KültürVarlıkları

2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamında faaliyet gösteren serbest meslek mensupları şunlardır: Restoratör mimarlar ve mimarlar. Kalem işleri, ahşap, demir, taş işleri ve restorasyon konularında uzmanlaşmış kişiler. Serbest mesleki hizmet yetkisi olan müellifler. Ayrıca, koruma bölge kurulları tarafından uygun görülen koruma amaçlı imar planı, proje ve malzeme değişiklikleri ile inşaat denetimini koruma, uygulama ve denetim bürolarındaki (KUDEB) serbest meslek mensupları yürütür.

Tescilli yapılar, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamında, bilim, kültür, din, sanat gibi alanlarda toplumsal veya tarihî değeri haiz olan, yer üstünde, yer altında veya su altında bulunan yapılar arasından, Bakanlık tarafından yapılan tespit sonucunda korunması gerekli görülen ve Koruma Bölge Kurulu kararı ile resmen tescil edilen yapılardır. Tescilli sayılan yapılardan bazıları: Anıt ağaçlar; Ağaç toplulukları; Doğal mağaralar; Arkeolojik, tarihi, kentsel ve kentsel arkeolojik sitler. Tescilli yapılarda onarım, değişiklik, yıkım veya kullanım gibi işlemler, koruma amaçlı imar planı hükümleri doğrultusunda ve kurul denetiminde yapılabilir.

2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'nun 47. maddesi, heyet ve kurumlar adına yapılan kazı, sondaj ve araştırmalar sırasında satın alınan veya inşa edilen depo, lojman ve benzeri tesisler ile malzemenin, kazı sonunda bedelsiz olarak Kültür ve Turizm Bakanlığına devredilmesini düzenler. Ayrıca, bu tesislerin kullanım şekillerinin tayinini de Kültür ve Turizm Bakanlığı yapar.

Evet, tarihi eserlerin devlete teslim edilmesi zorunludur. 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'na göre, tarihi eserleri bulan veya bu eserlerden haberdar olan kişilerin, bunları en geç üç gün içinde en yakın müze müdürlüğüne, köyde muhtara, diğer yerlerde ise mülki idare amirlerine bildirmeleri yasal bir zorunluluktur.

Sit alanı, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'na göre, tarih öncesinden günümüze kadar gelen çeşitli medeniyetlerin ürünü olup, yaşadıkları devirlerin sosyal, ekonomik, mimari ve benzeri özelliklerini yansıtan kent ve kent kalıntıları, kültür varlıklarının yoğun olarak bulunduğu sosyal yaşama konu olmuş veya önemli tarihi hadiselerin cereyan ettiği yerlerdir. Ayrıca, tespiti yapılmış tabiat özellikleri ile korunması gerekli alanlar da sit alanı olarak kabul edilir. Sit alanlarının çeşitleri şunlardır: Arkeolojik sit. Doğal sit. Kentsel sit. Tarihi sit. Kırsal sit (doktrinde tanımlanmış). Karma sit (doktrinde tanımlanmış).

Küçüksu Kasrı'na gitmek için Küçüksu İskelesi kullanılabilir. Küçüksu İskelesi'ne ulaşmak için aşağıdaki vapur hatları kullanılabilir: AŞIYAN - ANADOLU HISARI - KÜÇÜKSU (RING); KÜÇÜKSU - İSTINYE; BOĞAZ HATTI; KÜÇÜKSU - BEŞIKTAŞ - KABATAŞ. Ayrıca, Beykoz'da bulunan Küçüksu Kasrı'na otobüs veya minibüs ile de ulaşım sağlanabilir.

Anıtkabir'de fotoğraf çekilmesinin yasak olmasının sebebi, ticari, kültürel ve bilimsel amaçlarla ayrıntılı fotoğraf ve film çekmenin Genelkurmay Başkanlığının iznine bağlı olmasıdır. Ayrıca, Anıtkabir'in bazı bölümlerinde, örneğin müze kısmında, flaşsız olmak kaydıyla fotoğraf çekilebilir.

Konservasyon, en temel anlamıyla binaların mimarisi bozulmadan yapılan restorasyon işlemleridir. Konservasyon terimi ayrıca şu alanlarda da kullanılır: Sanat: Resim, heykel gibi sanat eserlerinin özelliklerini kaybetmeyecek şekilde korunması işi. Sigorta: Bir sigorta şirketinin kabul ettiği risklerden devretmeyip üzerinde tuttuğu kısım.

Kültür ve tabiat varlıklarının kaçakçılığı suçu, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'nun 67 ila 72. maddeleri arasında düzenlenen ve kültür ve tabiat varlıklarının kanuna aykırı olarak yurt dışına çıkarılması veya çıkarılmak üzere satılması, teşebbüsü ve yardımını kapsayan bir suçtur. Suçun unsurları: Kültür veya tabiat varlıklarının varlığı. Yurt dışına çıkarma eylemi. Kişinin suçtan yararlanması, suça yardım etmesi veya suçu tasarlaması. Cezai yaptırımlar: Kültür ve tabiat varlıklarını kanuna aykırı olarak yurt dışına çıkaran kişi, 5 yıldan 12 yıla kadar hapis ve 5 bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Yasal süre içinde ilgili makamlara bildirilmeyen tarihi eserleri satışa sunan, satan, veren, satın alan veya kabul eden kişi, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis ve 5 bin güne kadar adli para cezası alır. Suç, şikayete tabi olmayıp, resen soruşturulur ve kovuşturulur.

2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamında korunan yapılar şunlardır: Taşınmaz kültür varlıkları: Kaya mezarlıkları, yazılı, resimli ve kabartmalı kayalar, resimli mağaralar, höyükler, tümülüsler, ören yerleri, akropol ve nekropoller. Kale, hisar, burç, sur, tarihi kışla, tabya ve istihkamlar. Harabeler, kervansaraylar, han, hamam ve medreseler. Kümbet, türbe ve kitabeler, köprüler, su kemerleri, su yolları, sarnıç ve kuyular. Tarihi yol kalıntıları, mesafe taşları, eski sınırları belirten delikli taşlar, dikili taşlar. Sunaklar, tersaneler, rıhtımlar. Tarihi saraylar, köşkler, evler, yalılar ve konaklar. Camiler, mescitler, musallalar, namazgahlar. Çeşme ve sebiller. İmarethane, darphane, şifahane, muvakkithane, simkeşhane, tekke ve zaviyeler. Mezarlıklar, hazireler, arastalar, bedestenler, kapalı çarşılar, sandukalar, siteller, sinagoglar, bazilikalar, kiliseler, manastırlar. Taşınmaz tabiat varlıkları: Tarihi mağaralar ve kaya sığınakları. Özellik gösteren ağaç ve ağaç toplulukları. Ayrıca, Milli Mücadele ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunda büyük tarihi olaylara sahne olmuş binalar ve Mustafa Kemal ATATÜRK tarafından kullanılmış evler de koruma kapsamındadır. Koruma Kurullarınca mimari, tarihi, estetik, arkeolojik ve diğer önem ve özellikleri bakımından korunması gerekli bulunmadığı karar altına alınan taşınmazlar, korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı sayılmazlar.

Tarihi eserlere yönelik inşaat yasağı, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından belirlenen genelgeler doğrultusunda belirli dönemlerde uygulanmaktadır. 2025 yılı için, Antalya, Muğla ve İzmir gibi sahil bölgelerinde 1 Mayıs - 1 Kasım tarihleri arasında inşaat faaliyetleri yasaklanmıştır. Bu nedenle, tarihi eserlere yönelik genel bir inşaat yasağının kalktığı bir tarih belirtilmemiştir. Daha fazla bilgi için Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın resmi web sitesi veya ilgili genelgeler incelenebilir.

Dolgu alanlarına itiraz, ilgili belediye veya valiliğe yapı ruhsatı başvurusu sırasında yapılabilir. İtiraz süreci, kadastro tespitine itiraz gibi, belge sunumu ve yasal sürelere dikkat etmeyi gerektirir. Ayrıca, 6 Temmuz 2011 tarih ve 27986 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren "Kıyı Yapı ve Tesislerinde Planlama ve Uygulama Sürecine İlişkin Tebliğ" hükümlerine göre de itiraz yapılabilir. Detaylı bilgi ve doğru yönlendirme için uzman bir avukata başvurulması önerilir.

İstanbul'un kaybolan kültür varlıklarından bazıları şunlardır: Yayla Camii (Kambur Mustafa Paşa C). Şucağ Çavuş Mescidi. Süleyman Subaşı Mescidi. Bostancıbaşı Camii. Bunların dışında, İstanbul'da birçok cami, mescit, tekke ve türbe gibi yapıların yok olduğu bilinmektedir.

2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'na göre sit alanı ilan edilen yerlerde yasaklanan faaliyetler şunlardır: İnşaî ve fiziki müdahale: Esaslı onarım, inşaat, tesisat, sondaj, kısmen veya tamamen yıkma, yakma, kazı veya benzeri işler. Yeniden kullanıma açma veya kullanım değişikliği: Sit alanlarındaki varlıklar yeniden kullanıma açılamaz veya kullanımları değiştirilemez. Ayrıca, koruma bölge kurullarının kararlarına aykırı olarak bu alanlarda herhangi bir işlem yapılması yasaktır.

Tescilli taşınmaz kültür varlıkları projeleri şunlardır: Rölöve: Yapının mevcut durumunun belirlenmesi için planlar, kesitler, görünüşler ve detayların çizilmesi. Restitüsyon: Yapının zaman içinde geçirdiği müdahalelerin dönemlenerek ilk yapıldığı veya belirli bir dönemdeki durumunun belirlenmesi. Restorasyon: Yapının sorunlarının saptanması, potansiyel ve yeni kullanım olanaklarının araştırılması, onarıma yönelik yaklaşım ve müdahale biçimlerinin belirlenmesi. İç Mimarlık ve Teşhir Tanzim Projesi: Kültür varlıklarının teşhir ve müze tasarımlarının yapılması. Peyzaj Projesi: Doğal ve kültürel yaşam alanları için peyzaj düzenlemeleri. Makina Mühendisliği Projesi: Isıtma, soğutma, havalandırma gibi tesisat sistemlerinin tasarımı. Ayrıca, koruma kuram ve teknikleri, belgeleme, geleneksel yapı malzemeleri, yapı statiği, zemin etüdü gibi alanlarda projeler de bu kapsama dahildir.

Uluslararası Kültür Varlığı Kaçakçılığı ile Mücadele Günü, her yıl 14 Kasım tarihinde kutlanır. Bu özel gün, UNESCO'nun 2019 yılında gerçekleştirdiği 40. Genel Konferansı'nda kabul edilmiştir.

KORBİS (Kooperatif Ortak Bilgi Sistemi) uygulamasının kullanımı için aşağıdaki adımlar izlenebilir: 1. Mobil Uygulama İndirme: Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri'nin KORBİS mobil uygulaması, Google Play Store'dan indirilebilir. 2. Giriş Yapma: Uygulama, kooperatif ortaklarının T.C. kimlik numarası ve belirlenen şifre ile giriş yapmasına olanak tanır. 3. İşlem Yapma: Uygulama üzerinden borç ve birikim sorgulama, senet, kredi ve sermaye bilgilerini takip etme, sözleşmeleri ve kefil/teminat durumlarını kontrol etme gibi işlemler gerçekleştirilebilir. 4. Diğer Özellikler: Çiftçiler, yapılan tüm alışverişleri izleyebilir, e-faturalara ulaşabilir, sigorta poliçelerini görebilir ve anlık sigorta teklifleri alabilir. Ayrıca, KORBİS üzerinden kooperatif personeli veya ziraat mühendisleriyle anlık yazışarak destek alınabilir ve çağrı merkezine ulaşılabilir. Daha fazla bilgi için korbis@tarimkredi.org.tr adresinden destek alınabilir.

Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Türkiye'deki korunması gerekli taşınır ve taşınmaz kültür varlıklarının açığa çıkarılması, korunması, değerlendirilmesi ve tanıtılmasından sorumludur. Bazı görevleri: Arkeolojik araştırma ve kazılarla kültür varlıklarının tespitini yapmak. Müzeler, rölöve ve anıtlar müdürlükleri, restorasyon ve konservasyon laboratuvarları kurulmasını teklif etmek. Kültür varlıklarının bakım, onarım ve restorasyonunu sağlamak. 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu ile ilgili hizmetleri yürütmek. Kültür varlıkları koruma kurulları ve büro müdürlüklerinin kurulmasını teklif etmek. Koruma kültürünün geliştirilmesini sağlamak. Kültür yatırımları ve girişimlerinin belgelendirme işlemlerini yürütmek.

2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'nun 74/1. maddesi, "Kültür varlıkları bulmak amacıyla, izinsiz olarak kazı veya sondaj yapan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır" hükmünü içerir. Ancak, kazı veya sondajın yapıldığı yer sit alanı veya 2863 sayılı Kanuna göre korunması gerekli başka bir yer değilse, verilecek ceza üçte bir oranında indirilir.

2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'na muhalefet suçu, Türkiye'deki tarihi ve kültürel mirasın korunması amacıyla düzenlenmiş bir yasal çerçeveyi ihlal eden eylemleri kapsar. Bu kanunun 65. maddesine göre, tescil edilen sit alanları ve korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının: yıkılmasına, bozulmasına, tahribine, yok olmasına veya her ne suretle olursa olsun zarar görmesine kasten sebebiyet verenler ile koruma bölge kurullarından izin alınmaksızın inşaî ve fiziki müdahale yapanlar veya yaptıranlar, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılır. Suçun oluşabilmesi için, zarar verilen taşınmazın koruma altında olduğunun kanunda belirlenen usule uygun bir şekilde tebliğ veya ilan edilmiş olması gerekir.