DişTedavisi

Öne yatan dişlerin düzeltilmesi için çeşitli ortodontik yöntemler bulunmaktadır: 1. Diş Teli (Ortodontik Braketler): Dişlere yapıştırılan braketler, diş telleri ile bağlanarak dişlerin yavaşça istenilen pozisyona gelmesini sağlar. 2. Şeffaf Plaklar (Invisalign): Kişiye özel olarak üretilen şeffaf plaklar, belirli sürelerde değiştirilerek dişlerin hareket etmesini sağlar. 3. Lingual Ortodonti: Braketler dişlerin arka yüzeyine yerleştirilir, böylece dışarıdan görünmez. 4. Cerrahi Müdahale: Daha karmaşık durumlarda, çenenin pozisyonunu düzeltmek için cerrahi müdahale gerekebilir. 5. Retainer Kullanımı: Tedavi süreci tamamlandıktan sonra, dişlerin yeni pozisyonunu korumak için retainer kullanılması gerekebilir. En uygun tedavi yöntemini belirlemek için bir ortodontiste danışmak önemlidir.

Evet, boşluk olan dişe dolgu yapılabilir. Bu işlem, dişler arasındaki boşlukların kapatılması ve estetik bir görünüm kazandırılması için uygulanır. Dolgu işlemi şu adımlarla gerçekleştirilir: 1. Muayene ve Hazırlık: Diş hekimi, hasarlı dişi muayene eder ve dolgu yapılacak alanı belirler. 2. Temizlik ve Boşluk Hazırlama: Çürük veya hasarlı doku temizlenir ve uygun bir boşluk oluşturulur. 3. Dolgu Uygulaması: Seçilen dolgu malzemesi boşluğa yerleştirilir ve dişin doğal yapısına uygun şekilde şekillendirilir. 4. Son Kontrol: İşlem tamamlandıktan sonra dolgunun uygunluğu ve dişin kapanışı kontrol edilir. Dolgunun ömrü, ağız bakım alışkanlıklarına ve dolgunun büyüklüğüne bağlı olarak 7-10 yıl arası değişebilir.

Artikain, diş hekimliğinde lokal anestezi olarak kullanılır. Ayrıca, artikain bölgesel sinir blokları için de kullanılabilir ve daha geniş bir alanı uyuşturarak karmaşık cerrahi işlemlerde hasta konforunu sağlar.

Evet, lezyonun ilerlediği diş kurtarılabilir, ancak bu durum lezyonun şiddetine ve dişin hangi aşamasında olduğuna bağlıdır. Erken evrede tespit edilen lezyonlar, kanal tedavisi, kök kanalı veya diş dolguları gibi yöntemlerle tedavi edilebilir. Dişin kurtarılma şansı olmadığında ise diş çekimi tek seçenek olarak kalır. Diş lezyonu şüphesi durumunda, kesin teşhis ve uygun tedavi için bir diş hekimine başvurmak önemlidir.

Duradent rubber dam kullanımı şu adımları içerir: 1. Rubber dam seçimi: Uygulanacak diş veya dişlerin sayısına göre uygun ebatta rubber dam seçilir. 2. Rubber dam açılması: Rubber dam, özel bir klemple açılarak diş üzerine yerleştirilir. 3. Rubber dam sabitleme: Rubber dam, çeşitli klemp ve iplerle diş üzerine sabitlenir. 4. Çalışma alanının izolasyonu: Rubber dam sayesinde, diş etrafındaki bölge tamamen izole edilir. 5. Tedavinin gerçekleştirilmesi: İzole edilen çalışma alanında diş tedavisi gerçekleştirilir. 6. Rubber dam çıkarılması: Tedavi tamamlandıktan sonra, rubber dam özenle çıkarılır. Bu işlem, diş hekimi tarafından dikkatle ve profesyonelce uygulanmalıdır.

Coltosol F Geçici Dolgu, diş hekimliğinde geçici dolgu ve geçici kök kanal dolgusu olarak kullanılan, öjenol içermeyen bir materyaldir. Özellikleri: - Kremsi kıvam sayesinde kavitelere kolayca yerleştirilir ve şekillendirilir. - Tükürük ile temas ettiğinde kendiliğinden sertleşir, karıştırma gerektirmez. - Florür salgılar, dişi çürüğe karşı korur. - Radyoopak olup, röntgen filmlerinde görülebilir. - Geniş alanlarda kolayca sökülür (frez veya ekskavatör ile).

Nanoteknoloji, diş tedavilerinde çeşitli alanlarda kullanılarak yenilikçi çözümler sunmaktadır: 1. Diş Minesini Onaran Nanobotlar: Nano hidroksiapatit içeren diş macunları, mineyi florürden daha etkili bir şekilde güçlendirir ve mikro çatlakları onarır. 2. Plak ve Bakteri Kontrolü: DNA tabanlı nanobotlar, çürük yapıcı bakterileri tanıyıp onlara yapışarak antimikrobiyal maddeler salar ve diş yüzeylerinin en ulaşılmaz noktalarına ulaşarak plak birikimini önler. 3. Kök Kanal Tedavisi: Nano-robotlar, kanal içine yerleştirilerek antibiyotikleri doğrudan enfekte bölgeye taşır, böylece bakteriyel biofilmleri etkisiz hale getirir ve tedavi başarısını artırır. 4. Dentin Hassasiyeti: Kalsiyum fosfat nano-parçacıklar, dentin tübüllerini kapatarak sıcak-soğuk hassasiyetini azaltır. 5. Kişiselleştirilmiş Diş Bakımı: 2030'a kadar, nanobotların ağız içi sensörlerle entegre çalışarak tükürük analizi yapması ve gerektiğinde remineralizasyon başlatması beklenmektedir. 6. 3D Baskılı Nanobotlar: Kişiye özel diş telleri veya implantların üretiminde kullanılmaktadır. Ayrıca, nanoteknolojik diş malzemeleri daha dayanıklı ve estetik açıdan daha doğal olan kompozit dolgular sunar.

Diş arası boşlukların kapatılması için çeşitli tedavi yöntemleri bulunmaktadır: 1. Porselen Laminalar (Veneerlar): Dişin ön yüzeyine yerleştirilen ince porselen kaplamalar, boşlukları kapatmada etkilidir. 2. Diş Dolgusu (Bonding): Diş renginde kompozit reçine dolgular kullanılarak boşluklar doldurulur. 3. Ortodontik Tedavi: Diş telleri veya şeffaf plaklar ile dişlerin düzenlenmesi ve boşlukların kapatılması sağlanır. 4. Dental İmplantlar: Eksik dişlerin yerine implantlar yerleştirilerek, üzerine porselen diş protezi eklenir. 5. Kaplamalar veya Taçlar: Estetik açıdan hoş bir görünüm sağlayan porselen kaplamalar veya taçlar kullanılabilir. 6. Diş Köprüleri: Komşu dişlere dayalı bir köprü ile boşluklar kapatılabilir. En uygun tedavi seçeneğini belirlemek için bir diş hekimine danışmak önemlidir.

Bütün diş yaptırmak süreci, her vaka için karmaşıklığına bağlı olarak değişebilir. Süreci etkileyen bazı faktörler: - Diş implantlarının yerleştirilmesi: Çene kemiğiyle tam olarak kaynaşması için 2-6 ay gerekebilir. - Ek tedaviler: Gerekli diş tedavileri ve ortodontik uygulamalar süreci uzatabilir. - Hastanın genel sağlık durumu: Diyabet gibi sistemik hastalıklar veya sigara kullanımı gibi durumlar tedavi süresini etkileyebilir.

Restoratif ve konservatif diş tedavileri benzer amaçları taşısa da farklı anlamlara gelir. Konservatif diş tedavisi, dişlerin çürük, kırık, çatlak gibi nedenlerle kaybedilen kısımlarının mümkün olduğunca korunarak tedavi edilmesini içerir. Restoratif diş tedavisi ise, çürük dişlerin temizlenmesi ve kaybolan diş dokusunun diş dolgusu malzemesiyle onarılması sürecini ifade eder. Özetle, restoratif diş tedavisi, konservatif diş tedavisinin bir parçası olarak değerlendirilebilir.

Çatlak kanallar, dişin kök kanallarında meydana gelen çatlakları ifade eder. Çatlak kanalların belirtileri arasında dişte ağrı, şişlik, kızarıklık ve diş kökünde hassasiyet yer alır. Eğer dişte çatlak kanal şüphesi varsa, bir diş hekimine başvurulması ve gerekli tedavinin planlanması önemlidir.

Diş hekimleri, çürüklerin tedavisi ve diş yapısının restore edilmesi için LED veya halojen ışık kaynakları kullanan ışın dolgu cihazlarını kullanır. Ayrıca, diş beyazlatma işlemlerinde ise UV (ultraviyole) ışık, lazer ve mavi ışık (LED) gibi farklı ışık türleri de kullanılabilir.

Doğru teknik ve malzeme kullanıldığında, fiber post dişe zarar vermez. Ancak, uygun olmayan boyutta seçilen veya yanlış yerleştirilen postlar dişin kök yapısına zarar verebilir.

Kanal tedavisi canlı olarak izlenemez, çünkü bu işlem sırasında hasta anestezi altındadır ve herhangi bir şeyi görmesi veya izlemesi mümkün değildir.

Evet, sadece kökü kalan diş tedavi edilebilir. Bu tür dişlerin tedavisi genellikle şu yöntemlerle yapılır: 1. Kök Kanalı Tedavisi (Endodontik Tedavi): Dişin kökü sağlıklıysa, ilk seçenek genellikle kök kanal tedavisidir. 2. Cerrahi Kök Çekimi: Kök kanal tedavisi uygun değilse, diş hekimi cerrahi müdahale ile kökü çekmeyi tercih edebilir. 3. İmplant Uygulaması: Kök kısmı çekildikten sonra, dişin yerine bir implant yerleştirilebilir. Tedavi yöntemi, diş hekiminin değerlendirmesi ve hastanın durumuna göre belirlenir.

Fiber post, madde kaybı fazla olan dişlerde dişin kök kısmından destek alarak sağlam bir yapı oluşturmayı amaçlayan bir tedavi yöntemidir. İşe yaradığı durumlar şunlardır: - Kron kırığı veya derin çürüklerde. - Dolgu ile tedavi edilemeyecek kadar ciddi madde kaybı olan dişlerde. - Eğilmiş protez alt yapısında. - Dişlerin açısal olarak düzenlenmesinde. Bu uygulama, dişin hem kök hem de kron kısmında güçlendirerek diş kayıplarını önler, implant ve diş çekimi gereksinimini azaltır.

Detertaj (diş taşı temizliği) genellikle tek seansta tamamlanır.

Konservatif diş tedavisinin süresi, çürüğün büyüklüğüne ve yapılacak işleme bağlı olarak değişiklik gösterebilir. - Basit dolgu işlemleri genellikle tek seansta tamamlanır. - Daha kapsamlı restorasyonlar ise birkaç seans sürebilir.

Genel anestezi altında diş tedavisi, bazı riskler taşır. Bu riskler şunlardır: Anesteziye bağlı komplikasyonlar: Solunum problemleri, kan basıncı değişiklikleri veya alerjik reaksiyonlar gibi durumlar görülebilir. Postoperatif etkiler: Bulantı, kusma, baş dönmesi veya halsizlik gibi yan etkiler anestezi sonrası yaygın olarak görülebilir. Tıbbi geçmişe bağlı riskler: Kalp, akciğer veya nörolojik sorunları olan hastalarda anestezi riski artabilir. Nadir komplikasyonlar: Genel anestezi sırasında diş, dil veya ağız içi dokularda yaralanmalar meydana gelebilir. Risklerin minimize edilmesi için önceden kapsamlı bir sağlık değerlendirmesi yapılmalı ve anestezi uzmanı tarafından tüm süreç dikkatle izlenmelidir.

Ahmet Yüksel Özemre Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi'nde aşağıdaki bölümler bulunmaktadır: 1. Genel Poliklinikler. 2. Protez. 3. Radyoloji. 4. Evde Ağız ve Diş Sağlığı. 5. Endodonti. 6. Pedodonti. 7. Periodontoloji.