçekler: 16. yüzyılda Kara Memi tarafından getirilen yenilikle, karanfil, sümbül, lale gibi çiçeklerin daha az stilize edilerek dalında yaprağı ile birlikte işlenmesi. 5. Şüküfe: 18. yüzyıldan itibaren ince tarama tekniği ile işlenen, çiçek motiflerinin yeni bir üslupla işlenmesi. Ayrıca, lale, gül, karanfil, sümbül, menekşe, nergis gibi spesifik çiçek motifleri de sıkça kullanılmıştır.