SosyalTemalar

"Kağıttan Hayatlar" filmi, kağıt toplayarak geçimini sağlayan Mehmet ve onun babasıyla olan ilişkisini anlatıyor. Bir gün Mehmet, 8 yaşındaki Ali ile tanışır ve onu görmediği ailesine kavuşturmaya çalışır.

"Beşinci Boyut" adlı 1993 yapımı film, büyük kentlerden birinde kapıcılık yapan Musa'nın bir hadis uğruna giriştiği destansı mücadeleyi anlatır. Film, yaşanan ibret verici tezatları, insanlar arasındaki ilişkilerdeki sahteciliği ve vurdumduymazlığı gündeme getirir.

"The End" (2024) filmi, evrensel çöküşün ardından tuz madeninin derinliklerine inşa edilmiş süslü bir sığınakta saklanan bir ailenin hikayesini anlatıyor. Filmde, dünyaya hiç çıkmamış ve dış dünyayı sadece hikayelerden bilen bir genç, bir yabancının gelmesiyle hayatının anlamını sorgulamaya başlar. Yönetmenliğini ve senaristliğini Joshua Oppenheimer'ın üstlendiği film, apokaliptik bir müzikal olarak tanımlanmaktadır.

"Sabırsızlık Zamanı" filmi, Diyarbakır'da yoksul bir mahallede yaşayan iki kardeşin hikayesini anlatıyor. Okulda havuz problemleriyle uğraşan kardeşler, gerçek hayatta da havuzu takıntı haline getirirler. Sonunda kardeşler, lüks bir sitenin duvarını aşıp havuzuna girmeyi başarırlar.

"La Haine" (Türkçe karşılığı: "Protesto") Mathieu Kassovitz'in 1995 yapımı Fransız filmi, Paris'in gettolarında yaşayan üç arkadaşın hikayesini anlatıyor. Filmde, Abdel adında bir gencin polis soruşturması sırasında yaralanması ve hastaneye kaldırılması sonrası yaşanan olaylar işleniyor. Filmin ana temaları arasında ırkçılık, sosyal sınıf farklılıkları ve şiddet yer alıyor.

"Selam" film serisi, farklı kıtalara eğitim ve yardım götürmek için yola çıkan üç öğretmenin hikayesini anlatıyor. Filmde yer alan üç öğretmenin ayrı hikayeleri şu şekildedir: 1. Adem, hamile eşini geride bırakarak Bosna Hersek'e doğru yola çıkar ve orada sıcacık bir selam ve dostluk götürmenin peşine düşer. 2. Zehra, aşık olduğu Harun'un hasretini yüreğine gömerek Afganistan'a doğru gider ve savaşın gölgesindeki çocuklara yardım eli uzatır. 3. Harun, geçmişini düşünmeden, fakirliğin hüküm sürdüğü eski bir sömürge devleti olan Senegal'e doğru yola çıkar. Bu isimsiz kahramanlar, açlığın, yoksulluğun ve savaşın hüküm sürdüğü topraklara barışı, dostluğu, kardeşliği ve yardımı götürmeyi amaçlarlar.

Truman Show'un amacı, bireyin özgürlüğü ve gerçeklik algısını sorgulamaktır. Film, medya ve gerçeklik arasındaki karmaşık ilişkiyi ele alırken, Truman'ın hayatının her anının bir gösteri olması üzerinden şu soruları yöneltir: Gerçekten özgür müyüz, yoksa hayatlarımız da birer izlemesi gereken çekim haline mi dönüşmüştür? Ayrıca, kapitalizmin reklam endüstrisi ve tüketim toplumu gibi temaları da işleyerek, izleyiciye kendi yaşamını sorgulama çağrısı yapar.

"The Wave" (Tehlikeli Oyun), Dennis Gansel tarafından yönetilen 2008 yapımı bir Alman filmidir. Filmin konusu, bir lise öğretmeninin öğrencilerine otokratik bir liderlik dersi vermek için yaptığı bir deneyi anlatır. Başlangıçta zararsız görünen bu deney, zamanla kontrolden çıkar ve öğrenciler arasında şiddet içeren bir harekete dönüşür. Film, otoriter liderlik, toplumsal uyum, bireysel özgürlük ve sosyal kontrol gibi temaları işlemektedir.

"Açlık" (Hunger) filmi, iki farklı bağlamda açlık metaforunu kullanarak farklı temaları işlemektedir: 1. Tayland Yapımı Film: Sitisiri Mongkolsiri'nin yönettiği bu film, profesyonel aşçılık dünyasına giren genç bir kadının hikayesini anlatır. 2. 1973 Yapımı Film: Richard Fleischer'ın yönettiği bu film ise, sera etkisi nedeniyle ölmekte olan bir dünyada geçen bir cinayet soruşturmasını konu alır.

Çok eşlilik konusunu işleyen bazı filmler şunlardır: 1. "Kuma" (1974) - Yönetmenliğini ve senaristliğini Atıf Yılmaz'ın yaptığı bu film, geleneksel ataerkil yapıda çok eşliliği ele almaktadır. 2. "Berdel" (1990) - Bu filmde başlık parası ve berdel evlilik konuları işlenmektedir. 3. "Eğreti Gelin" (2004) - Filmde eğreti gelin olarak ifade edilen kadının erkeğin evliliğine hazırlanması konusu ele alınmaktadır. 4. "Güllü" (1968) - Bu filmde namus ve imam nikâhı konuları işlenmektedir. 5. "Deli Kan" (1981) - Kız kaçırma teması bu filmde işlenmiştir.

"Mayor of Kingstown" 1. sezon, Michigan'daki kurgusal Kingstown kasabasında geçen bir suç gerilim dizisidir. Dizinin konusu, hapishane sistemleri konusunda köklü olan McLusky ailesinin hikayesini anlatır. Dizi, sistematik ırkçılık, yolsuzluk ve eşitsizlik gibi temaları işler.

Metropolis filmi, 2000'li yıllarda geçen bir dünyada işçi-işveren sorunlarını ele almaktadır. Filmin konusu: - Yer altında yaşayan işçiler, toplumun geri kalanı ve şehir hayatı için üretimi yapar. - İşçi sınıfından bir kıza aşık olan Freder, düzenli sistem içinde düzensiz karşılaşmalar yaşar ve bu karşılaşmalar bir dizi olayı tetikler. - Filmde, robotların kullanımı da yer alır ve bu robotlar, sonraki yıllarda yapılan bilim-kurgu türü filmlere ilham kaynağı olmuştur. Ayrıca, Metropolis'te kapitalist sistem, sınıfsal ayrımcılık ve totaliter düzen gibi temalar da işlenmektedir.

"Dinner in America" filmi, hayatlarını tamamen farklı şekillerde yaşayan iki kişinin tesadüfen karşılaşmalarını ve bu karşılaşmanın hayatlarını nasıl değiştirdiğini anlatıyor. Filmin konusu: - Patty, ailesi ve çevresi tarafından "geri zekâlı" olarak görülen bir genç kızdır. - Simon ise punk rock kültürü üzerine kurmuş, otoritenin her türüne karşı çıkan bir yaşam tarzına sahiptir. - İkili, bir kundaklama olayının ardından Simon'un kaçması sırasında karşılaşır ve Simon, Patty'nin evinde saklanmaya başlar. - Birlikte geçirdikleri süreçte, beklediklerinden daha fazla ortak noktaları olduğunu fark ederler.

Roman, yazıldığı dönemle yakından ilişkilidir çünkü her edebi metin, dönemin sosyal, siyasi, kültürel ve toplumsal zihniyetini yansıtır. Romanlarda işlenen temalar, olaylar ve karakterler, o dönemin gerçek yaşamından izler taşır ve yazarın dünya görüşü, görgü ve bilgisi gibi unsurlarla şekillenir.

"Hala" (2019) filmi, 17 yaşındaki Pakistanlı Amerikalı genç Hala'nın ailesel, kültürel ve dini yükümlülüklerini yerine getirme mücadelesini anlatıyor.

"Çöpçüler" kitabının ana fikri, toplumsal farkındalık yaratmak ve görünmez kahramanların hayatlarına ışık tutmak olarak özetlenebilir. Kitap, çöpçülerin günlük hayatlarını, yaşadıkları zorlukları ve toplumun onlara bakış açısını ele alır.

"Söylenecek Çok Şey Var" şarkısı, Sagopa Kajmer tarafından, modern dünyanın yarattığı kaos ve karmaşa karşısında bireyin yaşadığı bunalma ve çelişkileri anlatmak için yazılmıştır. Şarkının temaları arasında toplumdaki yozlaşma, yalan, kin ve savaş gibi unsurlar yer alır ve bu karmaşık ortamda bireyin sessizliğini ve iç dünyasını sorgulaması işlenir. Ayrıca, şarkı kendi üzerine düşünmenin, iç gözlemin ve dayanıklılığın önemine de vurgu yapar.

Charlie Chaplin'in Şarlo karakteri, sinema tarihinde toplum eleştirisinin bir simgesi olarak yer alır. Şarlo'nun hikayesi şu temaları içerir: - Saf ve iyi kalpli bir karakter: Şarlo, başına gelen kötülüklere rağmen masumiyetini kaybetmez ve hayattan küçük beklentilerle yaşamayı sever. - Sosyal çıkışsızlık: Karakterin yaşadığı zorluklar, sosyal sistemin eleştirisini yansıtır. - Mizahi unsurlar: Şarlo'nun tuhaf yürüyüşü, komik bıyığı ve melon şapkası gibi unsurlar, mizahi bir anlatım sağlar. Ayrıca, Şarlo politik mesajlar da vermiş, örneğin Adolf Hitler'i eleştirdiği "The Great Dictator" filminde olduğu gibi.

"Ötekiler" adlı eserlerin konusu genel olarak toplumda dışlanmış veya farklı kabul edilen grupların deneyimlerine odaklanır. 1. Fyodor Dostoyevski'nin "Öteki" adlı romanı: Dokuzuncu dereceden memur Yakov Petroviç Golyadkin'in, kendisine tıpatıp benzeyen bir ikiziyle yaşadığı olayları anlatır. 2. Toni Morrison'un "Ötekilerin Kökeni" adlı eseri: Siyah karakterlerin yaratılma biçimlerini ve ötekileştirmeyi eleştirir.

"Sağır Sultan" gösterisi, insanlık tarihindeki iyilik ve kötülük kavramlarını ele almaktadır. Gösterinin ana temaları arasında: - Gazze'de İsrail'in zulmü: Filistin'de yaşanan trajedilere dikkat çekilmesi ve bu durumun "kötülüğün ilanı" olarak değerlendirilmesi. - Göç ve tarih: Türklerin tarih boyunca mazlumların yanında yer alması ve adalet dağıtması. - Umut ve dayanışma: Dünyanın barışa ve sevgiye ihtiyacı olduğu, her kötülüğün ardından bir iyiliğin ve umudun geldiği mesajı. Gösteri, geleneksel halk dansları ve figüratif hikayelerle izleyicilerde farkındalık oluşturmayı hedeflemektedir.