SözcükAnlamı

Alegorik, sembollerle anlatılan metinlere verilen isimdir. Alegori, bir düşünce, davranış, his, kavram veya nesnenin simgeler ve semboller ile ifade edilmesidir. Alegorik anlatım ise bir metnin içerisinde verilmek istenen mesajın doğrudan değil, çeşitli simgeler aracılığıyla anlatılması anlamına gelir. Alegorinin kullanıldığı bazı sanat dalları şunlardır: edebiyat (roman, hikaye, masal, fabl); resim; heykel; sinema.

Mazel tov, İbranice bir ifadedir. Ancak, bu ifade Yiddiş dilinde de kullanılmaktadır. Modern İsrail dilinde, "ma-ZAL tove" şeklinde telaffuz edilir; Yiddiş ve Aşkenaz telaffuzunda ise "MA-zel tof" olarak telaffuz edilir.

Akdetmek kelimesi, TDK'ye göre iki farklı anlama gelir: 1. Sözleşme yapmak. 2. İmzalamak. Ayrıca, akdetmek, taraflar arasında yapılan bir anlaşmayı veya resmi bir bağlantıyı ifade eden, hukuki ve ticari ilişkilerde sıklıkla kullanılan bir kavramdır.

Evet, "onlie" ve "online" aynı anlama gelir, çünkü "online" kelimesinin yanlış yazılmış hali "on-line" olarak kabul edilir. "Online" kelimesi, internet üzerinden veya internet ortamında var olan veya erişilebilir olan anlamına gelen bir sıfattır. Örnekler: "I like to do my shopping online instead of going to the store" (Mağazaya gitmek yerine alışverişimi internet üzerinden yapmayı seviyorum). "My daughter is taking an online course this semester" (Kızım bu dönem bir online kurs alıyor). "I spent the morning working online from home" (Sabahı evden internet üzerinden çalışarak geçirdim).

Serdar, Osmanlı İmparatorluğu'nda askeri bir rütbe olarak kullanılmıştır. "Serdar" kelimesi, Farsça "ser" (baş) ve "dâr" (tutan, sahip olan) kelimelerinden türemiştir ve "başı tutan, reis, rehber" anlamına gelir. Ayrıca, "Serdar-ı Ekrem" veya "Serdar-ı Azam" gibi ifadelerle en yüksek rütbeli başkomutan anlamında da kullanılmıştır.

Hayır, azıcık ve azıçı aynı değildir. "Azıcık" kelimesi, Türkçede hem sıfat hem de zarf olarak kullanılan ve "çok az, biraz" veya "kısa bir süre" anlamlarına gelen bir kelimedir. "Azıçı" ise belgelerde veya kaynaklarda rastlanmayan bir terimdir.

Rich olmak, İngilizce'de "zengin olmak" anlamına gelir. "Rich" kelimesi ayrıca şu anlamlara da gelebilir: Bol, verimli. Değerli, kıymetli. Yağlı, çok tatlı, baharatlı. Pahalı, gösterişli, zarif. Süslü, iyi malzeme ile ve itinayla yapılmış. Rayihalı ve keskin (şarap için). Koyu, parlak, canlı (renk için). Gür, dolgun, berrak (ses için). Keskin (koku için). Hoş, nükteli, eğlendirici.

"Az yaşlı" kime denir sorgusuna yanıt bulunamadı. Ancak, yaşlılığın farklı kategorileri için kullanılan bazı terimler şunlardır: Genç yaşlı: 60-69 yaş arası. Orta yaşlı: 70-79 yaş arası. En yaşlı: 80 yaş ve üzeri. Dünya Sağlık Örgütü'ne göre ise yaşlılık, 65 yaş ve üzeri kişileri kapsayan bir kavramdır.

Saçma sapan konuşan kişilere leffaf veya çaçaron denir.

"Olgun hizmetçi" ifadesinin ne anlama geldiğine dair bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, hizmetçi kelimesinin anlamları şu şekildedir: Hizmet gören kimse. Belli bir ücretle ev işlerini yapmak için tutulan kadın.

Yangaz kelimesi, genellikle Karadeniz bölgesinde kullanılan bir terimdir ve şu anlamlara gelir: Gürültücü. Düzenci, yalancı. Haylaz, yaramaz. Her türlü numarası olan. Pis ve kötü işler çeviren.

"Çek çek amca, burnun kanca" ifadesi, "Çatlak Patlak" tekerlemesinin bir parçasıdır. Tekerlemenin tamamı şu şekildedir: > Çatlak patlak, üstü yuvarlak, Kremalı börek, sütlü çörek, Çek dostum çek, arabanı yoldan çek. Çek çek amca, burnun kanca, Al sana bir tabanca, Tabancanın yarısı, doktor beyin karısı. Bu tekerleme, aynı zamanda bir el oyununa dönüşmektedir.

Söz varlığı ve kelime dağarcığı aynı anlama gelir. Söz varlığı, bir dildeki sözlerin bütünü, söz hazinesi, sözcük dağarcığı, kelime hazinesi; kelime dağarcığı ise, bir dilde kullanılan veya bir kimsenin bildiği, kullandığı sözlerin bütünü olarak tanımlanır.

"Kültablasında rujlu sigara" ifadesi, bir kadının dudaklarının izmarite bıraktığı rujlu izi ifade eder. Ayrıca, "filtresi rujlu sigara" ifadesi, kanımca itici ve özellikle kumar oynayan yaşlı kadınların sigarası gibi bir izlenim bırakan bir sigara türünü tanımlamak için kullanılır.

İspiyoncu, birinin sırlarını, davranışlarını, düşüncelerini gözleyip başkalarına bildirerek çıkar sağlayan kimsedir. Ayrıca, ispiyoncu kelimesi farklı bağlamlarda şu anlamlara da gelebilir: Whistleblower. Fink, snitch, tattletale. Informer, grass, finger.

"Tipsiz eşek" ifadesi, görünüşü çirkin, kılıksız anlamına gelen "tipsiz" kelimesinin yanlış bir kullanımı olabilir.

"Güzellik" kelimesi, farklı dillerde çeşitli şekillerde ifade edilir. İşte bazı örnekler: Türkçe: "güzel" kelimesinden türemiştir. Latince: "Pulchritudo". Yunanca: "Kallos". Arapça: "Jamal". Fransızca: "Beauté". Sanskritçe: "Sundara". Japonca: "Wabi-Sabi". Bu kelimeler, güzellik kavramını farklı kültürlerde ve dillerde nasıl algılandığını yansıtır.

Freleks kelimesi, Türkçe'de yaygın olarak kullanılan bir terim değildir. Ancak, "refleks" kelimesi Fransızca kökenli olup, dıştan gelen bir uyarı sonucunda istem dışı olarak doğan tepki anlamına gelir. Refleks ayrıca, omurilik tarafından yönetilen ve kalıtsal olan bir sinir etkinliğidir ve iki türü vardır: 1. Doğuştan gelen refleks: Öksürme, hapşırma, göz kapağının kırpılması gibi. 2. Sonradan kazanılan refleks: Bisiklet sürme, örgü örme gibi öğrenmeyle oluşan refleksler. Eğer "freleks" kelimesi farklı bir bağlamda kullanılıyorsa, daha fazla bilgi veya bağlam sağlanması gerekebilir.

Taahhüt, bir şeyi belli bir zamana kadar üstlenme, üzerine alma anlamına gelir. Taahhüt kelimesi ayrıca şu anlamlara da gelebilir: Birisine bir şey yapmak üzere söz verme, vaatte bulunma; Anlaşma yapma, sözleşme imzalama. Taahhüt, genellikle yazılı bir belge olarak düzenlenir ve her iki tarafın da taahhütlerini yerine getirmesini gerektirir. Taahhüt kelimesi, internet hizmetleri, inşaat sektörü ve iş dünyası gibi çeşitli alanlarda kullanılır. Örneğin, internet aboneliklerinde taahhüt, belirli bir süre boyunca hizmeti alma zorunluluğu kabul etmek anlamına gelir. İnşaat sektöründe ise taahhüt, bir müteahhidin belirli bir inşaat projesini üstlenerek, projenin belirli bir süre içinde ve belirli bir maliyetle tamamlanmasını taahhüt etmesi anlamına gelir.

Hımbıl insan, genellikle uyuşuk, tembel veya işlerini aksatan kişiler için kullanılan bir ifadedir. Ayrıca, bazı işleri çok yavaş yapan kişiler için de hımbıl kelimesi kullanılabilir. Bu kelime, argo nitelikte olup, olumsuz bir anlam taşır.