SözcükKullanımı

"Kimin" ve "kim" arasındaki fark, İngilizce dilbilgisinde özne ve nesne ayrımı ile ilgilidir. - "Who" (kim), cümlenin öznesi olarak kullanılır ve bir kişinin kim olduğunu sormak veya belirtmek için kullanılır. - "Whom" (kimi), cümlenin nesnesi olarak kullanılır ve bir kişiye yapılan eylemi ifade eder. Türkçe'de de benzer bir ayrım vardır; "kim" özne, "kimi" ise nesne olarak kullanılır.

"Burası" ve "bura" arasındaki fark, konuşma dilinde "bura"nın daha kısa bir ifade olarak kullanılmasıdır. Yani, "burası" resmi ve yazılı metinlerde tercih edilirken, "bura" günlük konuşmada yaygın olarak kullanılır.

"Then" ve "after" arasındaki fark şu şekildedir: - "Then" kelimesi, sonra anlamına gelir ve olayların sırasından bahseder, yan cümle oluşturmaz ve isim almaz. - "After" kelimesi ise sonra anlamına gelir, ancak bağlaç olarak kullanıldığında bir şey olduktan sonra anlamına gelir ve yan cümle oluşturur.

Whose ile örnek cümleler: 1. Bu kimin içeceği? - Whose drink is this? 2. O kimin bisikleti? - Whose bicycle is that? 3. Kimin bilgisayarı en hızlı? - Whose computer is the fastest? 4. Evinde yangın olan kadına yardım gerekiyor. - The woman whose house is on fire needs help. 5. Rekoru iyi olan birini seçti. - The coach chose someone whose record is strong.

"Hatta" kelimesi çeşitli anlamlar ve kullanım amaçları taşır: 1. Vurgulama: Cümlede önceki ifadeye ek bilgi katmak veya daha güçlü bir vurgu yapmak için kullanılır. 2. Karşıtlık: Aksine bir ifadeyi vurgulamak için kullanılabilir. 3. İlave bilgi: "Ayrıca" anlamında ilave bilgi vermek için kullanılır. Ayrıca, "hatta" kelimesi Arapça kökenli olup, "bir şeyi aşağıya almak, yük indirmek" anlamında da kullanılır ve bu bağlamda karar veya duayı ifade eder.

"Who is" ve "who are" arasındaki fark, özne ve nesne kullanımı ile ilgilidir. - "Who is", bir kişinin kim olduğunu sormak veya belirtmek için kullanılır ve cümlenin öznesi olarak işlev görür. - "Who are" ise, birden fazla kişiyi sormak veya belirtmek için kullanılır.

Afflication kelimesi, büyük acı, sıkıntı veya zorluk durumu anlamına gelir. Bu kelime ayrıca şu bağlamlarda da kullanılabilir: - Sebep olan şey: Acı, dert veya sıkıntıya yol açan bir durum veya hastalık. - Tıbbi deneyim: Bir kişinin bir hastalık veya tıbbi durumla etkilenme deneyimi. Affliction aynı zamanda duygusal etkileri olan bir durumu ifade etmek için de kullanılır, örneğin "The war continues to afflicate the lives of innocent civilians" (Savaş, masum sivillerin hayatlarını etkilemeye devam ediyor).

Still, already, yet zarflarının kullanımını test etmek için aşağıdaki türlerde sorular sorulabilir: 1. Olumlu Cümleler: Zarfların cümle içindeki yerini ve kullanımını gözlemlemek için olumlu cümleler kurulabilir. 2. Olumsuz Cümleler: Zarfların olumsuz cümlelerde nasıl kullanıldığını görmek için örnekler verilebilir. 3. Soru Cümleleri: Zarfların soru cümlelerinde kullanımını test etmek için sorular sorulabilir. Bu tür testleri online eğitim platformlarında veya dil öğrenme uygulamalarında da bulabilirsiniz.

"Won't" ve "wouldn't" arasındaki fark, kullanım bağlamlarına göre değişir: - "Won't", "will not" ifadesinin kısaltmasıdır ve gelecekteki bir eylemi veya kesin bir reddi ifade eder. - "Wouldn't" ise "would not" ifadesinin kısaltmasıdır ve hipotetik durumları, geçmiş redleri veya kibar önerileri ifade eder.

"Big" kelimesi İngilizce'de çeşitli bağlamlarda kullanılır: 1. Fiziksel boyut: Nesnelerin, mekanların, hayvanların veya insanların büyüklüğünü ifade etmek için kullanılır. 2. Yaş: Birinin yaşından bahsederken kullanılabilir. 3. Önem ve ciddiyet: Soyut anlamda, bir şeyin önemini veya ciddiyetini belirtmek için kullanılır. 4. Teknik ve iş dünyası: Daha resmi ve teknik içerikli konuşmalarda tercih edilir. 5. Kıyafet bedeni: Günlük dilde kıyafetlerin büyük bedenini ifade etmek için kullanılır.

"Beyin yıkamak" deyimi, bir insanı, kendine özgü düşünce ve dünya görüşüne yabancılaştırmak, başka yönlerde düşünür ve davranır duruma getirmek anlamına gelir.

Afflication kelimesi, acı, sıkıntı veya ızdırap anlamına gelir. Bu kelimenin kullanım alanları şunlardır: - Durum veya koşul: Büyük acı, ağrı, sıkıntı veya zorluk içinde olma hali. - Sebep: Acı, sıkıntı veya ızdıraba neden olan şey. - Hastalık veya tıbbi durum: Bir hastalık veya tıbbi durumdan etkilenme deneyimi.

"Bağlam dışı bırakmak" ifadesi, bir şeyi konusundan veya bağlamından koparmak anlamına gelir.

"Ordinarily" kelimesi, genellikle veya normal koşullarda anlamına gelir ve çeşitli bağlamlarda kullanılır: 1. Davranış veya eylemleri tanımlamak için: "Ordinarily, I wake up at 6 am" (Genellikle sabah 6'da uyanırım). 2. Beklenen sonucu ifade etmek için: "The mail is ordinarily delivered to our doorstep every morning" (Posta her sabah ordinarily kapımıza teslim edilir). 3. Yasal veya istatistiksel bağlamda: Belirli bir yargı alanında veya durumda standart veya ortalama olanı belirtmek için kullanılır. Ayrıca, "ordinarily" sıfatı olarak da kullanılabilir ve "sıradan" veya "alçakgönüllü" anlamlarına gelir.

"Eli ekmek tutmak" deyimi, geçimini kendi emeğiyle sağlayacak duruma gelmek anlamına gelir.

"If" ve "when" kelimeleri farklı bağlamlarda kullanılır ve farklı anlamlar taşır: - "If", koşullu bir cümle başlatarak belirsiz, olası veya hipotetik durumları ifade eder. - "When" ise, kesin olarak gerçekleşecek veya beklenen bir zamanı veya olayı belirtmek için kullanılır.

"Vaat etmek" ifadesi iki anlamda kullanılabilir: 1. Bir şeyi yapmaya söz vermek. 2. Tutum ve davranışlarıyla bir işi yapacağı duygusunu uyandırmak, umut vermek.

Kasaba ile ilgili cümleler şunlardır: 1. Benim doğduğum yer, küçük bir kasabaydı. 2. Kasaba nüfusu son yıllarda hızla artıyor. 3. Bu kasabada, her yıl bir festival düzenlenir. 4. Kasaba sakinleri, çiftçilik ve hayvancılıkla geçimlerini sağlar. 5. Bu kasaba, tarihi bir kaleye ev sahipliği yapıyor. 6. Kasabanın en büyük marketi, haftanın yedi günü açık. 7. Kasabada sık sık sosyal etkinlikler düzenlenir. 8. Kasabanın sokakları, taş döşeli ve çok güzel. 9. Bu kasaba, doğal güzellikleriyle ünlüdür. 10. Kasabanın merkezindeki park, halkın toplanma yeri haline gelmiştir.

"After" ve "before" ifadeleri İngilizce'de farklı bağlamlarda kullanılır: 1. Before: Bir olayın başka bir olaydan önce gerçekleştiğini belirtmek için kullanılır. 2. After: Bir olayın başka bir olaydan sonra gerçekleştiğini belirtmek için kullanılır.

"Ben" ve "bense" arasındaki fark şu şekildedir: 1. "Ben": Birinci tekil şahıs zamiri olup, cümlenin öznesi olarak kullanılır. 2. "Bense": "Ben" zamirinin "se" ekini almasıyla oluşan bir zarf cümlesidir ve "benim açımdan", "bana göre" anlamına gelir.