KalpAmeliyatı

Patent Duktus Arteriyosus (PDA) hastalığı, eğer tedavi edilmezse tehlikeli olabilir. PDA, aort damarında kalpte bir delik olması durumudur ve bu delik kapanmadığında ortaya çıkar. Ancak, küçük PDA'lar klinik olarak sorun yaratmayabilir ve tıbbi tedavi ile kontrol altına alınabilir. PDA teşhisi ve tedavisi için bir çocuk kardiyoloji uzmanına başvurmak önemlidir.

Uyanık kalp ameliyatı, genellikle lokal anestezi altında gerçekleştirilir. Ameliyatın adımları şu şekildedir: 1. Kesi: Göğüs kafesinin sol alt tarafında, köprücük kemiğinin hemen altından 5-6 cm'lik kesi açılır. 2. Elektrodların Yerleştirilmesi: Elektrod telleri, büyük bir damar aracılığıyla kalbin içerisine yerleştirilir. 3. Cihaz Bağlantısı: Cildin altına yerleştirilen küçük bir cihaz olan kalp pili, elektrod tellerine bağlanır. 4. Test ve Kontrol: Ameliyatın ardından kalp pili, doğru çalışıp çalışmadığını kontrol etmek için test edilir. Hasta, ameliyat sırasında ağrı hissetmemesi için bölgesel olarak uyuşturulur ve uyanık kalır.

Kalp yastığı, özellikle kalp ameliyatı sonrası dönemde, hastaların konforunu artırmak ve iyileşme sürecini desteklemek için kullanılır. Kullanım şekli şu şekildedir: 1. Yastığın Yerleştirilmesi: Yastık, başın ve göğsün desteklenmesi için yatarken sırtın arkasına yerleştirilmelidir. 2. Uyku Pozisyonu: Uyku pozisyonu, hastaların rahatlık seviyesine göre ayarlanmalı, tercihen yan yatış pozisyonu tercih edilmelidir. 3. Dikkat Edilmesi Gerekenler: Yastığın çok yüksek olmaması, boyun ve sırt ağrısına neden olabilir. 4. Hijyen: Yastığın hijyenik olması için düzenli olarak yıkanması gerekmektedir. Kalp yastığının kullanımı hakkında daha detaylı bilgi için bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

Bebeklerde kalp kapak ameliyatı, kalp hastalıklarının tedavisinde kullanılan karmaşık bir cerrahi prosedürdür. Ameliyat süreci genellikle şu aşamalardan oluşur: 1. Ameliyat Öncesi Hazırlık: Bebeğin kapsamlı bir değerlendirmeden geçmesi gerekir. 2. Anestezi Uygulaması: Genel anestezi altında bebek tamamen uyutulur ve ağrı hissi ortadan kaldırılır. 3. Kesim: Cerrah, göğüs kafesini açmak için ortadan bir kesi yapar. 4. Kalp-Lung Makinesi Kullanımı: Ameliyat sırasında, kalp-lung makinesi devreye girer ve bu makine kalbin işlevini üstlenir. 5. Onarım: Hastalıklı kalp bölgesi onarılır veya gerekli durumlarda değiştirilir. 6. Kalp Atışının Yeniden Başlatılması: Ameliyat tamamlandığında, kalp tekrar çalıştırılır. 7. Kapatma: Cerrah, göğüs kafesini kapatarak ameliyatı tamamlar. Ameliyat sonrası bakım yoğun bakım ünitesinde başlar ve bebeğin kalp ritmi ve diğer hayati belirtiler açısından sürekli izlenmesini içerir. Bu tür bir ameliyat, uzman ekiplerin dikkatli çalışmasını gerektirir ve her bebeğin durumu farklı olabileceğinden, bireyselleştirilmiş bir tedavi planı oluşturulur.

Evet, kalp kapakçığı ameliyatında akciğer basıncı önemlidir. Kalp kapakçığı hastalıkları, kalpteki kan akışını engelleyebilir ve sıkça vücudun ya da akciğerin kan dolaşımında kan birikimine yol açar. Ayrıca, kalp kapakçığı ameliyatlarında kullanılan kalp-akciğer makinesi, akciğerlerin işlevini üstlenir ve ameliyat sırasında vücuda oksijen ikmalini sağlar.

Mitral kapağın tamir edilmesi ameliyatı genellikle 3 saat kadar sürer. Ameliyat süresi, hastanın durumuna ve yapılacak işlemlere bağlı olarak değişebilir.

Kalp kapakçığı ameliyatı genellikle 1,5 ila 2 saat arasında sürer. Ancak, ameliyat süresi hastanın genel sağlık durumu, yaşı ve cerrahın tecrübesine bağlı olarak değişebilir.

Kalp ameliyatından sonra nefes darlığı, genellikle iyileşme sürecinin doğal bir parçası olarak kabul edilir ve zamanla düzelir. Ancak, nefes darlığının tamamen geçmesi için kesin bir süre vermek mümkün değildir. Bu süreç, hastanın genel sağlık durumu, ameliyatın kapsamı ve ameliyat sonrası rehabilitasyon programlarına uyumu gibi faktörlere bağlıdır. Nefes darlığı giderek kötüleşirse, dinlenme sırasında bile zorluk çekilirse, göğüs ağrısı veya baş dönmesi gibi ek belirtiler ortaya çıkarsa, derhal bir sağlık profesyoneline başvurulmalıdır.

Jatene operasyonu, büyük arterlerin transpozisyonu (TGA) tanısı alan bebeklerde ideal olarak yaşamın ikinci haftasında yapılır.

AV septal defekt (ASD) tedavisinde iki ana ameliyat yöntemi bulunmaktadır: 1. Kateter Yoluyla Kapatma (Minimal İnvaziv Yöntem): Bu yöntem, daha az invaziv olup, ASD küçük veya orta büyüklükte ise tercih edilir. 2. Açık Kalp Ameliyatı: Büyük ASD'ler veya kateter yoluyla kapatılamayan defektler için gereklidir. Hangi yöntemin seçileceği, defektin boyutuna, yerleşimine ve hastanın genel sağlık durumuna bağlıdır. Kesin tedavi yöntemi için bir kardiyoloji uzmanına danışılması önerilir.

Kalp kapağının değişmesi için her zaman açık kalp ameliyatı şart değildir. TAVİ (Transkateter Aort Kapak İmplantasyonu) yöntemi, açık kalp ameliyatı riskinin yüksek olduğu durumlarda alternatif bir tedavi seçeneğidir. Hangi tedavi yönteminin uygulanacağına, hastanın genel sağlık durumu ve kapak hastalığının ciddiyetine göre kardiyoloji uzmanı tarafından karar verilir.

TOF (Fallot Tetralojisi) ameliyatı genellikle 1 yaş civarında yapılır.

Fallot Tetralojisi (TOF) tedavisinde en iyi ameliyat, tam düzeltme ameliyatıdır. Bu ameliyatta, ventriküler septal defekt (VSD) yama ile kapatılır ve pulmoner arterdeki darlık giderilir. Bazı durumlarda, tam düzeltme ameliyatına kadar bebeği rahatlatmak için BT (Blalock-Taussig) şant ameliyatı yapılabilir. Ameliyat seçimi, hastanın genel sağlık durumu ve diğer bireysel faktörlere göre doktor tarafından belirlenir.

Postkardiyotomi sonrası yapılması gerekenler şunlardır: 1. Farmakoterapi: Kardiyotomi sonrası sendromun tedavisinde ilaçlar kullanılır. 2. Rehabilitasyon: Egzersiz ve nefes egzersizleri gibi rehabilitasyon prosedürleri uygulanır. 3. Tekrar Kalp Ameliyatı: Bazı durumlarda, kardiyotomi sonrası sendromun nedenlerini ortadan kaldırmak için tekrar kalp ameliyatı gerekebilir. 4. Doktor Takibi: Hastalar, sağlık durumlarının izlenmesi ve olası komplikasyonların önlenmesi için düzenli olarak doktor kontrolünde olmalıdır. Ek öneriler: - Spor: Koroner bypass ameliyatı sonrası, doktorun önerdiği sürede ve ağırlıkta spor yapmak önemlidir. - Beslenme: Ameliyat sonrası dönemde beslenme ihtiyaçlarına dikkat edilmeli, yeterli kalori ve sıvı alımı sağlanmalıdır.

Robot kalp ameliyatını, robotik kalp cerrahisi eğitim sertifikası olan kalp cerrahları yapar.

Kalp ameliyatı sonrası ortalama 1-2 litre kan kaybı yaşanabilir.

Kalp deliğinin ameliyatla tedavisi için iki ana yöntem bulunmaktadır: 1. Kalp Kateterizasyonu: Kasıktaki bir damara ince bir tüp (kateter) yerleştirilerek kalbe yönlendirilir. 2. Açık Cerrahi: Göğüs kafesinin büyük bir kesi ile açılarak ve göğüs kemiği kesilerek yapılan ameliyattır. Ayrıca, minimal invaziv kalp cerrahisi yöntemi de kullanılabilir; bu yöntemde göğüs kemiği kesilmeden küçük kesilerle ameliyat gerçekleştirilir. Ameliyat yöntemi, hastanın durumuna ve kalp deliğinin özelliklerine göre belirlenir. Kesin tanı ve tedavi için bir kalp damar cerrahisi uzmanına başvurulması önerilir.

3 boyutlu kalp ameliyatı, robotik cerrahi ve 3 boyutlu haritalama teknolojileri kullanılarak gerçekleştirilir. Robotik cerrahi yönteminde: 1. Ameliyat Öncesi Hazırlık: Hasta detaylı bir muayeneden geçirilir ve gerekli tetkikler yapılır. 2. Anestezi ve Kesi: Genel anestezi uygulanır ve vücutta 8 mm uzunluğunda üç kesi açılır. 3. Cerrahi İşlem: Cerrah, ameliyat masasının uzağındaki konsoldan organları 3 boyutlu olarak görür ve robotik kolları yönlendirerek ameliyatı gerçekleştirir. 3 boyutlu haritalama yönteminde ise: 1. Hasta Hazırlığı: Hastanın göğüs kafesi ve sırtına algılayıcılar yapıştırılır. 2. Manyetik Alan Oluşturma: Sırt bölgesine, anjiyo masasının altına manyetik alan oluşturan bir cihaz yerleştirilir. 3. Kalp Modellemesi: Kalp içindeki kateterin konumu manyetik sinyaller yardımıyla belirlenir ve binlerce sinyal toplanarak kalbin 3 boyutlu modeli oluşturulur. 4. Tedavi: Anormal elektriksel aktivitenin kaynağı tam olarak belirlenir ve hedeflenen bölgelere tedavi uygulanır.

Engelli raporu için kalp ameliyatının kaç yıl olması gerektiğine dair kesin bir süre yoktur. Düzenlenen raporlar, tedavi süresi boyunca geçerlidir ve bu süre iki yılı geçemez.

Kalp ameliyatı sonrası göğüs kafesinin açılmasının nedeni, cerrahın kalbe ve çevresindeki yapılara doğrudan erişim sağlaması gerektiğidir. Bu işlem, sternotomi adı verilen bir yöntemle gerçekleştirilir; göğüs kemiği ortadan ikiye kesilir ve kaburgalar ayrılır.