MedeniHukuk

Türk Medeni Kanunu'nun 185. maddesi, evlenmeyle birlikte eşler arasında kurulan evlilik birliğinin hukuki temellerini ve bu birlikten doğan hak ve yükümlülükleri düzenler. Bu maddeye göre eşlerin hak ve yükümlülükleri şunlardır: Birlikte yaşama: Eşler birlikte yaşamak zorundadır. Sadakat: Eşler birbirine sadık kalmak zorundadır. Yardımlaşma: Eşler birbirine yardımcı olmak zorundadır. Çocukların bakımı: Eşler, çocukların bakımına, eğitim ve gözetimine beraberce özen göstermekle yükümlüdürler.

Deli raporu olan bir kişinin evlenip evlenemeyeceği, raporun içeriğine ve hastalığın niteliğine bağlıdır. Türk Medeni Kanunu'nun 133. maddesine göre, akıl hastaları, evlenmelerinde tıbbi sakınca bulunmadığı resmî sağlık kurulu raporuyla anlaşılmadıkça evlenemezler. Ancak, akıl sağlığı ileride tedavi ile düzelebilir boyutta ise kişi, alacağı sağlık kurulu raporu ile evlenebilir. Bu nedenle, evlilik işlemi gerçekleştirilmeden önce bir uzmana danışılması önerilir.

Denkleştirme ve hakkaniyet ilkeleri şu şekilde açıklanabilir: Denkleştirme İlkesi: Haklı bir sebep olmaksızın, bir kişinin mal varlığından diğerinin mal varlığına kayan değerin eksiksiz iadesi gerektiğini ifade eder. Hakkaniyet İlkesi: Yargı kararlarında sıklıkla vurgulanan bu ilke, mal rejimi sona erdiğinde eşlerin mağdur olmamasını sağlamak amacıyla uygulanır. Denkleştirme ilkesinin bazı diğer kullanım alanları: Geçersiz sözleşmeler: Hukuken geçersiz sözleşmelerde, ifa edilmiş bedelin iadesi denkleştirici adalet sistemine göre yapılır. Para borçları: Para borçlarında temerrüt halinde, borçlunun mütemerrit hale gelmesi ile alacağın tahsili arasındaki süreçte, alacaklının zararı temerrüt faizi ile karşılanamaz ise, aşkın zarar mefhumu kabul edilir.

Avukatların en çok sevdiği ders hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, avukatlık mesleği için bazı önemli dersler şunlardır: Anayasa Hukuku. Medeni Hukuk. Borçlar Hukuku. Ceza Hukuku. İdare Hukuku. Ticaret Hukuku. Ayrıca, uluslararası hukuk, aile hukuku, iş hukuku ve çevre hukuku gibi seçmeli dersler de avukatların uzmanlaşmak istediği alanlarda derinleşmesine yardımcı olabilir.

Medeni haklardan yararlanma ehliyeti, diğer adıyla hak ehliyeti, bir kişinin hukuk düzeninin sınırları içinde haklara ve borçlara sahip olma yeterliliğini gösteren hukuki bir kavramdır. Hak ehliyeti, tam ve sağ olarak ana rahminden doğmuş her insan için geçerlidir. Hak ehliyeti, fiil ehliyetinden farklı olarak doğumla birlikte kazanılır ve kullanımı açısından eşitlik ilkesi geçerlidir.

Zina nedeniyle boşanma durumunda katılma alacağının hesaplanması, Türk Medeni Kanunu'nun 236/2. maddesi uyarınca, hâkimin kusurlu eşin artık değerdeki pay oranını hakkaniyete uygun olarak azaltmasına veya kaldırmasına bağlıdır. Hesaplama adımları: 1. Edinilmiş malların tespiti. 2. Kişisel malların ayrılması. 3. Eklenecek değerlerin eklenmesi. 4. Denkleştirme. 5. Borçların çıkarılması. 6. Artık değerin hesaplanması. 7. Katılma alacağının hesaplanması. Hâkim, evliliğin süresi, zinanın niteliği ve sürekliliği, eşlerin ekonomik durumları gibi kriterleri değerlendirerek kararını verir. Not: Zina nedeniyle boşanma durumunda değer artış payı ve katkı payı alacağı talepleri bu düzenlemenin kapsamı dışındadır.

Türk Medeni Kanunu'na göre evlat edinme, aşağıdaki hallerde iptal edilebilir: Evlat edinme işleminde hile, tehdit veya irade sakatlığı olması. Evlat edinenin veya evlatlığın suistimalinin tespit edilmesi. Evlat edinmenin çocuğun üstün yararına aykırı olması. Rızanın alınmaması veya geçersiz rıza. Esasa ilişkin eksiklikler. Usule ilişkin eksiklikler. Evlat edinme işleminin iptali, mahkeme kararıyla mümkündür.

İddia ve savunmanın değiştirilmesi ve genişletilmesi yasağı, dilekçeler aşaması tamamlandıktan sonra başlar. Yazılı yargılama usulünde: Davacı için, cevaba cevap dilekçesinin verilmesiyle; Davalı için, ikinci cevap dilekçesinin verilmesiyle birlikte yasak başlar. Basit yargılama usulünde: Davacı için dava açılmasıyla; Davalı için cevap dilekçesinin verilmesiyle yasak başlar. İstisnalar: Islah: Taraflar, ıslah yoluna başvurarak iddia ve savunmalarını genişletebilir veya değiştirebilirler. Karşı tarafın açık muvafakati: Karşı taraf açıkça muvafakat ederse, iddia ve savunma genişletilebilir veya değiştirilebilir.

Kadının bekarlık soyadını kullanması için kocanın rızası gerekmez. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 187. maddesine göre, kadın evlenmekle kocasının soyadını alır; ancak evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus idaresine yapacağı yazılı başvuruyla kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabilir. Ancak, bu hakkın kullanılması usulüne uygun bir dava açılmasına ve neticelendirilmesine bağlıdır.

Boşanma davası için anlaşmalı veya çekişmeli boşanma dilekçesi kullanılır. Anlaşmalı boşanma dilekçesi, tarafların boşanma ve sonuçları konusunda uzlaşması durumunda hazırlanır. Çekişmeli boşanma dilekçesi, eşlerin boşanma ve bağlı sonuçları (velayet, nafaka, mal paylaşımı vb.) konusunda uzlaşamaması durumunda sunulur. İnternette, güvenilir hukuk sitelerinde, baro portallarında, devlet destekli web sitelerinde ve bazı ücretsiz hukuki danışmanlık platformlarında PDF veya Word formatında indirilebilir örnek dilekçeler bulunmaktadır. Her ailenin durumu farklı olabileceğinden, örnek metinlerin hukuki bir danışman veya aile hukuku avukatı tarafından gözden geçirilmesi önerilir.

483. madde, kullanıldığı bağlama göre farklı anlamlar taşıyabilir. Türk Medeni Kanunu Madde 483. Türk Borçlar Kanunu Madde 483. Gümrük Yönetmeliği Madde 483.

Vasiyet yapamayacak kişiler: 15 yaşını doldurmamış olanlar. Ayırt etme gücüne sahip olmayanlar. Fiil ehliyeti bulunmayanlar. Bir ceza mahkemesi kararıyla kamu hizmetinden yasaklı olanlar. Okur yazar olmayanlar. Miras bırakanın eşi, üstsoy ve altsoy kan hısımları, kardeşleri ve bu kişilerin eşleri. Bu kişiler, vasiyetname düzenleyebilir ancak vasiyetleri geçersiz sayılır.

Mal ayrılığına geçiş, aşağıdaki durumlarda yapılabilir: Eşlerin anlaşması: Mal ayrılığı rejimi, noterde düzenleme veya onaylama şeklinde yapılacak bir sözleşme ile tercih edilebilir. Hakim kararı: Eşlerden birinin talebi üzerine, haklı bir sebep varsa hakim tarafından mal ayrılığına geçiş kararı verilebilir. Evlenme başvurusu: Eşler, evlenme başvurusu sırasında da mal ayrılığı rejimini seçtiklerini yazılı olarak bildirebilirler. Mal ayrılığına geçiş, 01.01.2002 tarihinden önce evlenen çiftler için evlilik tarihinden itibaren geçerli olur; bu tarihten sonra evlenenler için ise geçiş, sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren geçerlidir.

Türk Medeni Kanunu (TMK) Madde 454, vasinin görevlerini düzenler ve vesayet altındaki kişinin malvarlığını yönetme ile ilgili yükümlülükleri belirler. Madde 454'e göre vasi, aşağıdaki yükümlülüklere sahiptir: Vesayet altındaki kişinin malvarlığını özenle yönetmek. Yönetimle ilgili hesap tutmak. Bu hesabı, vesayet makamının belirlediği tarihlerde ve her hâlde yılda bir defa incelemek üzere sunmak. Vesayet altındaki kişi, görüşlerini oluşturma ve açıklama yeteneğine sahipse, hesabın hâkim tarafından incelenmesi sırasında onu olanak ölçüsünde hazır bulundurmak.

Kısıtlı kişinin borçlanma ehliyeti yoktur. Kısıtlının vasisinin izni ve haberi olmadan gerçekleştirdiği borçlandırıcı nitelikteki işlemler, Türk Borçlar Kanunu çerçevesinde nispi butlanla batıl kabul edilir. Bu tür işlemlerin kısıtlıyı etkilememesi için, vesayet makamı olan Sulh Hukuk Mahkemesi Hakimliği’ne başvuru yapılarak, kısıtlının menfaatine aykırılık teşkil eden borçlandırmanın kaldırılmasına ve lehine olacak şekilde sonlandırılmasına karar verilmesi gerekir.

Evet, ev ve araba mehir olarak verilebilir. İslam hukukuna göre, mehir olarak verilecek şeyin maddi bir değeri olmalı ve hukuken meşru bir menfaat sağlamalıdır.

Miras bölünmesinde eksik kişi olması durumunda, miras zümre sistemine göre diğer mirasçılara geçer. Zümre önceliği ilkesi gereği, üst zümrede tek bir kişi dahi varsa, alt zümredeki bireyler mirastan pay alamaz. Zümre içinde öncelik ilkesi uyarınca, aynı zümrede en yakından en uzağa doğru bir sıra izlenir. Ayrıca, miras bırakanın mirasçı bırakmaksızın ölmesi durumunda, miras Devlet'e geçer. Miras paylaşımı sürecinde bir avukattan destek alınması önerilir.

Boşanmış eşler, Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 181. maddesi gereği, birbirlerinin yasal mirasçısı olamazlar. Bu durumun nedenleri: Evlilik bağının sona ermesi: Boşanma kararının kesinleşmesiyle, eşler arasındaki mirasçı olabilme bağlantısı sona erer. Ölüme bağlı tasarrufların geçersizleşmesi: Boşanmadan önce yapılmış olan vasiyetname veya miras sözleşmeleri gibi ölüme bağlı tasarruflarla sağlanan haklar, aksi belirtilmediği takdirde geçersiz hale gelir. Ancak, boşanma davası devam ederken eşlerden biri ölürse, sağ kalan eş ölen eşin mirasçısı olur.

Türk Medeni Kanunu'nun 186/3. maddesine göre, eşler evlilik birliğinin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlığıyla katılırlar. Giderlere katılma şu şekillerde gerçekleşebilir: Emekle katılım: Eşlerin ev işlerini yapması veya çocuklara bakması gibi emek faaliyetleri de giderlere katılma olarak kabul edilir. Anlaşma ile belirleme: Eşler, giderlere nasıl ve ne kapsamda katılacakları konusunda bir anlaşma yapabilirler. Hâkim müdahalesi: Eşler anlaşamadıkları takdirde, talep üzerine hâkim, her bir eşin aileye yapacağı parasal katkıyı belirleyebilir. Belli ve düzenli bir geliri olmayan eşler, birliğin giderlerine emekleriyle katılma imkânı bulabilirler.

Birden fazla vasi atanması durumunda, vasilerin görevleri ve yetkileri açıkça belirtilmelidir. Birden fazla vasi tayin edilmesinin bazı sonuçları: Sorumluluk: Vasi olarak atanan kişilerden birinin ihmali sonucu ortaya çıkan zarardan, diğer vasiler müteselsilen sorumlu tutulur. Rıza şartı: Birden fazla kişinin vesayeti birlikte yürütebilmesi için hepsinin rızasının olması gereklidir. Özel sebepler: İşlerin durumu, malların başka yerlerde olması gibi özel sebepler dikkate alınarak birden fazla kişi vasi olarak atanabilir. Türk Medeni Kanunu'na göre, rızaları bulunmadıkça birden çok kişi vesayeti birlikte yürütmekle görevlendirilemez.