Semptomlar

Hepatitte kaşıntı, kronik hepatit evresinde daha sık görülür.

Baş ağrısı genellikle şu bölgelerde hissedilir: 1. Şakak Bölgesi: Gerilim tipi baş ağrıları, stres, kas gerilimi ve yanlış duruş gibi faktörlerden kaynaklanır. 2. Alın Bölgesi: Sinüzit, migren veya gerilim tipi baş ağrıları bu bölgede ağrıya yol açabilir. 3. Gözlerin Etrafı: Göz yorgunluğu, göz tansiyonu, göz enfeksiyonları veya migren gibi durumlar göz çevresinde ağrıya neden olabilir. 4. Şişeleyici Bölge (Arka ve Ense): Gerilim tipi baş ağrıları, boyun kaslarının gerginliği ve kötü duruş bu bölgede ağrıya yol açabilir. Baş ağrısının nedeni çeşitli olabilir ve sürekli hale gelirse bir doktora danışmak önemlidir.

Bacaklarda titreme, B12 vitamini eksikliğinden kaynaklanabilir.

Hamilelikte kusma genellikle gebeliğin 4. ve 6. haftaları arasında başlar.

Künt ağrı, şiddeti az olan, daha çok dolgunluk hissi ya da sızı olarak algılanan sürekli ağrılara verilen isimdir.

Seroma, genellikle cerrahi müdahale veya travma sonrası ciltte veya vücut boşluklarında toplanan berrak sıvı birikimi anlamına gelir. Başlıca özellikleri: - Görünüm: Yumuşak, sıvı dolu, balon gibi şişlikler. - Hissiyat: Dokunulduğunda yastık gibi veya kabarcık gibi hissedilebilir, bazen ağrılı olabilir. - Yaygın olduğu yerler: Ameliyatın yapıldığı veya travmanın gerçekleştiği bölgeler. Tedavi yöntemleri: - Küçük seromalar: Vücut tarafından doğal olarak emilebilir, tedavi gerektirmeyebilir. - Büyük veya enfekte seromalar: İğne aspirasyonu, kompresyon tedavisi, cerrahi drenaj veya antibiyotik tedavisi gerekebilir. Seroma şüphesi varsa, doğru teşhis ve tedavi için bir sağlık uzmanına danışmak önemlidir.

Basur memesi, anüs çevresindeki damarların şişmesi sonucu oluşur ve çeşitli nedenlerle tetiklenebilir. Açılmasının başlıca nedenleri: 1. Kabızlık ve ıkınma: Dışkılama sırasında aşırı basınç, damarların genişlemesine ve dışarı çıkmasına neden olur. 2. Aşırı kilo ve hamilelik: Fazla kilo ve gebelik, anüs bölgesine fazladan baskı uygulayarak basur memelerinin şişmesine yol açabilir. 3. Uzun süre oturma: Özellikle ağır yük kaldırma gibi aktiviteler sırasında uzun süre oturmak, basur riskini artırır. 4. Tuvalet erteleme: Tuvaleti ertelemek, kabızlığa ve dolayısıyla basur oluşumuna katkıda bulunabilir. Basur memesinin açılması durumunda, bir doktora başvurmak ve uygun tedavi yöntemlerini öğrenmek önemlidir.

Kolorektal kanser, dışkıda parlak kırmızı veya koyu renkli kan görülmesine neden olabilir.

Üşüme ve üşütme arasındaki farklar şunlardır: 1. Üşüme: Vücudun sıcaklığını ayarlamaya çalışması sonucu ortaya çıkan bir reaksiyondur. 2. Üşütme: Soğuk algınlığına benzer belirtilerle ortaya çıkan, vücudun savunma mekanizmasının zayıflamasıyla birlikte çeşitli enfeksiyonlara karşı daha hassas hale gelmesiyle ilişkili bir durumdur.

Dil paslanması, çeşitli hastalıkların belirtisi olabilir. En sık görülen hastalıklar şunlardır: 1. Mide ve bağırsak enfeksiyonları: Gastrit, enteririt, kolit gibi hastalıklar beyaz dil paslanmasına neden olabilir. 2. Karaciğer ve safra kesesi sorunları: Sarı pas, safra sıvısında veya safra kesesinde bir patolojik durumu gösterebilir. 3. Bağışıklık sisteminin zayıflaması: Kahverengi ve siyah pas, bağışıklık sisteminin çok zayıflamasıyla ilgilidir. Ayrıca, sinirsel rahatsızlıklar, hormon bozuklukları ve vitamin yetersizlikleri de dil paslanmasına yol açabilir. Eğer dil paslanması uzun süre devam ederse, bir doktora başvurmak gereklidir.

İnfluenzada izolasyon süresi, semptomların başlangıcından itibaren 5 gündür.

Anorektal bölge hastalıkları, anüs ve rektum bölgesinde meydana gelen çeşitli hastalıkları kapsar. Bu hastalıklar arasında en sık görülenler şunlardır: 1. Hemoroid (Basur): Rektal kanama, anüste şişlik ve ağrı ile kendini gösterir. 2. Anal Fissür (Makat Çatlağı): Dışkılama sırasında şiddetli ağrı ve anüs çevresinde çatlak oluşur. 3. Anorektal Apse ve Fistül: Anüs çevresinde şişlik, kızarıklık, ateş ve drenaj görülür. 4. Rektal Prolapsus: Rektumun anüsten dışarı sarkması ve dışkı kaçırma durumu. 5. Anal Kanser: Anüsten kanama, anüste kitle ve açıklanamayan kilo kaybı ile ilişkilidir. Diğer anorektal bölge hastalıkları arasında pilonidal sinüs (kıl dönmesi) de yer alır. Teşhis ve tedavi için bir sağlık profesyoneline başvurulması önerilir.

Hamileliğin 3. ayında anne adayında şu değişiklikler hissedilebilir: 1. Yorgunluk ve Uyku Hali: Anne adayı daha yorgun ve uykulu hissedebilir. 2. Mide Bulantıları ve Sindirim Sorunları: Mide yanması, bulantı ve sindirim güçlüğü devam edebilir. 3. Meme Hassasiyeti: Meme bölgesinde şişkinlik, sızı ve hassasiyet artar. 4. Sık İdrara Çıkma: Rahmin büyümesi nedeniyle sık sık idrara çıkma ihtiyacı duyulur. 5. Duygusal Değişiklikler: Anne adayı duygusal iniş çıkışlar yaşayabilir. 6. Cinsel İstek: Artan kan hacmi nedeniyle cinsel istek artabilir veya azalabilir. Ayrıca, bu dönemde ikili test yaptırılması önerilir, bu test bebeğin Down Sendromu riski taşıyıp taşımadığını belirler.

Belirti kelimesi iki farklı anlamda kullanılabilir: 1. Genel anlam: Bir olayın veya durumun anlaşılmasına yardım eden şey, alamet, nişan, nişane. 2. Tıp terimi: Vücuttaki işlevsel bir bozukluğun veya hastalığın belirlenmesine yarayan işaret, araz, semptom.

Kalpte kelebeklenme hissi, tıbbi terminolojide "palpitasyon" olarak adlandırılır ve çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir. Bu nedenler arasında: 1. Fiziksel aktivite: Egzersiz gibi aktiviteler kalp atışlarını hızlandırarak bu hissi tetikleyebilir. 2. Duygusal durumlar: Stres, kaygı ve heyecan gibi duygusal tepkiler kalp atışlarını etkileyebilir. 3. Kafein ve diğer uyarıcılar: Kahve, çay, nikotin gibi maddeler kalp atış hızını artırarak rahatsızlık hissi yaratabilir. 4. Kalp hastalıkları: Aritmi, kalp kapakçığı hastalıkları veya koroner arter hastalığı gibi durumlar palpitasyona neden olabilir. 5. Metabolik bozukluklar: Tiroid hastalıkları, elektrolit dengesizlikleri ve anemi gibi durumlar kalp atışlarını etkileyebilir. Eğer bu his sürekli hale gelirse veya diğer semptomlarla birlikte görülürse, bir sağlık uzmanına danışmak önemlidir.

Bir gözün diğerinden küçük olması, aşağıdaki durumlarda tehlikeli olabilir: 1. Ani ve beklenmedik şekilde ortaya çıkması veya farkların yeterince belirgin olması. 2. Ek semptomların eşlik etmesi, örneğin göz ağrısı, kaşıntı, yanma veya görme kaybı. 3. Altta yatan ciddi bir hastalığın belirtisi olması, örneğin beyin dolaşım bozuklukları, sinir iltihapları veya göz enfeksiyonları. Bu tür durumlarda bir göz doktoruna başvurmak önemlidir.

Kalp gözünde yanma hissi için Kardiyoloji bölümüne başvurulmalıdır.

Aşırı susuzluk ve halsizlik şikayetleri için İç Hastalıkları (Dahiliye) bölümüne başvurulmalıdır. Gerekli muayenelerin ardından, doktor hastayı romatoloji, fizik tedavi ve rehabilitasyon gibi diğer uzmanlık alanlarına yönlendirebilir.

Reflü hastalığının ilk evresinin ne kadar süreceği kesin olarak belirlenemez, çünkü reflü genellikle hayat boyu süren bir hastalıktır.

Göz kararmasının en tehlikeli sebebi, sık tekrarlayan ve beraberinde başka semptomlar da gösteren durumlardır. Göz kararmasının en ciddi nedenlerinden bazıları: - Düşük tansiyon: Kan basıncındaki düşüş, beyne giden kan miktarını azaltarak görme sorunlarına yol açabilir. - Kan şekeri düşüklüğü (hipoglisemi): Açlık, insülin kullanımı veya diyabet kaynaklı gelişebilir. - Anemi (kansızlık): Kandaki oksijen taşıma kapasitesinin düşmesi sonucu baş dönmesi ve kararma gelişebilir. - Kalp ve damar hastalıkları: Kalbin yeterince kan pompalayamaması göz kararmasına neden olabilir. Göz kararması yaşadığınızda, özellikle sık tekrarlıyorsa, bir doktora başvurmanız önemlidir. Doktor, gerekli tetkikleri yaparak altta yatan nedeni belirleyebilir ve uygun tedaviyi planlayabilir.