Glokom

Glokom ve göz tansiyonu aynı hastalığı ifade eder. Glokom, göz içi basıncın artması sonucu gözün arkasındaki optik sinirin zarar görmesi ile ortaya çıkan bir göz hastalığıdır. Glokomun iki ana türü vardır: 1. Açık açılı glokom: En yaygın türdür ve genellikle yavaş ilerler. 2. Kapalı açılı glokom: Ani olarak gelişir ve acil tıbbi müdahale gerektirir.

Glokom krizinde göz tansiyonu 60-70 mmHg seviyelerine kadar çıkabilir.

Dorzolamid göz damlası, karbon anhidrazı inhibe ederek göz içi basıncını düşürmek için kullanılır. Bu ilaç, glokom ve oküler hipertansiyon gibi göz hastalıklarının tedavisinde etkilidir.

Evet, göz ağrısı ve göz tansiyonu aynı anda olabilir. Göz tansiyonu (glokom), yüksek göz içi basıncı nedeniyle göz çevresinde ve baş bölgesinde ağrıya yol açabilir.

Glokom riski yüksek olanlar şunlardır: 1. 40 yaş üstü bireyler. 2. Ailede glokom öyküsü olanlar. 3. Şeker hastaları (diyabet). 4. Yüksek miyop veya hipermetrop olanlar. 5. Uzun süre kortizonlu ilaç kullananlar. 6. Göz yaralanması geçirenler. Ayrıca, genetik yatkınlık ve migren gibi durumlar da glokom riskini artırabilir. Glokom riskini azaltmak için düzenli göz muayeneleri yaptırmak önemlidir.

Fizostim ve fizostigmin aynı maddeler değildir. Fizostigmin, antikolinerjik maddelerle zehirlenme durumlarında kullanılan bir ilaçtır. Fizostim ise, fizostigmin salisilat olarak da bilinen ve genellikle glokom tedavisinde kullanılan bir parasempatomimetik ilaçtır.

Aproklonidin göz damlası, göz içi basıncını düşürmek ve glokom tedavisinde kullanılır. Bu ilaç, göz içindeki sıvı üretimini azaltarak ve akışını artırarak etkisini gösterir.

Kapalı açılı glokom tehlikeli bir durumdur çünkü ani başlayan şiddetli göz ağrısı ve bulanık görme ile kendini gösterir ve acil müdahale gerektirir. Tedavi edilmediği takdirde saatler içinde kalıcı körlüğe yol açabilir.

Göz tansiyonunda (glokom) ağrı genellikle göz çevresinde hissedilir.

Açık açılı glokom, iki ana kategoriye ayrılır: 1. Primer Açık Açılı Glokom: En yaygın görülen tiptir ve gözün sıvıyı boşaltamamasıyla kademeli olarak ortaya çıkar. 2. Sekonder Açık Açılı Glokom: Psödoeksfoliasyon glokomu ve pigmenter glokom gibi, açının açık olduğu ancak sıvı birikimi nedeniyle göz içi basıncının arttığı durumları kapsar.

Duotrav göz damlası, erişkinlerde ve yaşlılarda göz içi yüksek basıncı tedavi etmek için kullanılır. Duotrav'ın etken maddeleri timolol maleat ve travoprost olup, gözdeki sıvı akışını düzenleyerek göz içi basıncını düşürür.

Göz içi basıncının 20 mmHg olması, glokom hastalarında normal kabul edilir. Normal göz içi basıncı aralığı ise 10-20 mmHg olarak belirlenmiştir.

IOP (İntraoküler Basınç) yüksekliğinin birkaç olası nedeni vardır: 1. Glokom: Göz içindeki sıvının drenajının bozulması sonucu basınç artışı meydana gelir. 2. Tiroid Hastalıkları: Hipertiroidizm gibi durumlar, göz çevresindeki dokuların şişmesine ve göz içi basıncının artmasına neden olabilir. 3. İnflamatuar Durumlar: Romatoid artrit gibi inflamatuar hastalıklar, göz içi basıncında artışa yol açabilir. 4. Kronik Enfeksiyonlar: Bakteriyel, viral veya mantar enfeksiyonları, göz basıncında yükselmeye sebep olabilir. Bu durumların teşhisi ve tedavisi için bir doktora başvurulması önerilir.

Göz tansiyonu (glokom), optik sinire zarar verir.

Glokom, halk arasında "göz tansiyonu" olarak bilinen, göz içi basıncının yükselmesi sonucu oluşan ve optik sinire zarar vererek kalıcı görme kaybına neden olan bir göz hastalığıdır. Temel belirtileri: baş ağrısı, göz çevresinde ağrı, geçici görme bulanıklığı ve ışıkların etrafında halkalar görülmesidir. Risk faktörleri: ileri yaş, genetik yatkınlık, sigara kullanımı, şeker hastalığı ve göz yaralanmalarıdır. Tedavi yöntemleri: göz içi basıncını düşüren damlalar, cerrahi müdahale ve lazer girişimidir.

Göz tansiyonuna (glokom) zemin hazırlayan bazı hastalıklar şunlardır: 1. Diyabet ve hipertansiyon: Bu kronik hastalıklar, göz damarlarında olumsuz etkilere yol açarak glokom riskini artırır. 2. Steroid kullanımı: Uzun süreli ve yüksek dozda steroid kullanımı göz içi basıncını artırabilir. 3. Genetik faktörler: Ailede glokom öyküsü olan bireylerde risk daha yüksektir. 4. Göz yaralanmaları: Ciddi göz yaralanmaları, gözün iç yapısında hasara yol açarak drenaj sistemini bozabilir. 5. Miyopi: Yüksek miyopiye sahip olmak, göz içindeki basıncın artmasına neden olabilir. Düzenli göz muayeneleri, bu hastalıkların erken teşhisini ve glokomun ilerlemesini önlemek için önemlidir.

Glokom ameliyatı, riskli bir cerrahi müdahale olarak kabul edilir. Ameliyatın bazı olası riskleri şunlardır: - Enfeksiyon. - Göz içinde kanama. - Gözün yırtılması. - Göz içi basıncının aşırı düşmesi veya yükselmesi. Ancak, ameliyat olmamanız halinde karşılaşabileceğiniz görme kaybı riski de mevcuttur. Ameliyat öncesi ve sonrası dönemde doktorunuzun talimatlarına uymak, düzenli kontrolleri takip etmek ve gerekli ilaçları kullanmak önemlidir.

Kedilerde glokom (göz tansiyonu) belirtileri genellikle fark edilmesi zor olabilir, çünkü kediler ağrılarını gizleme eğilimindedir. Ancak aşağıdaki belirtilerden biri veya birkaçı mevcutsa, kedinizi derhal bir veterinere götürmeniz gerekir: 1. Gözlerde büyüme ve şişlik: Göz içi basıncın artmasıyla göz küresi şişerek normalden büyük hale gelebilir. 2. Gözlerde kızarıklık: Glokom, gözlerdeki damarların genişlemesine neden olabilir ve göz beyazı kısmında kızarıklık görülebilir. 3. Gözün bulanık veya mat görünmesi: Göz yüzeyinde opaklık veya donukluk fark edilebilir. 4. Göz akıntısı ve sulanma: Kedinizin gözleri sık sık yaşarıyor ve akıntı oluşuyorsa, bu da bir belirti olabilir. 5. Işığa duyarlılık: Kediniz parlak ışıklardan kaçınıyor veya gözlerini sürekli kısarak bakıyorsa, glokomdan kaynaklanan bir rahatsızlık hissediyor olabilir. 6. Görme kaybı belirtileri: Kediniz eskisi gibi rahat hareket edemiyor, mobilyalara çarpıyor veya oyuncaklarını bulmakta zorlanıyorsa, görme yetisini kaybediyor olabilir. 7. Ağrı ve huzursuzluk: Kediniz gözlerini ovuşturuyor, patisiyle kaşımaya çalışıyor veya huysuz davranıyorsa, acı çekiyor olabilir.

Glokomu ilk tanımlayan kişi, İngiliz cerrah Richard Banister'dır.

Karasu hastalığı, tıbbi adıyla glokom, göz içi basıncının artması nedeniyle ortaya çıkar. Bu durumun başlıca nedenleri şunlardır: 1. Göz sıvısının drenajında tıkanıklık: Gözün içindeki sıvıyı tahliye eden kanallarda direnç oluşması, sıvının gözde birikmesine ve basıncın artmasına yol açar. 2. Genetik faktörler: Ailede glokom öyküsü bulunması riski artırır. 3. Yaş: 40 yaş ve üzeri kişilerde daha sık görülür. 4. Bazı hastalıklar ve durumlar: Şeker hastalığı, migren, yüksek veya düşük kan basıncı, göz yaralanmaları ve uzun süre steroid ilaç kullanımı gibi faktörler glokom riskini yükseltir. Erken teşhis ve tedavi için düzenli göz muayeneleri önemlidir, çünkü glokom tedavi edilmezse kalıcı görme kaybına neden olabilir.