SözcükAnlamı

"İki dirhemin bir çekirdekten ağır olması" ifadesi, "iki dirhem bir çekirdek" deyiminin yanlış anlaşılmasına işaret ediyor olabilir. İki dirhem bir çekirdek deyimi, Osmanlı döneminde kullanılan bir ağırlık ölçüsüne dayanır. Deyimde geçen çekirdek, keçiboynuzu çekirdeğidir ve ağırlığı 200 miligramdır.

"Doğum günün kutlu olsun sakin" ifadesinin ne anlama geldiğine dair bilgi bulunamadı. Ancak, "doğum günün kutlu olsun" ifadesinin İngilizce karşılığı "happy birthday"dir. Doğum günü kutlama mesajlarına örnek olarak şunlar verilebilir: "Bugün senin günün, tadını çıkarmayı sakın unutma." "Hayat defterinde yeni bir sayfa açıldı, bolca mutlulukla doldur lütfen!" "Yeni yaşın, sevgiyle ve benimle olsun." Doğum günü kutlama mesajına örnek bir yanıt ise şu şekilde olabilir: "Kutlamama anlam kattığınız için teşekkür ederim!"

Sinefili, aslında gerçek bir hastalık değildir; sinemaya ve filmlere aşırı düşkün, bağımlı insanlar için kullanılan bir terimdir. Fransızcadaki "cinéphilie" sözcüğünden gelmektedir. Sinefil olarak adlandırılan kişiler, hayatın gerçeklerini filmler aracılığıyla sorgular ve yorumlar. Sinefili, bir sorun olarak, kişinin tüm yaşamını filmler etrafında şekillendirmesi ve gerçeklikle olan bağını koparması durumunda ortaya çıkabilir.

Erşan Kuneri dizisinin 1. sezonunun 8. bölümünde "Erman" filminin gişede başarısız olması sonucu iflasın eşiğine gelen Erşan, karşısına çıkan harika bir fırsatla "Doyamadım" adlı bir arabesk film çekmeye karar verir.

Cuckold kelimesi, İngilizce "guguk kuşu" anlamına gelen "cuckoo" kelimesinden türemiştir. Cuckold kelimesi şu anlamlara gelebilir: İsim. Fiil. Ayrıca, evrimsel biyolojide cuckold, genetik olarak kendi soyundan olmayan gençlere farkında olmadan ebeveyn çabasına yatırım yapan erkek anlamına gelir.

Ponçik kız, genellikle sevimli, tatlı veya hoş bir kızı ifade etmek için kullanılan bir terimdir. Ayrıca, "ponçik" kelimesi, bir tür Polonya tatlısı olarak da bilinir ve bu tatlı, kremadan, elmadan veya reçelden yapılabilir.

Döllenme, dişi eşey hücresi olan yumurta ile erkek eşey hücresi olan spermin birleşmesi sonucu gerçekleşir. Sperm içinde bulunanlar: amino asit; sitrat; enzimler; flavin grubu; fruktoz; proteinler; C vitamini. Döllenme sırasında oluşan yeni hücre, 23'ü spermden, 23'ü de yumurtadan gelen 46 kromozom içerir.

Angajman kelimesi, sözlük anlamı olarak bir şeyi üstlenme, bir şey için sorumluluk altına girme, siyasal veya toplumsal bir eylemin içinde bulunma anlamlarına gelmektedir. Askeri anlamda ise angajman kuralları, bir ülkenin başka bir ülke tarafından hava sahasının ihlal edilmesi veya ülke topraklarında oluşacak bir tehdide karşı yapılacak askeri tepkinin şartlarını belirler. Ayrıca, angajman bir silahın bir hedefe yönlendirilmesi anlamında da kullanılmaktadır.

Hayır, mücadele ve savaş aynı şey değildir. Savaş, şiddet araçları kullanılarak "öldürme eylemi"nde bulunmayı ifade eder ve başı ile sonu olan bir süreçtir. Mücadele ise, "savaş" kelimesini de içerecek şekilde, daha geniş ve uzun vadeli bir kavramdır.

Pardon kelimesi, yanlış bir iş yapıldığında veya affedilebilecek küçük hatalar yapıldığında karşı tarafa mahcubiyeti dile getirmek amacıyla kullanılır. Ayrıca, "pardon" kelimesi şu durumlarda da kullanılabilir: Söz kesmeden önce (örneğin, "Pardon, bir şey söyleyebilir miyim?"); Duyulmadığında tekrar istemek için (örneğin, "Pardon, ne dediniz?").

"Nide" kelimesi VK'da özel bir anlam taşımamaktadır. "Nide" kelimesi, farklı bağlamlarda çeşitli anlamlara gelebilir: Eski İngilizce: Bir derebeyine bağlı köylü/işçi grubu. Fince: Edebiyat terimi olarak "cilt" anlamına gelir. Kuşbilim: Sülün yuvası veya sürüsü. VK'da "nide" kelimesinin spesifik bir tanımı veya kullanımı hakkında bilgi bulunmamaktadır.

"Kız kısmı" ifadesi, genellikle yaşlı kimselerce kullanılan ve "kız tarafı" anlamında bir tabirdir. Ayrıca, "kız kısmı" şu anlamlara da gelebilir: Siminya'nın kitabı. Öğüt verici sözler. Ayrıca, "kız kısmı" ifadesi, toplum tarafından kızlara yönelik kalıp yargıları ve kısıtlamaları da ifade edebilir.

Özl kelimesi, bağlama göre farklı anlamlara gelebilir. Örneğin, OZL kısaltması şu anlamlara gelebilir: Openbaar Zeister Lisesi. Ayrıca, "özl" kelimesi Osmanlıca Türkçe Sözlük'te yer almamaktadır. "Öz" kelimesi ise TDK'ya göre üç farklı anlama gelir: 1. İçsel, içle ilgili. 2. Ana unsur, esas. 3. Bir şeyin temelini oluşturan çekirdek.

"Hali vakti yerinde olan kişiye" ne dendiğine dair bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, "hali vakti yerinde" deyimi, zengin, oldukça varlıklı, para durumu iyi olan kişiyi ifade eder. Örnek cümle: "Hasan efendiler mi? Hali vakti yerinde insanlardır onlar."

Montür, mücevherlerde pırlantayı veya değerli taşları sabitleyen metal çerçevedir. Montürün bazı temel görevleri: Pırlantanın güvenli bir şekilde yerinde tutulmasını sağlamak. Taşın mümkün olduğunca fazla ışık almasını sağlamak. Montür çeşitleri: Tırnaklı montür: Pırlantayı çevreleyen küçük metal tırnaklardan oluşur. Çerçeve (Bezel) montür: Pırlantanın çevresi tamamen metal bir bantla sarılır. Kanal montür: Taşlar metal kanallarla sabitlenir. Pavé montür: Küçük pırlantalar çok sık ve yan yana dizilir. Ayrıca, "sade montür" ifadesi, taşları henüz yerleştirilmemiş montür için kullanılır.

Evet, "bilader" kelimesi argo olarak kabul edilir. "Birader" kelimesinin yanlış telaffuz edilmiş hali olan "bilader", genellikle samimi bir hitap şekli olarak kullanılır ve "abi" veya "kardeşim" anlamında argo bir ifade olarak değerlendirilir.

"Babanı çağır" ifadesi, genellikle çocuklar arasında yaşanan kavgalarda, bir kişinin kimseden korkmadığını kanıtlamak için kendinden büyük birini kavgaya çağırması anlamına gelir. Ayrıca, rüyada babayı çağırmak, gerçek hayatta baba desteğine ihtiyaç duyulacağını veya baba figürüyle ilgili bazı duygusal durumları işaret edebilir. Bunun yanı sıra, "babayı kahveden çağırmak" ifadesi, ailenin en büyük çocuğunun, babasını eve çağırarak annesinin isteklerini iletmesi anlamına gelir ve bu durum, babanın karizmasını sarsabilecek bir durum olarak kabul edilir.

Evet, "fecr" ve "fecir" aynı anlama gelir. Fecr (fecir), "tan yerinin ağarması, sabah aydınlığı, şafak vakti" gibi anlamlara gelir.

Çok çirkin ve acayip olan kişiye "ucube" veya "kaknem" denebilir. Ucube. Kaknem. Bunun dışında, "sakil" kelimesi de hem çirkin hem de huysuz anlamına gelir.

Dizginlemek kelimesi, TDK'ye göre iki farklı anlama gelir: 1. Ata dizgin takmak veya atı yürütmek için dizginini oynatmak. 2. Birinin aşırı davranışlarını önlemek.