ToplumcuGerçekçilik

Köy hikayeleri, toplumcu gerçekçi edebiyat akımına aittir.

Serbest Nazım ve Toplumcu Şiir, Marksist-Materyalist anlayışın hakim olduğu bir toplumcu gerçekçi edebiyat akımına aittir.

Toplumcu gerçekçilikte işlenen konular genellikle şunlardır: 1. Yoksulluk ve ağır çalışma koşulları. 2. Hastalık ve işçilerin uğradığı haksızlıklar. 3. Köylülerin günlük yaşantıları ve köy sorunları. 4. Ağa-köylü, zengin-fakir, güçlü-güçsüz gibi çatışmalar. 5. Toplumsal değişim ve sancılar. 6. Kentleşme ve kent yoksulluğu. Bu tür eserlerde, Marksist ve sosyalist düşünceler etkili olmuş, sanatın toplum için işlevsel olması ve insanları bilgilendirme amacı ön planda tutulmuştur.

Ercüment Ekrem Talu, toplumcu gerçekçi edebiyat akımına mensuptur.

Sabahattin Ali, fotoğrafa tutkuyla bağlı olduğu için ve bu sanatı bir ifade aracı olarak kullandığı için fotoğraf çekti. Ayrıca, Ali toplumcu gerçekçi anlayış doğrultusunda eserlerinde yer vermek üzere resimler ve sesler arasında çeşitli sosyal meseleleri anlatmak amacıyla fotoğraflar çekti.

"Dirlik Düzenlik" eseri, toplumcu gerçekçilik akımına aittir.

Toplumcu gerçekçilik akımının temsilcileri arasında öne çıkan bazı yazarlar şunlardır: Nazım Hikmet. Yaşar Kemal. Orhan Kemal. Sabahattin Ali. Fakir Baykurt.

Orhan Kemal'in "Ekmek Kavgası" adlı eseri, toplumcu gerçekçilik akımına aittir.

Toplumcu gerçekçi sanatçılar, iki ana gruba ayrılabilir: 1. Köy ve kasaba sorunlarını işleyenler: Sabahattin Ali, Sadri Ertem, Samim Kocagöz, Kemal Bilbaşar gibi yazarlar, Anadolu köy ve kasabalarının sorunlarını ele almışlardır. 2. Kent sorunlarını işleyenler: Orhan Kemal, Kemal Tahir, Yaşar Kemal, Fakir Baykurt gibi yazarlar, sanayileşme ve şehirleşme sürecinde kent insanının sorunlarını işlemişlerdir.

Toplumcu gerçekçilik, romantizmin teşvik ettiği abartılı egoya ve idealizme tepki olarak doğmuştur.

“Güneşi İçenlerin Türküsü” şiiri, toplumcu gerçekçi akıma aittir.

Ataol Behramoğlu, barış temasını şiirlerinde işlediği çünkü toplumcu gerçekçi ve devrimci bir şair olarak, insanlığın ortak sorunlarına ve barışa olan ihtiyaca dikkat çekmek istemiştir. Ayrıca, Behramoğlu'nun dünya barışına katkı sunma amacı da vardır ve bu doğrultuda, sanat ve edebiyatın savaşlara izin vermemesi gerektiğini savunmuştur.

Tarık Dursun K., toplumcu gerçekçi sanat akımına mensuptur.

Ahmet Arif, "Anadolu" şiirini toplumcu gerçekçi bir bakış açısıyla, ezilmiş ve sömürülmüş halkları konu alarak yazdı. Şair, doğunun yaşama zorluklarını ve halkın duygularını dile getirmek, Anadolu'nun kültürel ve coğrafi zenginliklerini yansıtmak amacıyla bu şiiri kaleme aldı.

Rıfat Ilgaz'ın "Yarenlik" kitabı, yazarın toplumcu gerçekçi kimliğini yansıttığı ilk şiir kitabıdır. Kitapta, halkın ve yazarın kendi hayatından kesitler sunularak, geçim derdi yaşayan, dünyayla mücadelesi bitmeyen ve kavgası olan insanların hikayeleri anlatılır.

Nazım Hikmet, toplumcu gerçekçi şiir yazmıştır çünkü bu akım, toplumun sorunlarını sosyalist bir bakış açısıyla ele almayı ve ideolojik bir edebiyat ortaya koymayı amaçlamıştır. Nazım Hikmet'in toplumcu gerçekçi şiirlerinin diğer nedenleri arasında: Fütürizm akımının etkisi: Fütürizmin hız, dinamizm ve makine gibi temaları, Nazım Hikmet'in şiirlerinde de yer almıştır. Sanat anlayışı: Nazım Hikmet'e göre sanat, sadece toplumu yansıtan bir ayna değil, aynı zamanda onu değiştirecek bir araçtır. Dilin kullanımı: Şiirlerinde dilin harekete geçirme işlevinden yararlanarak geniş kitlelere seslenmeyi ve onları harekete geçirmeyi hedeflemiştir.

Türk sinemasında toplumcu gerçekçi filmler arasında öne çıkanlar şunlardır: 1. Susuz Yaz (1963) - Metin Erksan tarafından yönetilen film, Necati Cumalı'nın hikâyesinden uyarlanmıştır. 2. Umut (1970) - Yılmaz Güney ve Şerif Gören tarafından yazılıp yönetilen film, faytonculuk yapan bir adamın hikayesini anlatır. 3. Sürü (1979) - Zeki Ökten'in yönettiği film, yoksulluk nedeniyle ezilen insanların hikâyesini işler. 4. Yol (1982) - Yılmaz Güney'in senaryosunu yazdığı ve Şerif Gören'in yönettiği film, Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye kazanmıştır. 5. Anayurt Oteli (1987) - Ömer Kavur'un yönettiği film, Yusuf Atılgan'ın eserinden uyarlanmıştır. 6. Gece, Melek ve Bizim Çocuklar (1994) - Atıf Yılmaz'ın yönettiği filmde, toplum tarafından ötekileştirilen insanların hayatları anlatılır. 7. Ağır Roman (1997) - Mustafa Altıoklar'ın yönettiği film, İstanbul'un arka sokaklarında geçen bir seri katili konu alır. 8. Hoşça Kal Yarın (1998) - Reis Çelik'in yönettiği film, 60'lı ve 70'li yıllarda Türkiye'de bağımsızlık mücadelesi veren üç gencin hikayesini anlatır. 9. Anlat İstanbul (2005) - Beş farklı yönetmenin çektiği filmde, farklı kesimden insanların hikayeleri işlenir. 10. Güneşi Gördüm (2009) - Mahsun Kırmızıgül'ün yönettiği film, Doğu Anadolu'dan İstanbul'a göç eden bir köy halkının hikayesini anlatır.

Attila İlhan'ın "Duvar" şiiri, toplumcu gerçekçi döneminde yazılmıştır.

Ahmet Oktay, toplumcu gerçekçilik akımına mensuptur.

Toplumcu ve gerçekçi sanatçılar, toplumcu gerçekçilik akımına aittir.