GerçekOlaylar

"Yeni gerçek hikaye" ifadesi, farklı bağlamlarda farklı anlamlar taşıyabilir. Edebiyatta Gerçeklik: Gerçekçi hikayeler, gerçek veya hayali olayların, belirli bir bağlamda ve belirli bir zamanda karakterler tarafından anlatıldığı edebi formdur. Yeni Gerçek (Şiir): Nazım Hikmet'in bir şiirinin başlığı olarak "Yeni Gerçek" kullanılmıştır. Ayrıca, "Yaşanmış Gerçek Hikayeler" adlı bir YouTube kanalı, gerçek hayattan alınan derslerle dolu, dramatik ve gizemli hikayeler sunmaktadır.

Hayır, Şark Ekspresi'nde Cinayet gerçek bir hikaye değildir; bu, Agatha Christie'nin kurgusal bir romanıdır. Roman, 1930'lu yıllarda İstanbul ve Paris arasında sefer yapan Orient (Şark/Doğu) Ekspresi'nde geçen bir cinayeti konu alır.

"Manifest" dizisinin film olarak çekilmesinin birkaç nedeni vardır: 1. Hikayenin Tamamlanması: Showrunner Jeff Rake, dizinin üçüncü sezon finalindeki gevşek uçların bağlanması için iki saatlik bir film üzerinde çalıştığını belirtmiştir. 2. Netflix'in Başarısı: Dizinin iptalinden sonra Netflix'te büyük başarı elde etmesi, yapımcıların diziye yeni bir formatla devam etme fikrini değerlendirmelerine yol açtı. 3. Gerçek Hikayeden İlham Alma: "Manifest", Malezya Havayolları'nın MH370 sefer sayılı uçağının gizemli bir şekilde kaybolmasından ilham almıştır.

Evet, 22 July (22 Temmuz) filmi gerçek bir hikayeye dayanmaktadır. Film, 2011 yılında aşırı sağcı terörist Anders Behring Breivik'in Norveç’te gerçekleştirdiği ve 77 kişinin ölümüne neden olan terör saldırısını konu almaktadır.

Evet, "City of Lies" gerçek bir hikayeye dayanmaktadır. Film, Randall Sullivan'ın "LAbyrinth: A Detective Investigates the Murders of Tupac Shakur and Notorious B.I.G., the Implication of Death Row Records’ Suge Knight, and the Origins of the Los Angeles Police Scandal" adlı kitabına dayanmaktadır. Hikayenin merkezinde, dedektif Russell Poole'un, rapçiler Tupac Shakur ve The Notorious B.I.G.'nin cinayetlerini araştırması yer almaktadır.

Köyün delisi hikayelerinin bazıları gerçek olaylara dayanabilir, ancak bu hikayelerin tamamı kurgusal olabilir. Örneğin, Dr. Bilgin Ergene'nin "Bir Köyün Anatomisi, Cihangi-Abohor" adlı eserinde, Döne adlı bir kadının yaşadığı trajik olaylar anlatılmaktadır. Ayrıca, "Dedektif Dergi"de yayımlanan bir hikayede, Mehmet adlı bir gencin, Sacit Efendi ve eşinin cinayetiyle ilişkilendirilmesi ve köy ahalisi tarafından dışlanması anlatılmaktadır. Ancak, "Köyün Delisi" adlı hediyelik eşya dükkanının sahibi Ayhan Bey'in ölümü gibi bazı hikayeler ise gerçektir.

The Infiltrator filminin konusu şöyledir: 1980’lerde ABD Gümrük ve Sınır Koruma Memuru Robert Mazur, Bob Musella kod adıyla kara para aklama işine giren bir gümrük memuru olarak Kolombiya’nın en tehlikeli suçlu ve dolandırıcılarını yakalamak için kara para aklama işine girer. Daha sonra dünyanın en büyük kartelinin içine sızarak, uyuşturucu baronu Pablo Escobar’ın para aklama organizasyonunu ortaya çıkarmaya ve Washington, D.C.'deki First American Bankshares'in gizli bir şekilde yasadışı mülkiyetine sahip olan Bank of Credit and Commerce International (BCCI) adlı bankayı yıkmaya yardımcı olur. The Infiltrator, ABD’li gümrük memurunun, Kolombiyalı uyuşturucu baronu Pablo Escobar’ın karıştığı kara para aklama düzenini ortaya çıkarmasını konu alır. Film, aynı zamanda saklanmış suçların ve kirli paranın karanlık dünyasını gözler önüne sererken, izleyicisini bu korkutucu gerçekliğin içine çeker. The Infiltrator, gerçek bir hikayeye dayanan bir filmdir.

Hayır, Kalbimi Vatanıma Gömün (Bury My Heart at Wounded Knee) filmi gerçek bir hikaye değildir; 2007 yapımı bir televizyon filmidir. Dee Brown'un 1970 tarihli Kalbimi Vatanıma Gömün romanından uyarlanmıştır.

Evet, "Adı Mumu'ydu" filmi gerçek bir hikayeye dayanmaktadır. Film, blog dünyasında "Katya Mumu" takma adıyla tanınan Ekaterina Gerasimova'nın katılımıyla gerçek olaylara dayanmaktadır.

"Sakat Kız" (The Girl Next Door) filmi, 1958 yılında yaşanan gerçek bir olaydan uyarlanan bir korku dramıdır. Filmde, David adlı küçük bir çocuk, aynı mahallede oturan ve sakat kız kardeşiyle yaşayan Ruth Chandler'ın evinde kalan Meg Loughlin ile arkadaş olur. Ancak Ruth'un bu serbestliği, Meg ve kız kardeşi için bir kabusa dönüşür.

"The Omega Files" ifadesi farklı bağlamlarda farklı anlamlar taşıyabilir. Oxford Bookworms Library'de bir kitap. Bir bilgisayar suçu davası. Bir kitap serisi.

Evet, The Climbers filminin konusu gerçek bir hikayeye dayanmaktadır. Film, 1960 ve 1975 yıllarında iki nesil Çinli dağcının, fotoğrafik kanıt eksikliği nedeniyle uluslararası alanda tanınmayan, tehlikeli Kuzey Yüzünden Everest Dağı'na tırmanma gerçek hayattaki seferini anlatmaktadır.

Evet, Trumbo filminin konusu gerçektir. Film, Spartaküs, Johnny Got His Gun ve Kelebek gibi yapımlarda senarist ve yönetmen olarak yer alan Hollywood senaristi Dalton Trumbo'nun hayatını konu edinmektedir. Trumbo, 1940’lı yılların ikinci yarısında Komünist Parti’ye katıldığı için Rus ajanı ilan edilmiş ve kara listeye alınarak aktivistliğinin bedelini ödemiştir. Film, 2015 yılında gösterime girmiştir.

Korku Seansı (The Conjuring), doğaüstü olayları inceleyip aydınlatmaya çalışan dünyaca ünlü çift Ed ve Lorraine Warren'ın, Perron ailesine yardım etme sürecini konu alır. 1971 yılında, Roger ve Carolyn Perron, beş kızlarıyla birlikte Rhode Island'daki harap bir çiftlik evine taşınır.

Evet, "Legenda No. 17" filmi gerçek olaylardan esinlenmiştir.

Mahlûkat filmi, Mardin’de yaşanmış gerçek bir korku vakasına dayanmaktadır. Filmin konusu: Film, Mardin’in Ömerli ilçesine bağlı bir köyde geçmektedir. Açılış sahnesinde, olayların gerçek bir hikâyeden alındığı ve kahramanların isimlerinin değiştirildiği belirtilmektedir. Filmde, Araf (Adnan Koç) adlı, saçı sakalı birbirine karışmış bir karakter vardır. Araf’ın kızı Hilal (Alara Kardak) ve eşi Melek’in sesleri olduğu düşünülen dış sesler, Araf’ın kızı olduğunu ortaya koyar. Sakat bir kadın olan Zehra (Seda Oğuz), ölümlerden Araf’ı sorumlu tutmaktadır. Aksakallı amca Burhan Hoca (Kurtuluş Şakirağaoğlu) etrafında gelişen olaylarla, tüm karakterlerin geçmiş ölüm travmalarından kaynaklı suçlamalar ve şeytani bir mahlûkatın musallatı anlatılmaktadır. Film, şiddet ve korku unsurları ile olumsuz örnek oluşturabilecek davranışlar içerdiği için 16 yaş ve üzeri izleyici kitlesi için uygundur.

Evet, "Sisters in Arms" (Soeurs d'Armes) gerçek bir hikayeye dayanmaktadır. Film, IŞİD'e karşı savaşan ve Kürt güçlerinin kadın savaş gücü olan YPJ'ye katılan Zara isimli Ezidi bir kadının hikayesini anlatmaktadır.

1993 yapımı Alive filmi, Uruguay ragbi takımının uçağının And Dağları'na düşmesinin ardından hayatta kalma mücadelesini anlatıyor. Filmin hikayesi şu şekilde özetlenebilir: Uruguay Hava Kuvvetleri'ne ait 571 numaralı uçak, 13 Ekim 1972'de And Dağları'na çarpar. Yaralıları koordine eden takım kaptanı Antonio'nun liderliğinde, hayatta kalanlar zorlu koşullara karşı mücadele eder. Tıbbi öğrenciler Roberto Canessa ve Gustavo Zerbino, yaralılara yardım eder. Zamanla, pilotlar ve yolcuların bir kısmı hayatını kaybeder. Nando Parrado, yaralı kız kardeşi Susana'nın başında beklerken, yardım bulmak için yola çıkar. Yiyecek bulmak için, ölen pilotların etini yemeyi düşünürler. Kurtarma çağrıları yanıtsız kalınca, hayatta kalanlar ölü arkadaşlarının etini yemeye karar verir. Daha sonra, bir uçak gördüklerini sanarak sevinirler, ancak bu bir yanılsamadır. Bir kar fırtınası sırasında, Antonio ve Liliana dahil sekiz kişi hayatını kaybeder. Kalan 19 kişi, uçağın içinde mahsur kalır. Nando, Canessa ve Antonio "Tintin" Vizintin, uçağın kuyruğunu bulur ve radyo için pil aramaya gider. Sonunda, yardım gelir ve hayatta kalanlar kurtarılır. Film, insan ruhunun dayanıklılığını ve zor koşullarda ahlaki ikilemleri işliyor.

Uçak kazası konulu bazı filmler gerçek olaylara dayanmaktadır. Kar Kardeşliği (Alive). Fearless. United 93. Bunun yanı sıra, uçak kazası konulu filmlerin bazıları kurgusaldır.

Ayla (2017), 1950 yılında Kore Savaşı sırasında yaşanan gerçek bir hikayeye dayanan bir dram ve savaş filmidir. Filmin konusu: Kuzey Kore'nin Güney Kore'ye saldırması üzerine Türkiye'nin Kore'ye gönderdiği tugayda görevli Astsubay Süleyman Dilbirliği, savaş meydanında annesi babası öldürülmüş küçük bir kız çocuğu bulur. Astsubay, kıza "Ay gibi yüzü var, zaten ay ışığında bulduk" diyerek Ayla ismini verir ve 15 ay boyunca onunla ilgilenir. Görevi gereği Türkiye'ye dönmesi gereken Süleyman Astsubay, Ayla'yı yanına alamaz çünkü Güney Kore yasaları buna izin vermez. Savaşın sona ermesinden 60 yıl sonra, Ayla ve Süleyman Dilbirliği, gazetecilerin yardımıyla Güney Kore'de yeniden bir araya gelirler. Film, savaşın ortasında insani değerlerin ve sevginin var olabileceğini, farklı kültürlerden insanlar arasında güçlü bağlar kurulabileceğini anlatır.