SözcükAnlamı

Koru, TDK'ye göre "bakımlı ve düzenli küçük orman" anlamına gelir. Ayrıca, planlı olarak oluşturulmuş ağaçlıklar da koru olarak sınıflandırılabilir. Korumak kelimesinden türetilen koru kelimesi, eski Türklerde "av yasağı"nın olduğu, korunan ve dolayısıyla "kutsal" hayvanların bulunduğu yerleri belirtmek için kullanılmıştır. Daha ilkel dönemlerde ağaçlık ve kutsal ormanlara da koru denilmiştir.

Pieno kelimesi İtalyanca'da "dolu", "tam", "bütün" anlamlarına gelir. Ayrıca, müzik alanında "pieno" terimi, "tüm enstrümanların bulunduğu" anlamında kullanılır.

Saz çalmak, telli bir çalgı olan saz (bağlama) ile notaları ve melodileri icra etmek anlamına gelir. Saz çalmanın temel mantığı, tellerin perdelerin hemen arkasına basılarak kısaltılması veya uzatılması yoluyla ince ya da kalın ses elde etmeye dayanır. Saz çalmayı öğrenmek, düzenli çalışma ve sabır gerektirir.

"Sarışinskıs" kelimesinin anlamı hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, "sarışın" kelimesinin anlamı şu şekildedir: Sarışın. Sarıya yakın renkli. Eğer "sarışinskıs" kelimesi farklı bir dilde veya bağlamda kullanılıyorsa, daha fazla bilgi veya bağlam sağlanması gerekebilir.

Cicik kız ifadesi, genellikle sevimli, tatlı, naif ve pozitif özelliklere sahip kızlar için kullanılır. Ayrıca, "cicik" kelimesi halk ağzında insan veya hayvan memesi anlamında da kullanılır.

Empozenin amacı, bir fikri veya ideolojiyi başkalarına zorla kabul ettirmek ve dayatmaktır. Empoze, özgür iradeye dayanmayan, korkutarak ya da baskı yaparak kabul ettirilen fikirleri ifade eder. Empoze kavramı, özellikle totaliter rejimlerde veya otoriter yönetimlerde sıkça rastlanan bir uygulamayı ifade eder. Ayrıca, bir bireyin çevresindeki insanların düşüncelerine hâkim olma çabası ve onları kendisi gibi düşünmeye zorlaması da empoze kavramına girer.

Nobran insan, davranışı kaba, sert ve gönül kırıcı olan, nadan kişiye denir. Nobran kelimesi aynı zamanda bilerek ve isteyerek kaba davranan, küstah kimseler için de kullanılır. Örnek cümle: "Bir restoranda garsona bağırıp çağıran, üstten bakan bir müşteri nobran bir davranıştır." "Nadan" ise bilgisiz, tecrübesiz veya anlayışsız anlamına gelir.

Vakur duruşlu, ağırbaşlı, sakin, ciddi ve saygı uyandıran bir duruşa sahip olan kişilere denir. Vakur bir kişi, duygularını kontrol edebilen, tepkilerini ölçülü veren, heyecana ya da öfkeye kapılmadan düşünen ve davranan bir insandır. Vakur kelimesi, Arapça kökenli olup "vakarlı" ve "ağırbaşlı" anlamlarına gelir.

Nazende bir kadın, nazlı, zarif, ince, işveli ve cilveli olarak tanımlanabilir. Farsça kökenli olan "nazende" kelimesi, ayrıca kolayca gönlü yapılamayan, gönül işlerinde hemen ikna olmayan kişiler için de kullanılır. Bu kelime, özellikle edebiyatta ve günlük dilde güzellik ve zarafeti anlatmak için kullanılır.

Dedo, İspanyolca'da parmak anlamına gelir. Ayrıca, "dedo" kelimesi ile şu parmaklar da ifade edilebilir: Yüzük parmağı; Ayak parmağı.

Evet, tek düze ve monoton aynı anlama gelir. Türk Dil Kurumu'na göre tekdüze kelimesinin anlamları şunlardır: değişmeksizin, düzenli, aynı biçimde tekrarlanan, sürüp giden; tek örnek, muttarit, yeknesak, monoton. Monoton kelimesi ise alışılmış ve rutin hale gelmiş bir durum veya olay anlamına gelir.

Zembili olan, "zembilli" anlamına gelir ve bu kelime, zembil kullanan veya zembille ilişkili olan kişi anlamına gelir. Ayrıca, halk arasında "zembilli" kelimesi, çok yük taşıyan, çok çalışan veya sürekli bir şeylerle meşgul olan kişiyi ifade etmek için de kullanılır. Bunun yanı sıra, ATV'de yayınlanan bir dizinin adı da "Zembilli"dir.

Heat kelimesi İngilizce'de "ısı", "sıcaklık" anlamına gelir. Ayrıca, "heat" kelimesinin kullanıldığı bazı diğer anlamlar: Fiziksel bağlam: Erimiş çelik, soğutma fırınına konulan külçeler. Zooloji: Kızışma dönemi. Spor: Eleme, eleme koşusu, tur, raunt. Argo: Polis şiddeti, ateşli silah, suçlama.

"Kakak" ve "adik" Malay ve Endonezya dillerinde kardeş anlamına gelir: - Kakak: Büyük kardeş, abla. - Adik: Küçük kardeş, kardeş. Ayrıca, "adik perempuan" ifadesi küçük kız kardeş anlamına gelir.

Hayır, "bir çok" ve "bir sürü" aynı değildir. Bir sürü: Sayısı belli olmayacak kadar çok, pek çok, bir yığın, çok sayıda anlamındadır ve ayrı yazılmalıdır. Bir çok: "Çok" kelimesi birleşik olarak yazılır. Örnekler: Bir sürü: "Akşama bir sürü işim var, gelebileceğimi sanmıyorum". Bir çok: "Sigaranın zararları birçok kişi tarafından bilinmektedir".

Ek, tek başına anlamı olmayan, sözcüklerin kök veya gövdelerine eklendiğinde onların anlamlarını değiştiren veya cümlede diğer kelimelerle bağlantı kurmalarını sağlayan dil birimleridir. Türkçede ekler iki ana kategoriye ayrılır: 1. Yapım ekleri: Sözcüklere eklenerek onlardan yeni sözcükler türeten eklerdir. 2. Çekim ekleri: Kelimelerin anlamını değiştirmeden, cümlede belirli bir işlev üstlenebilecek biçimde kullanılmasını sağlayan eklerdir. Bazı ek örnekleri: Çoğul eki: "-ler", "-lar" (örneğin, "kitap-lar"). Hâl ekleri: "-i", "-e", "-den", "-de" (örneğin, "kitabı ver", "yola bak"). İyelik ekleri: "-m", "-n", "-i" (örneğin, "defterim", "defterin").

Feveranlı insan ifadesi, Osmanlıca Türkçe Sözlük'te "coşkulu, aktif, faal" anlamına gelen "feveranlı" kelimesiyle ilişkilendirilebilir. Ancak, "feveran" kelimesinin doğrudan bir insan özelliğini tanımlamak için kullanıldığını belirten bir bilgi bulunmamaktadır. "Feveran" kelimesi, Türkçede "fışkırma, kaynama" ve "birdenbire öfkelenme, köpürme, parlama" anlamlarına gelir.

Efsunlu kadın, genellikle güzellik, çekicilik ve büyüleyici bir etkiye sahip olan kadınları tanımlamak için kullanılan bir ifadedir. Bu terim, aynı zamanda özgüvenli, güçlü, merhametli, çevresindeki insanlara güven veren ve kendini ifade edebilen kadınları da ifade edebilir. Efsunlu kadınlar, mitolojik veya masal karakterlerinde de yer alır; bu kadınlar, güzelliklerine ve çekiciliklerine bir tür sihir veya büyü gücü ekleyen kadınlardır. Efsunlu kadın kavramı, her bireyin kendisi tarafından farklı yorumlanabilir.

Izdırabı çok olan kişiye ne dendiğine dair bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, "ızdırap" kelimesiyle ilgili bazı bilgiler şu şekildedir: Arapça kökenli olan ızdırap, acı ve keder anlamlarında kullanılır. "Izdırap çekmek" Türk Dil Kurumu'na göre sıkıntı ya da üzüntü çekmek demektir. "Izdırap olmak" da aynı şekilde acı olmak ya da üzüntü yaşamak anlamındadır.

Tefrik kelimesi, Arapçadan Türkçeye geçmiş olup, "ayrım yapmak", "parçalara ayırmak", "bölmek" veya "farklılaştırmak" anlamlarına gelir. Hukukta kullanıldığında, birden fazla sanıklı dosyalarda birlikte görülen davaların ayrılması anlamına gelir. Emlak literatüründe ise, apartmanlara ait olan arsa tapularının kat mülkiyetine dönüştürülmesi konusunda son zamanlarda sıklıkla karşılaşılan bir uygulamayı ifade eder. Ayrıca, fıkıhta kadının mahkemeye başvurması üzerine hâkim kararıyla evliliğe son verilmesi anlamında da kullanılır.