Gelişim

Ontogeni, bir organizmanın döllenmiş yumurtadan olgun formuna kadar geçirdiği değişim ve gelişimi tanımlar. Bu terim aynı zamanda bir organizmanın tüm yaşam süresi boyunca geçirdiği gelişim sürecini ifade etmek için de kullanılır. Ontogeninin bazı alt dalları şunlardır: Morfogenez. Doku büyümesi. Hücresel farklılaşma. Ontogeni, gelişim biyolojisi, hücre biyolojisi, genetik, gelişim psikolojisi gibi birçok alanda önemli bir araştırma konusudur.

Bebeklerde salya akması, ortalama 18 aylıkken normale döner. Salya akmasının kaç ay süreceği, bebeğin gelişim durumuna ve salya artışının nedenine bağlı olarak değişebilir. Örneğin, diş çıkarma döneminde olan bir bebekte salya artışı, ilk dişler çıkmaya başladıktan sonra da bir süre devam edebilir. Eğer salya artışı 1,5 yaşından sonra da devam ediyorsa, bu durum reflü veya yutkunma bozukluğuna sebep olacak nörolojik bir problem gibi farklı sağlık sorunlarının işareti olabilir.

Gelişim alanları şunlardır: 1. Fiziksel Gelişim: Vücudun ve organların büyümesi, motor becerilerin kazanımı. 2. Bilişsel (Zihinsel) Gelişim: Algıda, öğrenmede, hafızada ve problem çözmede meydana gelen değişimler. 3. Sosyal ve Duygusal Gelişim: Duygular, kişilik özellikleri, kişiler arası ilişkiler ve sosyal rollerin kavranması. 4. Dil Gelişimi: Çocuğun dinleme, konuşma ve ifade etme becerilerinin gelişimi. 5. Öz Bakım Becerileri Gelişimi: Bağımsız olarak tuvalet ihtiyacını giderebilme, giyinme, yemek yeme gibi beceriler.

Hay Day'de genişletme izni, çiftlik seviyesi 25'e ulaştıktan sonra açılır. Genişletme izinleri, Vadi dükkanı, derbi ödülleri, çarkıfelek, özel tekne etkinlikleri, orta seviye ödüller ve dev gizemli kutulardan elde edilebilir.

"Şık şık oyuncak" ifadesi hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, oyuncakların genel olarak çocuklar için şu faydaları olduğu bilinmektedir: Gelişim Desteği: Oyuncaklar, çocukların fiziksel, zihinsel ve duygusal gelişimlerine katkıda bulunur. Hayal Gücü ve Yaratıcılık: Çocuklar, oyuncaklar aracılığıyla hayal güçlerini geliştirir ve yeni oyun kurguları oluştururlar. Sosyal Beceriler: Oyuncaklarla oynamak, çocukların sosyalleşmelerine ve paylaşma gibi kazanımları elde etmelerine yardımcı olur. Dil Gelişimi: Oyuncaklar, çocukların dil gelişimlerini destekler; oyuncaklar aracılığıyla kurulan senaryolar üzerinden hayatın işleyişi öğrenilir.

Saatlerin tarihçesi ve gelişimi şu şekilde özetlenebilir: Güneş Saati: İlk zaman ölçüm aracı olarak güneş saati kullanılmıştır. Su Saati: Güneş saatinin işlevsiz olduğu durumlar için icat edilmiştir. Mekanik Saatler: 1300'lü yıllarda kullanılmaya başlanmıştır. Kuvars Saatler: 1927 yılında Kanadalı Warren Marrison tarafından icat edilmiştir. Elektronik ve Akıllı Saatler: 1980'lerden itibaren elektronik teknolojisindeki gelişmelerle yaygınlaşmış, 21. yüzyılda akıllı saatlerin ortaya çıkmasıyla çeşitlenmiştir. Önemli isimler: Peter Henlein: 1550'lerde kurmalı saati icat etmiştir. Christiaan Huygens: 1656'da sarkaçlı saati geliştirmiştir. John Harrison: 1761'de deniz kronometresini icat etmiştir.

9 yaş, ikinci çocukluk (ilkokul) döneminin bir parçasıdır. Bu dönem, çocuğun yetişkinlik döneminde kullanacağı pek çok kabiliyeti edindiği, bilişsel kapasitesinin hızla geliştiği ve sosyal-duygusal becerilerde ilerleme kaydettiği bir süreçtir.

Horozlar genellikle 4-5 aylıkken ötmeye başlar. Ancak, ötme yaşı horozun türüne ve gelişim durumuna göre değişiklik gösterebilir. Horozların tam anlamıyla olgunlaşması ve düzenli olarak ötmeye başlaması için 5-7 yaşına kadar beklemek gerekebilir. Bu nedenle, horozun ötmeden önce kaç yaş üstü olması gerektiği konusunda kesin bir bilgi vermek mümkün değildir.

Eğitici oyuncaklar, çocukların farklı becerilerini geliştirmeye yönelik çeşitli kategorilere ayrılır. İşte bazı eğitici oyuncak türleri: Motor beceri oyuncakları: Yapbozlar, inşa setleri ve dokunsal oyuncaklar gibi el-göz koordinasyonunu geliştiren oyuncaklar. Problem çözme oyuncakları: Mantık oyunları, zeka kutuları ve yapbozlar gibi analitik düşünme becerilerini geliştiren oyuncaklar. Yaratıcılığı geliştiren oyuncaklar: Legolar, renkli bloklar ve sanat malzemeleri gibi hayal gücünü besleyen oyuncaklar. Bilim ve keşif oyuncakları: Çocukların bilimsel merakını uyandıran setler ve oyunlar. Dil ve okuma oyuncakları: Sesli kitaplar, alfabe blokları ve yazı tahtaları gibi dil becerilerini geliştiren oyuncaklar. Müzik oyuncakları: Enstrümanlar ve müzik setleri gibi müzikal yetenekleri keşfeden oyuncaklar. Ayrıca, eğitici oyuncaklar yaş gruplarına göre de ayrılır; bebekler için yumuşak ve renkli oyuncaklar, küçük çocuklar için bloklar ve yapbozlar, daha büyük çocuklar için ise bilim setleri ve inşaat kitleri gibi oyuncaklar tercih edilir.

Tekerleğin icadından günümüze kadar arabaların gelişimi şu şekilde özetlenebilir: Antik Dönem: Tekerleğin ulaşım aracı olarak kullanımı milattan önce 4. yüzyıla dayanır. 17. ve 18. Yüzyıl: 1711'de Le Fardier de Cug, buhar gücüyle çalışan ilk makineli aracı icat etti. 19. Yüzyıl: 1830'larda Robert Anderson bataryayla çalışan ilk elektrikli otomobili geliştirdi. 20. Yüzyıl: 1901'de Mercedes marka ilk otomobil üretildi. Günümüz: Günümüzde fosil yakıt kullanımını azaltacak çevre dostu ulaşım teknolojileri üzerine odaklanılmaktadır. Otomobil, tek bir kişi tarafından icat edilmemiş, birçok girişimcinin ve bilim insanının çalışmalarıyla aşama aşama geliştirilmiştir.

Psikoseksüel evrelerin temel ilkeleri, Sigmund Freud'un psikodinamik kişilik gelişim kuramına dayanır ve şu şekilde özetlenebilir: Beş psikoseksüel evre: Oral, anal, fallik, gizli (latent) ve genital. Erojen bölgeler: Her evrede libidinal enerji, vücudun belirli bölgelerine odaklanır. Haz ilkesi: Davranış, hazzı artırma ve gerilimi azaltma hedefine yöneliktir. Çatışmalar ve savunma mekanizmaları: Her evre, çözülmesi gereken çatışmalar içerir ve bu süreçte savunma mekanizmaları gelişir. Sabitlenme (fiksasyon): Bir evrede tatminsizlik, o evreye saplanmaya yol açabilir. Toplumsal ve ahlaki gelişim: Gizli dönemde süperego gelişir ve çocuklar, aile dışındaki bireylerle sosyal beceriler kazanır. Yetişkin kişiliği: Çocukluktaki deneyimler, yetişkin kişiliğinde iz bırakır.

Bilgi ve iletişim teknolojilerindeki zamanla yaşanan bazı değişiklikler şunlardır: Televizyon: Küçük, ağır ve az kanallıydı; günümüzde ince, hafif ve internet, uygulamalar ve oyunlara erişim imkanı sunan akıllı televizyonlar var. Cep telefonu: Devasa boyutlarda ve temel özelliklere sahipti; şimdi cep bilgisayarları gibi, internete bağlanma, fotoğraf ve video çekme, oyun oynama gibi birçok özellik sunuyor. Bilgisayar: Büyük, pahalı ve uzmanlar tarafından kullanılıyordu; şimdi kişisel kullanıma uygun, internet sayesinde bilgiye erişim, iletişim, alışveriş ve eğlence çok daha kolay. İletişim: E-posta ve internet ile iletişim kolaylaştı, yüz yüze iletişim azaldı, yazılı ve sözlü iletişim arttı. Gazetecilik: Geleneksel habercilik anlayışı değişti, haber medyasının merkezi yazılı basından radyo ve televizyona, ardından yeni medya veya dijital medyaya kaydı. Toplumsal etkileşim: Sosyal medya platformlarının gelişmesiyle bireyler, düşüncelerini ve görüşlerini daha geniş kitlelere ulaştırabiliyor. Dil: Mesajlaşma uygulamalarının kısaltmaları ve emojiler, iletişim tarzını daha öz ve hızlı hale getirdi.

Bir insanın gelişememesinin bazı nedenleri: Mevcut durumu kabullenme: İnsanlar, mevcut hallerini devam ettirecek şekilde hareket ederler. Kısır döngü: Yeni durumların önü, eski öğretiler ve kutsal kabullerle kapatılır. Yeterli çaba göstermeme: İnsan, yeterince istemedikçe ve gerekli çabayı göstermedikçe gelişemez. Kendini tanımama: İnsanlar, kendilerini yeterince tanımazlar ve kendileri hakkında yanlış fikirlere sahiptirler. Ayrıca, gelişim için bilgi yükleme, işleme ve nakletme süreçlerinin tamamlanması gerektiği de belirtilmiştir.

Bıldırcın yavruları, ilk 3 hafta boyunca başlama yemi ile beslenir. 5-6 haftalık yaşa geldiklerinde kesim ağırlığına ulaşırlar. Bıldırcınların tam olarak ne zaman büyüyeceği, bakım koşullarına ve beslenme programına bağlı olarak değişebilir.

4-5 yaş arası çocukların az uyumasının birkaç nedeni olabilir: Fiziksel rahatsızlıklar. Psikolojik faktörler. Davranışsal faktörler. Uyku rutini eksikliği. Eğer çocukta uyku bozukluğu belirtileri gözlemleniyorsa, bir uzmana danışılması önerilir.

İlim öğrenmek için izlenebilecek bazı filmler: "Entre Les Murs" (Sınıf). "Akıl Oyunları" (A Beautiful Mind). "Gizli Sayılar" (Hidden Figures). "Temple Grandin". "3 Aptal". Ayrıca, "Ölü Ozanlar Derneği" ve "Özgürlük Yazarları" gibi filmler de eğitim temalı olup, farklı bakış açıları sunar.

Erikson'un psikososyal gelişim kuramı, bireylerin yaşamları boyunca geçirdiği sekiz temel evreyi açıklar. Erikson'un kuramına göre, bireyin her gelişim evresinde yaşadığı olumlu ya da olumsuz deneyimler, sonraki evrelerin seyrini doğrudan etkiler. Erikson, kuramını oluştururken başlangıçta Freud’un psikoseksüel gelişim aşamalarından etkilenmiştir. Erikson'un psikososyal gelişim kuramının evreleri şunlardır: 1. Temel güvene karşı güvensizlik (0-1 yaş). 2. Bağımsızlık karşısında utanç ve şüphe (1-3 yaş). 3. Girişimcilik karşısında suçluluk (3-5 yaş). 4. Üretkenlik karşısında küçük görülme ve aşağılık duygusu (5-11 yaş). 5. Kimlik kazanımı karşısında kimlik karmaşası (12-19 yaş). 6. Yakınlık karşısında yalnızlık (20-30 yaş). 7. Üretkenlik karşısında durağanlaşma (30-60 yaş). 8. Bütünlük karşısında umutsuzluk (60 yaş ve üzeri).

"Vatan, çalışkan insanların omuzları üstünde yükselir" cümlesinin ögeleri şunlardır: Özne: Vatan. Dolaylı tümleç: Çalışkan insanların omuzları üstünde. Yüklem: Yükselir.

Bir insanın bebek gibi davranmasının birkaç nedeni olabilir: Güvensizlik hissi. Sevgi ve şefkat ihtiyacı. Çocukça davranışlar öğrenme. Ayrıca, yetişkinlerin bebeklerle konuşurken kullandıkları "annece" veya "ebeveynce" olarak adlandırılan konuşma biçimi, çiftler arasında da görülebilir. Bu tür davranışlar sergileyen bir kişiyle karşılaşıldığında, gerekli yerlerde uzmanlardan yardım almak faydalı olabilir.

Behiç Ak'ın "Çatıdaki Gezegen" kitabı, apartmanlara sıkışan çocukları çatı aralarına çıkararak merak duygusunu yüceltmeyi amaçlar. Kitapta ele alınan bazı temalar şunlardır: özgürlük; keşif ruhu; iletişim; tüketim. Ayrıca, yetişkinlerin koyduğu sınırları zorlamayı başaran çocukların hayallerine de ortak olunur. Hikayenin özeti şu şekildedir: Evden okula servisle gidip gelen Serdar, sokakta top koşturmayı bilmeyen, sıradan bir kentli çocuktur.