Deyimler

Allak bullak etmek deyimi, TDK'ye göre üç farklı anlama sahiptir: 1. Kurulu düzeni bozmak, karmakarışık bir duruma getirmek." 2. Aklını, zihnini düşünemez duruma getirmek. 3. Bir yeri veya bir şeyi dağıtmak.

"Yakadan paçaya" ifadesi, giysilerin düzensiz ve bakımsız olduğunu veya dikkatsizce giyildiğini ifade edebilir. Ayrıca, "yaka paça" ifadesi, zorla, kişinin isteği dışında anlamına gelir.

Keyfine bakmak deyimi, huzur içinde, sıkıntısız, rahat yaşamak ve keyif sürmek anlamlarına gelir. Örnek cümle: "Beyin seni davet etmiş, iç, ye, keyfine bak!" - Aka Gündüz.

"İşin olsun" ifadesi, genellikle birine başarılar dilemek için kullanılan bir Türkçe deyimdir. Ayrıca, "işin olsun" ifadesi, "işin olsun diye" şeklinde kullanıldığında, gereksiz bir hareketi belirtmek anlamında da gelir. Bunun yanı sıra, "işin olsun" uygulaması, iş arayanlarla işverenleri buluşturan bir platform olan İşin Olsun'u ifade edebilir.

Sıdkı sıyrılmak, birine karşı duyulan güven ve inancı yitirmek, bir şeyden veya bir kişiden soğumak, tiksinmek, bunalmak anlamlarına gelir. Örnek cümle: "Artık dayanamıyorum, sıdkım sıyrıldı o adamdan."

"Fi-Tarihi" ifadesi farklı bağlamlarda farklı anlamlar taşıyabilir: Deyim: Osmanlı arşivlerinde ve gazetelerde, tarihin başına "fi" edatı eklenerek kullanılan bir deyimdir. Film: 2009 yapımı bir komedi filmidir. Podcast: "Fi Tarihi" adlı bir Türkçe podcast, tarihin ilginç ve tuhaf konularına, tarihsel olaylara, kült filmlere ve romanlara değinmektedir. Şarkı: Monoman, Cash Flow ve No.1'in 2021'de çıkardığı bir EP'nin adıdır.

Açık kalpli deyimi, samimi, içi pak, içi dışı bir olan kimse anlamına gelir. Örnek cümleler: "Komşumuz kadar açık kalpli bir adam görmedim." "Açık kalpli mert düşman, içinden pazarlıklı dosttan iyidir." "Açık kalplilikle söylüyorum, bu yemeği en iyi sen yapıyorsun."

"Open go" ifadesi, İngilizce'de "açık git" anlamına gelir. Ayrıca, "GÖ" kısaltmasının Türkçe'de "göbek" anlamına geldiği de bilinmektedir.

Dizlerinin bağı çözülmek deyimi, korkudan, heyecandan veya yorgunluktan ayakta duramayacak hale gelmek anlamına gelir. Örnek cümleler: "Yokuşu çıktım ama dizlerimin de bağı çözüldü." "Bankada eli silahlı adamları görünce, dizlerimin bağı çözülmüştü." "Babasını görünce, korkudan dizlerinin bağı çözüldü."

"Kulak kabartmak" deyiminin belirli bir hikayesi bulunmamaktadır. Bu deyim, belli etmemeye çalışarak dinlemek, kulak misafiri olmak anlamlarına gelir. Örnek cümle: "Çocuk kendisi hakkında gizlice konuşan arkadaşına kulak kabarttı".

"Öküzlük yapma, yanıyor, kaçacağım" ifadesinin ne anlama geldiğine dair bilgi bulunamadı. Ancak, "öküzlük yapmak" ifadesi, genellikle kaba ve saygısız davranmak anlamına gelir. Eğer bu ifade bir bağlamda kullanılıyorsa, daha fazla bilgi veya bağlam sağlanması gerekebilir.

"Keyfim yerine geldi" ifadesi, Türkçede yaygın olarak kullanılan ve bir kişinin moralinin, ruh halinin düzeldiğini, iyi hissettiğini anlatan bir deyimdir. Bu deyimi kullanan bir kişi, genellikle kötü bir ruh hali içindeyken ya da stresli bir dönemden geçerken, tekrar neşesinin yerine geldiğini, kendisini daha iyi hissettiğini ifade etmek ister. "Keyfim yerine geldi" ifadesi, aşağıdaki durumlarda kullanılabilir: Zorlu bir dönemin ardından rahatlamak. Moral bozukluğunun ardından gelen pozitif değişim. Bir sorunun çözülmesiyle gelen rahatlama. "Keyfim yerine geldi" ifadesi, gündelik hayatta, samimi konuşmalarda, arkadaşlar arasında ve sosyal medya gibi mecralarda sıkça kullanılır.

"Köprü kuracakları yerde duvar örmek" ifadesi, iletişim, anlayış ve iş birliğini engelleyici bir davranışı ifade eder. Bu söz, Isaac Newton'a atfedilmektedir. Duvar örmek, korku, güvensizlik veya yanlış anlamalar nedeniyle bireylerin birbirleriyle olan etkileşimlerini kısıtlar ve sağlıklı bir iletişimin önüne geçer. Köprü kurmak ise empati ve hoşgörü ile inşa edilir; bu sayede insanlar birbirlerinin bakış açılarını anlama fırsatı bulur.

Merak sarmak deyimi, bir şeyi edinme, yapma veya onunla uğraşma isteğine kapılmak, bir şeye eğilim duymak anlamına gelir. Örnek cümleler: "Son sınıfta matematik dersine merak sardı." "Araba sürmeye merak sardığından, on sekiz yaşına girince ehliyet aldı." "Bizim hanım bugünlerde, pasta börek işine merak sardı."

Evet, "çaresizlik içinde olmak" bir deyimdir. Çaresizlik içinde olmak ile ilgili bazı deyimler şunlardır: Başını taştan taşa vurmak. Başının derdine düşmek. Dünya başına dar olmak. Başına dünyanın belasını sarmak.

Maskesini düşürmek deyimi, gizli amaçlarını, gerçek kişiliğini ortaya çıkarmak anlamına gelir. Örnek cümleler: "Yakında ben onun maskesini düşüreceğim, az sabır." "Uzun zamandır arkadaşlarının yanında iyi niyetli biri gibi davranıyordu, ancak hileli işleri ortaya çıkınca maskesi düştü." "Toplantıda hep destekleyici görünüyordu, ama gizli planlarını uygulamaya başladığında maskesi düştü ve gerçek niyetleri anlaşıldı."

"Maymun iştahlı" deyimi, kararsız ve hevesi çabuk geçen kişileri tanımlamak için kullanılır. "Maymun gibi iştah" ifadesinin anlamına dair bir bilgi bulunamamıştır.

Şevk kırmak, Twitter'da veya genel anlamda, bir kişinin isteği, hevesi veya coşkusunu azaltmak, moralini bozmak anlamına gelir. Bu ifade, bir durumun veya olayın, kişinin motivasyonunu düşüren sebeplerle sekteye uğraması durumunda kullanılır. Örnek cümle: "Yanlış bir yorum, kişinin şevkini kırabilir".

Deyimlerin yazımı, şu özelliklere dikkat edilerek ayırt edilebilir: Ayrı yazım: Deyimler, her kelime ayrı yazılacak şekilde oluşturulur. En az iki kelime: Deyimler en az iki kelimeden oluşur, tek kelimeden oluşan deyim yoktur. Kalıplaşmış kelimeler: Deyimleri oluşturan kelimeler kalıplaşmıştır, bu kelimelerin yerleri değiştirilemez ve bazıları istisna olarak bitişik yazılabilir (örneğin, "soğukkanlı", "açıkgöz"). Mecazi anlam: Deyimler genellikle mecazi anlam taşır, yani kelimelerin sözlük anlamından farklı, genişletilmiş veya tamamen farklı bir anlamı ifade eder. Eylem veya durum ifadesi: Deyimler çoğu zaman bir eylemi veya hareketi betimler.

En çok yanlış bilinen deyimlerden biri "abdal'a malum olurmuş" şeklindedir. Doğru deyim, "abdal'a malum olur" şeklindedir. Yanlış bilinen diğer bazı deyimler ve doğru biçimleri şunlardır: "Güzele bakmak sevaptır" (doğru: "güzel bakmak sevaptır"); "Göz var nizam var" (doğru: "göz var izan var"); "Su küçüğün, söz büyüğün" (doğru: "sus küçüğün, söz büyüğün"); "Geçti Bolu'nun pazarı, sür eşeği Niğde'ye" (doğru: "geçti Bor'un pazarı, sür eşeği Niğde'ye").