SözcükAnlamları

Fıkra anlatan kişiye "fıkra anlatıcısı" veya "fıkra anlatıcısı" denebilir. Ancak, daha yaygın olarak "fıkra yazarı" veya "köşe yazarı" terimleri kullanılır. Köşe yazarları, gazete veya dergilerde düzenli olarak güncel konular veya kişisel düşünceler üzerine fıkralar yazarlar. Özetle: - Fıkra anlatıcısı: Genel terim. - Fıkra yazarı: Gazete veya dergilerde düzenli olarak fıkra yazan kişi. - Köşe yazarı: Gazete veya dergilerde belirli bir köşede yazı yazan kişi.

Harika ve muhteşem arasındaki fark, güzellik derecesinde yatmaktadır. Harika, "iyi, güzel, mükemmel" anlamlarına gelir ve genellikle nesneler, durumlar veya deneyimler için kullanılır. Muhteşem, çok güzel veya çekici anlamına gelir ve genellikle fiziksel özellikleri tanımlamak için kullanılır. Ayrıca, "muhteşem" kelimesi, gayri resmi İngilizcede "harika", "mükemmel" veya "keyifli" anlamlarında da kullanılabilir.

Poklu kelimesi, Urban Dictionary'de "yaramaz ve ıspanak seven kişi" anlamına gelir. Ayrıca, "poklu" kelimesi farklı bağlamlarda farklı anlamlar taşıyabilir. Örneğin, Azerice'de "şolas poklu" ifadesi, "çok kötü" veya "çok berbat" anlamına gelir ve bir durumun veya bir şeyin son derece kötü olduğunu ifade etmek için kullanılır. Bunun yanı sıra, "poklu" kelimesi, bir eylemi veya bir durumu ifade eden bir kelime olarak da tanımlanır. "Poklu" kelimesinin diğer anlamları arasında gübrelik (Türkiye Türkçesi ağızları) yer alır. Kelimenin tam anlamı, kullanıldığı bağlama göre değişebilir.

Hipotetiğin diğer adları şunlardır: Varsayımsal; Olası; Farazi; Mümkün; Muhtemel; Varit; Mevhum; Kurgusal; Muhayyel.

İngilizce'de isteksizlik şu kelimelerle ifade edilebilir: Unwillingness; Reluctance; Aversion; Indisposition; Disinclination. Örnek cümleler: "I noticed a certain reluctance among the workers" (İşçiler arasında belli bir isteksizlik fark ettim). "I developed an aversion toward seafood" (Deniz ürünlerine karşı bir isteksizlik geliştirdim). "There was a considerable reluctance to actually upload the data" (Veri yükleme konusunda büyük bir isteksizlik vardı).

Matrix kelimesi, İngilizce kökenli olup, farklı alanlarda çeşitli anlamlara sahiptir: Matematik: Çok boyutlu dizi veya matris. Medikal: Dölyatağı veya rahim. Anatomi: El ve ayak tırnaklarının dip kısmında bulunan ve yeni tırnağın gelişmesini sağlayan kalınlaşmış epitel doku. İnşaat ve Maden: Ana kütle veya içinde fosil, metal, değerli taş, kristal veya çakıl gömülü olan doğal madde. Bilgisayar ve Teknik: Dişi kalıp veya dizey. Genel Kullanım: Başlangıç noktası, çıkış noktası, deoksiribonükleik asit ve temel proteinlerden meydana geldiği düşünülen ve tamamen farklılaşmış bir kromozomun ipliğini saran hafif renkli bir dış tabaka. Ayrıca, "Matrix" adıyla bilinen, 1999 yapımı bir bilimkurgu sinema filmi de bulunmaktadır.

Kos-kosan, Endonezce'de "apartman" anlamına gelir, ancak bu kelime tüm odaları işaret ederken, "kos" sadece bir odayı ifade eder. "Kos-kosan", aynı zamanda "oda" (kamar kos) veya odaların aylık, birkaç aylık veya bir yıllık sürelerle kiralandığı bir ev anlamına da gelir. Bu tür yerler, otel veya pansiyonlardan farklı olarak, normal bir ev gibi olup, genellikle resepsiyon gibi bir alana sahip değildir.

"Daha yakın olan" bulmacada dolaysız ve doğrudan olarak yanıtlanabilir.

Endamlı kelimesi, TDK'ye göre "boylu, boyu bosu yerinde" anlamına gelir. Alımlı kelimesi ise, "çekici, cazibeli, albenili" anlamlarına gelir.

Rampa kelimesi, TDK'ya göre bir arazinin veya yolun yatay şekilde giden kısmı anlamına gelir. Ayrıca, rampa kelimesinin diğer anlamları şunlardır: Eğimli veya yokuşlu yol. Ağaçları kenetlemek için kullanılan sivri demir. İstasyon gibi yerlerde ambarların önünde duran setler. Füzelerin fırlatılması için kullanılan eğik destek. Bir vagonu raya sokmak veya raydan çıkarmak için kullanılan araç. Bir geminin başka bir gemiye, dubaya, iskeleye veya sala yanaşması.

"Tek çocuk hiç çocuk" ifadesi, tek çocuğa sahip olmanın, çocuğun yalnız kalması anlamına gelebileceğini ifade eder. Bu ifade, aynı zamanda tek çocuğun her yere götürülebilmesi ve her istenileni yapabilmesi anlamında da kullanılır. Ancak, tek çocuk sahibi olmanın avantajları ve dezavantajları olabilir; örneğin, çocuk yalnız sıkılabilirken, kardeşler arasında kıskançlık ve rekabet gibi sorunlar da ortaya çıkabilir.

Körfezin diğer adları şunlardır: koy; deniz; ses. Ayrıca, küçük körfezler için "bight" veya geniş boğaz ifadeleri de kullanılabilir.

Terhis, Osmanlı'da askerin görevden ayrılması anlamına gelir. Ayrıca, terhis kelimesi edebiyatta farklı bir anlama sahiptir; askeri hizmetini tamamlayan bir kişinin askeri kurumdan resmi olarak ayrılması anlamına gelir.

Alçakgönüllü olmayan kişiye "kibirbaz" veya "kendini beğenmiş" denilebilir. Bu tür kişiler, genellikle kibir ve gösterişten uzak durmazlar. Örnekler: - "O kadar kültürlü ve bilgili bir insan olmasına karşın hep alçak gönüllü bir insan olmuştur". - "Daha önce senin kadar alçakgönüllü bir insan tanımamıştım".

Hayır, ilişkisellik ve ilişkilik aynı şey değildir. İlişkisellik, nesnelerin ve kavramların birbirleriyle ve çevreleriyle ilişki halinde meydana geldiğini, bu ilişkilerin aktörlerden veya birimlerden önce geldiğini ve dünya siyasetinin malzemesi olarak her şeyin birer ilişkiler bütünü olduğunu ifade eder. İlişkilik kavramına dair bir bilgi bulunamamıştır.

"Uyanık, gözü açık" deyimi, Türkçede bir kişinin dikkatli, uyanık ve farkındalığı yüksek olduğunu ifade eder. Bu deyim, genellikle şu anlamlarda kullanılır: Uyanık ve dikkatli olmak. Kurnaz ve çıkarcı olmak.

Evet, "ara" ve "mesafe" eş anlamlı kelimelerdir. Bu kelimeler, yazılışları farklı olsa da anlamları aynı olan eş anlamlı kelimelere örnek olarak verilebilir. "Ara" ve "mesafe"nin eş anlamlı olarak kullanılabileceği bazı örnek cümleler: "Evimiz ile marketin arası oldukça uzaktı." "Buradan okula gitmek için baya bir mesafe yürümem gerekiyor." "İki şehir arasındaki mesafe oldukça fazlaydı." "Market ile ev arasındaki uzaklık oldukça azdı."

Ismarlama yemek, "ısmarlamak" fiilinden türetilmiş olup, sipariş verilen yemek anlamına gelir. "Ismarlamak" kelimesi ayrıca şu anlamlara da gelir: bir şeyi emanet etmek; bir kimseyi çağırmak; tembih etmek.

Kısa boylu insanlara yönelik bazı terimler şunlardır: Kısa boylu: Bu terim, kişinin boyunun ortalamanın altında olduğunu belirtir ve genellikle tarafsız bir şekilde kullanılır. Minyon: Küçük yapılı, zarif ve sempatik görünen kişiler için kullanılır, ancak bazen küçümseyici bir anlam taşıyabilir. Cüce: Genetik bir bozukluk olan cücelik durumunda olan kişiler için kullanılır, ancak bu terim bazen olumsuz anlamlar taşıyabilir. Pipirik: Eğlenceli bir şekilde kullanılan bir terimdir, ancak alaycı olabilir. Karakız: Özellikle Türk kültüründe kısa boylu kadınlar için kullanılan, genellikle şirin ve tatlı bir anlam taşıyan bir terimdir. Bu terimlerin kullanımı, toplumsal ve kültürel normlara göre değişiklik gösterebilir.

Mukarnas ve stalaktit aynı anlama gelir. Mukarnas, İslam sanatında uygulanan, üç boyutlu dekoratif ve/veya yapısal bir mimari öğedir.