Şizofreni

Şizofreni tanısı için yapılan testler şunlardır: Psikiyatrik değerlendirme. Fiziksel ve nörolojik muayene. Görüntüleme ve laboratuvar testleri. Şizofreni tanısı yalnızca psikiyatri uzmanı tarafından konulabilir.

Şizofrenide zaman algısındaki bozukluk, beyindeki bilgi işleme süreçlerindeki zamansal koordinasyon bozukluğuyla ilişkilidir. Şizofreni hastalarında zaman algısının yönü, olduğundan kısa veya uzun olarak kesin bir şekilde belirlenememiştir. Şizofrenide zaman algısı ile ilgili bazı bulgular: Uzun dönem yetiyitimi: Zaman algısı, uzun dönemde yetiyitimine uğrar. İçsel saat hızında artış: Bazı çalışmalar, hastaların zamanı olduğundan daha uzun olarak deneyimlediğini göstermiştir. Kısa olarak algılama: Diğer çalışmalar ise zamanı kısa olarak algıladıklarını ortaya koymuştur. Şizofrenide zaman algısı, dikkat ve bellek gibi bilişsel süreçlerle de ilişkilidir.

Organik olmayan psikotik bozukluk, şizofreni olabilir. Organik olmayan psikoz, bireyin düşünce, algı, duygu ve davranışlarında ciddi bozulmalarla seyreden ve bu bozulmaların herhangi bir bedensel (organik) hastalık ya da beyin hasarıyla açıklanamadığı psikotik durumları tanımlar. Psikiyatrik hastalıkların teşhisi yalnızca bir uzman tarafından yapılabilir.

Şizofreni için iyi prognostik faktörler şunlardır: Başlangıcın birden ve renkli pozitif belirtilerle gelişmesi. Ağır çevresel stres etkenlerinin fazlalığı. Hastalığın katatonik veya şizo-affektif olması. Aile ortamının düzenli ve duygu dışavurumunun düşük olması. Sağaltıma (tedaviye) erken dönemde başlanması ve düzenli devam edilmesi. Şizofreni, kronik bir hastalık olarak kabul edilir ve tamamen iyileşme şansı düşüktür.

Merkezcil ve merkezkaç şizofreni arasında bir ayrım bulunmamaktadır. Şizofreni, genellikle beş ana türe ayrılır: paranoid, dezorganize (hebefrenik), katatonik, farklılaşmamış ve rezidüel. Paranoid şizofreni: Sanrılar ve halüsinasyonlar gibi pozitif semptomların baskın olduğu durumdur. Dezorganize şizofreni: Bilişsel, ruhsal ve sosyal becerilerde belirgin gerileme, dağınık ve kontrolsüz davranışlarla karakterizedir. Katatonik şizofreni: Motor işlevlerde belirgin bozulma, stupor ve negativizm gibi durumlarla kendini gösterir. Farklılaşmamış şizofreni: Belirgin bir alt tip sınıflandırmasına uymayan çeşitli şizofreni belirtilerini içerir. Rezidüel şizofreni: Semptomların şiddetinin azaldığı, ancak tam olarak kaybolmadığı bir dönemi tanımlar. Bu türler, semptomların doğası ve şiddetine göre farklılık gösterir ve her birinin kendine özgü tedavi gereksinimleri vardır.

QUET, aşağıdaki durumların tedavisinde endikedir: Şizofreni. Bipolar bozukluk: Orta-ileri derece mani ataklarının tedavisi; Majör depresif atakların tedavisi; Daha önce ketiapin tedavisine yanıt vermiş hastalarda manik veya depresif atakların nükslerinin önlenmesi. Majör depresif nöbet (diğer antidepresan tedavilere yanıt alınamayan durumlarda). QUET, 18 yaşından küçük çocuk ve ergenlerde kullanımı için yeterli veri bulunmadığı için önerilmez. İlacın kullanımı ve dozajı, hastanın durumuna göre değişiklik gösterebilir; bu nedenle, bir uzman hekimin önerisiyle kullanılması önemlidir.

Şizofrenideki farklı zaman döngülerinin sebebinin ne olduğuna dair bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, şizofreninin bazı nedenleri şunlardır: Genetik faktörler. Çevresel faktörler. Beyin kimyasındaki dengesizlikler. Madde kullanımı. Şizofreni belirtileri gözlemlendiğinde bir uzmana danışılması önerilir.

Bölünmüş bilinç, bir kişinin kişiliğinin, her biri kendi bireyselliğine ve dünyayı algılama biçimine sahip olan birkaç parçaya bölündüğünü hissettiği bir durumdur. Bu durum, şizofreni veya bipolar bozukluk gibi zihinsel bozuklukların yanı sıra bazı ilaçlardan da kaynaklanabilir. Ayrıca, bölünmüş bilinç terimi, iki işi aynı anda yapma durumunu ifade etmek için de kullanılır. Son olarak, bölünmüş beyin (kallosal sendrom) terimi, beynin iki yarım küresini birbirine bağlayan korpus kallosum kesildiğinde ortaya çıkan bir tür kopukluk sendromunu ifade eder.

Russell Crowe'un canlandırdığı John Nash karakteri, "Akıl Oyunları" filminde şizofren olmuştur çünkü öğrencilik yıllarından itibaren hayaller görmeye başlamıştır ve bu durum zamanla paranoid şizofreni hastalığına dönüşmüştür.

Paranoid şizofreni, şizofreninin bir alt türüdür ve temel özelliği, bireyde gerçek dışı takıntılar veya sanrıların görülmesidir. Paran kelimesi ise, bu bağlamda "aşırı kuşku, güvensizlik" anlamına gelir. Bu hastalık, genetik faktörler, nörolojik hastalıklar veya madde kullanımı gibi çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilir.

Şizofreni, genetik ve çevresel faktörlerin bir kombinasyonundan kaynaklanır. Şizofreninin bazı nedenleri: Genetik faktörler: Aile bireylerinde şizofreni öyküsü, hastalığın gelişme riskini artırır. Beyin kimyasındaki dengesizlikler: Dopamin ve serotonin gibi nörotransmitterlerin düzensiz çalışması, zihinsel işleyişte bozulmalara yol açabilir. Çevresel ve sosyal faktörler: Stresli yaşam olayları, travmalar ve sosyal destek eksikliği hastalığı tetikleyebilir. Doğum komplikasyonları: Hamilelik sırasında meydana gelen komplikasyonlar riski artırabilir. Madde kullanımı: Eğlence amaçlı madde kullanımı, özellikle metilfenidat içeren ilaçlar, şizofreni riskini artırabilir. Şizofreninin kesin nedeni bilinmemektedir.

David Cronenberg'in "Spider" (Örümcek) filmi, psikotik bir dünyaya doğru bir yolculuk sunar. Filmde ele alınan bazı konular: Çocukluk travmaları. Gerçeklik ve sanrılar. Psikoz ve algı. Film, psikotik algı, gerçekliğin doğası, bağlanma korkuları ve psikozun yapısal sıkıntıları gibi temaları işler.

Organik olmayan atipik şizofreni, DSM tanı sistemine göre psikotik semptomları olan, ancak herhangi bir spesifik psikotik bozukluğun tanı ölçütlerini karşılamayan bir kişilik bozukluğudur. Atipik psikozun bazı belirtileri: sanrılar ve varsanılar; uyku ve iştah düzensizlikleri; düşünce bozuklukları; şüphecilik ve kaygı. Nedenleri arasında genetik yatkınlık, çevresel etmenler ve stres yer alır. Tedavi, genellikle ilaçlarla sağlanır. Türk Medeni Kanunu'na göre, akıl hastalarının yasal olarak evlenmeleri yasaktır. Önemli: Bu yanıt, genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir; bireysel duruma göre değişiklik gösterebilir. Kesin tanı ve tedavi için bir uzmana danışılması önerilir.

Şizofreni, bir kişilik bozukluğu olarak değil, kronik ve ciddi bir psikiyatrik hastalık olarak tanımlanır. Şizofreni, farklı türlere ayrılır: Paranoid şizofreni: Sanrılar ve halüsinasyonlar görülür. Dezorganize (hebefrenik) şizofreni: Konuşma, davranış ve duyguların organizasyonu bozulur. Katatonik şizofreni: Hareket bozuklukları baskındır. Rezidüel (tortu tip) şizofreni: Semptomlar azalmıştır, ancak hayata karşı olumlu düşünceler bulunmaz. Farklılaşmamış şizofreni: Üç türün özelliklerini bir arada gösterir. Şizofreni tanısı, psikiyatristler tarafından konulur.

Katatonik şizofreni, şizofreni spektrumunun bir alt türüdür ve katatonik belirtilerle karakterizedir. Katatoni, beyin fonksiyonlarının bozulması sonucu ortaya çıkan ve kişinin çevreye olan tepkisini değiştiren bir nöropsikiyatrik durumdur. Katatonik şizofreninin bazı belirtileri: hareketlerde aşırı durgunluk veya aşırı hareketlilik; eko fenomenler (tekrarlayıcı veya anlamsız sözcük veya hareketler); katalepsi (vücut pozisyonlarının uzun süre korunması); sesleri veya sözcükleri tekrar etme; anlamsız veya anlaşılmaz konuşma. Katatonik şizofreni, nadir görülen bir şizofreni alt tipidir.

Şizofreni ve organik olmayan psikoz arasındaki temel farklar şunlardır: Şizofreni: Kronik bir beyin hastalığıdır. Belirli bir tanı kriterine sahiptir. Pozitif, negatif ve bilişsel semptomlar olarak sınıflandırılan bir dizi semptomla kendini gösterir. Genetik yatkınlık, çevresel faktörler ve beyinde meydana gelen biyokimyasal değişikliklerin karmaşık bir etkileşimi sonucunda ortaya çıkabilir. Organik Olmayan Psikoz: Beyin hasarı veya nörolojik bir hastalık gibi fiziksel bir nedene bağlı değildir. Genellikle çevresel etkenler ve madde kullanımıyla ilişkilidir. Halüsinasyonlar ve sanrılar gibi belirtiler görülebilir. Tedavi, antipsikotik ilaçlar ve psikoterapinin yanı sıra sosyal destek çalışmalarını da içerir. Özetle, şizofreni kronik ve belirli bir tanı kriterine sahip bir hastalıkken, organik olmayan psikoz genellikle çevresel ve madde kullanımıyla ilişkili, daha geçici bir durumdur.

Dust Sans'ın hastalığı olarak belirtilebilecek bir durumu bulunamamıştır. Ancak, Dust Sans'ın yaşadığı bazı zorluklar şunlardır: Suçluluk ve sorumluluk: Dust Sans, geçmişte yaptığı öldürmeler nedeniyle suçluluk ve sorumluluk duyguları yaşamaktadır. Delilik: Papyrus'u öldürdükten sonra deliliğe sürüklenmiştir. Yorgunluk ve can sıkıntısı: Dust Sans, yorgunluk ve can sıkıntısı gibi duygular da hissetmektedir.

Şizofreni hastaları genellikle ömür boyu tedavi gerektirir. Tedavi, antipsikotik ilaçlar, psikoterapi ve psikososyal destek yöntemlerini içerir. Tedaviye yanıt genellikle haftalar içinde ortaya çıksa da, atakların tekrarlanmaması için uzun süreli idame tedavileri gerekebilir. Tedaviye iyi yanıt veren hastalar, ilaç tedavilerini aksatmadıkları sürece normal işlevselliklerini sürdürebilirler.

Şizofren seri katil temalı bir film bulunamadı. Ancak, seri katil temalı filmlerden bazıları şunlardır: The Silence of the Lambs (1991). American Psycho (2000). Zodiac (2007). Henry: Portrait of a Serial Killer (1986). Ayrıca, "In the Shadow of the Moon" ve "The Invisible Guardian" gibi filmler de seri katil temasını farklı bir bakış açısıyla ele alır.

Tüm şizofreni türleri halüsinasyon içerebilir. En yaygın halüsinasyon türü sesler duymaktır. Şizofreni hastalarında görülen diğer halüsinasyon türleri ise şunlardır: vücuda dokunulduğu ya da bir şeylerin üzerinde dolaştığını hissetme; görüntüler, insanlar, şekiller görme; koku duyma.