MecazAnlam

Sıkma kelimesi mecaz anlamda şu şekilde kullanılabilir: Basınç altında üzmek. Sıkıntı vermek. Gerçek anlamda ise sıkma, bir şeyi fiziksel olarak baskı uygulayarak suyunu veya özünü çıkarmak anlamına gelir.

4. sınıf mecaz anlam çalışma kağıdı yapmak için aşağıdaki kaynaklardan yararlanabilirsiniz: Soner Hoca: 4. sınıf gerçek ve mecaz anlam etkinlikleri sunan bir kaynak. Etkinlik Hane: 4. sınıf gerçek, mecaz ve terim anlam testleri, materyalleri ve çalışma sayfaları içeren bir kaynak. Seçil Öğretmen: Gerçek, mecaz ve terim anlam etkinlikleri sunan bir dosya. Mustafa Turan: Gerçek-mecaz ve terim anlam etkinlikleri ve konu anlatımı sunan bir kaynak. Bu kaynaklardan faydalanarak kendi çalışma kağıtlarınızı oluşturabilirsiniz.

Kuru kelimesinin gerçek anlamı, ıslak veya yaş olmayan demektir. Kuru kelimesinin mecaz anlamları şunlardır: zayıf, cılız, sıska, çelimsiz; heyecanı, tadı olmayan, tekdüze; akıcı olmayan, duygudan yoksun.

Duvar kelimesi mecaz anlamda şu şekillerde kullanılabilir: "İki arkadaşların arasında aşılmaz bir duvar vardı". "Sana kavuşamıyorum sanki aramızda duvarlar var". "Karantinadan dolayı dört duvar arasında kaldım". "Aramızdaki duvarları yıkalım artık". "Duvar olsa beni anlardı". Mecaz anlamda duvar, insanlar arasındaki iletişim engellerini, duygusal mesafeleri veya içsel sınırlamaları simgeler.

İnce kelimesi gerçek ve mecaz anlamda şu şekilde kullanılır: Gerçek (somut) anlam. Fiziksel olarak dar, ince, zayıf veya hassas. Örnek cümleler: "Bu kumaş çok ince, bu yüzden yazın giymek için ideal." Mecaz (soyut) anlam. Duygu, düşünce veya durum açısından narin, hassas, duyarlı ve zarif. Örnek cümleler: "Arkadaşımın ince ruhunu incitmek istemem." Ayrıca, "ince" kelimesi deyimlerde genellikle mecaz anlamıyla kullanılır.

Evet, "hava" kelimesi mecaz anlamda kullanılabilir. Örnek cümleler: "Sudenin havasından geçilmiyor" (mecaz); "Onu kendi havasına bırakırsak asla çalışmaz" (mecaz).

Kuru kelimesinin mecaz anlamlı cümlelerine bazı örnekler: "Kuru kuru sohbet ediyorduk". "Ne kadar kuru bir insan olduğunu anlatamam". "Hayatını kuru yaşamaya adamıştı sanki". "Kuru espri yapınca hiç hoş olmuyordu". "Kuru bakışları hiç hoşuma gitmedi". "Kuru kalabalık olan hiçbir yeri sevmem". "Bu yemek kuru kuru yenmez".

Zar kelimesi mecaz anlamda şu şekilde kullanılabilir: Şans veya kader: "Zar atmak" deyimi, bir kişinin şansını denemek, bir konuda şansa bırakmak veya belirsiz bir durumda karar vermek anlamına gelir. Hata veya zarar: "Zarar verici veya tehlikeli bir hale gelmek" anlamında kullanılabilir. Örnek cümleler: "Dün gece arkadaşlarımızla zarlarla oyun oynadık". "Bu işi bitiremezsen yanarız" (zarara uğramak).

"Aşı" kelimesi mecaz anlamda "birtakım düşünce veya duyguları başkasına benimsetmek, telkin etmek, etkilemek" anlamında kullanılabilir. Örnek cümle: "Ona bazı fikirler aşılamak istiyorum."

Kök kelimesinin mecaz anlamda kullanımına örnek cümleler: İşin köküne kadar inelim. Adamın kökü belli değil. Hayatımda bulunan her şey kökten bozuk. Annem bana kök söktürdü. Mecaz anlamda "kök" kelimesi; kaynak, köken, dip, temel, esas gibi anlamlara gelir.

Bayılmak kelimesi hem gerçek hem de mecaz anlamda kullanılabilir. Gerçek anlamda bayılmak, kan dolaşımının ve solunum işlevlerinin yavaşlaması sonucu kişinin kendinden geçmesi, bilincini kaybetmesi anlamına gelir. Örnek cümleler: "Hastalık nedeniyle bayılan kişiye doktorlar hemen müdahale etti." "Aniden bayılan kişiye hemen yardıma koştuk." Mecaz anlamda bayılmak, bir şeyden çok etkilenmek, çok beğenmek, kendinden geçecek şekilde sevmek anlamına gelir. Örnek cümleler: "Bu yemeğin tadına bayıldım resmen." "Şiir okuyan kişilere bayılırım." "Küçük çocukların konuşmalarına bayılıyorum."

"Baş tacı" ifadesi, mecaz anlamda çok değerli kişi için kullanılır.

Kara kelimesi mecaz anlamda şu anlamlara gelir: kötü, uyumsuz, uğursuz; yüz kızartıcı durum; iftira; kederli, utanç duyan, üzgün; şom, uğursuz, utandıran, üzüntü veren. Örnek cümleler: "Duyduğu haberle içi kara kederle doldu." "Bu zor günler, ailemizin üzerine adeta bir kara bulut gibi çöktü." "İşlerim son zamanlarda hep kara gidiyor, şansım hiç yaver gitmiyor."

Kök sözcüğü gerçek, mecaz ve terim anlam olarak şu şekilde kullanılabilir: 1. Gerçek anlam: "Bu çınar ağacının kökü çok sağlammış" cümlesinde "kök" sözcüğü, "bitkileri toprağa bağlayan ve onların topraktaki besin maddelerini emmesine yarayan klorofilsiz bölüm" anlamında kullanılmıştır. 2. Mecaz anlam: "Bu olayın kökü çok eski yıllara dayanıyor" cümlesinde "kök" sözcüğü, "kaynak, köken" anlamında kullanıldığı için gerçek anlamdan uzaklaşıp yepyeni bir anlam kazanmıştır. 3. Terim anlam: "Sözcüklerin kökünü bulmayı öğrenmiştir" cümlesinde "kök" sözcüğü, "kelimenin her türlü ek çıkarıldıktan sonra kalan anlamlı bölümü" anlamında kullanılmıştır. Ayrıca, "kök" sözcüğü "bazı şeylerde dip bölüm" anlamında da kullanılabilir; bu durumda yan anlamda kullanılmış olur.

"Can çıkmayınca huy çıkmaz" atasözü gerçek anlamlıdır. Türk Dil Kurumu'na göre bu atasözü, "huy, kişiliğin bir parçasıdır; kişi ile birlikte doğar; kişiliğin oluşumu ile birlikte oluşur ve artık ölünceye değin sürüp gider. Kimse onu değiştiremez" anlamına gelir.

Bel ile ilgili mecaz anlamlı cümlelerden biri: "Uzun yıllar boyunca gurbette çalışmak belini büktü." Bu cümlede "bel" kelimesi, "yaşlanmak, elden ayaktan düşmek, kamburlaşmak" anlamlarında kullanılmıştır.

Duvar kelimesinin gerçek ve mecaz anlamları: Gerçek anlam: Bir yapının yanlarını dışa karşı koruyan, iç bölümlerini birbirinden ayıran, taş, tuğla vb. gereçlerden yapılan veya örülen dikey düzlem. Bir toprak parçasını sınırlayan taş, tuğla, kerpiçten yapılan engel. Mecaz anlam: İnsanlar arasındaki iletişim engelleri, duygusal mesafeler veya içsel sınırlamaları simgeler. Sonuç alınamayan yer. Engel. Örnek cümleler: Gerçek anlam: "Kocaman duvarı görünce çok şaşırdı". Mecaz anlam: "İki arkadaşların arasında aşılmaz duvarlar vardır".

İtici kelimesinin mecaz anlamı, "soğuk, benimsenilmeyen, sevimsiz, sevilmeyen, beğenilmeyen" olarak tanımlanır. Ayrıca, davranışları ve sözleri kırıcı ya da soğuk olan kişiler için de itici kelimesi kullanılır.

Göz kelimesi ile ilgili bazı mecaz anlamlı cümleler: "Yaptıkları sebebiyle Ali benim gözümden düştü." "Onunla yüz göz olmak istemiyorum." "Ayşe para konusunda asla gözü doymayan bir insandır." "Elbisenin güzelliği herkesin gözünü kamaştırdı." "O kadar sinirlendi ki, gözlerinden alevler fışkırdı." "Acı haberi alınca gözleri ağlamaktan şişti."

Oyun kelimesinin mecaz anlamları şunlardır: Aldatma, hile: "Bu iş bir oyun." veya "Duygularımla oynadın.". Saçmalık, anlamsızlık: "Bu konuşmalar bir oyun.". Yüzeysellik, önemsizlik: "Bu işler sadece bir oyun.". Eğlence, hoşça vakit geçirme: "Hayat bir oyun.". Örnek bir cümle: "Kafasında türlü türlü oyun var.".