Doğabilimleri

Kış mevsiminin soğuk olmasının nedeni, Dünya'nın eksen eğikliğidir. Güneşli olmasının nedeni ise, kış mevsiminde de Güneş'in parlamasıdır; ancak Güneş, gökyüzünde daha alçakta olduğu için ışığı daha eğik bir açıyla düşer ve bu nedenle daha az ısı sağlar.

Killi toprağın su geçirmez olmasının sebebi, ince taneli yapısı ve kil minerallerinin suyu toprak partiküllerine bağlayarak serbestçe hareket etmesini engellemesidir. Killi toprakların su geçirmez olmasının diğer nedenleri şunlardır: Düşük geçirgenlik. Su seviyesi ve drenaj yetersizliği. Yağış ve su akışının fazlalığı. Yeraltı su yolu ve zemin yapısı. Killi toprakların su geçirmezliği, tarım alanlarında suyun yüzeye çıkması, köklerin oksijen almasını engelleyerek bitkiler için uygun olmayan bir ortam yaratması gibi sorunlara yol açabilir.

Karasal iklimde yıllık sıcaklık farkı 20°C ile 40°C arasında değişmektedir. Örneğin, sert karasal iklimde yıllık sıcaklık ortalaması 0°C ile 10°C arasında olup, yıllık sıcaklık farkı 20-40°C'dir.

Ekosferin (biyosferin) bileşenleri: Abiyotik faktörler (cansız bileşenler): ışık; iklim; sıcaklık; su; pH; toprak ve mineraller. Biyotik faktörler (canlı bileşenler): üreticiler (ototroflar); tüketiciler (heterotroflar); ayrıştırıcılar. Ekosistem, canlı ve cansız çevrenin birlikte oluşturduğu bölgedir.

Evet, kumun hammaddesi taştır.

Kumun ana bileşeni, kaya kaynaklarına ve koşullara bağlı olarak değişiklik gösterebilir. İç kıta ortamlarında ve tropikal olmayan kıyı ortamlarda kumun en yaygın bileşeni genellikle kuvars şeklinde silis (silikon dioksit veya SiO2) olur. En yaygın ikinci kum türü ise kalsiyum karbonattır; örneğin, mercan gibi kabuklu deniz canlıları tarafından üretilmiş olan aragonit. Ayrıca, kum manyetit, klorit, glokonit veya alçı taşı da içerebilir.

Albatrosların hikayesi şu şekilde özetlenebilir: Hayatının ilk yıllarını yalnız geçiren albatroslar, eşlerini bulduktan sonra ömürlerinin geri kalanını onlarla birlikte geçirirler. Eşler birbirlerine son derece saygılı ve centilmendir; saatlerce sevgi gösterilerinde bulunurlar. Dişi albatroslar senede sadece bir beyaz yumurta yumurtlar. Eşler nöbetleşerek kuluçkaya yatar; biri denizde iken diğeri yumurtanın üzerinde bir hafta kadar bekleyebilir. 80 günlük kuluçka süresinden sonra çıkan yavru, 8-9 ay boyunca ebeveynler tarafından sindirilmiş besinler gagaya kusarak beslenir. Ayrıca, bir denizci tarafından anlatılan bir efsaneye göre, bir denizci albatros kuşunu avlar ve bu durum geminin zor duruma düşmesine yol açar. Albatroslar, uzun ömürleri ve sadakatleriyle bilinir; bazı türleri 60-70 yıl yaşayabilir ve tek eşlidir.

Hiposantr derinliği, depremde enerjinin açığa çıktığı noktanın yeryüzünden olan en kısa uzaklığını ifade eder. Bu derinlik, sismograf kullanılarak ölçülür ve Richter ölçeği ile hesaplanır.

İstanbul'un aynı açıdan gündüz ve gece farklı olmasının nedeni, dünyanın ekseninin Güneş'e olan eğikliği ve mevsimsel değişikliklerdir. Dünya kendi ekseni etrafında dönerken, güneş alan bölgeler gündüzü, güneş almayan bölgeler ise geceyi yaşar.

A ve B horizonları, toprak profilinde yer alan farklı katmanlardır. A horizonu: Mineral toprak tabakasının en üst katı veya O horizonunun altında yer alır. Organik maddenin karıştığı bir katmandır ve bu nedenle genellikle koyu renklidir. Taneli bir yapı gösterir. Soğuk nemli bölgelerde aşırı yıkanmaya uğradığı için genellikle boz renkli ve silis bakımından zengindir. Yarı kurak-yarı nemli bölgelerde ise koyu renklidir. A horizonu, A1, A2 ve A3 olarak alt horizonlara ayrılır. B horizonu: A horizonundan yıkanan alkali madde, killer ve çeşitli oksitlerin biriktiği horizondur. Genellikle açık renklidir. Kil birikiminden dolayı ağır bünyeli, blok ve kaba blok yapı gösterir. Yarı kurak bölgelerde bu horizonun altında beyaz renkli kireç lekeleri yer alır. B horizonu, B1, B2 ve B3 olarak alt horizonlara ayrılır.

Marn ve kireçli topraklar farklı toprak türleridir: 1. Marn: Kil ve kalsiyum karbonattan oluşan bir tortul kayaçtır. 2. Kireçli Topraklar: Kalkerli kayaçların ufalanması sonucu oluşmuş, açık renkli, gevşek yapıda topraklardır.

Volkanlar yanmaz çünkü çıkan maddeler lav olarak adlandırılan sıcak ve sıvı hâldeki maddelerdir. Sönmüş volkanlar, son 10.000 yıl içinde hiçbir etkinlik göstermemiş olan volkanlardır ve yeniden etkin duruma gelme olasılıkları çok düşüktür.

Kimyasal çözülme, toprak oluşumunda kayaların su, gazlar ve sıcaklığın etkisiyle ufalanması sürecidir. Özellikleri: - Özellikle suyun bol olduğu nemli iklim bölgelerinde görülür. - Sıcaklığın yüksek olması, kimyasal çözülmeyi hızlandırır. - En hızlı ve yoğun olarak her mevsimi yağışlı ve sıcak olan ekvatoral iklim bölgesinde gerçekleşir.

15-19 Mayıs tarihleri arasında gölge boyunun kısalması, güneşin konumuna ve mevsimsel değişikliklere bağlıdır. Gölge boyu, güneşin en alçak konumda olduğu sabah ve akşam saatlerinde uzar. Ancak, 15-19 Mayıs tarihleri arasında gölge boyunun nasıl değişeceğine dair spesifik bir bilgi bulunmamaktadır. Daha fazla bilgi için yerel hava durumu raporlarını kontrol etmek faydalı olabilir.

İntrazonal topraklar, toprak grupları arasında yer alır.

Akarsular tarafından taşınan erozyon malzemesinin yatak alanında birikmesi olayına "biriktirme" denir. Akarsu erozyonu üç temel aşamada gerçekleşir: 1. Aşındırma (erozyon). 2. Taşıma. 3. Biriktirme.

Topraktaki üç ana bileşen şunlardır: 1. Mineral Madde: Ana kayanın fiziksel ve kimyasal ayrışmasıyla oluşur. 2. Organik Madde: Bitki ve hayvan artıklarının ayrışmasıyla ortaya çıkar. 3. Su: Bitkilere besin taşıyan çözeltidir.

Toprakta yeşil oksitlenme, indirgenmiş formda bulunan demir nedeniyle oluşur.

Kumun beyaz olmasının nedeni, yapısında bol miktarda saf kuvars ve kireçtaşı bulunmasıdır. Ayrıca, alçıtaşı kristallerinin yoğun olduğu bölgelerde de beyaz kum tepeleri görülebilir.

Yer kabuğu üzerinde yaşayan canlılara "yeryüzü canlıları" denir çünkü bu canlılar, Dünya'nın en dış katmanı olan yer kabuğunda bulunurlar.