Protezler

Evet, tam protezler gece çıkarılmalıdır.

Konjenital defekt protezleri, doğuştan gelen malformasyonlar, travma veya tümörlerin çıkarılması sonucu oluşan yüz ve çene defektlerinin tedavisinde kullanılan protezlerdir. Bu protezler üç ana sınıfta toplanır: 1. Cerrahi obtüratör protezleri: Operasyon öncesi defektin kapatılması için kullanılır. 2. Tedavi obtüratör protezleri: Cerrahi obtüratör çıkarıldıktan sonra, epitelizasyon ve sikatrizasyon tamamlanana kadar hastanın fizyolojik aktivasyonlarını sağlamak için kullanılır. 3. Nihai obtüratör protezleri: Defektin kalıcı olarak kapatılmasını sağlar. Ayrıca, damak defektlerinin tedavisinde kullanılan obtüratör protezler de vardır ve bu protezler, gıda ve sıvıların burundan kaçışını engelleyerek hastanın konuşmasını daha anlaşılır hale getirir.

Diz dezartikülasyonu protezleri, diz eklem yerinden itibaren alt bacağın tamamen çıkarılması sonucu oluşan amputasyonlarda kullanılan protez türleridir. Bu protezlerin özellikleri şunlardır: - Güdük ucuna yük verilebilmesi: Üst bacak kemiği (femur) kesilmediği için protezde yük doğrudan güdük ucuna verilebilir. - Stabil yapı: Uzun güdük sayesinde daha stabil bir yapı sunar. - Doğal yürüyüş: Kasların korunmuş olması, protezi hareket ettirmek için uzun bir kaldıraç kolu oluşturur ve daha doğal bir yürüyüş imkanı tanır. Günümüzde gelişmiş protez teknolojileriyle diz dezartikülasyonu protezleri daha konforlu ve fonksiyonel hale gelmiştir.

Diş hekimliğinde geometri, aşağıdaki nedenlerden dolayı önemlidir: 1. Anatomik Yapıların Tanınması: Ağız ve çene bölgesindeki geometrik şekiller ve yapılar, diş hekimlerinin doğru teşhis ve tedavi planları oluşturmasını sağlar. 2. Cerrahi Müdahaleler: Geometrik bilgiler, cerrahi müdahalelerin güvenli bir şekilde gerçekleştirilmesine yardımcı olur; sinirlerin ve damarların doğru tespitini mümkün kılar. 3. 3D Teknolojisi: Geometri, 3D tarama ve modelleme tekniklerinde kullanılarak, daha hassas ve özelleştirilmiş tedavi yöntemleri geliştirilmesine olanak tanır. 4. Protez ve İmplant Uygulamaları: Geometrik veriler, protezlerin ve implantların doğru bir şekilde yerleştirilmesi için gereklidir.

Tam protezlerde karşılaşılan problemler şunlardır: 1. Protez Uyumsuzluğu: Protezin ağız yapısına uyumsuz olması durumunda tamir veya yeniden yapılması gerekebilir. 2. Protez Kayması: Protezin ağızda kayması, tutunma problemlerine yol açabilir. 3. Alerjik Reaksiyonlar: Protez materyallerine karşı alerjik tepkiler oluşabilir. 4. Protez Kırılması: Protezin kırılması durumunda tamir veya yeni protez yapılması gereklidir. 5. Ağız Kokusu: Protezlerin düzenli temizlenmemesi ağız kokusuna neden olabilir. 6. Ağız Enfeksiyonları: Protezlerin neden olduğu enfeksiyonlar, diş hekimi kontrolü ve antibiyotik tedavisi ile önlenebilir. Bu sorunların önlenmesi için protezlerin düzenli bakımı ve diş hekimi kontrolleri önemlidir.

Akers ve C tipi kroşeler arasındaki temel fark, yapı ve kullanım şekilleridir. Akers kroşe, çevresel kroşe türlerinden biridir ve tutucu kol ile resiprokal koldan oluşur. C tipi kroşe ise çok kollu tokalar olarak bilinir ve sabitleyici kolların uçları birbirine bağlı iki basit sarmal tokadan oluşur.

Ara bağlayıcı (küçük bağlayıcı), diş protezlerinde iki ana işlevi yerine getirir: 1. Proteze gelen basınçları destek dişlere iletme. 2. Destek dişlerden gelen basıncı proteze iletme. Ayrıca, ara bağlayıcılar iskelet protezlerde rehber düzlemlere temas eden retansiyon ağlarının bir parçası olarak da görev yapar.

Damak protezlerine alışma süresi kişiden kişiye değişen bir süreçtir. Bu süreçte, protezin neden olduğu vuruklar ve konuşma ile yemek yeme sırasındaki zorluklar, kontrol seanslarında yapılan düzenlemelerle giderilir.

Titanyum implant kumlama, titanyum implantların yüzeyini pürüzlendirmek ve biyouyumluluğu artırmak için yapılan bir işlemdir. Bu işlem sırasında, implantın yüzeyi alüminyum oksit, cam küre, paslanmaz bilye, seramik bilye veya plastik aşındırıcılar gibi malzemelerle püskürtülür. Ayrıca, kumlama işlemi sırasında implant üzerinde oluşan negatif enerji yükünün, osteintegrasyon (implantın kemiğe kaynaşması) sürecini olumlu etkilediği düşünülmektedir.

Total dişlerin takılmasından sonra alışma süreci genellikle 2-3 ay sürmektedir. Protezlere alışma sürecini hızlandırmak için, hastaların düzenli olarak diş hekimlerine kontrole gitmeleri ve protezin gerekli düzeltmelerini yaptırmaları önerilir.

Yapay penis çeşitleri genel olarak iki ana kategoriye ayrılır: yarı sert (malleable) ve şişirilebilir. 1. Yarı Sert (Malleable) Yapay Penisler: Bükülebilir iki silindir çubuktan oluşur ve sürekli sert bir yapıya sahiptir. 2. Şişirilebilir Yapay Penisler: İki parçalı ve üç parçalı olmak üzere iki türü vardır. - İki Parçalı: Testislerdeki bir pompa ve penis içerisindeki iki silindirden oluşur. - Üç Parçalı: Yapısında bulunan rezervuar sayesinde hem enine hem de boyuna genişleme sağlar.

Kablo kontrollü protezler, kalan uzuvların hareketinin protezi kontrol ettiği bir mekanik sistem kullanarak çalışır. Bu protezlerde kablolar ve makaralar yer alır ve kullanıcının omuz kuşağı ve üst ekstremite kaslarının kuvveti, kontrol kablosuna aktarılır.

Rijit protez, diş hekimliğinde implant destekli hareketli protezlerin üstün özelliklerini taşıyan bir protez türüdür. Bu protezler, en az 4 adet implant üzerine vidalanan metal bir alt yapı üzerine dizilen yapay dişler ve akrilik reçine protez kaidesinden oluşur.

Total protezlere alışma süresi kişiden kişiye değişen bir süreçtir. İlk günlerde protez kullanımı sırasında hafif konuşma bozuklukları, çiğneme sırasında kayma veya vuruk gibi geçici rahatsızlıklar yaşanabilir.

Hassas bağlantı protezi, aşağıdaki durumlara sahip kişilere uygulanır: Birden fazla dişini kaybetmiş bireyler. İmplant yaptırmak istemeyen veya kemik artırımı yapılmasını istemeyen hastalar. Konvansiyonel köprüler veya tam protezleri kullanamayan ya da kullanmak istemeyen kişiler. Daha önce diş protezi kullanmış ancak konfor ve stabilite sorunları yaşamış bireyler. Hassas bağlantı protezi uygulaması için en uygun tedavinin belirlenmesi amacıyla bir diş hekimine danışılması önerilir.

Vakumlu protezler, genel olarak sağlıklı bir seçenek olarak kabul edilir. Bu protezler, geleneksel protezlere göre birkaç önemli avantaj sunar: Daha iyi tutunma: Vakum etkisi sayesinde protez, ağızda daha sağlam bir şekilde yer alır. Konforlu kullanım: Hava sızıntısı olmaması, kullanıcıya daha fazla konfor sağlar. Estetik görünüm: Diş etlerine tam oturduğu için daha doğal bir görünüm sunar. Fonksiyonel avantajlar: Yeme ve konuşma yeteneğini önemli ölçüde artırır. Ancak, her bireyin ağız yapısı farklı olduğundan, vakumlu protezlerin uygulanması ve kullanımı konusunda mutlaka bir diş hekimine danışılması önerilir.

Hassas bağlantılı protezlerde üst çene ana bağlayıcıları şunlardır: 1. Palatal At Nalı (U Plak): Geniş ve inoprabul torus olduğu durumlarda kullanılır, mekanik açıdan en zayıf bağlayıcıdır. 2. Palatal Çift Bar: Ön ve arka barlardan oluşan, dörtgen biçiminde rijit bir iskelet oluşturan bağlayıcıdır. 3. Palatal Plak: Damağın anatomik konturlarını taşıyan, çiğneme basıncını düşüren ve tutuculuğu artıran bağlayıcıdır. Ayrıca, hassas bağlantılı iskelet protezlerde üst çenede dilin altından geçen metal kısımlar da ana bağlayıcı olarak kullanılır.

İmplantı olan kişi, çeşitli diş takımlarını takabilir: 1. Tek Diş İmplantı: Bir diş eksikliği durumunda, tek bir implant üzerine bir adet diş protezi yerleştirilir. 2. Köprü İmplantları: Birden fazla diş eksikliği için, iki implant arasına köprü protez yerleştirilir ve bu köprü birkaç dişi kaplayabilir. 3. Tam Dişsiz Ağızlar İçin İmplantlar: All-on-4 veya All-on-6 gibi yöntemlerle, dört ila altı implant üzerine sabit veya hareketli protezler yerleştirilebilir. İmplant tedavisi, hastanın ağız yapısına ve çene kemiğinin durumuna göre özel olarak planlanır.

Diz üstü protez çeşitleri dört ana kategoriye ayrılır: 1. Mikroişlemcili Protez Bacak: Sensörler, mikroişlemci, yazılım ve pil içerir. 2. Hidrolik Protez Bacak: Hidrolik sistemler kullanarak hareketi kontrol eder, sıvı basıncı ile stabilite ve denge sağlar. 3. Pnömatik Protez Bacak: Pnömatik (hava basıncı) sistemleri kullanarak kullanıcının adım atarken daha iyi bir denge elde etmesine yardımcı olur. 4. Mekanik Protez Bacak: Basit yapılı, hareket kısıtlamasına neden olabileceğinden çocuklara ve gençlere önerilmez.

Diz üstü protez çeşitleri dört ana kategoriye ayrılır: 1. Mikroişlemcili Protez Bacak: Sensörler, mikroişlemci, yazılım ve pil içerir. 2. Hidrolik Protez Bacak: Hidrolik sistemler kullanarak hareketi kontrol eder, sıvı basıncı ile stabilite ve denge sağlar. 3. Pnömatik Protez Bacak: Pnömatik (hava basıncı) sistemleri kullanarak kullanıcının adım atarken daha iyi bir denge elde etmesine yardımcı olur. 4. Mekanik Protez Bacak: Basit yapılı, hareket kısıtlamasına neden olabileceğinden çocuklara ve gençlere önerilmez.