Toprak

Ferhat Paşa Antlaşması ile Osmanlı Devleti, Tebriz, Karabağ, Dağıstan ve Şirvan gibi toprakları ele geçirdi.

Malç çeşitleri genel olarak organik ve inorganik olmak üzere ikiye ayrılır: Organik malçlar: Doğal materyallerden elde edilir ve zamanla ayrışarak toprağa besin sağlar. Bazı türleri: - Ağaç kabuğu malçı: Uzun ömürlüdür. - Saman ve sap: Hafif malç seçenekleri arasında yer alır ve sebze bahçeleri için uygundur. - Kompost malç: Organik madde açısından zengin olup toprağın besin değerini artırır. - Talaş ve odun yongası: Yavaş çürüyen ve uzun süre toprak yüzeyinde kalan bir malç türüdür. İnorganik malçlar: Çürüme ve ayrışmaya uğramayan, genellikle dekoratif ve koruyucu amaçlarla kullanılan malç türüdür. Bazı türleri: - Çakıl ve taş malç: Su geçirgenliği yüksektir ve dekoratif amaçlarla kullanılır. - Geotekstil keçe: Yabani otları önlemek için kullanılan dayanıklı bir malzemedir. - Plastik ve kauçuk malç: Uzun ömürlü olup genellikle oyun alanları ve yürüyüş yollarında kullanılır.

Şeker gübresi (amonyum sülfat) bazı bitki türleri ve durumlar için uygun değildir. Şeker gübresini kullanmaması gerekenler: - Asitli topraklarda ve torflu topraklarda kullanılmamalıdır. - Aşırı miktarda kullanımı toprağın kalsiyum eksikliğine yol açabilir, bu nedenle bitki köklerinin yanmasına ve besleyici özelliklerin kaybolmasına neden olabilir. - Ciltle uzun süre teması ciltte hasar oluşturabilir, bu yüzden eldivenle kullanılmalıdır. Ayrıca, her bitki türü için uygun değildir; bazı süs bitkileri ve meyve ağaçları şeker gübresinin aşırı kullanımına karşı hassas olabilir.

Ahtapot çiçeğinin yapraklarının kurumasının birkaç nedeni olabilir: Kış ayları: Soğuk hava, özellikle dışarıda veya soğuk bir ortamda tutuluyorsa, yaprakların bozulmasına ve kurumasına neden olabilir. Aşırı veya yetersiz sulama: Toprağın çok fazla kuruması veya su birikintisi oluşması yaprakların kurumasına yol açabilir. Doğrudan güneş ışığı: Çok fazla doğrudan güneş ışığına maruz kalmak, yapraklarda yanıklara ve kurumalara sebep olabilir. Yaşlanma: Eski yapraklar doğal olarak bozulur ve kurur. Yaprakların kuruması durumunda, uygun bakım koşullarının sağlanması ve gerekirse yer değişikliği yapılması önerilir.

Altın tozu, genellikle kara kum olarak bilinen, mineral ve ağır metallerin bulunduğu topraklarda bulunur.

Osmanlı'da vakıf toprakları, hayırsever insanların bağışlarıyla cami, mescit, medrese gibi sosyal amaçlı kurumların giderlerinin karşılanması için tahsis edilen arazilere aitti.

Bozkır ve antropojen bozkır arasındaki temel farklar şunlardır: 1. Oluşum Kaynağı: - Doğal bozkır, iklim koşulları ve doğanın doğal döngüleri sonucunda oluşur. - Antropojen bozkır, insan etkisi ile oluşmuş veya insan müdahalesi sonucu değişime uğramış bozkır alanlarıdır; tarım, hayvancılık, ormanların kesimi gibi faaliyetler sonucunda oluşur. 2. Biyoçeşitlilik: - Doğal bozkır, yüksek biyoçeşitliliğe sahiptir ve kendine has bitki ve hayvan türleri ile dengelidir. - Antropojen bozkır, biyoçeşitlilik genellikle azalır; monokültüre yöneliktir ve birçok bitki ve hayvan türünün kaybolmasına neden olabilir. 3. Toprak ve Ekoloji: - Doğal bozkır, toprak yapısı doğal süreçlerle belirlenir ve genellikle zengin mineral içerir. - Antropojen bozkır, insan etkinlikleri toprağın organik madde yapısını bozabilir, erozyona uğratabilir ve kimyasal gübrelerin yoğun kullanımı toprağın doğal yapısını değiştirebilir. 4. Ekosistem Dengesi: - Doğal bozkır, ekosistem dengesi genellikle doğa tarafından korunur. - Antropojen bozkır, yapılan müdahaleler genellikle ekosistemin doğal döngüsünü bozar ve bu bozkırların doğal olaylara karşı daha savunmasız hale gelmesine neden olabilir.

Ağaç kabuğu çeşitli işlevler ve kullanım alanları sunar: 1. Ekosistem Dengesi: Ağaç kabukları, su kaybını azaltarak ağaçların kuraklık koşullarında hayatta kalmasına yardımcı olur ve toprak erozyonunu önler. 2. Koruyucu Fonksiyon: Kabuk, ağaçları zararlılardan, hastalıklardan ve iklim koşullarından korur. 3. Besin Kaynağı: Çürüyen kabuklar, toprağa organik madde ve besin sağlayarak toprak verimliliğini artırır. 4. Isı İzolasyonu: Kalın kabuklar, ağaçların sıcaklık değişimlerine karşı daha dayanıklı olmasını sağlar. 5. Kullanım Alanları: Ağaç kabukları, ilaç sanayi, tarım, inşaat ve sanat gibi alanlarda da kullanılır.

Çınar ağacı için toprak şu özelliklere sahip olmalıdır: 1. Taze ve derin toprak: Çınar ağaçları, köklerinin derinlere yayılabilmesi için taze, derin toprağa ihtiyaç duyar. 2. İyi drenaj: Toprağın suya karşı iyi geçirgen olması ve su birikintisinden kaçınılması gerekir. 3. Besin açısından zengin: Besin maddeleri ve iz elementler açısından zengin, tercihen tınlı ve/veya kumlu topraklar uygundur. 4. pH değeri: Hafif asidik ila alkali (kireç açısından zengin) pH değeri idealdir. Ayrıca, çınar ağaçları için malç kullanımı da önerilir; bu, toprağın buharlaşmasını azaltır ve besin maddelerini yavaşça serbest bırakır.

Kılıç çiçeği, güneş ışığını ve susuzluğu sever. Diğer sevdikleri: - Sıcak ortamları: Özellikle 18-20 derece arasındaki sıcaklıkları tercih eder. - Humuslu ve geçirgen toprakları: Toprağının drenajının iyi olması önemlidir. - Hava nemlendirme: Ortamın nemli olmasını sever, kuru havalarda yapraklarında sararmalar olur.

Hazeran çiçeğinin bakımı için aşağıdaki adımlar izlenmelidir: 1. Işık: Hazeran çiçeği düşük ışık koşullarına dayanabilir, ancak dolaylı veya filtrelenmiş ışıkta daha iyi büyür. 2. Toprak: İyi drene olan, humuslu ve besin açısından zengin toprakları tercih eder. 3. Sulama: Toprağın üst yüzeyi kuruduğunda sulayın. 4. Nem: Orta düzeyde nemli ortamları tercih eder. 5. Sıcaklık: İdeal sıcaklık aralığı 15-24°C’dir. 6. Gübreleme: İlkbahar ve yaz aylarında, ayda bir kez dengeli bir sıvı gübre ile beslemek gerekir. 7. Budama: Sararmış veya hasar görmüş yaprakları düzenli olarak keserek bitkinin sağlıklı kalmasını sağlamak gerekir. 8. Saksı Değişimi: Hazeran çiçeği yavaş büyüdüğü için saksı değişimini 2-3 yılda bir yapmak gerekir.

Topraktaki baskıyı gidermek için aşağıdaki yöntemler uygulanabilir: 1. Toprağı kazmak veya tırmıkla çapalamak: Bu işlem, toprağın alt tabakalarına kolayca nüfuz etmeyi sağlar ve köklerin nefes almasını kolaylaştırır. 2. Organik malzemeler eklemek: Kompost, gübre veya yaprak döküntüleri toprağın yapısını iyileştirir ve suyun dengesini sağlar. 3. Toprağı havalandırmak: Delici aletler kullanmak veya toprağın üst tabakasını çapalamak, toprağın alt tabakalarındaki sıkışıklığı giderir ve suyun daha iyi emilmesini sağlar. 4. Sulama programını ayarlamak: Düzensiz sulama, toprağın sertleşmesine neden olabilir, bu yüzden toprağın doğru sulama programıyla nemli tutulması önemlidir. Ayrıca, killi toprakların gevşetilmesi için toprağın yaşken kazılması ve üzerine tahta veya kontraplak konularak üzerinden geçilmesi önerilir.

İltizam sisteminde toprak kiralanması, Osmanlı Devleti döneminde vergi toplama hakkının belirli bir süreliğine devlete kiralanması şeklinde gerçekleşmiştir. Toprak kiralanma süreci şu adımları içermekteydi: 1. Açık Artırma: Arazilerin vergi toplama hakkı, devlete belirli bir bedel karşılığında açık artırma ile kiralanırdı. 2. Mültezim Seçimi: Kiracı olarak seçilen kişiye "mültezim" denirdi ve bu kişi devlete kira bedelini öderdi. 3. Kira Sözleşmesi: Mültezim, topladığı vergilerin bir kısmını kendine alır, geri kalanını ise devlete teslim ederdi. 4. Süre Sonu: Kiralanan topraklar genellikle 3 yıllığına kiralanırdı ve süre sonunda sözleşme yenilenirdi. Günümüzde ise devlet arazilerinin kiralanması, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na bağlı Milli Emlak Genel Müdürlüğü tarafından organize edilmektedir.

Çınar ağacı ılıman iklimleri ve nemli, gübreli, gevşek toprakları sever.

Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından toprak analizi yapmak için aşağıdaki adımlar izlenir: 1. Örnekleme: Toprak örnekleri, analiz yapılacak alanın temsil edilebilmesi için farklı bölgelerden alınır. 2. Numune Hazırlığı: Alınan örnekler temiz bir kapta karıştırılarak homojen hale getirilir. 3. Laboratuvara Gönderme: Numuneler, Tarım ve Orman Bakanlığı'na bağlı tarımsal araştırma merkezleri ve laboratuvarlarına gönderilir. 4. Analiz: Laboratuvarda toprak örnekleri, pH değeri, mineral içeriği, organik madde miktarı ve makro-mikro besin elementleri gibi çeşitli testlerden geçirilir. 5. Rapor Hazırlama: Analiz sonuçları değerlendirilerek bir rapor hazırlanır ve çiftçiye sunulur. Bu süreçte, örnekleme tekniklerine dikkat edilmesi ve numunelerin en kısa sürede laboratuvara ulaştırılması önemlidir.

Şerit metre ile arazi ölçümü yapmak için aşağıdaki adımlar takip edilmelidir: 1. Ölçme yapılacak arazi parçası tanınmalı ve arazi defterine kroki çizilmelidir. 2. Başlangıç noktası tespit edilerek jalon dikilir ve bu noktadan saat yelkovanı yönünde arazi köşelerine numaralar verilir. 3. Şerit metre ile arazi üçgenlere bölünür ve her bir üçgenin kenar uzunlukları ölçülür. 4. Ölçümler tamamlandıktan sonra arazideki iş sona erer. 5. Kuzey yönünün gösterilmesi için diyopterli pusula ile başlangıç noktasına gelinir ve birinci üçgenin kenarı ile kuzey yönünün yaptığı açı belirlenir. 6. Büro aşamasında ölçülen uzunluk değerlerinden yararlanılarak heron formülü ile her bir üçgenin alanı hesaplanır ve toplam alan bulunur.

Solan çiçeğin köküne iyi gelen bazı yöntemler şunlardır: 1. Toprak Değişimi: Bitkiyi canlandırmak için yüksek kaliteli bir toprak karışımı kullanmak ve öncekinden daha geniş bir saksı seçmek faydalıdır. 2. Su Kristali Ekleme: Toprağa su depolayan kristaller eklemek, bitkinin su ihtiyacını karşılamaya yardımcı olur. 3. Doğal Gübre Kullanımı: Muz kabuğu, yumurta kabuğu, kahve telvesi gibi doğal gübreler, bitki köklerinin beslenmesini sağlar. 4. Budama: Köklerde hasar varsa, yaprakları onarmak için budama yapmak gerekir. 5. Işık ve Sıcaklık Kontrolü: Çiçeğin doğru ışık ve sıcaklık koşullarında olduğundan emin olmak önemlidir.

Solucanlar, ekosistemlerin sağlığı ve verimliliği açısından birçok önemli işlev üstlenir. Toti solucanın özel bir türü belirtilmemiş olsa da, genel olarak solucanların faydaları şunlardır: 1. Toprak Yapısı: Solucanlar, toprak içinde tüneller açarak havalandırmayı sağlar ve drenaj kanalları oluşturur. 2. Organik Madde Dönüşümü: Ölü bitki ve hayvan materyallerini parçalayarak besin maddelerine dönüştürürler. 3. Toprak Verimliliği: Solucan dışkıları (kastan), bitkilerin büyümesi için gerekli olan azot, fosfor ve potasyum gibi besin maddeleri açısından zengindir. 4. Su Tutma Kapasitesi: Solucanların varlığı, toprağın su tutma kapasitesini artırır. 5. Doğal Gübreleme: Solucan gübresi, kimyasal gübrelere göre toprak kalitesinin yükselmesine yardımcı olur.

Traktöre fazla ağırlık takmak hem zararlı hem de faydalı olabilir. Faydaları: - Çekiş gücünü artırır: Ağırlığın artması, traktörün zeminle daha iyi temas etmesini sağlayarak çekiş gücünü yükseltir. - Stabiliteyi artırır: Daha ağır traktörler, zorlu arazilerde daha stabil bir şekilde çalışabilir. Zararları: - Toprak kalitesini olumsuz etkiler: Aşırı ağırlık, toprağın sıkışmasına yol açarak toprak kalitesini düşürebilir. - Yakıt tüketimini artırır: Ağır traktörler, daha fazla enerji tüketir ve bu da yakıt maliyetlerini yükseltir. Traktör tasarımında ağırlık dengesini sağlamak, verimliliği artırmak için kritik öneme sahiptir.

Paşa kılıcı bitkisinin toprağı, su geçirgenliği yüksek ve gevşek olmalıdır. Ayrıca, toprağa ince taneli pomza taşı karıştırılması, drenajı iyileştirir.