Kıyamet

"Moonfall" (Ay'ın Düşüşü), Ay'ın yörüngesinden saparak Dünya'ya doğru yönelmesi sonucu yaşanan felaketleri konu alır. Dünya'nın yerçekimi ve fizik yasaları bozulur; büyük tsunamiler, depremler, volkanik patlamalar ve iklim değişiklikleri meydana gelir.

"Halimiz nola mahşerde" ifadesi, "Mahşerde halimiz ne olacak?" anlamına gelir. Bu ifade, aşağıdaki ilahilerin sözlerinde geçmektedir: Ekrem Kaya - "Halimiz Nola Mahşerde"; Mustafa Özcan Güneşdoğdu - "Halimiz Ne Ola Mahşerde"; Abdurrahman Önül - "Halimiz Nola Mahşerde".

"Bir gün herkes bir araya gelecek ve hesap verecek" ifadesi, İslam inancında kıyamet gününde gerçekleşecek olan Mahşer olayını ifade eder. Kıyamet gününde, tüm insanlar ve cinler Allah’ın huzurunda bir araya gelecek, herkes kendi amellerinin hesabını verecek ve son karar Allah’a ait olacaktır. Kıyamet günü, Kur’an-ı Kerim'de ve hadislerde sıklıkla yer alan "yevmü'l-tenad" veya "yevmü'l-cem" gibi kavramlarla da ifade edilir.

Yajuj ve Majuj'un (Gog ve Magog) sonu, İslam inancına göre, ilahi müdahale ile gerçekleşecektir. Yajuj ve Majuj, kıyametin gelmesinden kısa bir süre önce serbest kalacak ve dünyaya büyük yıkımlar getirecektir. Bu olayın gerçekleşeceğine dair bazı işaretler şunlardır: Dajjal'in (Deccal) yenilgisinden sonra, Hz. İsa'nın yeryüzüne dönüşü; Yajuj ve Majuj'un, inşa edilen bariyeri her gün biraz daha kazmaları, ancak Allah'ın izniyle bir gün tam olarak kazamayacakları noktaya ulaşmaları. Yajuj ve Majuj'un hikayesi, Kur'an'da Kehf ve Enbiya surelerinde, ayrıca hadislerde yer almaktadır.

Isırılmış zombi karakterinin ilk kez ne zaman çekildiğine dair bilgi bulunamadı. Ancak, zombi temalı filmlerin tarihçesi hakkında bazı bilgiler mevcuttur: 1932: White Zombie, sinema tarihinde çekilen ilk zombi filmi olarak kabul edilir. 1968: Night of the Living Dead (Yaşayan Ölülerin Gecesi), modern zombi sinemasının doğuşunu simgeleyen ve türün dinamiklerini belirleyen bir başyapıt olarak kabul edilir. 1978: Dawn of the Dead (Ölülerin Şafağı), George A. Romero'nun yönettiği ve zombi üçlemesinin ikinci filmi olarak bilinir. Zombi filmlerinin 1970'li yıllardan itibaren yaygınlaştığı ve bu dönemde birçok zombi filminin çekildiği bilinmektedir.

"Dappe et osen" ifadesi hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, "Dabbe" serisi, Türk korku sinemasına ait filmlerdir ve genellikle gerilim ve korku unsurlarını gerçeklik ile harmanlayan hikayeler anlatır. Örneğin, "Dabbe 6" filmi, polis kayıtlarına geçen ve birbiriyle bağlantılı olduğu düşünülen 3 gerçek hikayeden yola çıkarak, Anadolu'da geçen bir korku öyküsünü anlatır. Eğer başka bir konuda bilgi arıyorsanız, lütfen daha fazla detay verin.

Ebedi hayat, İslam inancına göre kıyametin kopmasından sonra başlayacaktır.

"Kıyametten Önce" filminin ne anlattığına dair bilgi bulunamadı. Ancak, kıyamet sonrası temasını işleyen bazı filmler şunlardır: The Day After Tomorrow (2004). Contagion (2011). 28 Days Later (2002). Waterworld (1995). Ayrıca, "12 Maymun" (1995) ve "Oblivion" (2013) gibi filmler de kıyamet sonrası temasını işleyen diğer yapımlar arasında yer alır.

"Bellflower" filmi, kıyametin kopacağına inanan ve ateşli silahlarla uğraşan iki arkadaşın hikayesini anlatıyor. Ana karakterlerden Woodraw, karizmatik sarışın Milly'ye aşık olunca, bu sıra dışı maceranın yönü değişir.

Zombiler, kıyamet habercisi olarak kabul edilebilir çünkü kıyamet ve kıyamet sonrası kurguların yaygın bir unsurudur. Ayrıca, bazı kurgusal senaryolarda zombiler, uzaylıların dünyayı ele geçirme planı veya virüslerin yayılması gibi olaylarla ilişkilendirilerek kıyamet senaryolarını daha da çarpıcı hale getirir.

"Good Omens" romanında kıyametin önlenmesi, bir melek ve bir iblisin ortak çabalarıyla gerçekleşir. Olayların gelişimi şu şekilde özetlenebilir: 1. Melek Aziraphale ve iblis Crowley, millennia boyunca Dünya'da birlikte yaşadıkları için insanlığın ve hayatın değerini anlamışlardır. 2. Deccal'in yanlışlıkla başka bir çocukla değiştirildiğini keşfederler ve gerçek Deccal olan Adam'ı bulup onu etkilemeye çalışırlar. 3. Adam, özellikle iyi veya kötü eğilimler göstermeden büyür ve on bir yaşına geldiğinde Armageddon'u serbest bırakmaz. 4. Tüm karakterler, Adam'ın önderliğinde, Mahşerin Dört Atlısı'na karşı birlikte savaşır ve Adam, gerçekliği yeniden yazarak kıyameti iptal eder.

İyi alametlerin konusu, İslam ahlakında ve inancında iyilik ve doğru davranışların belirtileri olarak ele alınır. Bu belirtiler arasında şunlar yer alır: Allah'ın emirlerine itaat etmek ve yasaklarından sakınmak; Sünnet-i seniyyeye uymak ve unutulan sünnetleri ihya etmek; Haramları terketmek; İyiliği emretmek, kötülükten alıkoymak; Müslümanların ihtiyaçlarını gidermek ve ayıplarını örtmek; Cömertlik ve Allah'a güvenerek hayır işlemek; Tevazu ve haya sahibi olmak. Ayrıca, kıyamet alametleri de iyi alametlerin bir konusu olarak kabul edilebilir.

"Tanrıların Alacakaranlığı" (Ragnarök) İskandinav mitolojisinde tanrıların kıyametini anlatan bir kavramdır. Bu olay, Asgard tanrılarının doğuşu ve Dokuz Diyarı'nın yaratılmasıyla başlayan efsanevi döngüyü sona erdirir. A. S. Byatt'ın "Ragnarök: Tanrıların Alacakaranlığı" adlı romanı ise İkinci Dünya Savaşı sırasında yaşadıklarına anlam vermeye çalışan küçük bir kız çocuğunun İskandinav mitolojisi üzerine bir kitap bulması ve bu kitabın onu bambaşka bir kıyametle karşı karşıya bırakması hikayesini anlatır.

"Vayiksn himi" ifadesi, Kuran'da geçen Vakıa Suresi'nin 44. ayetinde yer almaktadır. Surenin ana temaları arasında ise kıyametin kopması, cennet ve cehennem tasvirleri bulunmaktadır.

Black Summer, zombi kıyametinin ilk günlerinde hayatta kalmaya çalışan bir grup insanın hikayesini konu alır. Dizinin ana konusu: Anne ve kız: Rose isimli bir kadın, kıyamet sırasında kaybolan kızını bulmak için ölümcül bir yolculuğa çıkar. Hayatta kalma mücadelesi: Karakterler, zombi istilasına karşı mücadele ederken aynı zamanda insan doğasının karanlık yanlarıyla da yüzleşir. Farklı karakterler: Spears, Sun ve Lance gibi farklı geçmişlere sahip karakterler de hikayeye dahil olur. Dizi, gerilim ve aksiyon dolu sahneleriyle izleyiciyi sürükleyici bir zombi kıyametine davet eder.

Evet, Dünya yok olduktan sonra tekrar oluşacaktır. İslam inancına göre, kıyamet gününde yer ve gökler yok olacak, ancak daha sonra ahiret hayatı için yeni bir evren ve Dünya benzeri gezegenler yaratılacaktır.

Mahlukatın sonunda yani kıyamet gününde, tüm varlıklar yeniden diriltilecek ve Allah tarafından hesaba çekileceklerdir. Kâfirler, azabı açıkça gördüklerinde "keşke toprak olsaydık" diyecekler ve yaptıkları kötülüklerin yazıldığı Siccin'e götürüleceklerdir. Sonuç olarak, mahlukatın sonu, her varlığın hak ettiği şekilde ödüllendirilmesi veya cezalandırılmasıyla sona erecek ve yeni bir düzenin başlangıcı olacaktır.

"Haşrolmak" kelimesi iki farklı anlamda kullanılabilir: 1. İslam inancına göre: Kıyamet gününde tüm insanların ve cinlerin diriltilip mahşer meydanında toplanması anlamına gelir. 2. Genel anlamda: Toplanmak, bir araya gelmek, yan yana olmak anlamına gelir.

Ölülerin mezardan yükselişi, genellikle kıyamet günü ve yeniden diriliş kavramlarıyla ilişkilendirilir. Diğer dinlerde bu konu farklı şekillerde ele alınır: - Hristiyanlıkta, İsa Mesih'in ikinci gelişiyle birlikte ölülerin bedensel olarak dirileceği ve son yargılamanın yapılacağı kabul edilir. - Yahudilikte, bazı akımlarda ölülerin dirileceği ve Mesih'in gelişiyle ilişkilendirilen bir yargılama sürecinden geçeceği inancı vardır. - Antik Mısır inancında, ölüler kitabı, ruhun ölümden sonra öteki dünyaya yolculuğunda karşılaşacağı zorlukları aşmasına yardımcı olmak için mezara konulurdu.

Bilim kurgu eserlerinde geçen kıyamet senaryolarının kesin bir tarihi yoktur. Bazı kıyamet senaryoları ve olası tarihleri şunlardır: NASA ve Japonya'daki Toho Üniversitesi'nden bilim insanları, Dünya'daki oksijenin tükenmesi nedeniyle yaşamın 1.000.002.021 yılında sona erebileceğini öngörmektedir. Isaac Newton, 1704 yılında yazdığı bir mektupta dünyanın sonunun 2060 yılında geleceğini hesaplamıştır. Popüler kültürde ise 2012 yılı, çeşitli kıyamet senaryolarının işlendiği bir dönem olarak öne çıkmıştır.