OrhanVeliKanık

"Sen Aşk Rüyası Görürsün Ben Kemik" şiiri, Orhan Veli Kanık'a aittir.

Süleyman Efendi şiirinde, Orhan Veli Kanık tarafından, sıradan bir insanın hayatı ve ölümü anlatılmaktadır. Şiir üç bölümden oluşur: 1. Birinci bölümde, Süleyman Efendi'nin en büyük derdinin ayağındaki nasır olduğu, dindar olmadığı ama günahkâr da sayılmayacağı, dünya meselelerine kafa yormayan, kimseye zararı dokunmayan biri olduğu anlatılır. 2. İkinci bölümde, Shakespeare'in "Hamlet" eserine atıfta bulunarak, Süleyman Efendi'nin "varoluş"la ilgili pek kafa yormadığı ve ölümlerin en güzelinin, uzun süre acı çekmeden, ölüm korkusu duymadan, aniden gelen bir uyku gibi olduğu vurgulanır. 3. Üçüncü bölümde ise, Süleyman Efendi'nin ölümünden sonra geriye hiçbir şey kalmadığı, adının bile unutulduğu, ancak kahve ocağına el yazısıyla yazdığı "Ölüm Allah'ın emri, ayrılık olmasaydı" dizeleriyle anıldığı ifade edilir.

Orhan Veli Kanık'ın "Birdenbire" şiiri, hayatın birdenbire ve tesadüflerle oluştuğunu anlatır. Şiirde dört anlamsal kesit bulunmaktadır: 1. Gökyüzü: Şiir, gökyüzündeki mucizeleri ve her şeyin nasıl aniden olduğunu anlatarak başlar. 2. Yeryüzü: Toprak, bitkiler ve doğanın başlangıcı vurgulanır; her şeyin bir anda ortaya çıktığı belirtilir. 3. İnsanlar: Şiir, yeryüzünde yaşayan insanları ve onların da birdenbire var olduklarını ifade eder. 4. Duygular: Son kesitle birlikte aşk ve sevinç gibi duygular aniden yaşanan deneyimler olarak işlenir. Şiirin ana teması, oluşumun tesadüf ve mucize oluşudur.

“Ne yârdan geçerim ne serden” sözü, Orhan Veli Kanık'a aittir.

"Bedava" şiiri, Orhan Veli Kanık tarafından yazıldığı için Garip Akımı'na aittir.

"Beni Bu Soğuk Havalar Mahvetti" şiiri, Orhan Veli Kanık tarafından yazılmış olup, güzel havaların şair üzerindeki etkilerini anlatır. Şiirde geçen bazı dizeler şu şekildedir: > "Beni bu güzel havalar mahvetti, > Böyle havada istifa ettim > Evkaftaki memuriyetimden. > Tütüne böyle havada alıştım, > Böyle havada aşık oldum; > Eve ekmekle tuz götürmeyi > Böyle havalarda unuttum". Bu dizelerde, şairin güzel havaların onu tembelleştirdiği ve sorumluluklarını unutturduğu, aynı zamanda şiir yazmaya teşvik ettiği anlatılmaktadır.

"Sevdaya mı Tutuldum?" şiiri, Orhan Veli Kanık'ın hayatındaki değişiklikleri ve bu değişikliklerin onun üzerindeki etkisini anlatıyor. Şair, kendisinin değiştiğini ve artık önceden sevdiği şeylere bile ilgi duymadığını ifade ediyor.

Nasrettin Hoca'nın fıkralarını manzum olarak Orhan Veli Kanık yazmıştır.

"Kitabe-i Seng-i Mezar" şiiri, Süleyman Efendi için Orhan Veli Kanık tarafından yazılmıştır.

“Gürültüyle çıkar duman topraktan” dizesi, Orhan Veli Kanık'ın "Gün Olur" adlı şiirine aittir.

“Vesikalı Yarim” şiiri, Orhan Veli Kanık’a aittir.

"Garip" adlı eser, Orhan Veli Kanık'a aittir.

“İçimde kuş cıvıltıları, şarkılar; bağıra çağıra düşerim yollara; döner döner durur başım havalarda” dizeleri, Orhan Veli Kanık’ın “Baharın İlk Sabahları” adlı şiirine aittir.

"Kuyruklu Şiir", Orhan Veli Kanık tarafından yazılmıştır.

"İstanbul'u Dinliyorum Gözlerim Kapalı" şiiri, Orhan Veli Kanık'a aittir.

"Karga ile Tilki" eseri, Orhan Veli Kanık tarafından La Fontaine'den tercüme edilmiştir.

Orhan Veli Kanık'ın "Şoförün Karısı" şiiri, aylak ve haylaz bir delikanlının mahalle macerasını anlatır. Şiirde, şoför, şoförün karısı ve kardeşi gibi karakterler yer alır. Şiirin ana teması, geleneksel yaptırımlarla kendi içgüdüsel istekleri arasında sıkışan bir erkeğin yaşadığı ikilemdir.

Yalnızlık şiiri, Orhan Veli Kanık tarafından yazıldığı için Garip Akımı'na aittir.

"Kitabe-i Seng-i Mezar" şiiri, Orhan Veli Kanık'a aittir.

“Boş konuşan insan çana benzer, içi boş olduğu için çok ses çıkartır” sözü Orhan Veli Kanık'a aittir.