Söylenceler

Bocuk Gecesi'nde korkulmasının sebebi, bu gecede "Bocuk" adı verilen ve kötülük getirdiğine inanılan bir varlığın dolaştığına inanılmasıdır. Bocuk'un beyazlar içinde ve insan görünümünde gezdiğine inanılır. Bocuk Gecesi, kışın en soğuk gecesi olarak kabul edilen bir gecede düzenlenen eski bir Balkan geleneğidir. Bocuk Gecesi'nde ayrıca su birikintilerine tahta parçaları atılır. Bocuk Gecesi, her ne kadar Cadılar Bayramı'na benzerlik gösterse de, tamamen Türk halk kültürünün bir parçasıdır.

"Bit koyun battı mı?" ifadesinin ne anlama geldiği anlaşılamadı. Ancak, koyunlarda bitlenme durumunda görülebilecek bazı belirtiler şunlardır: Kaşıntı. Tüylerde dağınıklık ve dökülme. Deri üzerinde bit veya yumurta varlığı. Yün veya deride sarı lekeler (şiddetli bitlenmelerde). Topallık (ayak bitlerinde). Ağızda kaşınma sonucu sindirim sisteminde kıl yumakları ve tıkanıklıklar. Bitlenme durumunda, teşhis ve tedavi için bir veteriner hekime başvurulması önerilir.

Kral Arthur'un kılıcının taşta olmasının nedeni, efsaneye göre, bu kılıcı taştan çıkaranın tüm Britanya'nın hakimi olacağına inanılmasıdır. Bu hikaye, ilk kez 12. yüzyıldaki Monmouth’lu Geoffrey tarafından kaleme alınmıştır. Kılıcın taştan çıkarılmasıyla ilgili bir başka versiyon ise, Robert de Boron’un Merlin adlı şiirinde yer alır. Günümüzde, Kral Arthur ve Excalibur kılıcı hikayesinin gerçek bir temeli olmadığı, sadece bir destan olduğu düşünülmektedir.

Grifinler gerçek değildir; onlar mitolojik yaratıklardır. Grifinler, aslan vücutlu, kartal kanatlı ve kafalı fantastik yaratıklardır.

Türk mitolojisinde üç ejderha kavramı, yer ejderhası, gök ejderhası ve Bükre olarak adlandırılan ejderhaları ifade edebilir. 1. Yer Ejderhası: Kış aylarında yer altında yaşar ve oradaki hazineleri korur. 2. Gök Ejderhası: İlkbaharda yer ejderhası değişime uğrayarak gökyüzüne çıkar ve yağmur yağdırarak üretimin artmasını sağlar. 3. Bükre: Altay Türklerinin şamanlık inancında yer alan, iyi niteliklere sahip, insanlara zarar vermeyen ve hatta yardımcı olan bir ejderhadır.

Cadılar ve vampirler aynı varlıklar değildir, ancak bazı kültürlerde benzer özelliklerle anılırlar. Cadılar, genellikle doğaüstü güçlerle ilişkilendirilmiş, kötü ruhlar ve perilerle iletişim kuran varlıklar olarak kabul edilir. Vampirler ise, mitolojik ve edebi eserlerde, mezarlarından çıkıp insanların kanını emerek yaşayan ölümsüz yaratıklar olarak tasvir edilir.

Mardin Tepe'nin iki farklı hikayesi bulunmaktadır: 1. Gırnavaz Tepesi Hikayesi: Mardin'in Nusaybin ilçesinin 4 km kuzeyinde yer alan Gırnavaz Tepesi, halk arasında cin tepesi olarak bilinir. 2. Tepe Beldesi Hikayesi: Osmanlı kayıtlarına göre, şimdiki Tepe beldesi 1856 yılında kurulmuştur.

Kaf Dağı'nın ardında yaşadığına inanılan kavim, Yecüc ve Mecüc tayfasıdır.

Donu Yırtık Şeytan hikayesi, bir oteldeki donu yırtık şeytanın bir misafire musallat olmasını konu alır. Hikayeye göre, otele gelen bir kişi oda istediğinde, otelde çalışan kişi donu yırtık şeytanın olduğunu söyler ama misafir korkmadığını belirtir.

Çakırcalı Mehmet Efe, İzmir'in en büyük efesi olarak kabul edilir.

Şans parası hikayesi, genellikle iyi şans getireceğine inanılan batıl bir inanç olarak anlatılır. Ancak, bu tür eylemler bazen zarara ve hatta ölüme yol açabilecek istenmeyen sonuçlara neden olabilir, çünkü madeni paraların hayvanlar tarafından yutulması gibi durumlar söz konusu olabilir. Ayrıca, dört yapraklı yonca bulmak da şans getirdiğine inanılan bir hikayedir.

Çin mitolojisinde Ejderha Kral (Long Wang), çeşitli yetkilere ve sorumluluklara sahiptir: 1. Cenaze Törenleri: Soyundan gelenlerin cenaze törenlerinde talihsizliklere neden olacak hatalar yapıldığında, ruhların kurtulması için dua eder. 2. Yağmur Yağdırma: Kuraklık ve kıtlık dönemlerinde yağmur yağdırarak ekinlerin sulanmasını sağlar. 3. Deniz ve Su Kaynakları: Denizlerdeki tüm canlıları kontrol eder ve su kaynaklarını korur. 4. Yargı Yetkisi: Cenaze törenleri ve yağmurlar üzerinde yargılama yetkisine sahiptir.

Mitolojik hikayeleri olan bazı yıldızlar şunlardır: 1. Orion Takımyıldızı: Yunan mitolojisinde, avcı Orion'un göğe yükselmesi ve takımyıldızı haline gelmesi anlatılır. 2. Yedigenler (Pleiades): Yunan mitolojisinde, yedi kız kardeş olarak tasvir edilir ve tanrılar tarafından kovalandıkları için gökyüzüne yerleştirildiklerine inanılır. 3. Xolotl (Venüs): Aztek mitolojisinde, yıldızların efendisi olarak kabul edilen Venüs gezegeninin tanrısıdır. 4. Kızıl Ejderha: Çin mitolojisinde, kozmik dengenin koruyucusu olarak kabul edilen önemli bir semboldür. 5. Sirius: Mısır mitolojisinde, Nil Nehri'nin taşmasını temsil eder ve bereketin habercisi olarak görülür.

Yelbeğen, üç, yedi veya 12 başı olan bir mitolojik yaratıktır.

Cin Ali'nin gerçek adı Hasan'dır.

Mitoloji örnekleri çeşitli kültürlerde yer alan mitlerden oluşabilir. İşte bazı örnekler: 1. Yunan Mitolojisi: Zeus, Poseidon, Hades gibi tanrıların hikayeleri bu mitolojiye aittir. 2. Mısır Mitolojisi: Yaratılışın su ve kaosun tanrılar tarafından düzenlenmesiyle gerçekleştiğine inanılır. 3. Sümer Mitolojisi: Sümer tanrılarının çeşitli mücadeleler ve savaşlar sayesinde dünyayı yarattığına inanılır. 4. Türk Mitolojisi: Tengri, Kayra, Umay gibi tanrılar bu mitolojiye dahildir. 5. İskandinav Mitolojisi: Gök tanrıları ve bereket tanrıları bu mitolojinin önemli ikonları arasındadır.

Mardin'de "hayalet gelin" inanışının iki farklı nedeni olduğu düşünülmektedir: 1. Çin'deki "hayalet gelin" geleneği: Bu geleneğe göre, evlenmeden ölen genç erkekler, öteki dünyada eşleri olacak ölü kadınlarla birlikte gömülürler. 2. Korku hikayeleri: Mardin'de anlatılan bazı korku hikayelerinde, düğün gecesi aniden ölen bir gelinin ruhu, yaşadığı huzursuzluk nedeniyle huzur bulamamış olarak tasvir edilir.

Periler, çeşitli kültürlerde farklı şeylerden korkarlar. Bazı yaygın korkulan unsurlar şunlardır: 1. Çanlar ve kilise çanları: Periler, bu seslerden korkarlar. 2. Horoz ötmesi: Horozun ötmesi, perilerin yok olmasına neden olur. 3. Kirli su: Periler, kirli sudan nefret ederler. 4. Yalan söyleyen insanlar: Periler, yalan söyleyen insanlardan hoşlanmazlar. 5. İzinsiz gözetlenme ve takip edilme: Periler, bu durumlardan rahatsız olurlar ve kötü büyüler yapabilirler. Ayrıca, perilerin demir ve çelik gibi malzemelerden de korktuklarına inanılır.