DişTedavisi

Sedasyonla diş tedavisi sırasında ağrı hissetmek mümkün değildir. Bu tedavi yöntemi sırasında lokal anestezikler kullanılır ve bu sayede hastaların ağrı hissetmeleri engellenir.

Halil İbrahim Gür adlı diş hekimi, diş sağlığı alanında çeşitli hizmetler sunmaktadır. Bu hizmetler arasında: Diş estetiği; İmplant uygulamaları; Diş beyazlatma; Çocuk diş tedavisi; Diş taşı temizliği yer almaktadır. Ayrıca, modern teknolojileri kullanarak en etkili tedavi yöntemlerini uygulamaktadır ve hastalarının memnuniyetini her zaman ön planda tutmaktadır.

Anguldruva ve mikromotor diş hekimliğinde kullanılan iki farklı döner alet sistemidir, ancak birbirleriyle ilişkilidirler. Anguldruva, dişlerin minesinin altındaki dentin dokusunda aşındırma yapmak, çürük dokusunu temizlemek ve kanal tedavisi gibi işlemlerde kullanılır. Mikromotor ise, anguldruvanın da dahil olduğu döner alet sistemine güç sağlayan motorlu bir sistemdir.

Yan diş çürüğü tedavisi, dişin durumuna bağlı olarak tek seansta ya da 2 seansta tamamlanabilir. Eğer çürük diş sinirlere kadar ulaşmışsa ve enfeksiyon yayılmışsa, seans sayısı 3'e kadar çıkabilir. Tedavi süresi, diş hekiminin yapacağı muayene ve çürük dişin özelliklerine göre kesin olarak belirlenir.

Prokain, anestezide lokal anestezi sağlamak amacıyla kullanılır. Başlıca kullanım alanları: - Cerrahi işlemler; - Diş tedavileri; - Epidural anestezi uygulamaları; - Ağrı yönetimi için sistemik kullanımlar.

Kalıcı dişler yeniden çıkmaz, çünkü diş oluşumu tamamlandıktan sonra yeni diş oluşumu mümkün değildir. Diş kaybı durumunda ise diş hekimi, implant, sabit köprü veya takma diş gibi tedavileri önerebilir.

Diş tedavisi için emekli kartı almak amacıyla, emeklilerin e-Devlet üzerinden "Diş Protezi Hakkı Sorgulama" ekranından başvurularını yapmaları gerekmektedir. Daha sonra, SGK ile anlaşmalı hastanelerden randevu alarak tedavi süreçlerini başlatabilirler.

Diş sinirleri alındıktan sonra çeşitli fiziksel ve psikolojik değişiklikler meydana gelir: Fiziksel Etkiler: - Ağrı ve rahatsızlık: İşlem sonrası başlangıçta geçici bir ağrı hissedilebilir. - Duyusal değişiklikler: Dişin sıcak, soğuk veya tat gibi uyarılara karşı tepki verme yeteneği kaybolur. - Şişlik: İnflamasyon nedeniyle diş çevresinde şişlik oluşabilir, bu durum genellikle birkaç gün içinde geçer. Psikolojik Etkiler: - Anksiyete ve stres: Diş tedavileri hastalar için stresli olabilir, bu kaygı diş sinirinin alınmasıyla artabilir. - Özgüven kaybı: Dişin kaybı veya görünümündeki değişiklikler, hastaların özgüvenini olumsuz etkileyebilir. Uzun Dönem Etkileri: - Diş sağlığı: Kanal tedavisi sonrası diş, sağlıklı bir şekilde kalmaya devam edebilir. - Diş kaybı riski: Eğer diş siniri ciddi bir enfeksiyon veya hasar nedeniyle alındıysa, diş kaybı riski artabilir. Bu süreçte hastaların kendilerini iyi hissetmeleri ve iyileşme süreçlerinin sorunsuz geçmesi için diş hekimleriyle düzenli iletişimde olmaları önerilir.

VET-W3 Kavitron cihazının kullanımı için aşağıdaki adımlar izlenmelidir: 1. Hazırlık: Kullanıcı eldiven ve maske gibi koruyucu ekipmanları giymeli, cihazı uygun bir elektrik kaynağına bağlayıp çalıştırmalıdır. 2. Hasta Hazırlığı: Hasta diş tedavisi için uygun bir pozisyona oturtulmalı, ağız içi muayene edilip tedavi edilecek bölgeler belirlenmelidir. 3. Cihaz Ayarları: Kavitron’un güç ayarları, tedavi yapılacak bölgeye ve hastanın ihtiyaçlarına göre ayarlanmalıdır. 4. Temizlik İşlemi: Kavitron ucu, diş yüzeyi veya diş taşlarının bulunduğu bölgeye 45 derece açı yapacak şekilde yaklaştırılmalıdır. 5. Son İşlemler: Temizlik işlemi tamamlandıktan sonra ağız su ile durulanmalı ve hastanın ağız içi temizlenmelidir. 6. Bilgilendirme: İşlem sonrası hasta bilgilendirilmeli ve ağız hijyeni hakkında tavsiyelerde bulunulmalıdır. Kavitron cihazı yalnızca eğitimli diş hekimleri veya diş hijyenistleri tarafından kullanılmalıdır.

İmplant, her dişe yapılmaz ve bazı durumlarda uygulanması önerilmez. İmplantın yapılmayacağı dişler şunlardır: 1. 18 yaşın altındaki bireyler: Kemik gelişimi devam ettiği için implant uygulanmaz. 2. Yetersiz çene kemiği: Çene kemiği implantın tutunması için uygun kalınlık ve yoğunlukta değilse, implant başarısız olabilir. 3. Aşırı kemik erimesi: Özellikle osteoporoz gibi kemik hastalıkları olan bireylerde implantın kaynaşması zor olabilir. 4. Diş eti hastalıkları: Periodontitis gibi ileri seviye diş eti hastalıkları olan hastalarda implant uygulanmadan önce diş eti tedavisinin tamamlanması gereklidir. 5. Yoğun sigara kullanımı: Sigara, ağız içi dokuların iyileşmesini geciktirir ve implant başarısızlık riskini artırır. Bu durumlar dışında, her hastanın durumu farklı olduğu için kesin bir değerlendirme için bir diş hekimine danışılması önemlidir.

Kaplama sonrası su içmek için genellikle 30 dakika ile 1 saat arasında bir süre beklemek önerilir. Her durumda, diş hekiminizin verdiği özel talimatlara uymanız en iyisidir, çünkü her durum ve tedavi süreci farklılık gösterebilir.

Dentinde bozukluklar, aşağıdaki durumlarda tehlikeli olabilir: 1. Pulpa İltihabı (Pulpitis): Dentindeki çürükler pulpaya ulaştığında enfeksiyona neden olabilir ve bu durum pulpa iltihabına yol açar. 2. Diş Travmaları: Diş kırıkları veya travmaları dentinde ciddi hasarlara neden olabilir. 3. Derin Dentin Çürükleri: Çürüğün dentin kalınlığının büyük bir kısmını kaplaması, pulpanın maruz kalma riskini artırır ve uzun vadeli diş prognozunu olumsuz etkiler. Bu tür durumlarda, diş hekimine başvurmak ve gerekli tedavileri (örneğin, kanal tedavisi) yaptırmak önemlidir.

Eksik dişin tedavisi için üç ana yöntem bulunmaktadır: 1. Diş İmplantı: Çene kemiğine yerleştirilen titanyum vida ile doğal diş kökünü taklit eder ve kalıcı bir çözüm sunar. 2. Diş Köprüsü: Eksik dişin yanındaki sağlıklı dişlerden destek alarak boşluğu doldurur ve estetik bir görünüm sağlar. 3. Takma Dişler (Protezler): Bir veya birden fazla eksik dişi geçici olarak yerine koyabilen çıkarılabilir bir alternatiftir. Hangi yöntemin seçileceği, bireyin ağız sağlığına ve tercihine göre belirlenir. Tedavi için bir diş hekimine başvurulması önerilir.

Işınla sertleşen dolgular genellikle sağlıklı olarak kabul edilir. Bu tür dolgular, yüksek dayanıklılığa sahip olup, dişin doğal yapısına benzer özellikler taşır ve aşınmaya karşı direnç gösterir. Ancak, herhangi bir diş tedavisi öncesinde bir diş hekimine danışmak önemlidir. Diş hekiminin, hastanın bireysel ihtiyaçlarını ve ağız sağlığını değerlendirerek en uygun tedavi yöntemini belirlemesi gerekmektedir.

SUT ek2ç, Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği'nin Diş Tedavileri Puan Listesi anlamına gelir.

Diş yapıştırma işlemi, her diş için yaklaşık 30 ila 60 dakika sürer. İşlem süresi, yapıştırılacak diş sayısına ve dişlerin durumuna göre değişebilir.

Distal diş çekimi, diğer diş çekimlerine göre daha zorlayıcı olabilir çünkü bu tür dişler genellikle kökleri derin, eğri veya çok sayıda köke sahiptir. Ancak, deneyimli bir diş hekimi bu tür zorluklarla başa çıkma becerisine sahiptir ve gerekli tedbirleri alarak çekimi gerçekleştirir.

Ağız içi filmi (diş röntgeni) aşağıdaki durumlarda çekilir: 1. Teşhis ve Planlama: Diş eti sağlığı, çürükler, plak birikimi ve diş yüzeyi hasarlarını tespit etmek için. 2. Diş Tedavisi Öncesi ve Sonrası: Tedavi ilerlemesini kayıt altına almak ve karşılaştırmak için. 3. Dijital Protez Tasarımı: 3D taramalar yaparak dijital protez ve kaplama üretimi için. 4. Ortodontik Tedaviler: Diş hareketlerini takip etmek ve şeffaf plak tedavisi gibi dijital ölçüler almak için. 5. İmplant Planlaması: Hassas implant ölçümleri almak ve implant üstü protez tasarımı için. Ağız içi filmi, düşük radyasyon seviyesiyle güvenli bir işlem olup, diş hekimi tarafından gerekli görüldüğünde çekilir.

Bonding yöntemi ile aşağıdaki dişler düzeltilebilir: 1. Ayrık dişler: Dişler arasındaki küçük boşluklar bonding ile kapatılabilir. 2. Kırık veya çatlak dişler: Dişlerde meydana gelen kırıklar ve çatlaklar onarılabilir. 3. Diş yüzeyindeki çürükler: Küçük çürükler estetik bir dolgu olarak bonding ile tedavi edilebilir. 4. Dişlerin şekli: Dişlerin şekli ve boyutu, bonding yöntemi ile değiştirilebilir.

Sadece 2 dişe zirkonyum yaptırmak mantıklı olabilir, çünkü zirkonyum kaplamalar hem ön dişlerde hem de arka dişlerde estetik ve fonksiyonel açıdan etkili bir çözüm sunar. Zirkonyum kaplamaların avantajları arasında uzun ömürlü olmaları, dişeti ile uyumlu olmaları ve alerjik reaksiyon riskinin minimumda olması bulunur.