Protezler

Yapay penis, genellikle titreşim ve hareket mekanizmaları ile donatılmıştır ve kullanıcıların cinsel deneyimlerini artırmak için tasarlanmıştır. Şişirilebilir penis protezleri ise, cinsel ilişki sırasında gerekli sertleşmeyi sağlamak için kullanılır. Yapay penisler ve yapay zeka teknolojisinin birleşimi, kullanıcıların ihtiyaçlarına göre özelleştirilmiş çözümler sunar. Bu tür ürünlerin kullanımı, bireysel tercihlere ve toplumsal algılara bağlı olarak etik tartışmalara yol açabilir.

Geçici diş protezinin ağızda kalma süresi, uygulanan tedaviye ve kişinin durumuna bağlı olarak birkaç günden birkaç haftaya kadar değişebilir. Kaplama tedavilerinde geçici dişler genellikle daha kısa süre kullanılır. İmplant gibi kalıcı dişlerin daha uzun süre beklendiği tedavilerde ise geçici dişler daha uzun süre ağızda kalabilir. Diş hekiminin uygun gördüğü zamanda geçici dişler çıkarılır.

Overdenture protezler, aşağıdaki durumlarda tercih edilebilir: Bir veya birden fazla diş kaybı olan hastalar. Çiğneme fonksiyonunda zorluk yaşayan bireyler. Uzun süre tam protez kullanan ve bu nedenle çene kemiği erimesi yaşayan kişiler. Estetik ve konuşma fonksiyonlarını iyileştirmek isteyen hastalar. İleri yaş grubundaki hastalar, çünkü overdenture protezler çene kemiğine daha az yük bindirir. Ayrıca, tüm dişlerini veya büyük çoğunluğunu kaybetmiş hastalar ve geleneksel hareketli protezlerden konfor ve estetik açıdan memnun olmayanlar da overdenture protezlere ihtiyaç duyabilir. Overdenture protezlerin uygun olup olmadığını belirlemek için bir diş hekimine danışılması önerilir.

Overdentures'un (implant destekli hareketli protezler) dayanma süresi, kullanılan protezin türüne ve kişinin bakım alışkanlıklarına bağlı olarak değişiklik gösterebilir: Çıkarılabilir overdentures: Genellikle 5 ila 10 yıl dayanır, ancak doğru bakım ile 10 ila 15 yıl veya daha uzun süre kullanılabilir. Sabit overdentures: Uygun bakım ile 20 yıldan fazla dayanabilir. Overdentures'un dayanma süresini etkileyen diğer faktörler arasında implantların sayısı ve konumu, çene kemiği yoğunluğu ve genel sağlık durumu yer alır.

İmplant vidalarının gevşeme oranı, farklı çalışmalara göre değişiklik göstermektedir: Genel oran: İmplant destekli protezlerde abutman vida gevşemesi, protezlerin ortalama %6'sında görülmektedir. Tek implant kuronlar: En sık rastlanan vida gevşemesi, tek implant kuronlarda yaklaşık %45 oranında görülmektedir. İmplant overdenture'ları: Bu oran %3'tür. İmplant parsiyel protezleri: %4 olarak kaydedilmiştir. Yeni vida dizaynlarıyla vida gevşemesi oranı önemli ölçüde azaltılarak ortalama %8'e düşürülmüştür.

Üst ekstremite protezlerinin kontrol sistemleri şunlardır: Kozmetik (pasif) protezler: Fonksiyonu yoktur, sadece estetik amaçlıdır. Vücut gücüyle çalışan protezler (mekanik, kablo aktivasyonlu): Gövde, omuz kuşağı ve üst ekstremite kas kuvveti, kontrol kablosuna aktarılarak el ve dirsek hareketleri kontrol edilir. Eksternal güç (batarya) protezleri (elektrik gücüyle çalışan): Miyoelektrik protezler: Kas aktivitesini algılayan elektrotlar kullanır. Switch kontrollü protezler: Küçük hareketlerle hedef harekete ulaşılır. Hibrid protezler: Mekanik ve elektrik kontrolünün birleşimidir.

Silikon implantların ömrü, genellikle 10-20 yıl arasında değişmektedir. Silikon bazlı bir yaşam formunun mümkün olup olmadığına dair bilimsel araştırmalar ise, silikon ve karbon kimyasının benzer olmasına rağmen, silikon bazlı yaşamın kendi kendini sınırlayan bir yapıya sahip olacağını göstermektedir. Dolayısıyla, silikon implantların ömrü ile silikon bazlı bir yaşamın süresi arasında bir bağlantı kurmak mümkün değildir.

Rölyef diş, diş yüzeyindeki kabartmaları ve oyukları ifade eder. Diş hekimliğinde rölyef, protetik anlamda basıncın hafifletilmesi veya giderilmesi anlamına gelir. Rölyef, aynı zamanda kabartma veya diğer adıyla yüzey üzerine yapılan yükseltme ya da çökertmelere verilen addır.

"Korevik krem" hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, "Korega" adında protezler için sabitleme kremi olduğu bilinmektedir. "Fucicort" adlı bir krem ise cilt hastalıklarının tedavisinde kullanılır. Herhangi bir krem kullanmadan önce bir uzmana danışılması önerilir.

Üst ve alt ekstremite amputasyonlarında kullanılan bazı protez türleri: Üst ekstremite protezleri: Kozmetik (pasif) protezler: Estetik amaçlı, hafif, fonksiyonu yoktur. Vücut gücüyle çalışan protezler: Kas kuvvetinin kontrol kablosuna aktarılmasıyla el ve dirsek hareketleri kontrol edilir. Eksternal güç (batarya) protezleri: Elektrik gücüyle çalışır, myoelektrik veya switch kontrollü olabilir. Hibrit protezler: Mekanik ve elektrik kontrolünün birleşimidir. Alt ekstremite protezleri: Soket ve liner: Protezi vücuda bağlar. Diz eklemi: Farklı tiplerde olabilir. Pilon (baldır). Ayak bileği eklemi ve ayak: Karbon ayak gibi enerji depolayabilen modeller tercih edilebilir. Ayrıca, koşu protezleri gibi özel amaçlı protezler de bulunmaktadır.

"Soket mi daha iyi diz altı mı?" sorusuna yanıt bulunamadı. Ancak, diz altı protezlerinde kullanılan bazı soket türleri şunlardır: Karbon soket. Revofit soket. Aerolink süspansiyon sistemi. Harmony aktif vakum. TSB (total surface bearing) soket. Protez soket seçimi, amputasyon bölgesinin şekli ve boyutu, kullanıcının aktivite seviyesi ve yaşam tarzı gibi faktörlere bağlıdır.

Tam protezlere alışma süresi kişiden kişiye değişen bir süreçtir. Ancak, proteze alışılamamışsa teknik bir hata veya kişiden kaynaklanan bir sorun olabilir. Protezlere alışma sürecinde sabırlı olmak ve diş hekiminin yönlendirmelerine harfiyen uymak, süreci çok daha kolay hale getirir.

Tam protezlerin gece çıkarılması önerilir. Protezlerin gece ağızda kalması, diş etlerinde tahrişe ve yaralara neden olabilir. Ancak, stabilite problemi yaşıyorsanız veya bruksizm (diş sıkma) söz konusuysa, hekim gece de takılı kalmasını önerebilir. Protezler, gece çıkarıldıktan sonra temiz bir su veya özel protez temizleme solüsyonunda saklanmalıdır.

Konjenital defekt protezleri, doğuştan gelen defektlerin tedavisi için kullanılan protezlerdir. Bazı konjenital defekt protezleri: Damak yarığı protezleri. Göz protezleri. Konjenital defekt protezlerinin türü, defektin boyutuna, şiddetine ve hastanın ihtiyaçlarına göre değişir.

Diş hekimliğinde geometrinin neden önemli olduğuna dair bazı örnekler: Cerrahi müdahalelerde: Cerrahi testere bıçaklarının diş geometrisi, kemik üzerinde oluşan ısı miktarını etkiler ve bu, iyileşme sürecini doğrudan etkiler. Ölçü doğruluğunda: Dişsiz alan geometrisi, dijital ölçülerin doğruluğunu etkilemez. Tedavi planlamasında: Topografik anatomi, dişlerin ve çevresindeki dokuların konumunu belirlemek için kullanılır.

Tam protezlerde karşılaşılan bazı problemler şunlardır: Protez uyumsuzluğu. Protez kayması. Alerjik reaksiyonlar. Protez kırılması. Ağız kokusu. Ağız enfeksiyonları. Stabilite eksikliği. Yutkunma güçlüğü. Bu sorunların çözümü için bir diş hekimine başvurulması önerilir.

Akers ve C tipi kroşeler arasındaki temel farklar şunlardır: Akers Kroşe: Çevresel kroşenin temel formudur ve esas yapıdan uzanan bukkal ve lingual koldan oluşur. Doğru bir Akers kroşede, her iki tarafında da tutucu kol bulunur. Genellikle diş destekli bölümlü protezlerde kullanılır. C Tipi Kroşe: Akers kroşenin bir modifikasyonudur. C tipi kroşede, dişin ön ve arka yüzünde ikişer kol ve oklüzal tırnak bulunur. Ön yüzdeki kollardan alttaki, ekvator hattının üzerinde ve altında seyreden tutucu bir koldur; bunu dengeleyen arka yüzde ekvator hattının üzerinde seyreden bir stabilizasyon kolu vardır. Özellikle proksimaldeki andırkata başka bir şekilde ulaşılamadığı durumlarda kullanılır. Özetle, Akers kroşe daha basit ve yaygın bir form iken, C tipi kroşe daha fazla diş yüzeyi kaplar ve daha spesifik durumlarda kullanılır.

Ara bağlayıcılar, farklı alanlarda farklı işlevler üstlenebilir: Diş protezlerinde: Ana bağlayıcı ile protezin kaidesi arasında yer alır ve proteze gelen basınçları destek dişlere iletirken, destek dişlerden gelen basınçları da proteze iletir. Cam yalıtımında: Standart PVB, güç, dayanıklılık, UV koruma ve akustik özellikler sağlar. Bağlayıcı terimi ayrıca, elektrik devrelerini birbirine bağlayan ve sinyal veya güç aktarımını sağlayan konnektörler için de kullanılır.

Damak protezlerine alışma süresi kişiden kişiye değişen bir süreçtir. Protezlere daha kısa sürede alışmak için şu öneriler dikkate alınabilir: Yumuşak gıdalarla başlamak ve küçük parçalara bölerek yavaş yavaş çiğnemek. Protez yapıştırıcısı kullanmak (diş hekiminin önerisi olmadan kullanılmamalıdır). Ilık tuzlu su gargarası yapmak (yüksek tansiyon problemi olan kişilere önerilmez). Diş hekimiyle düzenli olarak görüşmek ve gerekli ayarlamaları yaptırmak. Eğer protezlere 2-3 hafta içinde alışılamadıysa, teknik bir hata veya kişiden kaynaklanan bir sorun olabilir.

Total (tam) diş protezlerine alışmak birkaç hafta sürebilir. Protezlerin takılmasının ardından: İlk günlerde yanak ve dudaklarda şişlik ve doluluk hissi oluşur, protezler yerinden oynayabilir. Birkaç hafta içinde ağız içindeki dokular proteze uyum sağlar ve vuruklar, sıkılık hissi gibi sorunlar azalır. Protezlere alışmak için, protezlerin ağızdan çıkarılmaması ve diş hekiminin önerdiği kontrollere gidilmesi önerilir.