Roman

"Aşkın Algoritması" (diğer adı ile "Zoe") filmi ve romanı farklı açılardan "aşkın formülünü" ele almaktadır: Film, devrim niteliğinde bir çalışma yapan iki meslektaşı konu alır. Roman, 2025 yılında geçen ve yapay zekâ alanında çalışan Samet'in aşkın formülünü bulma çabasını anlatır. Her iki eser de algoritmaların insan ilişkilerini nasıl etkilediğini ve aşkın formülünün yazılabilir olup olmadığını sorgulamaktadır.

Yılkı Atı, Abbas Sayar tarafından yazılmış bir romandır ve ana teması, çıkarları bitince vefa bile gözetmeyi bilmeyenlerin elindekileri kaybetmesidir. Romanın diğer temaları: tevekkül; yoksulluk; tabiat; geleneklere bağlılık. Konu özeti: Roman, Dorukısrak adlı atın, yaşlanıp işe yaramadığı için sahibi tarafından doğaya terk edilmesini ve hayatta kalma mücadelesini anlatır. Dorukısrak, doğada yeni atlarla tanışır, arkadaşlıklar kurar ve farklı gruplara katılır. Bir köyde, Hıdır Emmi ve oğlu sayesinde iyileşir, ancak arkadaşlarının öldüğünü öğrenince üzülür. Bahar gelince, Dorukısrak'ı arayan İbrahim, onu tayı ile birlikte bulur, ancak at ve tay oradan kaçar. Dorukısrak ve tay, diğer atlarla birlikte ovalarda yaşamaya devam eder.

Madam Bovary sendromu veya bovarizm, Gustave Flaubert'in 1857'de yayımlanan Madame Bovary romanının ana karakteri Emma Bovary'den esinlenerek Fransız filozof Jules De Gaultier tarafından ortaya atılan bir terimdir. Bovarizm, kişinin yaşadığı hayatı beğenmemesi ve alternatif yaşam arayışına girip en sonunda kendine zarar vermesi durumunu ifade eder. Bovarizm, edebiyatta ve psikolojide farklı anlamlar da içerir. Psikolojide ise bovarizm, tatminsizlik, memnuniyetsizlik anlamına gelen bir terim olarak kullanılır.

Emma'nın sonunda, çöpçatanlık yaparken yaptığı hataların farkına varan Emma, pişmanlık yaşar ve bir daha bu tür işlere karışmamaya karar verir. Başlıca olaylar: Emma, arkadaşı Harriet Smith'in çiftçi Robert Martin ile evlenmesine engel olur. Bay Knightley, Emma'nın kalbinin kırıldığını düşünerek onu teselli etmek için nişandan döner. Emma, Bay Knightley'nin evlenme teklifini kabul eder. Harriet, Robert Martin'in ikinci evlenme teklifini kabul eder ve evlenecek ilk çift olurlar.

Oğuz Atay'ın "Tehlikeli Oyunlar" romanı, arada kalmış bir insanı anlatır. Romanın ana karakteri Hikmet Benol, hayatı yetersiz bulan, halinden şikayetçi olan ancak işlerin düzelmesi konusunda ümidi olmayan bir "tutunamayan" örneğidir. Hikmet, gerçeklerle içtenlikle ilgilenmenin toplumu yönetenler tarafından tehlikeli görüldüğünü fark eder ve "oyun oynuyormuş gibi" ilgilenmenin ve yaşamanın yollarını arar. Düşle gerçeğin birbirine karıştığı ve üstkurmacanın ana ilke olduğu roman, postmodernist bir yapıya sahiptir ve Türk edebiyatında postmodernizmin ilk örneği olarak kabul edilir.

"Bir Günah Gibi" kitabı, aşk ile özgürlük arasında sıkışmış bir kadın olan Ela Kavaklı ile güçlü ve istediğini almaya kararlı bir adam olan Sarp Aras'ın tutku dolu aşkını anlatır. Konu Özeti: Sarp, tek gecelik ilişkiler yaşayan bir iş adamıdır. Ela, ailesinin baskısından kurtulmak isteyen bir öğretmendir. Sarp, Ela'yı bu durumdan kurtarmak için onu kaçırır. Kitap, dram, aşk, bağlılık ve tutkunun yüksek dozlarda olduğu bir hikaye sunar.

Notes on a Scandal (Skandal Notları) romanı ve filmi, öğrencisiyle cinsel ilişkiye girdiği iddia edilen bir öğretmenin dramını konu alır. Zoë Heller tarafından 2003 yılında yazılan roman, 60 yaşında, evli ve iki çocuk annesi bir seramik öğretmeni olan Sheba ile 15 yaşındaki öğrencisi Steven arasındaki aşk ilişkisini ve sonuçlarını anlatır. Richard Eyre tarafından yönetilen 2006 yapımı film ise yeni atanan bir öğretmenin, okuldaki bir başka öğretmen tarafından hayatının didiklenmesini ve yaptığı bir hatanın tüm hayatını alt üst etmesini anlatır. Notes on a Scandal ayrıca, bir stalker benzeri takıntıyı da konu alır. Notes on a Scandal romanı, 2003 yılında Man Booker Ödülü için kısa listeye girmiştir.

Zülfü Livaneli'nin "Kardeşimin Hikayesi" romanının sonunda, Ahmet Arslan'ın ölü bulunduğu ve gazeteci kıza bir veda mektubu bırakarak gerçek katilin kim olduğunu açıkladığı ortaya çıkar. Romanın ana konusu, Ahmet'in kardeşi Mehmet'in kimliğinin ve gerçeklerinin ne olduğunun ortaya çıkarılmasıdır. Ayrıca, Ahmet'in anlattığı hikayelerin büyük bir kısmının zihninde kurgulanmış bir yapı olduğu da anlaşılır. Kitabın son kısmındaki yazılar dikkatle okunduğunda, ana karakter Ahmet Arslan'da şizofreni belirtileri olduğu da görülebilir.

İçimizdeki Şeytan romanının sonunda, Ömer, Macide'den ayrılır. Macide, Ömer'den ayrıldıktan sonra Bedri ile yeni bir hayata başlar. Romanın sonunda, Ömer'in değişip değişemediği belirsiz kalır.

Ahmet Ümit'in en çok okunan kitabı konusunda kesin bir bilgi bulunmamakla birlikte, en çok satan kitapları arasında şunlar yer almaktadır: İstanbul Hatırası; Beyoğlu'nun En Güzel Abisi; Masal Masal İçinde; Kayıp Tanrılar Ülkesi; Bab-ı Esrar.

Devlet Kuşu, Türk yazar Orhan Kemal tarafından kaleme alınmış bir romandır.

Ender'in Oyunu, 2070 yılında geçen ve fütüristik bir temaya sahip bir hikayedir. Konu özeti: Dünyaya yapılan bir uzaylı saldırısı sonrasında insanlık, "Buggers" adı verilen yaratıklara karşı mücadele eder. Bu amaçla, IF adında seçkin bir ordu kurulur. Hikayenin başkarakteri Andrew Ender Wiggin, özel yeteneklere sahip bir çocuktur ve gelecekte Buggers'a karşı savaşması için eğitilir. Kitabın kökeni, 1977 yılında Analog Science Fiction and Fact dergisinde yayınlanan kısa bir hikayeye dayanır. Ödüller: 1985 yılında Nebula Ödülü'nü, 1986 yılında ise Hugo Ödülü'nü en iyi roman dalında kazanmıştır.

Ayşe Kulin'in en çok okunan kitabı hakkında kesin bir bilgi bulunmamakla birlikte, en çok okunan bazı kitapları şunlardır: Sevdalinka. Füreya. Köprü. Veda. Ayrıca, Ayşe Kulin'in "Adı: Aylin", "Gece Sesleri" ve "Tutsak Güneş" gibi kitapları da geniş kitleler tarafından okunmaktadır.

Bir Kürt Sevdim kitabı, kültürel farklılıklar nedeniyle birbirlerini sevmelerine rağmen kavuşamayan iki genç çiftin hikayesini anlatıyor. Konu özeti: Balıkesirli Gülşah, üniversite şenliklerinde Diyarbakırlı Şahin'i görür ve ondan hoşlanır. Gülşah, Şahin'e duygularını açar ve ikili sevgili olur. Şahin'in mezuniyeti sonrası memleketine dönmesiyle, aileleri arasındaki etnik farklılıklar nedeniyle sorunlar ortaya çıkar. Gülşah'ın çabaları da sonuç vermez ve Şahin'in ailesiyle istenmeye gidilir, ancak babası bu evliliğe karşı çıkar. Şahin ve Gülşah, bir daha görüşmemek üzere ayrılır. Gülşah, iyileştikten sonra Şahin'in memleketinde öğretmenlik yapmaya karar verir. Şahin'den gelen bir telefonla yeniden bir araya gelirler, ancak bu buluşma bir vedaya dönüşür. Daha sonra Şahin, Gülşah'a umut verir, ancak uzun süre aramaz. Şahin'in yengesine yaptığı bir telefon görüşmesi, Gülşah'a bir daha birlikte olamayacaklarını bildirir. Gülşah, Can adlı bir adamla evlenir ve hamile kalır. Hamile olduğunu öğrendiği gün, Şahin ısrarla onu arar ve sonunda buluşurlar. Şahin, son ayrılık günlerinde neden onu aramadığını açıklar. Gülşah, Şahin'e evli ve hamile olduğunu söyler ve çift sonsuza dek veda ederek ayrılır.

Neva Altaj'ın "Tuvaldeki Yaralar" kitabı, kusurlu bir dünyada var olma mücadelesi veren iki kişinin aksiyon ve romantizm dolu aşkını anlatır. Konu özeti: Roman, Rus mafyasının lideridir ve ağır bir yaralanma sonrası yürüme zorluğu çekmektedir. Başarılı bir ressam olan Nina, bu evliliğe mecbur kalır. Nina, Roman'ın kim olduğunu ve ne iş yaptığını bilse de, aralarındaki çekim ve birbirlerini kabullenme duyguları ilişkilerini karmaşık hale getirir. Nina, Roman'ın karanlık hayatına dahil olup olmayacağı konusunda zor bir karar vermek zorundadır. Kitap, +18 içerik ve şiddet sahneleri içermektedir.

Jack London'un "Martin Eden" adlı eserindeki Martin Eden, intihar eder çünkü ulaştığı başarı ve üne rağmen kendini yalnız ve topluma ait hissetmez. Eden'in intiharının bazı nedenleri: Burjuva dünyasının ikiyüzlülüğü: Ulaştığı üne rağmen, eskiden kendisini küçük gören insanların şimdi ona ilgi göstermesi, onun için burjuva dünyasının ne kadar sığ ve ikiyüzlü olduğunu fark etmesine yol açar. Ruth'un değişimi: Sevdiği kadın Ruth, onu yalnızca başarısı ve ünüyle sevmeye başlar, bu da Eden'in psikolojik olarak tükenmesine neden olur. Kimlik kaybı: İşçi sınıfından gelerek burjuva dünyasına uyum sağlama çabaları, onun kendi öz kimliğinden uzaklaşmasına ve bir "benlik kaybı" yaşamasına yol açar. Toplumsal yabancılaşma: Kendi geçmişini geride bırakmak istemesi, ancak tam anlamıyla burjuva dünyasına kabul görmemesi, onda hem kimlik bunalımına hem de yalnızlaşmaya sebep olur. Martin Eden'in intiharı, varoluşsal psikoloji bağlamında da ele alınabilir; anlam arayışı içinde olan Eden, beklediği tatmini bulamayınca psikolojik bir çöküntüye uğrar.

Megan Bannen'in "Hart and Mercy" serisi 3 kitaptan oluşmaktadır. Kitapların isimleri ve yayın tarihleri şu şekildedir: 1. The Undercutting of Rosie and Adam (2025). 2. The Undermining of Twyla and Frank (2024). 3. The Undertaking of Hart and Mercy (2022).

Oblomov, İvan Gonçarov tarafından yazılan bir romanda, tembelliği ve işe yaramazlığı ile öne çıkan 19. yüzyıl Rus soylusu İlya İlyiç Oblomov'un hayatını anlatır. Romanda, Oblomov'un günlük işlerini yatağından yönetme alışkanlığı ve sorumluluklarından kaçışı, tembelliğin insan hayatı üzerindeki olumsuz etkilerini vurgular. Ayrıca, Oblomov'un hikayesi, Rusya'nın değişim sürecine ayak uyduramayan bir sınıfın temsili olarak da görülebilir.

Evet, Kırmızı Pazartesi gerçek bir hikayedir. Gabriel García Márquez, bu romanını çocukluğunu geçirdiği kasabada yıllar önce yaşanmış bir cinayeti baz alarak yazmıştır.

Vahşetin Çağrısı, Jack London tarafından yazılmış bir roman olup, bir köpeğin insanların işleri için acımasızca kullanılması sonucunda kendi potansiyelini keşfederek vahşi doğasını ortaya koymasını anlatır. Romanın özeti: Buck, Kaliforniya'da mutlu bir hayat sürerken çalınır ve Alaska'da kızak köpeği olarak satılır. Kötü muameleye maruz kalsa da hayatta kalmaya çalışır ve zamanla doğal içgüdüleriyle yeniden bağlantı kurarak liderlik pozisyonuna yükselir. Sahibi John Thornton'a bağlandıktan sonra, Thornton'ın öldürülmesiyle insanlarla olan bağını koparır. Vahşi doğaya geri döner ve bir kurt sürüsüyle karşılaşarak "vahşetin çağrısı"na yanıt verir. Roman, doğanın gücünü, insanın doğal dünyaya olan bağını, doğal seçilimin gücünü ve hayatta kalma mücadelesini vurgular.