Aydos Kalesi'nin hikayesi, bir aşk efsanesine dayanmaktadır. Efsaneye göre, Aydos Kalesi tekfurunun kızı bir gece rüyasında ateşli bir kuyuya düşer. Gördüğü rüyanın etkisinde kalan tekfurun kızı, kaleyi kuşatan Abdurrahman Gazi'ye yardım etmek ister. Tekfurun kızının sızdırdığı gizli bilgilerle Abdurrahman Gazi, gece yarısı kaleye ani bir baskın yapar. Fetihten sonra Abdurrahman Gazi, Aydos Kalesi tekfurun kızı ile evlenir. Bu hikaye, tarihte ilk kez Aşık Paşazade’nin 1400’lerde kaleme aldığı Tevarih-i Al-i Osman eserinde yer almıştır. Aydos Kalesi'nin fetih hikayesini; Mehmed Neşri Kitab-ı Cihannüma eserinde bir aşk öyküsü olarak, Hoca Sadettin Efendi ise Tâcü´t-Tevârîh adlı eserinde dinî bir öykü olarak anlatmıştır. Sonraki yıllarda Hadidi, İbn-i Kemal, Katip Çelebi, Solakzade Mehmet Hemdemi Efendi, Joseph von Hammer-Purgstall ve Alphonse de Lamartin de fetih hikayesini kendi eserlerine taşımıştır. Aydos Kalesi, Doğu Roma İmparatorluğu döneminde 11. ve 12. yüzyılda inşa edilmiştir. Prof. Dr. Halil İnalcık, Aydos Kalesi'ni "İstanbul'un fethinin başladığı yer" olarak tanımlamaktadır.