Almanca'da "doch" kelimesinin bazı kullanımları: Çelişki veya vurgulama: "Ich bin müde, aber ich möchte doch ins Kino gehen" (Yorgunum ama yine de sinemaya gitmek istiyorum). İtiraz ifadesi: "Er hat gesagt, er kommt nicht, aber er ist doch gekommen" (O gelmeyeceğini söyledi ama sonunda geldi). Olumsuz soruya olumlu cevap: "Hast du keine Zeit?" (Zamanın yok mu?) "Doch, ich habe Zeit" (Evet, zamanım var). Emir cümlelerinde vurgulama: "Komm doch mit mir!" (Benimle gelsene!). Dilek cümlelerinde "keşke" anlamında: "Wenn du mich doch besuchen könntest" (Keşke beni ziyaret edebilseydin). Bağlaç olarak "ama", "fakat" anlamında: "Er ist nicht gekommen, doch wir haben ihn erwartet" (O gelmedi, fakat biz onu bekliyorduk). "Doch" kelimesinin kullanımı, cümlenin bağlamına bağlıdır ve doğru kullanımı için genel anlamı göz önünde bulundurmak önemlidir.