NecipFazıl

Teoman'ın Necip Fazıl'a adadığı "Kendi Vatanında Parya" şarkısı, gençlere öğüt vermeyi amaçlayan bir hiciv olarak tanımlanmıştır. Şarkı, Necip Fazıl Kısakürek'in 1949 yılında yazdığı "Sakarya Türküsü" şiirindeki "öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya" dizelerine gönderme yapmaktadır. Teoman, şarkının duyurusunu yaparken aydın eleştirisi yapmış ve "Hiçbir şey için geç değil, otur, düşün, kendini, insanı, dünyayı anla" diyerek gençlere yönelik bir mesaj vermiştir. Şarkıcı, bu eserin siyasete değil, toplumsal barışa hizmet etmesini istediğini belirtmiştir.

Necip Fazıl Kısakürek, Garip akımının ortaya çıkışıyla şiirden uzaklaştı. 1934 yılında, çalıştığı bankadan Boğaziçi'ndeki evine dönerken vapurda karşısına oturan Hızır tavırlı bir adam, ona Abdülhakim Arvasi Hazretleri'nden söz etti. Bu olaydan sonra Necip Fazıl, mistisizmi İslami değerlere bağlayan, dinsel ve toplumsal bir kavga sanatına yöneldi.

Necip Fazıl Kısakürek, aslen Kahramanmaraşlı bir ailenin çocuğudur. 26 Mayıs 1904 tarihinde İstanbul'da doğmuştur.

Necip Fazıl Kısakürek'in en çok okunan kitabı hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak, en çok okunan bazı kitapları şunlardır: Çile. Çöle İnen Nur. O ve Ben. Okunma oranları kişisel tercihlere ve zaman içindeki popülerliğe göre değişiklik gösterebilir.

Necip Fazıl Kısakürek, mistik ve metafizik şiir anlayışı ile yazmıştır. Sanat hayatını ve fikir dünyasını üç döneme ayıran Kısakürek, bu dönemleri belirlerken Abdülhakim Arvâsî ile tanışmasını esas olarak kabul eder: Birinci dönem. İkinci dönem. Üçüncü dönem. 1934 yılında Nakşî şeyhi Abdülhakîm Arvâsî ile tanıştıktan sonra şiirlerinde tasavvufi temalar ön plana çıkmıştır.

Necip Fazıl Kısakürek, şiir, tiyatro, hikâye, roman, düşünce ve hatırat türlerinde eserler vermiştir. Bazı eser türleri ve örnekleri: Şiir: "Örümcek Ağı", "Kaldırımlar", "Çile". Tiyatro: "Tohum", "Bir Adam Yaratmak", "Reis Bey". Düşünce: "İdeolocya Örgüsü", "Batı Tefekkürü ve İslam Tasavvufu". Hatırat: "O ve Ben", "Tanrı Kulundan Dinlediklerim".

Necip Fazıl Kısakürek'in "Bendedir" şiirinde, Allah sevgisi ve hayatın gelip geçiciliği temaları işlenir. Şiirde geçen bazı dizeler ve anlamları: "Ne azap, ne sitem bu yalnızlıktan". "Kime ne, aşılmaz duvar bendedir". "Süslenmiş gemiler geçse açıktan, Sanırım gittiği diyar bendedir". "Yüküm var, bulamaz pazarlar dirhem". "Yollar ki, Allah'a çıkar, bendedir".

Necip Fazıl Kısakürek'in "Öleceğiz Ne Çare" dizeleri, "Ölüm Güzel Şey" şiirinde geçmektedir: > "O manayı bul da bul! İlle İstanbul'da bul! İstanbul, İstanbul... Hayattan canlı ölüm, Günahtan baskın rahmet; Beyoğlu tepinirken ağlar Karacaahmet... O demdeki, perdeler kalkar, perdeler iner, Azraile hoşgeldin, diyebilmekte hüner..." Şiirde, ölüm "ölene bayram" olarak tasvir edilirken, Azrail'e hoş geldin diyebilmenin bir hüner olduğu ifade edilir.

2024 Necip Fazıl Ödülleri'ne layık görülen bazı isimler: Necip Fazıl Şiir Ödülü: Furkan Çalışkan. Necip Fazıl Hikaye-Roman Ödülü: Naime Erkovan. Necip Fazıl Fikir-Araştırma Ödülü: Dr. Mustafa Merter. Necip Fazıl İlk Eserler Ödülü: Gülşen Funda. Necip Fazıl Uluslararası Kültür Sanat Ödülü: Süleyman Mansur. Necip Fazıl Çocuk Edebiyatı Ödülü: Nehir Aydın Gökduman. Necip Fazıl Müzik Ödülü: Muzaffer Ertürk. Necip Fazıl Saygı Ödülü: Hasan Çelebi. Ödüller, her yıl edebiyat ve düşünce alanında çalışmalar yürüten bir jüri tarafından belirlenmektedir.

Necip Fazıl Kısakürek, "Gençliğe Hitabe" adlı eseri, mevcut resmi düşünceye alternatif bir nesil yetiştirme çabası doğrultusunda yazdı. Kısakürek'e göre, bir davanın uzun soluklu olabilmesi için gençler tarafından benimsenmesi gerekliydi.

9789758180127, Necip Fazıl Kısakürek'in "Çile" kitabının ISBN numarasıdır. "Çile", şairin yıllar içinde bütün şiirlerini ayıklayarak, düzelterek ve sıralayarak oluşturduğu, altmış yılı bulan şiir serüveninin verimlerini bir yapı içinde topladığı bir başyapıttır. Kitap, Büyük Doğu Yayınları tarafından yayımlanmıştır.

Necip Fazıl'ın "Ağlayın, su yükselsin! Belki kurtulur gemi" şiiri, gözyaşının gücünü ve önemini anlatıyor. Şiirde geçen ifadeler şu şekilde açıklanabilir: - "Ağlayın": Müslümanların birbirlerini öldürmelerini durdurmak ve insanlığın gördüğü zulüm için birlikte ağlamalarını öneriyor. - "Su yükselsin": Gözyaşlarının, tıpkı suyun yükselmesi gibi, olumsuz durumları iyileştirebileceğini ifade ediyor. - "Belki kurtulur gemi": Bu gözyaşlarıyla belki de kötü gidişatın değişebileceği ve kurtuluşun mümkün olduğu vurgulanıyor.

Necip Fazıl Kısakürek'in "Sakarya Türküsü" şiirinde anlatmak istediği ana temalar şunlardır: 1. Toplum Sorunları ve Sosyal Ülkü: Şiirde bireysel ıstıraplar yerine toplum sorunları ön plandadır ve sosyal bir ülkü dillendirilir. 2. Modernleşme Eleştirisi: Modernleşmenin insanı sıkıştıran olgularına karşı, geleneksel yaşam tarzını, inançları ve geçmişi unutarak nesneleşen insanın ruhunu geri çağırma çabası vardır. 3. Tarih Felsefesi: Şiirde, tarih boyunca devam eden iyi-kötü, doğru-yanlış mücadelesi ve Türk milletinin büyük zorluklar çekerek büyük işler başardığı vurgulanır. 4. İdeal Gençlik: Sakarya nehri, geleceği kuracak olan neslin sembolü olarak gösterilir ve bu neslin dava çilesi anlatılır. Şiirin son dizesi "Yüz üstü çok süründün, ayağa kalk Sakarya!" ise sosyal kurtuluş ümidi ve Türk gençliğinin mücadeleye çağrılması duygusunu telkin eder.