DilveAnlatım

"Onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine" ifadesi, masalların dilek bölümünde yer alır.

Kanıtlayıcı anlatım, herhangi bir düşüncenin veya konunun doğruluğunun çeşitli açılardan okuyucuya veya dinleyiciye ispatlanmaya çalışıldığı anlatım biçimidir. Örnekler: 1. Şiirin Çevirisi Zorluğu: "Şiirin başka bir dile çevrilip çevrilmeyeceği uzun zamandır tartışılmaktadır. Şiirin kendine özgü yapısı nedeniyle çevirisinin zor olduğunu söylemek mümkündür". Bu cümlede yazar, şiir çevirisinin zorluğunu ileri sürmüş ve Jean Cocteau'nun sözünden yararlanarak bu düşünceyi kanıtlamıştır. 2. Eğitimin Övülmesi: "Son yıllarda yapılan araştırmalar, eğitimde övme ve ödüllendirmenin, yerme ve cezalandırmadan daha iyi sonuçlar verdiğini ortaya çıkarmıştır". Bu cümlede yazar, övme ve ödüllendirmenin eğitimdeki olumlu etkilerini istatistiksel verilerle kanıtlamıştır.

Öykünme ve taklit kavramları benzer anlamlara sahip olsa da tam olarak aynı şeyler değildir. Taklit, bir modelin aynısını yapma veya farkında olmadan başka birisinin davranışlarını aynen sergileme anlamına gelir. Öykünme ise, bir davranışı veya kişiyi bilinçli şekilde örnek alma, taklit etme sürecidir.

Masal anasına, birden fazla masalı bilmesi ve anlatması nedeniyle bu isim verilmiştir.

"Her şey yolunda mı?" sorusuna verilebilecek bazı cevaplar şunlardır: 1. Kısa ve kibar bir yanıt: "İyiyim, teşekkürler" veya "İyidir, sağ ol". 2. Olumlu ve arkadaşça bir izlenim bırakmak için: "Fena değil" veya "Şikâyet edemem". 3. Detaylı bir yanıt: "Aslında, ben ... hissediyorum" veya "Biliyorsun, ... hissediyorum" şeklinde, duygularınızı daha ayrıntılı olarak ifade edebilirsiniz. 4. Dürüst bir cevap: Doktor veya sağlık görevlisi gibi birine sorduğunda, kendinizi iyi hissetmiyorsanız bunu söylemek uygun olur. Ayrıca, "Nasılsın?" diye sorarak sohbeti derinleştirebilirsiniz.

“Bakarsan bağ, bakmazsan dağ olur” sözü, bir atasözüdür.

"Her taşın yerinde ağırdır" atasözü, en ağır atasözlerinden biri olarak kabul edilebilir.

Gelip geçici ile ilgili iki atasözü şunlardır: 1. "Kırlangıç gelip geçici, serçe burada kalıcı". 2. "Kurban etiyle köpek tavlanmaz".

Haşiye ve şerh kavramları, farklı işlevlere sahip olsalar da her ikisi de önemli kabul edilir. Haşiye, bir eserin satır aralarına veya sayfa kenarlarına eklenen açıklayıcı ve tamamlayıcı notlardır. Bu nedenle, metnin daha iyi anlaşılmasını sağlamak için yapılan önemli bir katkıdır. Şerh ise, bir metnin tamamını veya bir kısmını açıklamak, kapalılıklarını açmak ve eksiklerini gidermek amacıyla yazılan eserlerdir. Dolayısıyla, şerhler, metnin daha geniş ve kapsamlı bir şekilde anlaşılmasını sağlar. Sonuç olarak, her ikisi de kendi bağlamında önemli olup, bir eserin hem yüzeysel hem de derinlemesine anlaşılmasına katkıda bulunurlar.

Düşmek ile ilgili bazı atasözleri şunlardır: 1. "Attan düşen ölmez, eşekten düşen ölür". 2. "Yıkılan ağaca, balta vuran çok olur". 3. "Yiğit, düştüğü yerden kalkar". 4. "Yüksek uçan, alçak düşer". 5. "Rüzgârın önüne düşmeyen yorulur". 6. "Çocuğa iş buyuran, ardına kendi düşer". 7. "Düştünse toprağa sarıl". 8. "Armut dalının dibine düşer".

"Gözleri buğulu bakmak" deyimi, gözlerin yaşararak çevreyi bulanık görmesi veya duygulanarak gözleri yaşarması anlamına gelir.

İlkokul düzeyinde öğretilebilecek 10 tane atasözü şunlardır: 1. Ağaç yaşken eğilir. 2. Damlaya damlaya göl olur. 3. Gülü seven dikenine katlanır. 4. İyilik yap denize at, balık bilmezse Halik bilir. 5. Sakla samanı, gelir zamanı. 6. Acele işe şeytan karışır. 7. Bir elin nesi var, iki elin sesi var. 8. Düşmez kalkmaz bir Allah. 9. Göz var nizam var. 10. Her işin başı sağlık.

Öz şiirin 10 özelliği: 1. Bireysellik: Şairin kişisel deneyimlerini ve duygularını ön plana çıkarır. 2. Sadelik: Dilin sade ve anlaşılır olması, karmaşık yapılardan kaçınılması. 3. Duygusal Yoğunluk: Yoğun duyguların etkileyici bir şekilde ifade edilmesi. 4. İçsel Hissiyat: İç dünya ve içsel düşüncelerin yansıması. 5. Estetik Anlayış: Sanat için sanat anlayışıyla yazılır, toplumsal ya da siyasi mesajlar vermekten kaçınır. 6. İmge Kullanımı: Şiirde imgelerin ve sembollerin yoğun kullanımı. 7. Ahenk Unsurları: Kafiye, redif, aliterasyon ve asonans gibi ahenk unsurlarının kullanılması. 8. Ölçü ve Ritim: Hece ölçüsü veya serbest ölçü kullanılarak ritim sağlanması. 9. Disiplinli Çalışma: Mükemmeliyeti yakalamak için şiir üzerinde uzun süre çalışılması. 10. Soyluluk: Şiiri soylu bir sanat dalı olarak kabul etmesi.

"Bal tutan parmağını yalar" atasözü kime ait olduğu belirtilmeden, genel olarak kullanılan bir atasözüdür.