İşitmeKaybı

Kulak içi sağırlık, yani duyusal-sinirsel (sensorinöral) işitme kaybı, çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir: Yaşlanma: İç kulaktaki saç hücreleri zamanla işlevini kaybeder. Yüksek sese maruz kalma: Özellikle yüksek frekanslı seslere uzun süreli maruz kalma, saç hücresi hasarına yol açar. Viral enfeksiyonlar: Kabakulak, menenjit gibi enfeksiyonlar iç kulak yapılarına zarar verebilir. Kafa travması: Kafa travmaları duyusal-sinirsel sağırlığa neden olabilir. Genetik faktörler: Sağırlık vakalarının %60'ı kalıtsal olarak ortaya çıkar. Ayrıca, iletim tipi işitme kaybı da kulak içi sağırlık olarak değerlendirilebilir ve bu durum, dış veya orta kulak patolojileri nedeniyle sesin iç kulağa iletiminin azalmasıyla oluşur. Sağırlık nedenleri kişiden kişiye değişebilir ve doğru teşhis için bir uzmana danışılması önerilir.

Sağ 32, sol 28 işitme kaybı, sağ kulakta hafif derecede, sol kulakta ise çok hafif derecede işitme kaybı olduğunu ifade eder. Hafif derece işitme kaybı, 20-40 desibel (dB) arasında ses kaybını içerir. Çok hafif derece işitme kaybı ise 0-15 dB aralığındadır. İşitme kaybı durumunda, doğru teşhis ve tedavi için bir uzmana başvurulması önerilir.

İşitme kaybı için kulak burun boğaz (KBB) bölümüne başvurulmalıdır. Nöroloji, işitme kaybının nedenleri arasında yer alan bazı durumlarla (örneğin, tümörler veya otoimmün hastalıklar) ilgilenebilir, ancak işitme kaybı için ilk başvuru noktası genellikle KBB bölümüdür.

Otoskleroz, tedavi edilmezse tehlikeli olabilir. İşitme kaybı: Otoskleroz, genellikle ilerleyici bir işitme kaybına yol açar. Kulak çınlaması: Hastalarda kulak çınlaması (tinnitus) görülebilir. Baş dönmesi ve denge problemleri: İç kulaktaki anormal kemikleşme, dengeyi etkileyerek baş dönmesine neden olabilir. Otoskleroz belirtileri fark edildiğinde, doğru teşhis ve tedavi için bir sağlık uzmanına danışmak önemlidir.

Koklear implant, genellikle 12 ay ve üzeri çocuklar ile her yaştan yetişkinlere uygulanabilir. Çocuklar için: 1 yaş civarı ameliyat için ideal zamandır. Yenidoğanlarda, işitme kaybının erken tanılanması ve gerekli önlemlerin alınması önemlidir. Yetişkinler için: Yaş sınırlaması yoktur, işitme kaybının süresine ve ciddiyetine bağlı olarak uygulanabilir. Her durumda, koklear implant için uygunluğun belirlenmesi amacıyla bir KBB doktoruna muayene olunması gereklidir.

İşitme kaybının %80 olması durumunda rapor oranı, engellilik oranına göre %55 ile %70 arasında değişebilir. Rapor oranının kesin değeri, odyometri testleri ve Balthazar formülü gibi yöntemlerle belirlenir. Engelli raporu almak için yetkili tam teşekküllü bir devlet hastanesinin Kulak Burun Boğaz (KBB) bölümüne başvurulmalıdır.

Sennheiser RS 195, hem işitme desteği hem de yüksek kaliteli ses deneyimi sunan kablosuz bir kulaklık sistemidir. Başlıca işlevleri: Kişiselleştirilmiş işitme: Yedi farklı profil seçeneği ile ses optimizasyonu yaparak bireysel işitme ihtiyaçlarına uyum sağlar. Yüksek ses kalitesi: Dijital kablosuz iletim teknolojisi ile 100 metreye kadar net sinyal iletimi sunar. Çoklu kullanım: Analog ve dijital ses girişleri ile televizyon veya müzik dinleme gibi farklı kullanım alanlarına uygundur. Ergonomik tasarım: Uzun süreli kullanımda konfor sağlamak için ergonomik olarak tasarlanmıştır.

H90 ve H91 işitme kaybı dereceleri arasındaki fark, desibel (dB) cinsinden ölçülür ve işitme kaybının şiddetini belirtir. - H90: İleri derece işitme kaybı olarak tanımlanır ve 71-90 dB arasındaki ses kaybını ifade eder. - H91: Çok ileri derece işitme kaybı olarak tanımlanır ve 91 dB ve üzeri ses kaybını ifade eder. Bu nedenle, H91 daha şiddetli bir işitme kaybını temsil eder ve genellikle daha ciddi tedavi ve müdahale gerektirir. Özetle: - H90: 71-90 dB - H91: 91 dB ve üzeri

Genetik işitme kaybı testi, genellikle bebeklerde ve risk grubundaki bireylerde yapılır. Bebeklerde: - Yenidoğan döneminde işitme taraması yapılır. Bu tarama, bebek hastanede iken veya en geç 2 ayını doldurmadan gerçekleştirilir. - Risk grubundaki bebeklerde (örneğin, ailede işitme kaybı öyküsü olan, düşük doğum ağırlıklı, sarılık geçiren veya yoğun bakım gerektiren bebeklerde) işitme testi tekrarlanabilir. Risk grubundaki bireylerde: - 65 yaş üstü kişiler ve gürültülü ortamlarda çalışan bireyler işitme kaybı riski taşır ve düzenli olarak işitme testi yaptırmaları önerilir. Özetle, genetik işitme kaybı testi, bebeklerde doğuştan gelen veya doğum sonrası oluşabilecek işitme sorunlarının erken teşhisi için yapılır. Risk grubundaki bireyler için ise belirli aralıklarla işitme testi yapılması önerilir.

Silah ruhsatı alabilmek için işitme kaybının yüzde kaç olması gerektiğine dair bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, yivsiz av tüfeği ruhsatı almak için yapılan sağlık muayenesinde, işitme ve yön tayini kabiliyetinin olması gerektiği belirtilmiştir. Silah ruhsatı almak için gerekli sağlık raporu, Sağlık Bakanlığına ve üniversitelere bağlı sağlık hizmet sunucuları tarafından ilgili yönergelere göre düzenlenir. Daha fazla bilgi için bir sağlık uzmanına veya ilgili resmi kurumlara danışılması tavsiye edilir.

5 yaş altı çocuklarda işitme kaybının başlıca nedenleri şunlardır: Doğuştan (konjenital) işitme kaybı: Genetik faktörler. Anne karnında geçirilen kızamıkçık, sitomegalovirüs, toksoplazma gibi enfeksiyonlar. Prematüre doğum. Doğum komplikasyonları (oksijen yetersizliği, sarılık, düşük doğum ağırlığı). Sonradan (edinilmiş) gelişen işitme kaybı: Orta kulak enfeksiyonları (otitis media). Menenjit, kabakulak, kızamık gibi hastalıklar. Kafa travmaları. Yüksek sese maruz kalma. Kulakta tıkanıklık (kulak kirinin birikmesi veya yabancı cisimler). İşitme kaybının nedenini kesin olarak belirlemek için bir uzmana danışılması önerilir.

Türk Silahlı Kuvvetleri'nde (TSK) işitme kaybı derecesi, görev yapılacak birliğe göre değişiklik göstermektedir: Piyade sınıfı için, hizmet sınıfına ayrılacak personel hariç, boy 165 cm'den uzun olmalıdır. Ulaştırma sınıfı için, sürücü olarak ayrılacak personel, nörolojik ve psikiyatrik açıdan tam sağlam olmalıdır. Denizaltı özel ihtisas için, bir kulağın sağlam olması durumunda diğer kulağın işitme kaybı 40 dB'i aşmamalıdır. İşitme kaybı oranı, odyometri testi ile belirlenir ve bu oran, Sağlık Kurulu Engellilik Yönetmeliği'ne göre hesaplanır. Daha detaylı bilgi için yetkili sağlık kuruluşlarına başvurulması önerilir.

Bera testinde işitme kaybının kaç olması durumunda tehlikeli olduğuna dair bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, Bera testi sonuçlarına göre işitme kaybının derecesinin belirlendiği ve bu derecenin kişinin işitme kaybının ne kadar ciddi olduğunu gösterdiği bilinmektedir. Bera testinde belirlenen işitme kaybı dereceleri ve aralıkları şu şekildedir: 0-15 dB. 16-25 dB. 26-40 dB. 41-60 dB. 61-75 dB. 76-90 dB. 90 dB ve üzeri. Bera testi veya herhangi bir sağlık testi hakkında doğru bilgi ve yönlendirme için bir uzmana danışılması önerilir.

İşitme kaybında kurul doktorunun kaç puan verdiği bilgisine ulaşılamadı. Ancak, işitme kaybı engel oranının hesaplanmasında kullanılan bazı yöntemler şunlardır: Fowler Sabit Formülü. Balthazar Formülü. İşitme kaybı engel oranı, kişinin her iki kulağının duyma kapasitesine bakılarak hesaplanır. İşitme kaybı engel oranı hesaplamak için yetkili bir hastaneye başvurulmalı ve Kulak Burun Boğaz (KBB) doktoruna muayene olunmalıdır.

%20 işitme kaybı, engelli raporu için %0-10 arasında bir orana denk gelir. Engelli sağlık raporlarında işitme kaybı oranı, "Saf Ses Odyometrisi" ve "Konuşma Odyometrisi" testlerine göre belirlenir. Engelli raporu alabilmek için işitme kaybı oranının %40 ve üzeri olması gerekmektedir. Rapor oranı, kişiden kişiye farklılık gösterebileceği için, kesin oran için yetkili bir sağlık kuruluşuna başvurulması önerilir.

Evet, işitme kaybı olan birinin hafızası etkilenebilir. İşitme kaybı, beyindeki işitme merkezlerinde değişikliklere neden olur ve bu da zihinsel işlevleri olumsuz yönde etkiler. İşitme kaybı olan kişilerde bellek, dikkat, planlama ve problem çözme gibi kognitif süreçlerde zayıflama meydana gelir. İşitme kaybının beyin üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak veya önlemek için erken teşhis ve uygun tedavi büyük önem taşır.

71-91 dBHL, işitme kaybı derecesini ifade eder. İşitme kaybı, desibel (dB) değerine göre şu şekilde sınıflandırılır: 0-25 dB: Normal işitme. 25-40 dB: Çok hafif derecede işitme kaybı. 40-55 dB: Hafif derecede işitme kaybı. 55-70 dB: Orta derecede işitme kaybı. 70-90 dB: İleri derecede işitme kaybı. 90 dB ve üzeri: Çok ileri derecede işitme kaybı. İşitme kaybı derecesini belirlemek için her bir kulağa ayrı saf ses odyometrisi uygulanır ve 500, 1000, 2000 ve 4000 Hertzdeki işitme seviyeleri ölçülür. Daha detaylı bilgi ve hesaplama için bir uzmana danışılması önerilir.

63 dB işitme kaybı, %35 - %50 arasında bir engellilik oranına denk gelmektedir. İşitme kaybı engellilik oranı, "Saf Ses Odyometrisi (Pure Tone Audiometry - PTA)" ve "Konuşma Odyometrisi" testlerine göre belirlenir. İşitme kaybı engellilik oranı tablosu şu şekildedir: 26 - 40 dB (Hafif); %0 - %10; 41 - 55 dB (Orta); %15 - %30; 56 - 70 dB (İleri); %35 - %50; 71 - 90 dB (Çok İleri); %55 - %70; 91+ dB (Total İşitme Kaybı); %75 - %100. Bu oranlar, Sağlık Kurulu Engellilik Yönetmeliği'ne göre belirlenmiştir. İşitme kaybı nedeniyle engelli raporu almak için yetkili bir hastaneye başvurulmalı ve gerekli testler yapılmalıdır.

Bebeklerde işitme kaybının en erken ne zaman belli olacağına dair bilgi bulunamadı. Ancak, bebeklerde işitme kaybının teşhisi için şu yöntemler kullanılır: Yenidoğan işitme taraması. Odyometri testi. Timpanometri. Bebeklerde işitme kaybı belirtileri fark edildiğinde, vakit kaybetmeden bir uzmana başvurulmalıdır. İşitme kaybının erken teşhisi, çocukların uygun tedaviye yönlendirilmesi açısından hayati öneme sahiptir.

İşitme engelli sayısının artmasının başlıca nedenleri şunlardır: Yaşlanma: Dünya nüfusunun hızla yaşlanması, özellikle 65 yaş üstü bireylerde işitme kaybı riskini artırmaktadır. Kronik hastalıklar: Diyabet, kalp ve damar hastalıkları, kanser ve akıl sağlığı bozuklukları gibi kronik sağlık sorunlarının küresel çapta artması. Genetik faktörler ve doğumsal nedenler: Kalıtsal veya genetik faktörler, hamilelik ve doğum esnasında meydana gelen komplikasyonlar işitme kaybına yol açabilir. Gürültüye maruz kalma: Yüksek seslere tekrar tekrar maruz kalmak, işitme kaybına neden olabilir. Dünya Sağlık Örgütü'ne göre, işitme kaybına yol açan faktörlerin %50'si önlenebilir.