Jeoloji

Petrol oluşumu için aşağıdaki şartlar gereklidir: 1. Organik Materyal: Petrol, büyük miktarda organik materyalin, yani bitki ve hayvan kalıntılarının deniz ve göl tabanlarına gömülmesiyle oluşur. 2. Yüksek Basınç: Organik materyallerin üzerine tortu birikmesi ve deniz altında kalması sonucu yüksek basınç altında sıkışması gerekir. 3. Yüksek Sıcaklık: Sıkışan organik materyaller, yüksek sıcaklık altında kimyasal değişim geçirir. 4. Geçirgen Kaya Tabakası: Petrolün biriktiği alanlarda geçirgen kaya tabakalarının bulunması gereklidir. 5. Uygun Zaman Aralığı: Tüm bu süreçlerin gerçekleşmesi için yüz milyonlarca yıl gibi uzun bir zaman aralığı gereklidir.

Charles Darwin, evrim teorisini beş yıllık Beagle yolculuğu sırasında topladığı gözlem ve kanıtlar sayesinde geliştirdi. Teorinin oluşumunda etkili olan bazı unsurlar: Jeolog Charles Lyell'in fikirleri. Galapagos Adaları'ndaki gözlemler. Yapay seçilim çalışmaları. 1859 yılında yayımlanan "Türlerin Kökeni Üzerine" adlı kitabında, canlıların doğal seçilim yoluyla bir ya da birkaç ortak atadan değişerek evrimleştiğini öne sürdü.

Dünyanın en büyük çapı, ekvatorda bulunmaktadır.

İstanbul'da bulunan bazı madenler şunlardır: Demir; Boksit; Kireç taşı; Grafit; Kil; Mangan; Antimuan; Kuvars; Kuvars kumu.

Magmanın yüzeye çıktığı yere "yanardağ" denir.

Maden İşleri Genel Müdürlüğü (MİGEM) bünyesinde çeşitli uzmanlık alanlarına sahip profesyoneller çalışmaktadır, bunlar arasında: Mühendisler; Jeologlar; Çevre uzmanları ve diğer teknik personel. Ayrıca, MİGEM'de görev yapan personelin unvanları ve iletişim bilgilerini içeren bir personel listesi de bulunmaktadır.

Mahkemeağcin Köyü, Ankara'nın Kızılcahamam ilçesinde bulunması ve tarihi, doğal ve jeolojik zenginlikleriyle önemli bir konuma sahiptir. İşte köyün önemli olmasının bazı nedenleri: 1. Tarihi Yapılar: Köy, 7. ve 8. yüzyıldan kalma kilise, manastır ve çok sayıda mağaraya ev sahipliği yapmaktadır. 2. Jeolojik Özellikler: Köyün yaslandığı tepenin batı yüzünü kaplayan beyaz renkli tüf kayaya oyulmuş mekânlar, bölgenin jeolojik yapısını yansıtmaktadır. 3. Balıkçıl Kuşları: Mahkemeağcin, balıkçıl kuşlarının göç yolu üzerinde yer almakta ve bu kuşlar her yıl mayıs-haziran aylarında buraya gelerek yuva yapmaktadır. 4. Turistik Değer: Köy, yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çeken bir turistik nokta haline gelmiştir.

Dört çeşit fosil: 1. Bitki fosilleri. 2. Hayvan fosilleri. 3. Kabuklu deniz canlıları. 4. Amberler (kehribar).

Taşlaşmış fosil, ölen bir canlının kalıntılarının mineralize olması ve uzun bir süre boyunca korunması süreciyle oluşur. Bu süreç şu basamakları içerir: 1. Ölüm ve Hızlı Gömülme: Organizma öldüğünde, genellikle çürümeye başlar. 2. Çürüme ve Mineralizasyon: Gömülen kalıntılar, su ve minerallerle etkileşime girer. 3. Basınç ve Zaman: Zamanla, organizmanın üzerinde biriken tortulların baskısı altında kalıntılar sıkışır. 4. Erozyon ve Keşif: Fosiller, milyonlarca yıl boyunca yer kabuğunda kalabilir.

Jeoloji Mühendisleri Odası, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB)'na bağlıdır.

Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO), jeoloji mühendislerinin mesleki faaliyetlerini düzenlemek ve haklarını korumak amacıyla kurulmuş bir meslek örgütüdür. Jeoloji mühendislerinin ise genel olarak şu görevleri vardır: Yerkabuğunun özelliklerini bilimsel olarak incelemek; Jeolojik olayları değerlendirip ülke ve kamu yararı için faydalı sonuçlar çıkarmak; Yer altı zenginliklerini arayıp bulmak ve değerlendirilmesini sağlamak; Baraj ve hidroelektrik santral yerlerinin seçimi için gerekli jeoloji çalışmalarını yapmak ve proje için önerilerde bulunmak; Deprem ve heyelanların jeoloji etütlerini yapmak; Farklı ölçeklerde jeoloji haritaları yaparak rapor hazırlamak. Ayrıca, jeoloji mühendisleri inşaat, enerji, madencilik, çevre ve araştırma gibi çeşitli sektörlerde de çalışabilirler.

Masif özellik, coğrafyada eski kıvrımlarla oluşmuş arazi parçası anlamına gelir. Ayrıca, masif arazi şu şekilde de tanımlanabilir: - Jeolojik dönemde oluşmuş ve yıkıcı deprem riski taşımayan alanlar. - Yüksek dağ sıraları ve genellikle yüksek platolar, vadiler ve nehirlerle karakterize edilen bölgeler.

Deprem biliminin Latince adı "seismologia" olarak geçer.

Ege Denizi'nin hareketli olmasının başlıca nedenleri şunlardır: 1. Tektonik Levhalar: Ege Denizi, Avrasya, Anadolu, Afrika ve Arap levhalarının kesiştiği bir bölgede yer alır ve bu levhaların hareketi depremleri tetikler. 2. Volkanik Aktivite: Santorini Adası'nın kuzeydoğusundaki volkanik hareketlilik, bölgedeki fay hatlarını harekete geçirir ve bu da deprem fırtınalarına yol açar. 3. Fay Hatları: Ege Denizi'ndeki önemli fay hatları, yerel sismik aktivitelerin en büyük nedenleridir ve bu faylar büyük depremlerin kaynağını oluşturur. Bu faktörler, Ege Denizi'ni sık sık büyük sarsıntılara maruz bırakır ve bölgedeki yerleşim yerleri için önemli bir risk oluşturur.

Peri Bacaları'nın oluşumu, Tersiyer adı verilen 3. jeolojik zamanda başlamıştır.

Volkanların en çok hangi aylarda patladığı konusunda kesin bir bilgi yoktur, ancak küresel olarak her ay yaklaşık 50 ila 60 volkanın patladığı tahmin edilmektedir.

Yanardağ patlaması sonucu çeşitli olumsuz etkiler ortaya çıkar: 1. Lav Akıntıları: Yanardağdan çıkan lavlar, yerleşim alanlarını ve tarım arazilerini yok edebilir. 2. Kül ve Gaz Yayılımı: Havaya karışan kül ve gazlar, solunum problemlerine, hava trafiğinde aksamalara ve asit yağmurlarına neden olabilir. 3. Tsunamiler: Deniz altındaki yanardağ patlamaları, tsunamilere yol açabilir. 4. İklim Değişiklikleri: Büyük çaplı volkanik patlamalar, küresel sıcaklıkları düşürerek iklim değişikliklerine sebep olabilir. 5. Can Kayıpları: Patlamalar ve piroklastik akıntılar doğrudan ölümcül olabilir, ayrıca binaların yıkılması ve altyapının hasar görmesi de can kayıplarına yol açabilir.

Tarihsel jeoloji, yeryüzü ve üzerindeki tüm yapıların uzun jeolojik zaman içerisinde geçirdikleri değişim ve dönüşümleri inceleyen bir jeoloji disiplinidir. Bu bilim dalı, iki ana alt dala ayrılır: 1. Stratigrafi: Gömülmüş kayaların zaman içinde birbirleriyle ilişkilerinin sistematik olarak incelenmesi. 2. Paleontoloji: Fosillerin ve yerleşim zamanlarının incelenmesi.

Balıkesir'in Edremit, Burhaniye, Bandırma, Dursunbey, Kepsut, Sındırgı, Savaştepe, Bigadiç, Susurluk, İvrindi, Balya ve Manyas ilçelerinde fay hatları bulunmaktadır.

Toprakta bulunan mineraller iki ana grupta sınıflandırılır: primer ve sekonder mineraller. Primer mineraller: Ana kayanın parçalanması ve ayrışması sonucu oluşurlar. Toprakta yaygın olarak bulunan primer mineraller şunlardır: - Kuvars; - Feldspat; - Piroksen; - Amfibol; - Olivin; - Mika. Sekonder mineraller: Primer minerallerin ayrışma ve parçalanmalarıyla ortaya çıkarlar. Ayrıca toprakta oksit grubu mineraller de bulunur ve bunlar arasında silisyum oksitleri, demir oksitleri, alüminyum oksitleri, manganez oksitleri ve titanyum oksitleri yer alır. Toprakta ayrıca karbonat, fosfat, kükürt ve silikat grubu mineraller de mevcuttur.