SesBilimi

Yeni çıkan seslere özel bir terim bulunmamaktadır. Ancak, ses kaynakları iki ana gruba ayrılır: 1. Doğal Ses Kaynakları: Doğada kendiliğinden ses çıkaran kaynaklardır. 2. Yapay Ses Kaynakları: İnsanlar tarafından üretilen ses kaynaklarıdır. Ses, cisimlerin titreşim hareketi yapması sonucunda oluşur ve dalgalar halinde yayılır.

Ses çıkaramayan hayvanlardan bazıları şunlardır: Salyangozlar, sümüklü böcekler ve solucanlar. Denizanaları. Zürafalar. Ayrıca, tavşan, fare gibi küçük memeliler de bulundukları ekosistemde genellikle besin zincirinin en alt kademesinde yer aldıkları için ne kadar sessiz kalırlarsa o kadar iyi olur, çünkü ses çıkarmaları konumlarının belirlenmesini kolaylaştırır.

Hayır, her sesin bir noktası yoktur. Ses, bir kaynaktan yayılır ve her yöne doğru dalgalar halinde ilerler. Örneğin, bir müzik aletinden çıkan ses, telin titreşmesiyle oluşur ve bu titreşim her yöne yayılır.

Söyleyiş Sesbilimi, Akustik Sesbilim ve Türkiye Türkçesi kitabı 131 sayfadan oluşmaktadır.

Şarkı söylemek hem yetenek hem de fiziksel özellik gerektiren bir eylemdir. Yetenek: Bazı insanlar, doğuştan gelen harika bir sese ve müzikal yeteneğe sahiptir. Fiziksel özellik: Ses telleri, nefes kontrolü ve doğru vurgu gibi unsurların önemi göz ardı edilemez. Ancak, doğru teknikler ve pratikle hemen hemen herkes şarkı söyleme becerilerini geliştirebilir.

R sesi, dilin titretilmesiyle çıkarılır. R sesi, alt ve üst dişlerin hafifçe aralık bırakılarak birleştirilmesi ve dilin bu aralığın arkasında titretilmesi ile oluşur. R sesini çıkarmak için dilin doğru pozisyonda olmaması, "rotasizm" olarak adlandırılan bir artikülasyon bozukluğuna yol açabilir. R sesini çıkarma zorluğu, fiziksel (dilin zayıflığı, ağız anatomisi) veya psikolojik (utangaçlık, konuşma korkusu) nedenlerden kaynaklanabilir. R sesi çıkarma sorunu yaşayan kişilerin, doğru tanı ve tedavi için dil ve konuşma terapistlerine başvurmaları önerilir.

Ses telleri, akciğerlerden gelen havayı titreştirerek ses çıkarır. Ses tellerinin ses çıkarma süreci şu şekilde gerçekleşir: Nefes verirken, akciğerlerden gelen hava gırtlağa ulaşır. Gırtlağın içinde yer alan ses telleri, birbirine yaklaşarak titreşir. Bu titreşimler, ağız, burun ve boğaz boşluklarında yankılanarak sesi oluşturur. Ses tellerinin gerginliği, kalınlığı ve şekli değiştikçe sesin yüksekliği ve tonu da değişir.

Ses tonunun farklı olmasının bazı nedenleri: Anatomik farklılıklar: Ağız ve gırtlak yapısının farklı olması, ses tellerinin genişliği ve boyutu ses tonunu etkiler. Register farklılıkları: Ses dalgalarının oluşturduğu frekanslar, her insanın kendine özgü bir ses tonu oluşturmasına neden olur. Fiziksel ve biyolojik faktörler: Ses tellerinin çalışma şekli, ses tellerinin uzunluğu ve esnekliği sesin pitch (perde) ve tonunu etkiler. Duygusal durum ve vurgu: Heyecan, üzüntü gibi duygusal durumlar ve kelimeler üzerindeki vurgu tonlamaları ses tonunu değiştirir. Kültürel ve sosyal faktörler: Yetişilen çevrenin konuşma tarzı ve kültürel farklılıklar ses tonunu etkiler. Ayrıca, kayıt sırasında sesin kemik iletimiyle duyulan derin ve dolgun tonların, hava iletimiyle kaydedilen seste eksik olması, kişinin kendi sesini farklı duymasına neden olabilir.

Yankı ve eko aynı anlama gelir. Akustikte yankı, bir sesin belli bir süre sonra duyulan yansımasıdır. Yankı ve eko arasındaki fark, zamandan kaynaklanır.

Erkeklerde ses değişimi genellikle 12-13 yaşlarında başlar ve 17-18 yaşlarında tamamlanır. Ancak, sesin tam olarak oturması genetik faktörler, hormon seviyeleri ve çevresel etkenlere bağlı olarak değişebilir.

Aztek ölüm düdüğü, çıkardığı çığlık benzeri sesler nedeniyle korkutucu kabul edilir. Ölüm düdüklerinin neden korkutucu olduğuna dair bazı teoriler şunlardır: Yeraltı dünyası taklitleri: Bazı uzmanlar, bu seslerin yeraltı dünyasındaki sert rüzgarları taklit ettiğini düşünür. Kurban ritüelleri: Düdüklerin, kurban edilen kişilerin ruhlarının indiğine inanılan ritüellerde kullanılmış olabileceği öne sürülür. Düşmanlara korku salma: Savaş sırasında düşmanları korkutmak amacıyla da kullanılmış olabileceği düşünülür. Ayrıca, bilimsel araştırmalara göre, bu düdüklerin çıkardığı sesler dinleyicilerin beyinlerinde olumsuz etkiler yaratır ve işitsel korteksi yüksek bir alarma geçirir.

Islık sesinin kaynağı farklı bağlamlarda çeşitli olabilir: Islık dili: Parmak, dil, diş, dudak ve yanaklar yardımıyla oluşan ıslık, kelime değeri kazanarak bir iletişim sistemi oluşturur. Araç sesi: Arabadan gelen ıslık sesi, genellikle mekanik sorunlar, hava sızıntıları veya sürüş pozisyonundan kaynaklanır. Uzay sesleri: Uzayda duyulan ıslık benzeri sesler, manyetik plazma dalgalarının elektron çarpışmalarına neden olmasıyla ortaya çıkar. Kulak çınlaması: Kulakta duyulan ıslık sesi, genellikle yüksek ses maruziyeti, işitme kaybı, kulak kirleri veya dolaşım bozuklukları gibi sağlık sorunlarının belirtisi olabilir.

Köpeklerin "s" sesi çıkarmamasının nedeni, köpeklerin ses tellerinin ve anatomik yapılarının insanlara göre farklı olmasıdır.

Farabi'nin icat ettiği bazı şeyler: Müzik aletleri: Kanun çalgısını bulmuş, rübab adlı çalgıyı geliştirip günümüzdeki haline getirmiştir. Ses titreşimleri ve dalgaları: Sesteki titreşimlerin dalgaların hareketine bağlı olduğunu ispatlamıştır. Ayrıca, Farabi'nin Aristo'nun eserlerini Arapça'ya çevirerek İslam dünyasında antik felsefenin anlaşılmasını sağladığı ve mantığa önemli katkılarda bulunduğu belirtilmektedir.

Kulakları büyük olan insanların daha iyi duyup duymayacağı konusunda kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Kulağın duyma yeteneğini etkilemesinde boyutundan çok yapısının önemli olduğu düşünülmektedir. Ayrıca, bir kulağımızın diğerinden daha iyi duyması, beynimizin çalışma şekli, dominant kulak kavramı, çevresel ve genetik faktörler gibi birçok etmenin bir araya gelmesiyle oluşur.

Tınlamak ve yankılanmak aynı anlama gelir. Tınlamak, "tın" sesinin biraz sürüp gitmesi, çınlaması; yankılanmak ise ses vermek, ses çıkarmak, yankı durumunda geri dönmek anlamlarına gelir.

Bülbül sesinin güzel olmasının birkaç nedeni vardır: Ses özellikleri: Bülbüllerin ötüşü, yüksek frekanslı melodiler, çeşitli tonlamalar ve geniş bir ses aralığı gibi özellikler içerir. Üreme dönemi: Bülbüller, özellikle üreme dönemlerinde daha sık ve güzel öterler. Doğal ortam: Bülbüller, genellikle sulak alanlar, ormanlar ve bahçelerde yaşar. Kültürel değer: Bülbül, birçok kültürde aşk, güzellik ve özgürlük sembolü olarak kabul edilir.

Doğal ses kaynakları, iki ana kategoriye ayrılır: 1. Canlı varlıklar: İnsanlar, hayvanlar. 2. Doğal olaylar: Gök gürültüsü, rüzgâr, şimşek, dalga sesleri, akarsular.

Zürafaların ses çıkaramamasının nedeni, ses tellerinin uzun boynuna sığmaması olarak belirtilir. Ancak, zürafaların ses telleri vardır ve düşük frekansta ses çıkarabilirler. Zürafaların ses çıkaramamasıyla ilgili şehir efsanesi, uzun boyunları nedeniyle ses tellerinin yeterince uzun olmaması iddiasına dayanır. Viyana Üniversitesi'nden araştırmacıların 2015'te yaptığı çalışma, zürafaların geceleri 92 Hz frekansında mırıldandığını ortaya koymuştur.

Bıldırcında hangi sesin daha etkili olduğu, sesin hangi bağlamda değerlendirildiğine bağlıdır. Bıldırcınlarda bazı seslerin etkileri: Çiftleşme döneminde erkek bıldırcınların sesi. Tehlike anında çıkan sesler. Eş bulma. Bıldırcınların ses özellikleri, yaş, bireysel farklılıklar ve çevresel faktörler gibi çeşitli unsurlara bağlı olarak değişebilir.