SözcükAnlamı

Tamahkâr insan, açgözlü, elindekinin kıymetini bilmeyen ve her zaman daha fazlasını isteyen kişidir. Tamahkâr kelimesi, aynı zamanda "tokgözlü" kelimesinin karşıtıdır. Bu kelime, günlük konuşma dilinde kullanılmasının yanında divan şiirlerinde de yer alır.

Kagir, tuğla ve taştan yapılmış yapı anlamına gelir. Kagir yapı, taşıyıcı elemanları beton, tuğla veya taş duvarlardan oluşan bir inşaat sistemidir. Kagir yapılar, malzeme çeşitlerine göre tam kagir ve yarı kagir olarak ikiye ayrılır: Tam kagir yapılar: Tüm duvarları, taban ve tavanı beton, taş, tuğla gibi yanmaz maddelerden inşa edilmiştir. Yarı kagir yapılar: Kısmen ahşap yapı malzemeleri kullanılarak yapılmıştır.

"Soba AA" ifadesinin ne anlama geldiğine dair bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, "soba" kelimesinin anlamı şu şekilde açıklanabilir: Soba, içinde kömür, odun veya gaz yakılan, elektrikle de çalıştırılabilen bir ısınma aracıdır. Ayrıca, "soba" kelimesi farklı bağlamlarda da kullanılabilir: Ev içinde küçük banyo, gusulhane; Konuk odası.

"Grubumla İspanyolca konuşuyorum" ifadesi, "Estoy hablando español con mi grupo" olarak çevrilebilir. Grupo kelimesi İspanyolca'da "grup" anlamına gelir.

Manav, Batı ve Kuzeybatı Anadolu'da yaşayan, göçebeliği asırlar önce bırakmış, Hanefi Sünni yerleşik Türkmen grubuna denir. Manav sözcüğü, Türkistan'daki Kazak-Kırgız ve Sibirya'daki Yakut (Saha) Türklerinde kullanılan, "koruyucu, soylu kişi ve boy beyi" anlamına gelen "Manap" ve "Manag" kelimelerinden türemiştir. Manavlar, Sakarya, Bilecik, Balıkesir, Bursa, Çanakkale, Kocaeli, Eskişehir, Bolu ve Düzce illerinde yoğun olarak yaşamaktadır.

Ova kelimesi, Kürtçe (Kurmanci) "ava" veya Farsça "ābād" sözcüklerinden alıntıdır. Kelimenin kökeni, "düz ve verimli arazi" anlamında Meninski'nin "Thesaurus" eserinde, 1680 yılında yazılı kayıtlara geçmiştir. Ova kelimesi ayrıca, çevrelerine göre çukurda kalmış, çoğunlukla alüvyonla örtülü, eğimi az, akarsuların derine gömülmediği, geniş veya dar düzlük olarak tanımlanır.

Ölgün kelimesi, Türk Dil Kurumu'na göre dört farklı anlama sahiptir: 1. Diriliği, canlılığı, tazeliği kalmamış, pörsümüş, solmuş (bitki). 2. Gücü azalmış, zayıflamış. 3. Cansız, renksiz, dikkat çekmeyen. 4. Acıma duygusu olan, yufka yürekli (Türkiye Türkçesi ağızlarında). Ayrıca, "ölgün" kelimesi, "ölü çıkan ev" anlamında da kullanılır (Türkiye Türkçesi ağızlarında).

Gramatik kelimesi, dil bilgisi ile ilgili veya dil bilgisi açısından anlamına gelir. Örnek kullanım: "Öğretmen, öğrenciler tarafından yapılan gramatik hataları gösterdi".

Tabib kelimesi, Arapça kökenli olup "tedavi eden kişi" veya "hastaları iyileştiren hekim" anlamına gelir. Osmanlı döneminde ve öncesinde kullanılan metinlerde tabib kelimesi, bilge kişi, nasihat veren ve ruhen yol gösteren biri olarak da geçer. Günümüzde, resmi ve hukuki metinlerde tabib kelimesi hâlâ kullanılmakla birlikte, günlük dilde "doktor" veya "hekim" kelimeleriyle karşılanır.

Çıttık kelimesi, Türkiye Türkçesi ağızlarında çalı kuşu anlamına gelir. Ayrıca, Erzurum, Kars ve Erzincan gibi yerlerde kadınlık uzvu anlamında da kullanılır.

Evet, "anbean" bir zarftır. Türk Dil Kurumu'na göre "anbean" kelimesinin anlamları şunlardır: her an; ara sıra; giderek; dakika dakika.

Coquettish kadın, cilveli, naz yapan, oynak ve çapkın bir kadın anlamına gelir. Bu terim, bir kadının erkekleri cezbetmek amacıyla cinsel ilgi duyuyormuş gibi davrandığını, ancak bunu hoş ve ciddi olmayan bir şekilde yaptığını ifade eder.

"Hell yeah" ifadesi, İngilizce'de "evet, kesinlikle" veya "tabii ki" anlamlarına gelir. Ayrıca, coşkulu bir onay ifadesi olarak da kullanılır. Örnek cümleler: "Hell, yeah, you have to wear a suit" (Tabii ki bir takım elbise giymen gerek). "Hell, yeah, I wanted to kill her" (Elbette onu öldürmek istedim). "Hell yeah, we're doing it every Wednesday" (Elbette, her Çarşamba bunu yapıyoruz).

"Üvey abk" ifadesinin ne anlama geldiğine dair bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, "üvey" kelimesinin anlamları hakkında bilgi verilebilir. Üvey kelimesi, yalnız yasaca akraba sayılan, aralarında kan bağı bulunmayan, öz olmayan anlamına gelir. "Üvey baba" ise öz olmayan baba, babalık anlamına gelir.

Evet, "iç güveysi" ve "iç güveyi" aynı anlama gelir. "İç güveysi", damadın eşinin ailesiyle birlikte yaşaması durumunu ifade ederken; "iç güveyi" daha çok Adigeler (Çerkesler) arasında görülen, toplumsal dayanışma amaçlı bir evlilik türünü tanımlar. Ayrıca, TDK'ya göre her iki kullanım da geçerlidir.

Malsahibi, bir malı kendi mülkiyeti altında bulunduran kimse anlamına gelir. Ayrıca, "malsahibi" kelimesinin İngilizce karşılıkları arasında "possessor", "property owner" ve "owner" bulunur.

Kürtçe "çavani" ifadesi, "nasılsın" anlamına gelir. Bu ifade, özellikle Kurmancî lehçesinde yaygın olarak kullanılan bir selamlaşma ve hal hatır sorma kalıbıdır. "Çavani başî?" ifadesi ise, "gözlerin iyi mi?", yani "nasılsın?" anlamına gelir. Örnek bir diyalog: - Kişi A: Çavani başî? (Nasılsın?) - Kişi B: Başim, spas! Tu çîkî? (İyiyim, teşekkürler! Sen nasılsın?).

Modern yenge, Umut Sarıkaya'nın bir karikatürüyle popüler kültürde yer edinmiş bir tipolojidir. Bu terim, genellikle lise mezunu ve ev hanımı olan, iki kültür arasında sıkışmış, ne tam anlamıyla modern ne de batılılaşmış kadınları tanımlar. Modern yengeler, 80'lerin sonunda ortaya çıkmış, 90'ların ortasında en popüler dönemini yaşamış, 2000'lerin ortasında sayıları azalmış, ancak 2010'lu yıllarda sosyal medyanın etkisiyle farklı bir forma bürünerek varlığını sürdürmüştür.

Bavemın, Kürtçe'de "babam" anlamına gelir. Ayrıca, "bavemın" kelimesinin farklı bağlamlarda farklı anlamları da olabilir, örneğin: Arkadaşım. Hayırseverlik veya cömertlik. Erkek bebek (Afrika dilinde).

Bulmacada farenjit, "hunnak", "yutak yangısı" veya "anjin" olarak yanıtlanabilir.