SözcükKullanımı

Mecaz-ı mürsel (ad aktarması) örnekleri: Parça-bütün ilgisi: "Üniversitedeki kürsüsünde yıllarca çalıştı". İç-dış ilgisi: "Anne, çamaşır kazanı kaynadı, gel!". Sanatçı-eser ilgisi: "Pikapta Münir Nurettin dönüyordu". Yer, yön, bölge, çağ-insan ilgisi: "Dünya uyanıkken uyumak maskaralıktır". Soyut-somut ilgisi: "Gençlik; kafası ve yüreğiyle toplumun güvencesidir". Örnekler: "Her sabah bir kase içerim" (asıl kastedilen: bir kase çorba). "Sobayı yaktım" (asıl kastedilen: sobanın içindeki odunları yakmak). "Dün Ömer Seyfettin'i okudum" (asıl kastedilen: Ömer Seyfettin'in bir kitabını okumak).

Canlı ve diri kelimeleri genellikle benzer anlamlara sahip gibi görünse de, dilbilgisel olarak farklı anlamlar taşır: Canlı: Bir organizmanın yaşayan, solunum yapan ve dış etkilere cevap verebilen bir varlık olduğunu ifade eder. Diri: Cansız nesnelerin ya da varlıkların canlı gibi düşünülebilecek bir hareket, dinamizm veya enerjiye sahip olduğunu belirtir. Özetle, "canlı" kelimesi organizmaların yaşama özelliğiyle ilişkiliyken, "diri" kelimesi cansız nesnelerin enerjik veya canlı gibi görünen özelliklerini ifade eder.

"Türk" kelimesi, Türkçe dilinde kullanılmaktadır.

Onun ve onunki arasındaki temel fark, "onunki"nin daha önce bahsi geçmiş olan bir kişiye veya şeye atıfta bulunması ve o kişinin veya şeyin özelliği veya niteliği ile ilişkilendirilmesidir. "Onun" kelimesi, belirli bir kişi veya şeye atıfta bulunmak için kullanılır. "Onunki" ise, genellikle o belirli kişinin veya şeyin daha önce bahsi geçmiş olan bir özelliği veya niteliğiyle ilişkilendirilir. Ayrıca, "ki" eki, "onunki" gibi zamirlerde kullanıldığında ayrı yazılmalıdır.

Ve ve veya bağlaçları arasındaki temel fark, ifade ettikleri anlamlardır: Ve (and) bağlacı, kesinlikle ikisinin birden anlamı taşır ve bilgisi mutlaktır. Veya (or) bağlacı, ikisi birden de olabilir veya yalnızca birisi de olabilir anlamını taşır ve muğlak bir ifadedir. Ayrıca, ve/veya bağlacı, en az bir ifadenin veya tüm ifadelerin doğru olduğu birleşik önermelerde kullanılır ve "a veya b ya da hepsi" ifadesinin kısaltılmış halidir.

Any kelimesi, kullanım yerine göre ayırt edilebilir: Olumsuz cümlelerde "hiç" anlamında kullanılır. Soru cümlelerinde "herhangi bir" veya bir şeyin olup olmadığını sormak için kullanılır. Some kelimesi ise genellikle olumlu cümlelerde kullanılır ve "biraz, birkaç" anlamlarına gelir.

"İyi ki varsın" ve "iyi ki sen varsın" ifadeleri arasında belirgin bir fark yoktur; her ikisi de aynı anlamı taşır ve genellikle bir kişinin varlığının değerli olduğunu ve o kişinin hayatında olmasının mutluluk verici olduğunu ifade eder. Bu ifadeler, bir kişinin yardım etmesi veya işini kolaylaştırması durumunda da kullanılabilir, örneğin "İyi ki varsın, sen olmasaydın bu işi halledemezdim" şeklinde. Yazılışları açısından, "iyi ki" ifadesi bağlaç olarak kullanıldığında ayrı yazılmalıdır (örneğin, "iyi ki varsın").

Klas kelimesi, Fransızca kökenli olup "sınıf" veya "grup" anlamına gelir. Ayrıca, üstün nitelikli, üstün yetenekli anlamlarında da kullanılır. Örnek cümleler: "Onun arabası gerçekten klas". "Klas oyuncu".

"Asayiş berkemal" deyimi, iki farklı anlamda kullanılabilir: 1. Güvenlik sağlandı, korku ve paniğe neden olacak hiçbir şey yok. 2. Hiçbir sorun yok, her şey yolunda. Bu deyim, genellikle bir olayın sorunsuz ve düzenli bir şekilde sonuçlandığını ifade etmek için tercih edilir. Örnek cümle: "Amirimiz telsizden 'asayiş berkemal' diyerek anons geçti".

Yanlış ve hatalı aynı anlama gelir. "Yanlış" kelimesi sıfat, zarf ve isim olarak kullanılabilir. Örnek cümleler: "Hiçbir yanlış yapmadığım testten oldukça yüksek bir puan alarak burs kazandım". "Arkadaşların yanlış bir davranışta bulunduğu zaman bu hatayı sen de yapmamalısın".

İkilemelerin bazı özellikleri: Oluşum şekilleri: Aynı kelimenin tekrarı (yavaş yavaş, koşa koşa). Yakın veya eş anlamlı kelimeler (doğru dürüst, güle oynaya). Zıt anlamlı kelimeler (bata çıka, irili ufaklı). Biri anlamlı biri anlamsız kelimeler (abur cubur, eğri büğrü). İki anlamsız kelime (fokur fokur, şırıl şırıl). Yansıma kelimeler (zır zır, cızır cızır). Sayı bildiren kelimeler (üç dört yaşlarındaki bir çocukla). Cümle içindeki kullanımı: İsim, sıfat ve zarf olarak kullanılabilir. Tamlama şeklinde olabilir (yıllar yılı). Bağlaç içerebilir (olsa da olmasa da). Yazımı: Ayrı yazılır. Kelimeler arasına noktalama işareti konmaz. Kalıplaşma: Bazı ikilemeler zamanla kalıplaşarak bitişik yazılabilir (alt üst, cızbız).

"Her bir" ve "her ikisi" arasındaki temel fark, kullanım alanları ve ifade ettikleri anlamlardır: Her bir: Anlam: Bir gruptaki her bir öğeye ayrı ayrı atıfta bulunur. Kullanım: Genellikle tekil isimlerle birlikte kullanılır ve sayılabilir isimleri belirler. Örnek: "Her bir öğrenci sınavda başarılı olmak ister". Her ikisi: Anlam: İki şeyden veya kişiden her ikisini birden ifade eder. Kullanım: Belirli bir bağlamda iki unsuru birlikte belirtmek için kullanılır. Örnek: "Her ikisi de bu konuda farklı bir görüşe sahip". "Her bir", daha çok bireysel öğeleri vurgularken, "her ikisi" iki unsuru birlikte ele alır.

Sözcük yerine kullanılabilecek bazı alternatifler: Kelime; İfade; Terim; Deyim. Ayrıca, eş anlamlı kelimeler de sözcük yerine kullanılabilir. Doğru terimi doğru bağlamda kullanmak, iletişimin netliği ve anlaşılırlığı açısından önemlidir.

Sonra kelimesi, Türkçede bağlaç olarak kullanıldığında, genellikle zaman belirtmek için "önce" ve "sonra" şeklinde ardışık olayları ifade eder. Örnekler: "Az önce geldi, çok sonra öğrendi". "İki gün sonra geldi, üç gün önce gitti". Ayrıca, "sonra" kelimesi, "den sonra" şeklinde kullanıldığında edat olarak da işlev görür. Örnek: "Olaydan sonra evini de arabasını da satmış". "Sonra" kelimesinin bağlaç olarak kullanımına dair spesifik bir örnek bulunamamıştır.

Hayır, istikbal ve istikbal etmek aynı değildir. İstikbal, "gelecek" anlamına gelir. İstikbal etmek ise "karşılamak" anlamına gelir.

İntikal etmek, "bir yerden başka bir yere geçmek, yer değiştirmek" anlamına gelir. Ayrıca, şu anlamlara da gelir: Anlamak, kavramak. Miras olarak babadan çocuğa kalmak. Tapunun el değiştirmesi. İntikal kelimesi, genellikle resmi makamlar veya yazılı kaynaklarda kullanılır.

Doğru yazım şekli "rastgele"dir.

Çılgın kelimesi, Türk Dil Kurumu'na göre iki farklı anlama gelir: 1. Aşırı davranışlarda bulunan, deli, mecnun. 2. Çok büyük, aşırı, olağanüstü. Bu kelime, hem canlı hem de cansız varlıklar için kullanılabilir.

"Try to" ve "try" arasındaki temel fark, zaman ve niyet ifadesidir: "Try to", gelecekte bir girişimde bulunma niyetini ifade eder (gelecek zamanı belirtir). "Try" ise şu anda bir girişimde bulunulduğunu ifade eder (şimdiki zamanı belirtir). Ayrıca, "try to" resmi yazılarda daha uygunken, "try and" daha çok günlük konuşma dilinde kullanılır.

Seri kelimesi, TDK'ye göre üç farklı anlama gelir: 1. Herhangi bakımdan bir bütün oluşturan şeylerin tümü, dizi. 2. Hızlı. 3. Hızlı bir biçimde.