SosyalDavranış

İktisat sosyolojisi, iktisadi hayatın sosyolojisi olarak tanımlanabilir. Temel prensipleri: İktisadi davranış, sosyal bir davranış formudur. İktisadi davranış, sosyal olarak belirlenir ve bir ağ içindeki insan ilişkilerine gömülüdür. İktisadi kurumlar, sosyal yapılardır. İktisat sosyolojisi, neoklasik iktisadın soyut ve normatif modellemelerine karşı bütünsel, tarihsel ve karşılaştırmalı bir yaklaşım getirir.

Eşini çok seven bir koca, genellikle şu şekilde davranır: Zor zamanında eşinin yanında olur. Sık sık eşine sarılır ve dokunur. Hatalı olduğunda özür diler. Eşinin ihtiyaçlarını önemser ve ona destek olur. Açık ve dürüst iletişim kurar. Eşine karşı saygılı ve hoşgörülüdür. Eşine küçük sürprizler yapar ve romantik jestler sergiler. Eşinin hedeflerine ulaşması için onu teşvik eder ve motive eder. Eşinin duygusal ve fiziksel güvenliğini sağlar. Bu davranışlar, her ilişkide farklılık gösterebilir ve tek bir doğru davranış şekli yoktur.

Egolu insanlara "egoist" denir. Egoist bireyler, kendilerini her şeyin üzerinde gören, sürekli "ben" ile başlayan cümleler kuran, öfkeli, gururlu ve kibirli kişilerdir. Ayrıca, "narsisistik kişilik" terimi de egolu insanları tanımlamak için kullanılabilir.

Toplumsal kanıt kanunu, neyin doğru olduğunu anlayabilmek için başkalarının doğru olduğuna inandıklarına bakıldığını ifade eden bir ilkedir. Toplumsal kanıt kanununun temelinde şu ilkeler yer alır: Belirsizlik. Benzerlik. Uzmanlık. Sayı. Popülarite. Kullanıcı. Arkadaşlar. Sertifika.

Psikolojide aşağılık kompleksi, kişinin kendini bazı yönlerden diğerlerinden daha aşağı hissetmesine neden olan bir karmaşadır. Aşağılık kompleksinin bazı nedenleri: Çocukluk dönemi. Kişilik özellikleri. Toplumsal baskılar. Kültürel faktörler. Aşağılık kompleksinin iki türü: 1. Birincil aşağılık. 2. İkincil aşağılık. Aşağılık kompleksi, bir resmi zihinsel sağlık teşhisi olarak tanınmaz, ancak kişinin refahı üzerinde istenmeyen bir etki yaratabilir.

İknanın altı temel ilkesi, Amerikalı psikolog Robert Cialdini tarafından belirlenmiştir: 1. Karşılık (Karşılıkta Bulunma). 2. Bağlılık ve Tutarlılık. 3. Sosyal Kanıt. 4. Beğenilme (Beğenme). 5. Otorite. 6. Kıtlık (Azlık).

Dişi köpeklerin daha iyi anlaşmasının birkaç nedeni vardır: Hormonal farklılıklar: Dişi köpekler genellikle daha az agresif davranışlar sergilerler ve daha duyarlı, hassas, sevecen ve koruyucu olabilirler. Sosyal yetenekler: Dişi köpekler doğuştan gelen sosyal yeteneklere sahiptir, bu da onlarla çocukların ve diğer köpeklerin daha iyi iletişim kurmasını sağlar. Annelik içgüdüsü: Dişi köpekler, annelik içgüdüsü nedeniyle çocuklara daha samimi yaklaşabilir. Kişilik özellikleri: Dişi köpekler, genellikle daha sabırlı ve uysaldır, bu da onları çocuklar ve diğer köpekler için daha ideal kılar. Ancak, her köpeğin farklı karakteristik özelliklere sahip olduğunu ve bu durumun köpeğin türü, ırkı ve erken sosyalleşme deneyimlerine bağlı olarak değişebileceğini unutmamak gerekir.

Ukala insanın böyle davranmasının bazı nedenleri: Eksikliklerini örtme çabası. Değersizlik duyguları. Özgüven eksikliği. Kendini üstün gösterme isteği. Ukala insanlar, genellikle yüzeysel bilgilere sahip olup, bu bilgileri gerçekmiş gibi sunarlar ve gereksiz tartışmalara girerler.

Ukala insanın böyle davranmasının bazı nedenleri: Eksikliklerini örtme çabası. Değersizlik duyguları. Özgüven eksikliği. Kendini üstün gösterme isteği. Ukala insanlar, genellikle yüzeysel bilgilere sahip olup, bu bilgileri gerçekmiş gibi sunarlar ve gereksiz tartışmalara girerler.

Kışkırtıcının sonunda, kışkırttığı kişi genellikle hayal kırıklığı, üzüntü veya kırılma duyguları yaşar ve "bu saçma şeyi nasıl söyler?" gibi düşüncelere kapılır. Eğer kışkırtıcı, suçun işlenmesine de katılmışsa, tamamlanmış veya teşebbüs halinde kalmış suçun maddi ortağı olarak kabul edilir.

Büyük söz söylemek, kişinin kapasitesini aşan sözler vermesi nedeniyle kötü olarak görülebilir. Bu durum, pişmanlığa ve başkalarının güvenini zedelemeye yol açabilir. Ayrıca, büyük sözler söylemek, Allah’a meydan okuma olarak da yorumlanabilir ve bu tür sözler, kişinin başına belalar açabilir. Büyük söz söylemenin kötü olmasının bazı nedenleri: Gerçekçi olmama: Kişinin gerçekleştiremeyeceği sözler vermesi. Başkalarının güvenini zedeleme: Verilen sözlerin tutulmaması durumunda başkalarının güvenini kaybetme. Allah’a meydan okuma: İlahi takdire ve nasibe inanmamak.

Fransızların neden öpüştüğüne dair bazı nedenler: Selamlaşma: Fransa'da öpüşerek selamlaşmak köklü bir gelenektir ve bu, ülkenin farklı bölgelerinde değişiklik gösterir; örneğin, Paris'te genellikle iki öpücük, Marsilya'da üç öpücük, kuzey bölgelerinde ise dört öpücük verilir. Romantizm ve tutku: Fransız öpücüğünün, dilin de kullanıldığı daha derin ve tutkulu bir öpüşme biçimi olduğu bilinmektedir. Kültürel etkileşim: I. ve II. Dünya Savaşları sırasında Amerikalı ve İngiliz askerlerin Fransa'yı ziyaret etmesi, Fransız öpüşme tekniğinin bu ülkelerde tanınmasına ve terimin yaygınlaşmasına neden olmuştur.

Alışveriş, insan psikolojisini çeşitli şekillerde etkileyebilir: Ödül merkezi ve dopamin salınımı: Alışveriş yapmak, beyindeki ödül merkezinin uyarılmasına ve dopamin salınımına yol açar, bu da haz ve memnuniyet hissi yaratır. Serotonin ve mutluluk hissi: Alışveriş, serotonin (mutluluk hormonu) salgılanmasını artırarak geçici bir mutluluk ve tatmin hissi sağlar, ancak bu his geçicidir. Duygusal boşluk ve kaçış: Duygusal boşluk ve stresle başa çıkmak için alışverişe yönelmek, kısa vadeli bir rahatlama sağlayabilir. Kompülsif alışveriş: Sürekli alışveriş düşünceleri, kontrol kaybı ve finansal sorunlara yol açabilir. Benlik saygısı ve imaj: Alışveriş, kişinin kendine olan güvenini artırabilir ve imajını olumlu etkileyebilir. Alışveriş bağımlılığının psikolojik, fizyolojik ve sosyal nedenleri olabilir.

Kadınların mesajlara geç cevap vermesinin birkaç nedeni olabilir: Meşguliyet: Kadınlar, başka işlerle meşgul oldukları için mesajlara hemen cevap veremeyebilirler. İlgi eksikliği: Kadın, mesajı atan kişiyi yeterince ilgi çekici veya önemli bulmayabilir. Yedek listede olma: Kadın, mesaj atan kişiden sadece biri olabilir ve özel bir muamele beklemiyor olabilir. Bilerek geç cevap verme: Kadın, ilgisini çekmek veya kendini ağırdan satmak için bilerek geç cevap verebilir. Psikolojik nedenler: Zor zamanlar geçiren bir kadın, mesajlara cevap vermeye kapalı olabilir. Bu durumlar, kadının kişisel tercihlerine ve o anki durumuna göre değişiklik gösterebilir.

"Hor insan" ifadesi, TDK'ya göre bir kişiye hak ettiği değeri vermeyen veya birine küçük düşürücü ve kırıcı ithamlarda bulunan kişi anlamına gelir. Ayrıca, Farsça kökenli "hor" kelimesi, "değersiz, önemi olmayan, aşağı" anlamlarına da gelir. Bu nedenle, "hor insan" ifadesi, bu niteliklere sahip kişiler için kullanılabilir.

Münakaşaya girmenin kötü olmasının bazı nedenleri: Kalpleri katılaştırır ve kin, nefret doğurur. Hased, kin tutma, gıybet ve riya gibi kötü huylara yol açar. Hakkı küçük görmeye ve hakkı inkâra sebep olur. Dostların azalmasına, hasımların çoğalmasına neden olur. İmanın zaafından kaynaklanır ve kişinin imanını tamamlamaz. Ayrıca, Kur'an hakkında şahsi kanaatle münakaşanın küfür olarak değerlendirildiği hadisler de bulunmaktadır.

Fortlanmak, "fortçu" olarak adlandırılan, kalabalık kamu taşıtlarında (otobüs, tren, vapur) başkalarına arkadan yaslanarak sarkıntılık eden kişilerin eylemini ifade eder. Bu terim, Fransızca "frotter" (sürttürmek, değdirmek) kelimesinden türetilmiştir.

Kadının istemesi ve erkeğin naz yapması, genellikle ilgi çekme veya değer kazanma çabası olarak yorumlanabilir. Kadınlar, erkekler tarafından kolay elde edilen biri görüntüsü vermek istemeyebilir; bu nedenle naz yaparak kendilerine daha fazla değer verildiğini hissetmeye çalışabilirler. Ancak, naz yapmak her iki taraf için de itici bir davranış olarak da algılanabilir. Bu tür durumlar kişisel yorumlara açık olup, genel geçer bir yargı yapmak doğru olmayabilir.

Dedikodu ve Söylenti Tutumu Ölçeği (DSTÖ) şu şekilde kullanılabilir: 1. Uygulama: Ölçek, 5'li Likert tipinde olup, "kesinlikle katılıyorum"dan "kesinlikle katılmıyorum"a kadar puanlanır. 2. Puanlama: Katılımcıların işaretledikleri seçeneklere göre, her bir alt boyutta maddenin toplam puan değeri, alt boyuttaki madde sayısına bölünerek aritmetik ortalaması alınır. 3. Değerlendirme: Tanılama alt boyutu: Düşük puan olumsuz, yüksek puan olumlu tutumu gösterir. Nedenler alt boyutu: Düşük puan nedenlerin belirsiz olduğunu, yüksek puan belirli nedenler olduğunu gösterir. Etkilenme alt boyutu: Düşük puan olumsuz, yüksek puan olumlu kişisel ve kurumsal etkileri gösterir. Tepkiler alt boyutu: Düşük puan tepkilerin şiddetli olduğunu, yüksek puan beklenen düzeyde olduğunu gösterir. 4. Kullanım: Ölçek, dedikodu ve söylenti tutumlarını belirlemek için kullanılır ve her bir alt boyut bağımsız olarak değerlendirilir. Ölçeğin toplam puan üzerinden bir değerlendirme yapılmadığını unutmamak gerekir.

Efendi ve alfa erkek arasındaki temel farklar şunlardır: Özgüven ve Karizma: Alfa erkekler özgüvenli ve karizmatiktir; efendi erkekler ise genellikle daha çekingen ve kendine güvensiz olabilir. Liderlik: Alfa erkekler doğal liderdir ve hükmetmeyi sever; efendi erkekler ise daha çok yol yordam bilen, kibar ve uyumlu kişilerdir. Sosyallik: Alfa erkekler dışa dönük ve sosyaldir; efendi erkekler ise daha az baskın ve işbirlikçidir. Sorumluluk: Alfa erkekler sorumluluk sahibidir ve başkalarına itaat etmekten hoşlanmaz; efendi erkekler ise yönlendirilmeye ihtiyaç duyar. Bu farklar, her iki erkek tipinin de farklı özelliklere sahip olduğunu ve farklı şekillerde algılanabileceğini gösterir.