İngilizce

Turizm İngilizcesi için belirli bir seviye standardı bulunmamaktadır. Ancak, İngilizce dil seviyeleri genellikle A1, A2, B1, B2, C1 ve C2 olarak altı ana kategoriye ayrılır. A1 ve A2 seviyeleri: Temel İngilizce becerilerini kapsar ve başlangıç seviyesidir. B1 ve B2 seviyeleri: Orta ve ileri seviye arasında yer alır, daha karmaşık iletişim ve özelleşmiş konular için gereklidir. C1 ve C2 seviyeleri: Gelişmiş ve ana dili gibi konuşma yeteneğini ifade eder. Turizm sektöründe genellikle B2 seviyesi ve üzeri İngilizce bilgisi beklenir.

"You" kelimesi İngilizce'de şu anlamlara gelir: Zamir: "sen", "seni", "sana", "siz", "sizleri". İkinci tekil şahıs: "sen". İkinci çoğul şahıs: "siz". Örnek cümleler: "You should be careful about your health" (Sağlığın konusunda dikkatli olmalısın). "I love you" (Seni seviyorum). "What do you want from me exactly?" (Benden tam olarak ne istiyorsun?).

Regular kelimesi İngilizce'de birçok anlama gelir: Düzenli, muntazam, tertipli. Kurallara uygun, usule uygun. Daimi, devamlı, mütemadiyen. Normal, alışılmış. Askerlik terimi olarak: muvazzaf. Kıyafetlerde ise regular, bir kişinin genellikle giydiği beden ölçüsünü ifade eder.

İngilizce yönler şu şekilde söylenir: North (Kuzey). South (Güney). East (Doğu). West (Batı). Ara yönler ise şu şekilde söylenir: Northeast (Kuzeydoğu). Northwest (Kuzeybatı). Southeast (Güneydoğu). Southwest (Güneybatı). İngilizce yönlerin kısaltmaları ise şu şekildedir: North (Kuzey). South (Güney). East (Doğu). West (Batı). Northeast (Kuzeydoğu). Northwest (Kuzeybatı). Southeast (Güneydoğu). Southwest (Güneybatı).

"Dolarae" kelimesinin hangi dilde olduğuna dair bilgi bulunamadı. Ancak, "dolar" kelimesinin İngilizce olduğu bilinmektedir. Amerika Birleşik Devletleri'nin resmi para birimi olan dolar, "Amerika Birleşik Devletleri doları" veya gayri resmi olarak "dolar", "Amerikan doları" veya "evde sadece dolar" olarak da adlandırılır.

İngilizce'de "available" kelimesi şu anlamlara gelir: satın alınabilir veya kullanılabilir; hazır, mevcut, bulunan; müsait, uygun, boşta; erişilebilir, mümkün; geçerli; kullanışlı, yararlı, faydalı, kâr/fayda sağlayabilir. Örnek cümleler: "When fresh food and water are not available, the camel can feed off its hump" (Taze yiyecek ve su mevcut olmadığında, deve kamburundan beslenebilir). "The doctor is only available on weekdays" (Doktor sadece hafta içleri müsait). "Hand sanitiser is available at every ward entrance" (El dezenfektanı, her koğuş girişinde mevcuttur).

In ve on edatlarının kullanım yerleri ve örnek cümleler: In edatı, genellikle belirli olmayan zaman dilimleri ve büyük mekanlar için kullanılır. On edatı, belirli günler ve tarihler ile yüzeyler için kullanılır. In edatı örnekleri: I like to swim in summer The new semester will start in February My hometown is London, which is in England On edatı örnekleri: I was born on June 27, 2001 The book is on the table The party is on May 5th At edatı, belirli zamanlar ve küçük mekanlar için kullanılır. I will meet you at 3:30 P.M. The bus will stop here at 2:45 P.M. We saw a handball game at the stadium

Aralık ayı İngilizce'de "December" olarak adlandırılır. Kısaltması "Dec" şeklindedir. Okunuşu "di-sem-bır" olarak telaffuz edilir.

"Sözlükte İngilizce" ifadesi, İngilizce dilinde "dictionary" anlamına gelir. İngilizce sözlükler için bazı kaynaklar şunlardır: Tureng: Türkçe-İngilizce, İngilizce-Almanca, İngilizce-Fransızca gibi birçok dilde sözlük hizmeti sunar. Cambridge Dictionary: İngilizce-Çince, İngilizce-Hollandaca gibi çeşitli çiftdilli sözlükler içerir. Reverso Context: İngilizce eş anlamlılar ve sözlük hizmeti sunar. Google Çeviri: Metin, resim ve doküman çevirisi yapabilir. Yandex Çeviri: 100'den fazla dilde çeviri ve sözlük hizmeti sunar.

Heat kelimesi İngilizce'de "ısı", "sıcaklık" anlamına gelir. Ayrıca, "heat" kelimesinin kullanıldığı bazı diğer anlamlar: Fiziksel bağlam: Erimiş çelik, soğutma fırınına konulan külçeler. Zooloji: Kızışma dönemi. Spor: Eleme, eleme koşusu, tur, raunt. Argo: Polis şiddeti, ateşli silah, suçlama.

Chill kelimesi İngilizce'de çeşitli anlamlara gelir: Sakin olmak, rahatlamak, gevşemek. Üşümek, soğutmak, üşütmek. Soğukluk, serinlik. Ürperti, titreme. Ayrıca, "chill" bir elektronik müzik türünü ve argo olarak "cesaret kırıcı" veya "heves kaçırıcı" anlamlarını da ifade edebilir.

Ayların İngilizce okunmamasının sebebi, İngilizcede harf sayısının ses sayısından az olması ve sesli harflerin yanına gelen harflerin onun okunuşunu değiştirmesidir. Ayrıca, İngilizcede aylar her zaman özel isim olarak kabul edilir ve bu nedenle cümlenin her yerinde büyük harfle başlar.

Panda hakkında İngilizce bilgilerden bazıları şunlardır: Giant pandas are amazing black and white bears. In the wild, we can find them in thick bamboo forests, high up in the mountains of central China. Pandas grow to between 1.2 and 1.5 metres, and their weigh is between 75kg and 135kg. Baby pandas are born pink and measure about only 15cm. Pandas are really very big eaters. Unlike most other bears, pandas do not hibernate. Panda hakkında daha fazla İngilizce bilgiye aşağıdaki kaynaklardan ulaşılabilir: interingilizce.com; wwf.org.uk; dictionary.cambridge.org; eodev.com; natgeokids.com.

"Bir yere" ifadesi, yer-yön zarfı olarak kullanılır ve fiile sorulan "nereye?" sorusuna cevap verir. Örnekler: "İşi dolayısıyla ülkede bir yerden bir yere seyahat edip duruyor". "Televizyonu yatak odamıza taşıdık". "Craig, kitabı raftaki diğerlerinin arasına sıkıştırdı". Türk Dil Kurumu'na göre, "bir yer" ifadesi ayrı yazılır.

"Run" kelimesi Türkçede aşağıdaki anlamlara gelebilir: Koşmak. Yönetmek, idare etmek. Akmak, dökülmek. Çalıştırmak, faaliyete geçirmek. Ayrıca, "run" fiili ikinci halde "ran", üçüncü halde ise yine "run" olarak kullanılır.

"Run" kelimesi Türkçede aşağıdaki anlamlara gelebilir: Koşmak. Yönetmek, idare etmek. Akmak, dökülmek. Çalıştırmak, faaliyete geçirmek. Ayrıca, "run" fiili ikinci halde "ran", üçüncü halde ise yine "run" olarak kullanılır.

Günlük hayatta sıkça kullanılan İngilizce cümlelerden bazıları ve söylenişleri şu şekildedir: Merhaba, nasılsın? (Hello, how are you?). Tanıştığımıza memnun oldum (Nice to meet you). Bu ne kadar? (How much is this?). Bir fincan kahve rica ediyorum (I’d like a cup of coffee, please). Affedersiniz, tuvalet nerede? (Excuse me, where is the restroom?). Bugün mutluyum (I’m happy today). Yorgun hissediyorum (I feel tired). Beni duyabiliyor musun? (Can you hear me?). Seni sonra arayacağım (I’ll call you back later). Daha sık takılmalıyız! (We should hang out more often!). Daha fazla örnek için aşağıdaki kaynaklar incelenebilir: wse.com.tr; britishschool.com.tr; englishcentral.com; openenglish.com.tr; konusarakogren.com.

İngilizce'de "mahkeme kararı" anlamına gelen bazı terimler şunlardır: Court decision; Court order; Judgment; Verdict; Ruling.

Evet, "fy" ve "fyi" aynı anlama gelir, çünkü "fyi" kısaltması "for your information" ifadesinin kısaltmasıdır ve Türkçe'de "bilginize" anlamına gelir. "Fy" ise bu ifadenin bir parçası olarak kullanıldığında aynı anlamı taşır. Örneğin, "Hello, Mr. Smith. The document that you requested is ready, FYI" cümlesi "Merhaba, Bay Smith. İstediğiniz dosya hazır, bilginize" olarak çevrilir.

Tercüme için gerekli İngilizce seviyesi, C1 (Upper-Intermediate) veya C2 (Advanced) seviyesidir. - C1 (Upper-Intermediate) seviyesinde olan bir kişi, günlük hayatta karşılaştığı herkesle konuşabilir, her şeyi anlayabilir ve herhangi bir İngilizce metni kolaylıkla anlayabilir ve çevirebilir. - C2 (Advanced) seviyesinde olan bir kişi ise İngilizce'yi ana dili gibi konuşabilir, hiçbir konuyu anlamakta veya anlatmakta zorluk yaşamaz. Bu seviyeler, Avrupa Dilleri Ortak Çerçeve Programı (CEFR) tarafından belirlenmiştir ve tercüme gibi profesyonel dil hizmetleri için genellikle yeterli kabul edilir.