Edebiyat

Bel Ami romanı ve filmi, Georges Duroy adlı karakterin yükseliş hikayesini anlatır. Romanda hikaye, Georges Duroy'un Fransa'nın Afrika kolonilerinde yoksul bir eski süvari astsubayı olarak görev yaptığı dönemden başlar. Filmde ise Duroy'un, bir arkadaşının eşinin ona ilgi duymasıyla başlayan ilişkisi ve acımasızlığı sayesinde şöhret basamaklarını çıkarak kentin en güçlü adamı haline gelmesi işlenir. Ayrıca, 2013-2014 yıllarında yayınlanan Güney Kore yapımı "Bel Ami" dizisi, yakışıklı ve zengin olmak isteyen Dokgo Ma-Te'nin, zengin bir ailenin kızı olan Hong Yoo-Ra ile karşılaşmasını ve Dokgo'nun ona verdiği 10 kadını baştan çıkarma görevini konu alır.

Ziya Paşa'nın en önemli eserleri arasında Terkîb-i Bend ve Tercî-i Bend bulunmaktadır. Terkîb-i Bend, toplumsal sorunları ele alan, 12 bentten oluşan bir şiirdir. Tercî-i Bend ise felsefi ve dini temalar içeren, 12 bentlik bir eserdir. Ayrıca, Eş’ar-ı Ziya ve Zafername de önemli eserleri arasındadır.

Posta Gazetesi'nin şiir köşesinin ne zaman başladığına dair kesin bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, bu köşenin uzun yıllardır hem amatör hem de profesyonel şairlerin sesini duyurduğu, Türkiye’nin en çok okunan şiir sayfalarından biri olduğu bilinmektedir. Ayrıca, 2014 yılının Aralık ayında Posta Gazetesi'ne şiir göndermeye başlayan Deniz Yılmaz adlı bir robot şair de bulunmaktadır.

"Defineye malik viraneler" sözü, Erzurumlu İbrahim Hakkı'ya aittir. Bu söz, "Hakkı Gel Sırrını Eyleme Zahir" adlı şiirde yer alır. Şiirin ilgili kısmı şu şekildedir: "Hakkı gel sırrını eyleme zahir, Olmak ister isen bu yolda mahir, Harabat ehlini hor görme şakir, Defineye malik viraneler var".

Şahmaran'ı, vezir öldürmüştür. Ülkenin padişahı hastalandığında, vezir hastalığın çaresinin Şahmaran'ın etini yemek olduğunu söylemiştir.

En güzel huzur şiirinin kime ait olduğu konusunda kesin bir görüş yoktur. Ancak, huzur temalı bazı şiirler ve şairleri şunlardır: "Huzur" - Johann Wolfgang von Goethe. "Huzur" - Can Yücel. Ayrıca, "Huzur" temasıyla yazılmış birçok şiir, edebiyatdefteri.com sitesinde bulunabilir.

4'lü ve 5'li nazım şekilleri şunlardır: Murabba (Dörtlü). Şarkı. Muhammes (Beşli). Tahmis (Beşleme). Ayrıca, terkib-i bent ve terci-i bent gibi bentlerle kurulan nazım şekilleri de 5'li olarak değerlendirilebilir.

"Günaydın" şiiri, Necati Cumalı'ya aittir.

"Günaydın" şiiri, Necati Cumalı'ya aittir.

"Envoy" kelimesi, farklı bağlamlarda çeşitli anlamlar taşıyabilir: Elçi, temsilci, delege. Elektronik sistemlerde veri toplayıcı. Kısa bilim kurgu ve aksiyon macera filmi.

Jean-Christophe Grange'ın en iyi kitabının hangisi olduğu konusunda kesin bir görüş yoktur. Ancak, bazı okurlar ve eleştirmenler tarafından en iyi kitapları arasında şunlar gösterilmektedir: Kızıl Nehirler; Kurtlar İmparatorluğu; Siyah Kan; Şeytan Yemini; Ormanın Ruhları. Kitap tercihleri kişisel zevklere göre değişiklik gösterebilir.

Haldun Taner'in en önemli eserlerinden bazıları şunlardır: Tiyatro oyunları: Keşanlı Ali Destanı. Gözlerimi Kaparım, Vazifemi Yaparım. Fazilet Eczanesi. Lütfen Dokunmayın. Huzur Çıkmazı. Öyküler: Yaşasın Demokrasi. Tuş. Şişhane'ye Yağmur Yağıyordu. Ayışığında Çalışkur. On İkiye Bir Var. Haldun Taner'in eserleri, mizahi ve eleştirel üslubu, yenilikçi tiyatro anlayışı ve toplumsal duyarlılığıyla edebiyat ve tiyatro dünyasında önemli bir yer tutar.

Mağusa Limanı türküsünün sözleri tamamen anonimdir. Türkü, 1943 yılında Mağusa Limanı'nda çalışan hamal Arap Ali'nin başına gelen trajik bir olayı anlatır.

Refik Halit Karay'ın "Memleket Hikâyeleri"nde, Anadolu'daki insanların yaşamları, Anadolu'nun değişimi ve dönemin toplumsal yapısı ele alınır. Karay, eserde yoksulluk, yozlaşma ve bürokrasinin ağır şartları gibi konuları işlemiştir. Bazı hikâyelerin konuları şu şekildedir: "Yatık Emine": Ankara'da fahişelik yapan Yatık Emine'nin, bir kasabaya gönderildikten sonra yaşadığı zorluklar ve trajik sonu. "Cer Hocası": İstanbul'da yoksulluğa düşen Asım'ın, Anadolu'da cer mollası olma ümidiyle çıktığı yolculukta karşılaştığı zorluklar. "Şeftali Bahçeleri": Anadolu'ya hizmet aşkıyla gelen bir bürokratın, zamanla ideallerinden vazgeçerek düzene teslim oluşu.

Lev Tolstoy'un en önemli eserleri arasında şunlar sayılabilir: Savaş ve Barış (1869). Anna Karenina (1877). Diriliş (1899). İvan İlyiç'in Ölümü. Ayrıca, Tolstoy'un İnsan Neyle Yaşar? adlı eseri de ahlaki ve felsefi konuların ele alındığı önemli eserlerinden biridir.

Halil Cibran'ın en önemli sözlerinden biri olarak şunlar değerlendirilebilir: "Sevdiğiniz zaman 'Tanrı yüreğimde' değil, 'Tanrı’nın yüreğindeyim' deyin." "Birbirinizi sevin ama aşkı pranga eylemeyin: Bırakın ruhlarınızın kıyıları arasında dalgalanan bir deniz olsun aşk." "Çünkü mal mülk, bir gün gerekeceği endişesiyle alıkoyup sakladığınız şeylerden başka nedir?" "Aklınız ve tutkunuz, denizlere açılmış ruhunuzun dümeni ve yelkenleridir." "Gerçekten iyi olanlar çıplak olana 'Giysin nerde?' diye, evsiz olana 'Evine ne oldu?' diye sormaz." Cibran'ın en önemli sözü olarak değerlendirilebilecek bir diğer söz ise, "Yalnız açığa çıkan ışığı görebiliyorsan, yalnız söylenen sesi duyabiliyorsan, ne görebiliyorsun, ne duyabiliyorsun." şeklindedir. Cibran'ın sözleri arasında hangisinin en önemli olduğu, kişisel tercihlere göre değişebilir.

İsmet Özel'e göre şiir, insan özgürlüğünün bir alanıdır ve "öz"ün "gürlüğü" anlamına gelir. Özel'e göre şiirin temel özellikleri: Kendini var kılan parçalara ayrılamamak. Önceden izlenebilir bir yönteme bağlanamamak. Kendine özgü bir malzemesi, ham maddesi, birimleri, çerçevesi ve mantığının olmaması. Şiir, aynı zamanda anlatılmaz bir şeyin anlatılmaya çalışılması, anlatılabilir bir şeyin yeniden anlamlı kılınması ve yeterince anlamlı kılınmayan bir şeyin etkili bir anlatıma kavuşturulmaya çalışılmasıdır. Özel, şiiri ideolojinin ve düşüncenin yükünü taşıdıkça zayıflayan ve şiir olmaktan çıkan bir sanat formu olarak da görür.

Sarı Gelin'in aşkı, farklı hikayelerde farklı kişilere atfedilmiştir: Abdulkadir Geylani Hazretleri'nin müritlerinden Şeyh Senan. Erzurum'lu bir delikanlı. Hikayenin gerçek olup olmadığı kesin olarak bilinmemektedir ve anlatılar zaman zaman farklılık gösterebilir.

"Ben Bir Ceviz Ağacıyım Gülhane Parkı'nda" şiiri, Nazım Hikmet Ran'a aittir. Ancak, bu şiirin yazılışıyla ilgili yaygın olarak bilinen hikaye, gerçek dışıdır.

"Dracula: Başlangıç" (Dracula Untold), 15. yüzyılda yaşayan Eflak ve Transilvanya Prensi III. Vlad'ın (Kont Drakula) hikayesini anlatıyor. Konu özeti: Osmanlı Devleti'nin baskısı altında yaşayan Vlad, çocukken Osmanlı sultanının yanında yeniçeri olarak eğitim almıştır. Osmanlı İmparatoru Sultan II. Mehmed, Vlad'ın oğlu Ingeras'ın da aralarında olduğu 1000 erkek çocuğun alınarak Osmanlı ordusunda asker olmalarını ister. Hayati bir karar aşamasına gelen Vlad, ya oğlunu ve halkını sultana verecek ya da bir canavardan destek alarak Türkleri yenecektir. Vlad, mağarada yaşayan bir vampirle pazarlık yapar ve insanoğlunda olmayan bir güç kazanır, ancak bundan sonra insan kanına olan susuzluğu artacaktır.