Glokom

Glokom riski yüksek olan kişiler şunlardır: 40 yaş ve üzeri bireyler. Ailesinde glokom öyküsü bulunanlar. Şeker hastalığı olanlar. Yüksek miyopi veya hipermetropi olanlar. Göz yaralanması veya göz ameliyatı geçirmiş olanlar. Uzun süreli kortizon tedavisi görenler. Hipertansiyon (yüksek tansiyon) sorunu olanlar. Siyah tenli veya Hispanik kökenli bireyler. Glokom, herkesin geliştirebileceği bir hastalıktır, ancak bu risk faktörlerine sahip kişilerin düzenli göz muayenesi yaptırmaları önemlidir.

Fizostim ve fizostigmin aynı değildir. Fizostigmin, bir asetilkolinesteraz inhibitörü olup, antikolinerjik zehirlenme (örneğin, atropin, skopolamin zehirlenmesi) tedavisinde kullanılır. Fizostim ise, kaynaklarda belirtilen bir ilaç veya terim değildir.

Kapalı açılı glokom, tedavi edilmezse hızla görme kaybına yol açabileceğinden tehlikelidir. Kapalı açılı glokom, göz içi basıncının aniden artması ile karakterizedir ve acil tıbbi müdahale gerektirir. Glokomun her türü için düzenli göz muayenesi yapılması ve erken teşhis için belirti takibi önemlidir.

Aproklonidin göz damlası, genellikle glokom tedavisinde kullanılır. Kullanım alanları: Göz içindeki sıvı üretimini azaltarak ve akışını artırarak göz tansiyonunu düşürmek. Belirli göz ameliyatları sırasında ve sonrasında göz içi basınç artışını kontrol etmek veya önlemek. Aproklonidin göz damlası, yalnızca doktor reçetesiyle verilir.

"Doutraft" göz damlası hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, benzer bir isim taşıyan "Duotrav" göz damlası, yetişkinlerde ve yaşlılarda göz içi yüksek basıncı (glokom) tedavi etmek için kullanılır. Duotrav, iki etkin madde (travoprost ve timolol) kombinasyonundan oluşur. Duotrav göz damlası kullanmadan önce, ilacın içindeki maddelere karşı alerjinin olup olmadığını kontrol etmek ve bir doktora danışmak gereklidir.

Açık açılı glokom, iki ana türe ayrılır: 1. Konjenital (Doğuştan) Açık Açılı Glokom: Bebeklerde doğuştan gelen drenaj kanalı anormallikleri nedeniyle ortaya çıkar. 2. Yetişkin Tipi Açık Açılı Glokom: Genellikle 40 yaş ve üzeri bireylerde görülür ve gözün drenaj kanallarındaki direnç nedeniyle yavaş yavaş gelişir. Ayrıca, açık açılı glokomun ikincil türleri de olabilir; bu türler, başka hastalıklar veya ilaç kullanımı nedeniyle gelişir.

20 mmHg göz içi basıncı, normalin üst sınırında kabul edilir. Normal göz içi basıncı genellikle 10 ile 21 mmHg arasında olmalıdır. Göz içi basıncının normal olup olmadığını kesin olarak belirlemek için düzenli takip ve ölçüm yapılması gereklidir. Göz tansiyonu şüphesi durumunda bir sağlık uzmanına başvurulması önerilir.

IOP (intraocular pressure) yüksekliğinin nedenleri arasında şunlar bulunabilir: Göz tansiyonu (glokom). Gece uyku sırasında basınç artışı. Bazı ilaçların etkinliği. IOP yüksekliğinin kesin nedenleri için bir uzmana danışılması önerilir.

Glokom, halk arasında "göz tansiyonu" veya "karasu hastalığı" olarak bilinen, göz içi basıncının artması sonucu optik sinire (görme siniri) zarar veren bir hastalıktır. Bu durum, sinir hücrelerinin yavaş yavaş kaybına neden olarak görme alanında daralma ve ilerleyen aşamalarda körlükle sonuçlanabilir. Glokom, genellikle erken evrelerde belirti vermez; ancak ilerleyen aşamalarda şu belirtiler görülebilir: görüş alanında daralma; gece görüşünde bozulma; gözde ağrı ve basınç hissi; baş ağrısı, özellikle sabahları; ışıkların etrafında halkalar görme. Glokom, kontrol altına alınmadığı durumlarda görme kaybına kadar ilerleyebileceği için düzenli göz muayeneleri yaptırmak önemlidir.

Göz tansiyonuna (glokom) zemin hazırlayabilecek bazı hastalıklar şunlardır: Diyabet ve hipotiroidizm (guatr). Ciddi göz yaralanmaları ve göz ameliyatları. Retina dekolmanı, göz tümörleri ve kronik üveit veya iritis gibi göz iltihapları. Uzun süreli kortizon kullanımı (damla, ağızdan veya cilt pomadı vb. olarak). Yüksek miyopi veya hipermetropi. Migren. Yüksek veya düşük sistemik kan basıncı (vücut tansiyonu). Şiddetli kansızlık veya şoklar. Ailede glokom öyküsü olması da bu hastalığa yakalanma riskini artırır.

Glokom ameliyatı genellikle güvenli bir prosedürdür, ancak her cerrahi işlemde olduğu gibi bazı riskler taşır. Ameliyat kararı almadan önce, bir göz doktorunun riskleri detaylı bir şekilde açıklaması ve ameliyatın kişiye uygun olup olmadığını değerlendirmesi önemlidir. Glokom ameliyatının başarı oranı yüksektir, ancak ameliyat sonrası olası komplikasyonların erken tespiti ve çözümü için düzenli doktor kontrolleri gereklidir.

Kedilerde glokom (göz tansiyonu) şu belirtilerle anlaşılabilir: göz ağrısı; gözlerde kısılma; korneanın bulanıklığı veya mavimsi bir renk alması; gözlerde sulanma ve kanlanma; şaşılık; lens luksasyonu (lens çıkığı); göz içi kanama; şişmiş veya büyümüş göz küresi; gözlere veya yüze pençe atma; görme kaybına bağlı davranış değişiklikleri, sakarlık ve körlük. Bu belirtilerden bir veya birkaçının gözlemlenmesi durumunda vakit kaybetmeden bir veteriner hekime başvurulmalıdır.

Glokomu ilk bulan kişi olarak Hipokrat gösterilebilir, çünkü terim ilk olarak Hipokrat'ın "Aforizmaları"nda MÖ 400 civarında kullanılmıştır. Ancak, glokomun bilimsel olarak tanımlanması ve tedavi yöntemlerinin geliştirilmesi daha sonraki dönemlerde gerçekleşmiştir: Albrecht von Graefe, 1857 yılında iridektomi prosedürüne öncülük ederek glokomun cerrahi tedavisini önemli ölçüde ilerletmiştir. Edward Jaeger, 1850'lerin sonlarında, optik sinirin şişmesinin glokom belirtisi olduğunu kanıtlamıştır. Hans Goldmann, 1950'lerde göz içi basıncını ölçmek için çok önemli bir araç olan Goldmann aplanasyon tonometresini icat etmiştir.

Karasu hastalığı olarak da bilinen glokomun (göz tansiyonunun) temel nedeni, göz içindeki sıvı ve basıncın artmasıdır. Glokoma yol açan bazı faktörler: genetik yatkınlık; 40 yaş üzeri olmak; yüksek veya düşük kan basıncı; şeker hastalığı; migren; uzun süreli kortizon tedavisi; göz yaralanmaları veya ameliyatları; korneaların normalden daha ince olması; hipermetropi (yakını görememe); Afrika veya Hispanik ırklara mensup olmak. Glokom, genellikle belirti vermeden ilerleyebilen bir hastalık olduğundan, özellikle orta yaşın üzerinde düzenli göz muayeneleri teşhiste önemli rol oynar.

Ulom, göz içi basıncının tedavisinde kullanılan bir ilaçtır. Kullanım alanları: Oküler hipertansiyon ve açık açılı glokom hastalarında yüksek göz içi basıncının tedavisinde; Beta blokerlere yanıt vermeyen veya beta blokerlerin kontrendike olduğu hastalarda monoterapi olarak; Beta blokerlerle birlikte kullanıldığında, göz içi basıncının ek olarak düşürülmesi. Ulom, topikal olarak uygulandığında sistemik olarak emilir, ancak asit-baz veya elektrolit dengesinde önemli rahatsızlıklara yol açmaz.

Brimogut göz damlası, göz içindeki yüksek basıncı düşürmek için kullanılan bir antiglokom preparatıdır. Bu yüksek basınç, glokom hastalığına neden olabilir ve düşürülmezse görme hasarına yol açabilir. Brimogut, etkin maddesi brimonidin olan ve alfa adrenerjik reseptör antagonisti denilen bir ilaç grubuna dahildir. Brimogut göz damlasını kullanmadan önce, olası yan etkiler ve doğru kullanım şekli hakkında bilgi almak için bir doktora danışılmalıdır.

Xalatan, açık açılı glokom ve oküler hipertansiyon hastalarında artmış göz içi basıncını düşürmek için kullanılır. Ayrıca, tüm yaş grubundaki çocuklarda ve bebeklerde artmış göz içi basıncı ve glokom tedavisinde de kullanılabilir. Enflamatuar ve neovasküler glokom, enflamatuar oküler koşullar veya konjenital glokom için Xalatan ile ilgili deneyim sınırlıdır, bu nedenle bu durumlarda dikkatli kullanılması önerilir. Xalatan'ın katarakt ameliyatının peri-operatif döneminde kullanımıyla ilgili çalışma verileri de sınırlıdır ve bu hastalarda dikkatli kullanılması tavsiye edilir.

Glokom olan bir kedinin ne kadar yaşayacağı, hastalığın şiddetine, tedaviye verilen yanıta ve genel sağlık durumuna bağlıdır. Burmese cinsi kediler, glokom gibi komplikasyonlara rağmen ortalama 15-18 yıl arasında yaşayabilir. Siyam kedileri ise ortalama 12-20 yıl yaşayabilir. Glokom, tedavi edilmediğinde körlüğe ve gözün alınmasına yol açabilir. Bu nedenle, glokom teşhisi konan kedilerin düzenli veteriner kontrolü ve uygun tedavi ile desteklenmesi önemlidir.

Göz tansiyonunun 25 mmHg olması, glokom (göz tansiyonu) hastalığının belirtisi olabilir. 25-30 mmHg göz tansiyonu, birkaç yıl içinde görme kayıplarına yol açabilir. Göz tansiyonu değerlerinin değerlendirilmesi ve tedavi için bir göz doktoruna başvurulması gereklidir.

Dorzotim göz damlası, tek başına beta blokör göz damlası yeterli olmadığında, glokom tedavisinde yükselmiş göz tansiyonunu düşürmek için kullanılır. Etkin maddeleri: Dorzolamid hidroklorür, karbonik anhidraz inhibitörleri ilaç grubuna aittir. Timolol maleat, beta-blokör ilaç grubuna dahildir. Kullanım şekli: Etkilenmiş göz(ler)e günde iki kez bir damla damlatılır.